Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sitemim kadere..

rivacaprio

Üye
Üyelik
15 Eyl 2006
Konular
4
Mesajlar
56
Reaksiyonlar
0
Her şey dün oldu. Hatırlamak bile istemiyorum aslında. Ama olup bitenler unutulacak gibi değil. Saatin tam olarak kaç olduğunu hiç bilmiyorum. Adeta zaman kavramını yitirmiştim. Nedense bu gece uykumda bir türlü gelmedi. Bilinçaltındaki tüm arzularım bir bir canlanıyordu. Bu kadar fazla düşünmem ve kahretmem doğru değildi. Biliyorum. Fakat elimden bir şey gelmiyor, sanki her şey benim kontrolümün dışında gelişiyordu.
Sokaklar ıssızdı. Tek tük arabalar geçiyordu. Binaların ışıkları neredeyse tamamen sönmüştü. Belki birkaç ışık yanıyordu diyebilirim. Biliyorum. Siz bu yazdıklarımı okurken ben büyük ihtimalle yine aynı kaderimle baş başa olacağım. Bu satırları yazmak baya zor bir işmiş meğer. Önce bir hikâye gibi başladım bu yüzden. Bana bunu yapmaya mecbur bırakan nedenleri sayıp dökmek istemiyorum. Artık ne yazsam anlamsız çünkü. İnsan bir kere böyle bir şeye niyet etti mi ete yapışan kene gibi bırakmaz bir türlü.
Zamanın tik takları gecelerin ve gündüzlerin zikzakları beni ilgilendirmeyecek bundan böyle. Beğenmeyenler beğenmesinler beni durmaksızın akıp duran bu seli. Kafiyeli oldu de mi? Kumrular kumrularla sevişsin kartallar yüksek uçsun artık ne çıkar? Eh yani ne çıkar siz bizi anlamasanız da. Ne çıkar. Herkesin bir gülü vardır. Benimki nerede? Bilen var mı? Bu hale getirenler utansın.
İnsanlar arasında yalnızca bir çeşit ilişki vardır o da şudur ki: İnsanlar birbirlerini her anlamda ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanırlar ve kullanacak daha iyi birilerini bulduklarında ya da işleri bittiğinde de bir kenara bırakıverirler. Arkadaşlık, dostluk ve aşk dedikleri şeylerde bunun çeşitlemeleridir malesef...İşte ilk isyanım bunadır... (Burada bir parantez açma ihtiyacı hissettim, diyeceğim o ki: Elbette böyle olmayanlarda vardır. Gerçek dostluğu ve sevgiyi ve fedakârlığı ve aşkı yaşayanlar da vardır. Sözüm meclisten dışarı. Ben bunu beceremediysem suç tabii ki bendedir.)
İnsanları yeteri kadar tanıyorum, onlar onlar beni tanımadıkları için belki bile küçük düşürecekler, arkamdan saçma sapan konuşacaklar: “Birisine aşıkmış sevdiği kız onu bırakmış”, “işsizlikten bunalıma girmiş de o yüzden”, “psikiyatrik rahatsızlığı varmış, anlayacağın kafadan biraz sakatmış” diyecekler ve tahmin dahi edemeyeceğim bir sürü şey söyleyecekler... Onlar... Allah kahretmesin! Öyle değil işte değil.
Benim bu sözlerim dünyaya, insanlara ve hatta kendime de bir SİTEMDİR sadece. Bu berbat dünyaya ve talihsiz ve bahtsız kaderime bir başkaldırıdır.
Sahte hayatlara, yalancı yüzlere, yalandan arkadaşlıklara ve dostluklara, aşk gibi görünen kendini beğenmişliklere, ikiyüzlülere, hayatı keyifleri doğrultusunda yaşamaktan başka hiçbir düşüncesi olmayan salaklara... Her şeyi olduğu gibi, kendilerine sunulduğu gibi kabullenip, düşünmeyen, araştırmayan, tartmayan beyinsizlere, yüze gülüp de arkadan vuranlara, “tutunamayanlar”ı küçük görüp aşağılayanlara, kendilerine benzemeyenleri hakir görenlere... Bitmek bilmeyen hastalıklara, hastalıklara ve acılara... Kendisi yalan olduğu gibi her şeyi yalan ve sahte olan bu berbat dünyaya isyanımdır . Hepsi bu.
Yok, parada pulda, malda mülkte, şanda şöhrette gözüm olmadı hiç. Bir insan olduğuma göre beni en çok insanlar ilgilendirdi hep. Benim için hiçbir şey insandan daha değerli değildir ve asla olamaz da.
Arkadaşlıklar yalan, dostluklar yalan, aşklar yalan olduktan sonra neye değer ki yaşamak? Hiç bir şeye. Elbette kendi elimde olsaydı hiç gelmezdim. Bu dünyaya göre değilim ben, üzgünüm. Dünya “onlar”ın olsun... Ama öyle ya çekirge bir sıçrar iki sıçrar... Daha başka ne diyeyim ki?
Bir SİTEM yazısı ancak böyle olur herhalde. Ya da çok daha içten ve dokunaklı da olabilir, okuyanlar gözyaşlarını tutamayabilir. Ben öyle dokunaklı yazmasını beceremem işte. Ali’nin ikinci kez dünyaya gelmiş haliyim. Ve işte bu Ali de 30 yaşında hayata SİTEM ediyor. Yani Bu dünyaya kaç tane Ali gelirse gelsin hep engeç 30 yaşında SİTEM edecektir. Allah beni bildiği gibi yapsın. Bildiği gibi yaptı da zaten ki bu hale geldim sonunda.
Beni yine benden başka hiç kimsenin iyi tanıyıp anlayamayacağına göre kendime kurduğum mahkemede kendimi yargılıyor ve kendi suçlarımı kendime itiraf ediyor ve kendimi bağışlıyorum, affediyorum. Kendimi mazur görüyorum çünkü ben, ben hiç de doğru düzgün bir hayat yaşayamadım bu güne kadar. İçimdeki korkunç hastalığı kaç psikiyatriste anlattıysam beni anlamadılar. Her ne yaptıysam bu sağlıksızlıktan bir türlü kurtulamadım. Bütün iyileşme çabalarım boşa çıktı. Bütün iyileşme ve hayata bağlanma çabalarım boşa çıktı. Sonu hep hayal kırıklığı ve hüsran oldu. Bu durumda da çekip gitmek bana vacip oldu.
Giderken şu dünyadan ben sessizce, yani ben demek istiyorum ki, yok alınmıyorum ve darılmıyorum, kırılmıyorum hiç kimseye, çünkü herkes yapması gereken neyse onu yapmıştır mutlaka. Bunun için isim vermek istemiyorum, tanıdığım, arkadaş bildiğim, dost bildiğim herkes kendince haklıdır. Sonuç olarak işte herkesle barışık herkesle kardeş olmak istiyorum. Ben böyle olsun istiyorum.
Sağlıcakla kalın

