Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kitap] Yüz Yıllık Yalnızlık / Marquez

asabi eş

Üye
Üyelik
24 Ara 2009
Konular
1
Mesajlar
66
Reaksiyonlar
0
kitaptan alıntılar yapmayacağım. her ne kadar başkanbabanın sonbaharı ya da kırmızı pazartesi kadar, eleştirmenlerce övgüler almamışsa da, bence en güzel yapıtlarından biridir.

alıntı yapmak yerine, marquez ile yapılan birsöyleşiden aklımda kalanları aktarayım.

yüz yıllık yalnızlık yayınlanmış ve roman hakkında binlerce sayfayı bulan eleştiriler yapılmış. dünyanın her yerinde, her köşesinde. kimi yorumlarda insanlığın oluşumu, kimi yorumlarda devletin kuruluşu, kimi yorumlarda ideoloji taşıyıcılığı ve teknoloji gelişimciliği üzerine yazılan incelemeler...

gazeteci bunun üzerine marquez'e sorar: "yüzyıllık yalnızlığı sizce en iyi kim anladı?"

marquez şuna benzer sözcüklerle yanıtlar:
"-bir rus kadın anladı. birgün bir toplantıdan çıkarken, bir elinde benim kitabım, öteki elinde kalın bir defterle yanıma geldi. defteri yüzüme doğru sallayarak,
- 'marquez, marquez, yüz yıllık yalnızlığın tamamını deftere elimle yazdım. bakalım, sen mi daha delisin, yoksa ben mi daha deliyim.. diye'
beni en iyi o kadın anlamıştı" der.

bulursanız kaçırmayın.
bakalım siz mi daha delisiniz, marquez mi daha deli :)
 
nasıl koymam.
ben hem morquez'den, hem yüzyıllık yalnızlığı eliyle yazan, sözünü ettiği deli rus'dan daha deliyim. :)
 
insanlığın yalnızlığı

Beni yine maziye götürdünüz.Yıl 97 bütünleme sonuçlarımı büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla bekliyorum.Bir yandan da bu Gabriel'in yüz yıllık yalnızlık kitabını okuyorum.İlk başlarda ailenin soyu sopu muhabbetinde biraz sıkıldım ama sonrasında büyük bir zevk alarak okudum kitabı.Genel tarz bakımından Amin amcaya benzetiyorum.Hayatın gerçeklerine dokunan kitapları sevdiğim için hiç sıkılmadan okudum.Birazda Steinbeck2in Gazap Üzmlerini anımsatıyor bu roman.Üst üste gelen sıkıntılar,sorunlar ve hiç yılmadan bu kişilerin onlarla mücadele etmesi.Bir yandan geçebildim mi geçemedim mi sınavları diye düşünürken bir yandanda bu kitabı okudum,ben böyle işkence çektim kitaptakiler ise başka.Hacı yatmaz gibi sarsılıyorlar kahramanlar ama sonra normale dönüyorlar.Nehir akarken akıntıyla boğuşup sonra sürükleniyorlar ve kendilerini hayatın kollarına atıyorlar.Hele o sinek istilası evin her tarafını sineklerin sarması okurken tüylerim ürpermişti.Tam 12 sene oluyor bu eseri okuyalı bazı yerlerini anımsayamıyorum.
Kalemcim muhakkak başla bu kitaba,zavallıcık beni oku diye feryadı figan eylerken sen onu o karanlıktan çıkar ve gözlerinin nuruyla nurlandır.

Gerçekten o kadın o kitabı defterine yazdı mı yazmadı mı bilmiyorum ama yazar kadar delirmiş olacağını sanmıyorum.Her şaheser ya da dahi deliliğin kıyılarına yanaşmak zorunda burası mutlaktır.Kitabın kurgusu mükemmeldi.Ama bu yalnızlık ömürlük, sadece 100 yılla sınırlı olsa.İnsanoğlu hep yalnız ,çaresiz ve aciz...
 
kitabın başındaki soy ağacı kitabın içinde yerini buluyor...olay örgüsü ,farklı zamanlardaki yaşamların birbirine paralel gitmesi...ve bence en önemlisi yazarın okuru kitabın içinde yüzyıllık bir yalnızlığın tam ortasına bırakıp yolu bulmasını okura bıraktığı,aile içi ilişkilerin irdelenmesi vb vb...güzeldi...kitabın içinde bitmeyen(yaşamın içinde de bu var)bir sessizlik kendini çok iyi hissettiriyor...
 
Üst Alt