Neden ben? İnsanların en büyük çelişkisidir imtihanı sorgulamak. Bir taraftan dünya bir imtihan yeri ve bizler sınavdayız der, öbür taraftan karşılaştığı problem nedeniyle başlar hayıflanmaya “neden ben?, neden ben?” Bilmek ve kabullenmek. İmanın teslimiyet olduğunu biliyoruz ama iş kabullenmeye geldiğinde duraksıyoruz. Özümüzle teslim olmak nefsimize ağır geliyor. Aslında nefsimiz diyoruz gerçeği örtmek için, hakkıyla iman edemediğimiz için kabullenemedik, ...
AKIBET Bir yolcu, bir yol, bir kılavuz ve bir rehber.Yolunu bulmak isteyen bir yolcuya bir kılavuz ve bir rehber versek ve o yine hedefine ulaşamasa ne düşünürdük! Ahmak, gerizekalı, moron ve daha nice yakıştırmaları yapmaktan kaçınmazdık değil mi? Peki ya aynı yolcuya tercihinin yanlış olduğunu, gittiği yönde kendisini büyük bir felaketin beklediğini söylesek ve o yine yolundan caymayarak devam edip o felaketle yüzleşse, ne derdik? Çok şey aklımıza gelse de sanırım en ...
Toplum ve Tabular Toplumların kültür seviyeleri ilerledikçe toplumu oluşturan bireylerin tabuları da tek tek yıkılmaya başlar. Tabuların yıkılması ,hiç şüphesiz kültürle doğru orantılı olduğu kadar topluma rağmen tabuları hiçe sayan cesaretli insanların varlığıyla da alakalıdır. Ülkemizin insanlarının kültür durumunu değerlendirecek olursak ilk söylememiz gereken kültür üzerine en büyük etkinin gelenek-görenek,örf ve adetler olduğudur.Öyle ki,toplumların kültürel ...
İslam Dininin herhangi bir konuya bakışını öğrenmek istiyorsak her şeyden evvel bilmemiz gereken “Allah’ın insanı niçin dünya hayatına gönderdiğini ve dünya hayatının sonuçlarının insanı nereye götüreceğinin belirlenmesi” olduğu gerçeğidir. Bu çerçeveden baktığımızda İslam inancında dünya hayatının gerçek hayat olmadığı baki hayat olan ahret hayatına geçişte bir imtihan merkezi olduğu gerçeği çıkacaktır. Kısacası dünya hayatının her karesi insan için bir imtihan vesilesidir. Allah’ın ...
[ARG:5 UNDEFINED] tarafından güncellendi [18.03-2011 saat 10:27]
Ülkemizde serbest piyasa ekonomisinin hâkim olduğunu yani firmaların ürünlerini diledikleri fiyattan satma özgürlükleri olduğunu ve buna devletin normal koşullarda müdahale etmediğini biliyoruz. Türkiye’de yaşayan 8,5 milyon engelli bireyin yaşadığını ve bu büyük kitlenin öyle ya da böyle medikal sektörüyle ilişki kurmak zorunda olduğunu düşündüğümüz zaman ortaya çıkan sektörün ne kadar karlı olduğunu söylemeye gerek kalmıyor. Şüphesiz kar etmek her firmanın ...