ALİ


İçimdeki o korkunç boşluktan sesleniyorum
İşte o boşluktan –haydi beni anlayın biraz-
Yani bir adım daha atsam düşeceğim uçurumdan
Ben işte oradan oraya ölümle oynayaraktan
Hayatı, yaşanmış onca anıyı, boşa sayaraktan

Bakmayın öyle ilk defa görüyormuşçasına
Bakmayın –oradan bakılınca biraz deliyim-
Başka bir yerden başka bir şekille
Başka bir dünyadan başka bir biçimde
Olmadı işte olmadı
Her şeyin anlamını çözeyim derken
Kendi anlamımı kaybettim bir köprü altında
Uzakta bir şehrin ışıklarında
Kapıda, kapıların sonsuza açılışında
Anlatımsız ve çağrışımsız kırmızı dudaklarında bir güzelin
Bakmayın siz, ben çoktan yitirdim tüm umutlarımı
Yaşamak olsun diye yaşıyorum zaten
Herkes beni yaşıyor sansın diye soluk alıyorum
Anlatıyorum, yoruluyorum, bunalıyorum...acıkıyorum
Biraz da...
Hani ben unuttum da her şeyi! Bir günü
Defalarca aynı günü, yaşar gibiyim..
Bir günde durmuş sanki hayatım da
Bilinmeyen bir adaya sürüklenir gibiyim
Adını koymalı bunun da her şeyin adını koyuyoruz ya
Boş verin koymasak da olur aslında

Her şey böyledir
Bilirim neden
Neden mi? Olmaz anlatamam
Tek söz etsem dünya, ortasından bir elma gibi
Kesiliverecektir...
Yalnız bile kalamıyorum artık
Kafamda binlerce anı, insan, gözyaşı
Düşündükçe ben bunları anlıyorum
Anlıyorum bir zamanlar yaşadığımı
 
sevgili ali...
yazını okuduğum ve gerçekten şaşırdım...
çünkü gerçekten hayat dolu olduğunu düşünüyodum...
yazında çok hüüzn çok isyan var
isyankar olmayın sana ve diğer arkadaşlarıma sölüyorum isyan hayatta yapacağınız en kötü şey allaha karşı gelmek....
yalan dünyanın gerçekleriyiz biz insanlar....iyini iyisi kötünün de kötüsü var...hayat iyiler ve kötüler savaş veriyo bu dünyada...kimileri şanslı kimileri şanssız...AMA HER İNSANIN HER KONUDA BİR ŞANSI VARDIR....ŞANSI İNSANLAR KENDİDE YARATABİLİR....İSYAN ETMEDEN...İNANARAK...HAYATTA HER ZAMAN KÖTÜ OLACAK DİYE BİR ŞEY YOK....MUTLULUĞU,SEVGİYİ,AŞKI,GERÇEK DOSTLUĞU.....İNANIRSAN VE SEÇİMİ İYİ YAPARSAN KAZANIRSIN.....

