Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İşyerinde sistemli yıldırma politikası / Mobbing [Tartışma]

Capricorn

Aktif Üye
Üyelik
11 Haz 2007
Konular
75
Mesajlar
3,411
Reaksiyonlar
11
MOBBİNG-İŞYERİNDE DUYGUSAL SALDIRI

Son yıllarda, özellikle gelişmiş ülkelerde çok yaygınlaşan mobbing, iş yerinde ruhsal taciz veya iş yerinde psikolojik terör olarak tanımlanıyor.

Mobbing, duygusal bir saldırıdır. Hedefi ise, bir iş yerindeki kişi veya kişiler üzerinde sistematik baskı yaratarak ahlâk dışı yaklaşımla iş performansını ve dayanma gücünü yok edip, işten ayrılmaya zorlamaktır.

Gelişmiş ülkelerde cinsel tacizin de önüne geçen mobbing çoğunlukla üst düzey yönetim kademesinde çalışanlar tarafından uygulanmaktadır. Araştırmacılar, mobbing mağdurlarının bazılarının otuzlu yaşlarda, bazılarının ise lisans üstü eğitiminin olduğunu vurgulamaktadırlar.

Mobbing, örgütler içinde bulaşıcı bir hastalık gibidir. İyileştirici önlemler alınmazsa örgütün bütün yaşamsal oganlarına yayılır. Çalışan personelde, işletmeye ve çalışma arkadaşlarına olan güven ve saygı azalır, motivasyon düşer, çalışma ortamı ve çalışanlar ile örgüt arasında uyumsuzluk başlar, iş verimliliği düşer.

Mobbing durumunda pasif saldırganla başa çıkmak aktif saldırgana göre daha zordur. Çünkü pasif saldırganlar kötü davranışlarını örtmek için uygun ortamlarda anlayışlı ve samimi davranışlar sergilerler. Saldırgan, kişiye yönelik cinsiyet, yaş, din, uyruk, özürlü olmak gibi herhangi bir nedene dayalı belirli bir ayırımcılıktan çok, kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla taciz, rahatsız etme ve kötü davranış yoluyla kasıtlı hareketler sergiler.

Mobbing yapılan kişi, her sabah güne iş stresi ile başlar ve işe gitmek istemez. İçinde bulunduğu çaresiz durum kişinin sağlığını ciddi anlamda tehdit eder. Mağdurları en fazla etkileyen mobbing’in sıklığı, tekrarı ve süresidir. Herkesin dayanma süresi farklı olduğu için vereceği zararın etkisi de kişiye göre değişmektedir.

Yapılan araştırmalar, mobbing’e maruz kalan kişilerin çalışma hayatlarında zeka, dürüstlük, yaratıcılık, başarı gibi bir çok olumlu özellik gösteren duygusal zekası yüksek kişiler olduklarını ortaya koymuştur.

Özellikle yaratıcı insanların ürettikleri yeni fikirlerin diğerlerini rahatsız etmesi ve daha yüksek mevkilerde çalışan kişiler için tehdit oluşturdukları nedeni ile seçilmiş kişilerdir. Bu kişiler işini seven, yaptıkları işle bütünleşen, örgütün hedeflerine ve saygınlığına inanan çalışanlardır.

Mobbing davranışlarından bazıları;
-Yaptığınız işin sürekli eleştirilir,
-Üstünüz ,meslektaşlarınız ,birlikte çalıştığınız kişiler kendinizi gösterme olanaklarınızı kısıtlar,
-Özel yaşantınız sürekli eleştirilir,
-Çevrenizdeki insanlar sizinle konuşmazlar ve başkalarına ulaşmanız engellenir,
-Dini ve siyasi görüşünüzle alay edilir,
-Asılsız söylentiler ve hakkınızda kötü konuşmalar yapılır,
-Sizi gülünç düşürmek için her türlü hareketleriniz taklit edilir,
-Cinsel imalarda veya doğrudan cinsel tacizde bulunulur,
-Size verilen işler geri alınır kendinize yeni bir iş bile yaratamazsınız,
-İşiniz sürekli değiştirilir, itibarınızı düşürecek şekilde niteliklerinizin dışındaki işler verilir,
-Fiziksel olarak ağır işler yapmaya zorlanırsınız,
-Fiziksel şiddet tehditleri yapılır,

Örgüt bu davranışları görmezden geldiği yada göz yumduğu, kışkırttığı için mağdur kendini çaresiz hisseder ve mobbing gerçekleşir. Mobbing örgütün seçtiği hiyerarşik yapı ve örgüt kültürüne göre yatay veya dikey olabilir. Hiyerarşi fazla ise, mobbing dikey, daha az ise yatay olur.