SEVGİLERİMLE

 
İnsan bazen kendini en dipte hisseder. Çabaladıkça da batar... En güzeli olabildiğince hiçbirşey yapmadan durmaktır. Mutlu olmak için bile birşey yapmamamak gerek o anlarda. Hatta mümkünse düşünme, tuvalet harici kalkma bile yerinden. Bir süre sonra geçmeye, günlük ritüellere "dönmeye" başlıyorsun... Bakıyorsun ki her şey geçmiş, hayat güzelmiş... :)
 
Hayat işte bu...İstemeden gelirsin Dünya'ya seçim şansın yoktur.Anneni,babanı ve daha birçok şey gibi engelini de seçemezsin sana biçilmiş hayatın nasıl olduğunu bilmediğin gibi. :(
Büyürsün ve gerçekler karşılar seni hayat daha bir acımasız daha bir zor gelir yük biner omuzlarına kaldıramazsın bitsin bu işkence dersin isyan edersin ama nafile,sesini duyan yoktur yakınların olsada hayatta uzanmaz bazı anlar sana bir yardım eli ve uzatmaya çalışsalarda anlamazlar zaten derdini...
Sevgililerin olmuştur çok sevmiş ve çok sevilmişsindir herşey yolundadır normalde tam kavuştum mutluluğu buldum dersin ama hayat işte dedik ya yine karşındadır sana oynadığı oyunlarından birini daha oynar ve ayırır seni sevdiğinden tıpkı rüzgarın kurumuş yaprakları savurduğu gibi,yada seni sevdim diye inandırırlar ama sevginin hesabınıda sevdiğinden soramazsın tıpkı hayata hesap soramadığın gibi...
Aileni silip atamazsın bir kenara atacak birileri vardır zaten elinin altında, ya sevdiğindir bu ya arkadaşın yada dert edip kendi içine atarsın herzamanki kısır döngü halinde süregelen olaylar zinciri gibi.
Arkadaşların olur bağlanırsın kardeşim dediğin,hatta kardeşimden üstün dersin çoğuna çünkü seni anlarlarlar yada anladıklarını sanırsın çoğu zaman,ama birgün olur sırtından alırsın bıçak yarasını kardeşim dediğin can arkadaşından.Birkez daha yıkılırsın işte hayatın sana oynadığı oyunlardan biri daha sona ermiştir ve kapanmıştır perde. :cry:
Hayat işte acısıyla tatlısıyla durmadan akar gider ve asıl derdi,kederi,hüznü ve acıyı sen çekersin yine,çünkü hayatın sana sunduğu armağandır bunlar çoğu kere.Ne yapsakda nasıl yaşasakda değiştiremeyiz bazı şeyleri bütün acılar ve mutluluklar paylaştırılmış ve payımıza düşen yatırılmış hesabımıza.Bir tarafımız gülsede kahkahalarla bir tarafımız hep acı çekerek ağlayacak ve bu dünyadaki yaşadığımız üzüntülerimiz çektiğimiz acılarımız ve dertlerimiz öteki tarafta mutluluğumuz olacak,buna inan...
 
ama gece bitti ali. ve sabah oldu. şimdi tekrar akşam olmak üzere...
sabah ve akşam nasıl sırasını şaşırmıyorsa hayatta mutsuzluk ve acı da sırasını şaşırmaz. hep sırayladır. hiç bir acı sonsuza kadar insana kader olarak yazılmamıştır.
bu yazıyı okurken sanırım artık ruhun donmuş gibi olacaktır. sanki uzaklarda kaybolmuş bir çocuk gibi tıpkı... şaşkın bir çocuk...
ne olduğunu anlamayan hayata oylesine hüzünlü bakan bir çocuk. gecedeki isyan son bulmuş ve sessiz bir şekilde artık susan bir çocuk gibi tıpkı.
olan hiç bir şeye uzulme ali. olan olmuştur. ve hepsinin hayatta bir anlamı vardır.
her anlamı farkettiğinde geçmişteki bu anlar anlamsızlaşacak.
kahretmişsin. yuregindeki ukde sarsmış seni. ruhun acımış. yanmış belli bu...
ama önemlisin. her şeyi bırak yagmurun guneşin gökyüzü ve yeryüzünün çocugusun sen.
inan ki guneş senin için hiç üşenmeden dogacaktır yarın.
yagmur senin adına şimdi yagacaktır. inan toprak senle sarsılacaktır.
inan yeryuzu ve gökyüzü ve arasındaki her şey sırf senin için yanında olacaktır. her insana yaptıgı gibi.
yalnız degilsin. bir yabancı bile guneşten buluttan haberini alır.
okur bu yazıyı yuregi senle çarpar.
sana geçip de hayat çok guzeldir diyemem.
burda cennet var sabret de diyemem.
geçecektir desem yuregine anlatamam bunu şu an.
ama yuregine bak bi..
bütün doganın seni kucakladıgını düşün bi
ben insan olarak seni seven ve sevecek olan bir çok şeyin olduguna ve senle şu an attıgına yureginin, şahitlik ederim.
gitmek insana yakışmaz. hiç bir kader yeryuzunden insana git diyecek kadar bir hakka sahip değildir.
hayatın şaşırttıgı kadar insanın da hayatı şaşırttıgına tanık olanlardanım ayrıca...
senin hayatı şaşırtacagına inanıyorum ben.
zaten hayatı anlamlı kılan sanırım bu.
yaşama göz kırpacak kadar dalga geçecek kadar saglam bir yurege sahip insan.
ayaga kalk ali. ve yaşama göz kırp...
seni seven tanrın aşkına...
saçlarını gulumseyerek en içten okşayan annen hatırına..
ve bu yazıyı yazan sana yureginden selam ileten İLAYDA hatırına...
SEN hatırına...
YAŞAMA GÖZ KIRP.
sen sadece dün onu(yaşamı) kandırdın:))
YAŞAM SENİ GİDECEK SANIRKEN SEN YENİDEN DOGDUN.
YAŞAM BUNA ŞAŞKIN şimdi ALİ...çok şaşırdı:)
İŞTE İNSANDAKİ GUÇ...
İÇTEN TEŞEKKÜRLER. GİTMEDİĞİN İÇİN...
"insan"a selam olsun...
 
abd....
bari sen yapmasaydın bunu :cry:
en sevdiğim dostlarım arasındasın....okuduğumda içimden bişi koptu....allahn takdiri diyelim kader diyelim lütfen isyan etme...
o resim birçok şeyi anlatıyo.....
ayrılık,hüzün,acı...
öle bir resim seçmişsin ki dostum....GÜÇLÜ OL....
 
ali okadar içten yazmışsınki hemen hemen hepimizin yaşadığı duygular var.Hepimiz bu duyguları zamanla yaşadık ve yaşıyoruz.
İnsanlar arasında yalnızca bir çeşit ilişki vardır o da şudur ki: İnsanlar birbirlerini her anlamda ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanırlar ve kullanacak daha iyi birilerini bulduklarında ya da işleri bittiğinde de bir kenara bırakıverirler. Arkadaşlık, dostluk ve aşk dedikleri şeylerde bunun çeşitlemeleridir malesef...İşte ilk isyanım bunadır...


Şu sözün hayatın gerçeği.Ama herşey yaradandan layık görülmüştür. Olaya birazda sınav gözüyle bakmak lazım.Şükretmek lazım.Hayat ne yönden bize acı yaşatırsa yaşatsın şaka gözüyle bakmak lazım ve hayırlı gözüyle bakmak.Mevlam ne eylerse güzel eyler biz kullarına.Derdi verdiğinde dermanını sabrınıda beraber veriyor.İsyan edenler olmaktansa Şükredenler olalım arkadaşlar.HAYATI SEVELİM.BİZ HAYATI SEVDİKÇE İNSANLARI SEVDİKÇE HAYAT HAKETTİĞİMİZ GÜZELLERİKLERİ VERECEKTİR.HAAAA İNSANLAR TARAFINDAN YAPILAN HAKSIZLIKLARI,RENCİDELERİ,SUCLAMALARI,YALANLARI,İKİYÜZLÜLÜKLERİN HESABINI DA RABBİM GÖRÜYOR BURDA DEĞİLSEDE MUTLAKA ONLARADA AHİRETTE MUKAFATLARINI VERECEKTİR.


TEKRAR YAŞIYORUM TEK FORMUL HAYATI SEVMEKKKKKK
 
Yazdığın satırların arasında çok kişi kendini bulmuştur emin ol,
yaşayarak öğreniyoruz
acılarla büyüyoruz yoğruluyor, şekilleniyoruz...
Hiç sebepsiz her şey yolundayken bile hüzünlenebilen benden sana bu satırlar... ve bu şarkı....
(daha bi kaç gün önce sevdiğimden bana öğüt misali gelen bu şarkı, çok anlamlı,çok...)
Dilerim iyi olursun, yürekten dilerim...

[size=4]
Korkarak yaşıyorsan

öyle bir hayat yaşadım ki
cenneti de gördüm cehennemi de
öyle bir aşk yaşadım ki
tutkuyu da gördüm pes etmeyi de
bazıları seyrederken hayatı en önden
kendime bir sahne buldum oynadım
öyle bir rol vermişler ki
okudum okudum anlamadım
kendi kendime konuştum bazen evimde
hem kızdım hem güldüm halime
sonra dedim ki söz ver kendine
denizleri seviyorsan , dalgaları da seveceksin
sevilmek istiyorsan , önce sevmeyi bileceksin
uçmayı seviyorsan , düşmeyi de bileceksin
korkarak yaşıyorsan , yalnızca hayatı seyredersin
öyle bir hayat yaşadım ki
son yolculukları erken tanıdım
öyle çok değerliymiş ki zaman
hep acele etmem bundan anladım
kendi kendime konuştum bazen evimde
hem kızdım hem güldüm halime
sonra dedim ki söz ver kendine
denizleri seviyorsan , dalgaları da seveceksin
sevilmek istiyorsan , önce sevmeyi bileceksin
uçmayı seviyorsan , düşmeyi de bileceksin
korkarak yaşıyorsan , yalnızca hayatı seyredersin...

Şebnem Ferah şarkısı[/size]
 
heyyy aliii
tosladığın o duvarın sağını solunu incele bi
oralarada kocaman bi delik göreceksin.
kaç sefer çarptım o duvara ben
sayısını söylesem inanamazsın.
ve birgün baktım ki kafamı vurduğum yerde taşlar gevşemiş..
parmaklarımı tırnaklarımı geçirdim taşlara
beni o duvara çarpanların kafasına attım..
ve açtığım delikden geçtim bu tarafa.
bu taraf çok güzel
seni bekliyorum dostum
öte tarafa değil bu tarafa bekliyorum seni , bu tarafa..
öte tarafta yerimiz hazır zaten
biz daha doğarken rezervasyonumuz yapılmış..
biletler numaralı ..
erken giden en iyi yeri kapmıyor anlıcaan
o yüzden aceleye de hiç gerek yok.
bırak tabakhanede işler yarım kalsın.