Mobbing, her iş yerinde ve her türlü kuruluşta olabilir. Herhangi biri mobbing kurbanı olabilir veya bazı insanlar da belirli özelliklerinden dolayı seçilebilirler.

Mobbing’e maruz kalanlar, yaşadıklarının tanımlanmış bir iş yeri sendromu olduğunu, uğradıkları tacizin kendi suçları olmadığını anlamalılar ve bu yönde mücadeleye devam etmeliler. Aynı zamanda psikolojik yardım almak, onları yaşadıkları sendrom karşısında verecekleri mücadelede daha bilinçli ve güçlü kılacaktır.

Avrupalı uzmanlar, mobbing sendromuna yakalanan bir kişinin topluma maliyetinin yıllık gelirinden fazla olduğunu belirtiyorlar. Acı olan , gelişmekte olan ülkelerde çok sayıda çalışanın benzer durumda olması ve bunun ciddi anlamda psikosomatik rahatsızlıklara neden olabileceğinin bilinmemesidir
 
İşyerinde böylesi yıldırma politikalarıyla karşılaşan arkadaşlarımız vardır mutlaka. Bu konuda yaşadıklarınızı paylaşırsanız üzerinde tartışabiliriz...
 
Karl bizlere sunulan işin niteliği olmasına olsunda o niteliklere uygun engelli(ler) nerede?

Baben abinin sık sık vurguladığı “ortalama eğitim düzeyi ilkokul üçüncü sınıf düzeyinde olan” bir ülkede engellilerinde nitelikli işçi,yönetici v.s olabilmesi için alacakları /almaları şart olan eğitime erişimlerindeki zorlukları`da bunun üzerine koy ve bu ülkede yaşayan ortalama bir engellinin tüm bu zorlukları alt ederek nasıl eğitim sahibi,nitelikli bir insan olacağını düşün?

Ve birde senin bahsettiğin yer temizleyici,santralci,evrak getir götür işine bakan o kişilerin eminim hiç birisi üniversite mezunu birkaç yabancı dil bilen insanlar değil. Kısaca ne kadar köfte o kadar ekmek…
 
Halil kusura bakma dostum senin de köfteci zihniyette olduğun belli bu ülkede terör suçundan yargılanıp ceza yatmış yardım ve yataklıktan ceza yatmış insanlar millet vekili ayrıca onlardan hariç daha cümle kuramayan kişiler bu gün mecliste senin benim verdiğim vergilerle ahkam kesiyor yada kesmeye çalışıyor ,

Bizim bir liralık vergi borcumuz olsa sicilimize işler ve ölene kadar her yerde karşımıza çıkar heleki üç kuruşluk engelli maaşı bakın neler oluyor.............

ONDAN SONRA ÜÇ KURUŞ ENGELLİLERİN MAAŞLARINA GÖZ DİKERLER HER GÜN RAPOR İSTERLER RAPORLARI DÜŞÜRÜRLER SEN BENDE BURDA UCUZ KÖFTECİLİK YAPARIZ YAZIKLAR OLSUN AVRUPADA BÖYLEMİ ENGELLİ OLMAK HANİ AB BİRLİĞİ UYUM AŞAMALARI OLMASA İNANIN BU UFAK TEFEK İYİLEŞTİRMELERİ HAYATTA GÖREMEYECEKTİK !
 
Köylüler at arabalarıyla birlikte inşaatta kullanmak için derenin içerisinden kum alıyorlarmış köprünün altında kaliteli kum olduğu için atları orayı sürmüşler atların kafaları köprüye değdiği için ellerine balyozları alarak başlamışlar köprüye vurmaya o arada tesadüf eseri oradan geçmekte olan kaymakam bu durumu görünce köylülere ne yaptıklarını sormuş köylülerde atların kafaları köprüye alıyor o yüzden köprüyü kırmaya karar verdik diye cevap verirler kaymakamda –hayır öyle yapmayın önce atların ayaklarının altındaki kumları alın böylece atların kafaları köprüye değmez demiş köylüler başlamışlar gülmeye –Yahu koskoca kaymakam olmuşsun biz diyoruz atların kafaları alıyor sen diyorsun ayaklarının altını boşaltın… :) :)

Sevgili dostum bizim durum da aynen bu fıkra da olduğu gibi ben başka şey diyorum sen başka şey doğrusu senin tam olarak ne demeye çalıştığını da anlayamadım nereden hangi sözlerimden “köfteci zihniyetinde” olduğumu çıkardın hayret doğrusu…
:( :(
 
Üst Alt