Dünya yıldıramazsın beni ne yapsan
Ölümden de korkmam, er geç ölür insan
Ölmemek elimizde değil ki bizim
İyi yaşamamak, beni tek korkutan

ö.hayyam
 
ALİİİ VE ABDULLAHHH SİZİ DÖVECEM VARYAA HELE SEN ABDULLAH BU RESİMM BENİ MAHVETTİ.

ŞİMDİ BİR ŞEYLER BENDE YAZACAM ÇÜNKÜ ACININ EN ACISINI YAŞADIĞIM İÇİN YAZACAM,SİZİ ANLAMADIĞIMI SÖYLEYEMEZSİNİZ,ANLIYORUM AMA ANLAMAM DEMEK SİZİN İSYANLI YAZINIZI ONAYLAMAM ANLAMINA GELMEZ. HELE BU POLYANNACILIK ASLA DEĞİL.ÖNEMLİ OLAN SANA GELENLERE AKLINIZLA İNANCINIZLA YOĞURDUĞUNUZ TAKTİRDE BU ZATEN RAHATLATACAKTIR.

Anlaşılamamak yada istenilen düzeyde rahat yaşayamamak hiç bir şekilde buradan gitmen için vacip sayılamaz,bilakis bunu düşünmek dahi en büyük günahı işlemene yön çizecektir.her şey insanlar içindir,mutluluk-mutsuzluk,sağlık-hastalık,acı-tatlı,güzellik-çirkinlikv.s.Herşeye aynı şeyler biçilseydi elbiselerdeki beden ölçülerine ve bu saydığım kavramlara gerek olmazdı zaten.Herkese verileni "kader" deyip kabullenmek ayrı bir olay ki;bu Allah'ın KÜLLİ iradesinin sonucudur.Ama, senin aklını,mantığını,iradeni,nefsini,benliğini kısacası hayatını yönlendireceğin CÜZİ iradeyide sana vermiştir.
Ama,bunu sana olanlardan dolayı isyan etmen için vermemiştir.Burada ince bir çizgi vardır ve bunu ayırt etmen için cüzi iradeni ve aklını kullanman için vermiştir.İnsan olmanın erdemliği burada ortaya koymamız gerekiyor işte.Belki kaderimiz belki imtahanımız bunu geçmekte kalmakta bizim elimizde yine.

Ama,kadere inanmak demek "polyannacılık oynamak"demek değildir.işte ince çizgi burada çıkıyor karşımıza.
İnsanlar yaratılış gereği,farklı farklı fıtratlarda yaratılmışlardır.Herkesin bir biriyle dost olması,aynı şeyleri düşünmesi zaten mümkün değildir ve bunu beklemekte hayal kırırklıklarının yaşanmasına ve çukurların derin açılmasına sebebiyet verir.En asgari düzeyde bu işten nasıl zararla çıkabiliriz,buna bakmamız lazım.

Sanıyormusunuz ki kimsenin derdi yok.Herkesin kendince yaşadığı acılar vardır.Belki o anki anlayışsızlığıda ondandır ama bakın o anıda sen anlayamıyorsun.
Ortada bir yatsınamaz gerçek vardır ki oda bizleri yaratan yaratıcının olduğu ve hayatımızın bir kısmının O'nun taktiri doğrultusunda yönlendirildiğidir.

O zaman yaratıcı tarafından bize verilen değere, aklımızla ve itikatımızla değer katarak kendimizi ortaya koymamızdır yapmamız gereken.

Burada bir dergide okuduğum bir kaç dizeyi yazarak, tek şeyin neleri değiştirebileceğini görecez.

BİR TEK AĞAÇ ORMANI BAŞLATABİLİR.
BİR TEK ÇİÇEK BAHARI MÜJDELEYEBİLİR.
BİR TEK DAMLA BARDAĞI TAŞIRABİLİR.
BİR TEK DOKUNUŞ AŞKI BAŞLATABİLİR.
BİR TEK TEBESSÜM BUZLARI ERİTEBİLİR.
BİR TEK OY SECİMİ KAZANDIRABİLİR.
BİR TEK DUA CENNETİ KAZANDIRABİLİR.

Bakın her şey bir tek sana bağlı.Herşey sende başlıyor ve sende bitiyorsa,sen sana düşeni yapacak taktiri ALLAH'a bırakacaksın.
Orada asla burda saydığın ikiyüzlülük ve adaletsizliğin olmadığını biliyorsun.İçindeki boşluğu insanların yapmacık anlayışlıklarıyla,sahte sözleri ve davranışlarıyla,ikiyüzlülükleriyle doldurmak yerine,gerçek olana ve maneviyatla doldurmak en olması gerekendir ve mutlu edendir.Bak o zaman göreceksin onların hiç birine ihtiyacının olmadığını.
Sen istediğin sürece ve sectiğin gerçek anlamdaki bir kaç arkadaş ve dost yetecektir,TÜM DÜNYANIN İNSANLARINA VE VARLIKLARINA.
Sahte olan şeylere zaten ihtiyacın yok.Onları ağzına ve kalemine alıp moralini bozmaya hiç gerek yok.Onlar zaten"YOK"tur.ve yok olmayada her zaman mahkümdurlar.Sen olanlara ve gerçeklere dayan yeter.
Size kızmamın sebebi ne biliyorsun.Bu yazdıklarının yanlış olduğunu bilmenize rağmen bu şekilde isyan derecesine yaklaşmanız.

Eflatun diyorki,"YARINDAN ENDİŞE EDERKEN,BUGÜNÜ UNUTURLAR.DOLAYISIYLA NE BUGÜNÜ,NE DE YARINI YAŞARLAR.

ÖEMLİ OLAN NEDİR,HAYATTA EN ÇOK ŞEYE SAHİP OLMAK DEĞİL EN AZ ŞEYE İHTİYAÇ DUYMAKTIR.

UMUTSUZ YAŞAMAK İNSANI İSYANA VE ŞİRKE GÖTÜRÜR BUNU UNUTMAYALIM
 
[size=6]Yüreğin öylesine güzelki onu incitmelerine sakın izin verme.
Ne sıcaklığını yitir, nede sevgini. Tek korkun unutulmak olsun.
Seni unutanlarada ve üzenler yazıklar olsun.

Dünyadaki en güzel şeyi sana vermek isterdim ama
seni sana veremem ki ?[/size]
 
YAPILANLARIN KARŞILIĞI MUTLAKA VERİLİR.BİZLER SABIRLI,SORUMLU,HAYATA SIMSIKI TUTUNAN,NE OLURSA OLSUN DOĞRULUKTAN ASLA TAVİZ VERMEYEN İNSANLAR OLDUĞUMUZ SÜRECE,ZAMAN ZAMAN YILGINLIKLARIMIZ OLSADA KAZANAN HER ZAMAN BİZLER OLURUZ.BUNU SAKIN UNUTMAYALIM DOSTLAR.RABBİMİZDEN GELEN HERŞEYE AMENNA
 
Yazdıklarımda isyan olacak bişey yok aslında ece abla bunlar sadece sitem. :? Yani isyan ile sitem arasındaki farkı biliyorum en azından hoş bilmesem de en azından bir öğretenim var ve bu açıdan da şanslıyım. :) İçimden geçenleri yazdım aslında.Sana da hak veriyorum diğer yorum yapanlara da.Aslında konuyu açan bende değilim birden konuya dahil oldum ve akışına bıraktım,tıpkı her zamanki yaptığım gibi.Yani düşüncesizce yazılmış bir yazı değil akışına bıraktım dediysem içimden geldiği gibi yazdım sadece… :cry:
Yorumlarınızda hep olumlu düşünmeyi ve güçlü olmayı ve geleceğe umutla bakmamızı söylemişsiniz.Ben kendi adıma zaten hep öyle yapıyorum şimdiye kadar hep böyle yaptım ve böyle yapmaya daha ne kadar devam ederim bunu da bilmiyorum … :?:
Bakalım artık ne olacak nasıl olacaksa bu hayat belki birgün gülen yüzünüde gösterir değimli… :? :roll: :?
 
abdullahtr' Alıntı:
Yazdıklarımda isyan olacak bişey yok aslında ece abla bunlar sadece sitem. :? Yani isyan ile sitem arasındaki farkı biliyorum en azından hoş bilmesem de en azından bir öğretenim var ve bu açıdan da şanslıyım. :)
Eminim bilişyorsun Abdullah ama nedense bana gıcıklık olsun diye öyle konusuyorsun onuda biliyorum.Burdaki yazılarına isyan demedim senin,benimle konuştuklarımıza dedim. burada daha cok Ali'nin vardı isyana yakın kelimeleri.

abdullahtr' Alıntı:
Bakalım artık ne olacak nasıl olacaksa bu hayat belki birgün gülen yüzünüde gösterir değimli… :? :roll: :?

Elbette gösterecek,bu hayat hiç kimseye aynı kalmıyorr. :)

Daha yazacaktım abdullah ama zamanım yok şu an bu seferlik kısa yazımla :lol: nasıl olmasa gerekeni kafana dün yaptım.hehe :lol: o daha etkili oldu sanırım.
 
Evet yazdıklarımda belki azda olsa isyan kokuyordu fakat benimki sitemdi gerçekten.Belki arkadaşlarımaydı bu sitemim belki kaderime belkide hayatın taaaa kendisineydi.Yada sevdiğimeydi. Ben ona güvenmiş gönlümü vemiş herşeyimi paylaşmışken ve onunda beni sevdiğini düşünmüşken o acımasızca sözleriyle sırtımdan hançerledi ve çekti gitti. Hangi kalp kıran kırdığı kalbin çektirdiği acıların bedelini ödemeden gitmiş ki.Mutsuzluğa,umutsuzluğa ittiğiniz acımadan çekip gittiğiniz karanlıklara gömdüğünüz kalplerin acısını nasıl ödeyeceksiniz sorarım size… vazgeçtim yada hiçbir şey sormuyorum artık hayat soracak nasılsa…
Dostum Abdullah ne güzel demiş… “Büyürsün ve gerçekler karşılar seni hayat daha bir acımasız daha bir zor gelir yük biner omuzlarına kaldıramazsın bitsin bu işkence dersin isyan edersin ama nafile,sesini duyan yoktur yakınların olsada hayatta uzanmaz bazı anlar sana bir yardım eli ve uzatmaya çalışsalarda anlamazlar zaten derdini”…
Evet sizler dert anlamayanlardan olmayın dert dinleyenlerden olun,problem üretenlerden değil çözüm üretenlerden olun,kalp kıranlardan değil mutluluk verenlerden olun,düşene bir tekmede atmak yerine elinden tutup kaldırmak çok mu zor? Değil tabi ama bu insaniyetliği gösterecek insanlar gerçekten az ve azalmakta.İnsanlığını yitiren insan sayısı arttıkça insanlık karaborsaya düşecek kadar değersizleşti yada buna göz yumuldu.Arkadaşlık değersiz oldu,aşklar sevgiler ayaklar altında gezer oldu…
Ne zormuş bunca dertleri çekmek yaşamak ve mücadele etmek.Evet hayatla her alanda her zaman mücadele ettim,bu yaşıma kadar kimseye boyun eğmedim hayata eğmediğim gibi…
Hani bazı anlar olur ya içiniz dolar acılarla ne yapacağınızı bilemezsiniz kendinizi eve atarsınız duvarlar üstünüze gelir dışarı çıkarsınız nefes alamazsınız işte böyle anlarımda ne yapacağımı gerçekten bilmiyorum.Yine böyle bir anımda yazdım yukarıdaki yazıyı. Yorumlarınızda hep hayata umutla bakmamı isyan etmememi söylemişsiniz.Genelde böyle yapıyorum zaten yada yapmaya çalışıyorum en azından.Biraz polyannacılağa kaçıyor ama olsun değilimi.Acıları yaşayıp yaşamıyor gibi yapamıyorum ben içime atıyorum kendime ediyorum ,ikiyüzlü olmuyorum bugün birine gülüp yarın sırtından vurmuyorum.İnsanlığımı unutmuyorum ve unutmayacağım acılarım elbette olacak bunun farkındayım ama gönül hep daha iyisini ister ya her zaman neden ben diye de kendime sormadan da edemiyorum.Ne zaman dinecek bu dertler ve acılar bilemiyorum yarınımı bilmeden yaşamak ta bir olumsuzluk olsada yaşayacağım işte yine sizlerin dediği gibi umutla bakmaya çalışacağım…
Yazılarıma yorumlarıyla destek veren tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum…


 
slm

Sevgili rivacaprio...

Hepimiz sevebileceğimiz bir insanı bulana kadar kaç insanı SEVDİĞİMİZİ SANARIZ...

Sitemlerinde haklısın ve hergün belki biz de senin bu karşılaştığın riyalıklarla, sırttan hançerleyenlerin hayatımızda yarattığı olumsuzluklarla içimiz - beynimiz dolu bir şekilde güne başlıyor ve bitiriyoruz...

Can dediğimiz, canım dediklerimiz bizim alnımıza sinek konsa onu baltayla kovalayacak kadar çok severlermiste bizi biz bilmezmisiz...görmezmisiz...

Sitemin o kadar çok tanıdık ve bildikki benim için...haklı ve yerinde tabiki...

Bir söz vardır ya ?Elmas yontulmadan, insan da yanılmadan mükemmelleşemez?....Bizim mükemmelleşmemiz için daha çok İNSAN ÜZERİNDE yanılmamız gerekiyor sanırım... Ve bu yanılmalar nefes aldığımız sürecede devam edecek...

Ama suna inan...İyi niyetinden, çabandan, iyi birseyleri reellestirmekten yinede kaçma...
bunlar yıldıramaz bizi... Bizi yıkamayan herşey bizi güçlendirir sevgili rivacaprio... İnsanlar
yaptıkları yanlışlarla bizim sitem etmemize neden oluyorlar ama yüreksel olarak bizi bir tuğla daha sağlamlastırdıklarının farkında degiller...

ve bir ömürde sanırım bunun farkında olmayacaklar..

Zira bizim kaybettiğimiz hiçbirseyimiz yok...Kaybedenler karsı taraftalar...Ve hiç bir zaman bizim bulunduğumuz tarafa geçemeyekler...biz onlar kabul etmesede ki bunu zaman onların
yüzüne bir şamar gibi indirecek

bekle ve gör sadece...
 
abdullahtr' Alıntı:

Hayat işte acısıyla tatlısıyla durmadan akar gider ve asıl derdi,kederi,hüznü ve acıyı sen çekersin yine,çünkü hayatın sana sunduğu armağandır bunlar çoğu kere.Ne yapsakda nasıl yaşasakda değiştiremeyiz bazı şeyleri bütün acılar ve mutluluklar paylaştırılmış ve payımıza düşen yatırılmış hesabımıza.Bir tarafımız gülsede kahkahalarla bir tarafımız hep acı çekerek ağlayacak ve bu dünyadaki yaşadığımız üzüntülerimiz çektiğimiz acılarımız ve dertlerimiz öteki tarafta mutluluğumuz olacak,buna inan...

Ve bir resim ekliyorum aslında bana herşeyi anlatan sen nereye sayarsan say acı,ayrılık ve gözyaşı...



Abdulah bu kuş resmini ilk gördüğümde içim acımıştı.Ne kadar büyük bir acı ki o küçücük kuş yüreği paramparça olmuş haykırmakta dünyaya...hayatın acımasızlığına.. Hem ayrılık hem ölüm hem göz yaşı..... :( :(
 
Boş verin arkadaşlar. Takmayın hiç bir şeyi.
Size bişey söyleyeyimmi?
"ÖLÜM VAR HEPSİ YALAN"
Çok mutluda olsan
Çok mutsuzda
En fazla 70 yıl sürecek bu devran.
Hem kazananlar ölürken daha zor gelir ölüm.
Kaybetmenin acısını ancak kazananlar bilir.
Hiz kazanamamışlar kaybetmeyi bilmezler.
Herşey görecelidir.
Mutsuzluğu hissediyorsan, Mutluluğu tatmışsın demektir.
Asıl mutsuz olanlar, mutsuzluğu bilmeyenlerdir.
Antalya sahillerinde güneşlenen bir kişiyle
Kuzey kutbundaki eskimo eş değer mutludurlar aslında.
Antalyada kinin mutluluğu havanın +35 derecenin üstüne cıkmamasıyken,
Eskimonun mutluluğu ise havanın -35 in altına düşmemesidir.
Arada 70 derecelik fark olmasına rağmen mutluluk bu sınırlar kadar esnektir işte.
Hayat inişli çıkışlı bir fonksiyondur.
Alt ve üst limit değerleri vardır bu fonksiyonun.
Mutluluk: Fonksiyon ortalamasından üst limite kadar olan değerlerdir (mutlu anlar)
Mutsuzluk: Fonksiyon ortalamasından alt limite kadar olan değerlerdir.(mutsuz anlar)
Madem kader bize fonksiyon Limitlerimizi (sınırlarımızı) değiştirme olanağı vermedi,
O halde
Gelin yaşam ortalamamızı değiştirilim, yada olanı kabullenelim.
Ortalamanızı (yaşam standartlarınızı) aşağı tutun yada ortalamanızın aşağıda olduğunu kabullenin ki yaşama ait değerleriniz bu ortalamanın çoğu zaman üzerinde olsun. Yani mutlu olun.
Sağlıcakla.
 
ARKADAŞLARRRRRRRRR SİTEM DOLU YAZILAR YAZAN ARKADAŞLAR

[size=6]BU HAYAT DURUMUNUZA, HALİNİZE, YAŞADIKLARINIZA ÜZÜLECEK KADAR UZUN DEĞİL BUNU HİÇ BİR ZAMAN UNUTMAYIN.[/size]

"UFAK ŞEYLERDEN ZEVK ALABİLMEK,
LÜKS YERİNE ZARAFET İSTEMEK,
SAYGI İSTEMEK YERİNE DEĞERLİ OLMAK,
ZENGİN OLMAK YERİNE KİMSEYE MUHTAÇ OLMAMAK,
SIK ÇALIŞMAK, SESSİZCE DÜŞÜNMEK VE DÜRÜS KONUŞMAK,
YILDIZLARI, KUŞLARI, BEBEKLERİ VE BİLGELERİ
AÇIK KALPLE DİNLEMEK.
İŞTE BENİM SENFONİM."


WILLIAM ELLERY CHANNEL.

"BAŞKALARININ BİZİ KIZDIRAN TARAFLARI, KENDİMİZİ ANLAMAMIZA YOL AÇAR"

CARL JUNG.

"AKIL KENDİ BAŞINA CENNETİ CEHENNEM, CEHENNEMİ CENNET YAPABİLİR"

JOHN MILTON.

"YAPABİLECEĞİMİZ ŞEYLERİ YAPMAYA BAŞLARSAK KENDİMİZİ HAYRETLER İÇİNDE BIRAKACAK SONUÇLAR ALIRIZ."

THOMAS EDISON.

BU SÖZLERİN SAHİPLERİ BU SÖZLERİ DURDUK YERDE UYDURMADILAR ELBETTE
 
insanlar karşısındakini teskin etmek için akla gelen tüm güzel kelimeleri ortaya dökerler ama kendilerindede aynı duygular depreşince belkide daha fazla tepki gösterirler ve yapılmaması gerekenleri yaparlar buda insanların özünde var galiba.kaybedenin karşısıda yok kendiside yok kaybetmenin ifadesi mazereti olmazda.bu konularda yapılması gereken galiba hiç bir şey yapmamak oluruna bırakmak metanetli olmak gerek.
 
YAŞAM SİTEMİN KADERİ

Sevgili riva yazın hüzün kokuyor ama ben başkaları ğibi neden böyle demiycem cünkü ben hüzünü severim insan ruhunda duygularında zaman zaman gelgitlerin olması cok doğal hem bu kadar hüzünlenmeseudin bu kadarda ğüzel bi yazı yazamazdın iyikide hüzünlendin.
 
doğru

Bu kadar güzel yazı!! hiçbir sitede ben görmedim kocaman bir yürek bunları yazar. insan güldüğü zaman hiç derdi yok sanırlar. insan ağladı mı bütün derdi o taşır sanırlar. susup sessiz de durunca bunu ezerim hiç birşey bilmiyor sanırlar. Ama kocaman yürekler her derdi yaşayarak bilirler ama kimse bunu göremez çünkü yürek yangını içeride yaşanır dışarı duman bile vermezler

Hayat bu işte maalesef insan hatasıyla doğrusuyla var belki de insanı insan yapan bunlar zaten
 
Üst Alt