BU YARA BÖYLE KAPANMAZ
Eskiden bir hikaye okumuştum, akşam tv de Şehid annesi ile Pkk lı ölen teröristin anneleri yan yana Diyarbakır da yapılan haberi seyrederken yine aklıma o hikaye geldi.
Hikaye şöylr
Adam tarlada çalışırken ekmek sepetine bir yılan sokulur ve adamın ekmeğiyle sütünü içer.
Ertesi gün adam yine tarlada çalışırken bu sefer ekmek sepetini çaktırmadan gözetliyordur ve sepettekileri bir yılanın yediğini görür.Çapasını kaptığı gibi sepete doğru koşar.
Yılan dile gelir.
- Eğer bana her gün böyle bir sepet getirirsen bende buraya bir altın bırakırım der.
Adam teklifi kabul eder.
Ertesi gün sepeti getirir ve gerçekten de bir altın bulur sepetin yanında.Bu alış veriş böylece yıllarca devam eder.Adam zenginleşir.Çocukları büyür.Adam hacca gitmeye niyetlenir.
Adam yılanla olan anlaşmasını bozmak istemez ve büyük oğluna bir görev verir.
- Oğlum ben hacc da iken sen filanca tarladaki ağacın altına bir yiyecek sepeti bırakacaksın.Sonra akşam eve gelirken sepetin yanında bir altın bırakılacak.o altını al ve eve gel.Bunu ben hacc dan gelinceye kadar yap der.
Oğlu kabul eder ve adam hacca gider.
Oğlu tarlaya gider ertesi gün ve sepeti denilen yere bırakır ve sahiden akşam eve döneceği sırada sepetin yanında bir altın bulur.Hayret eder ilk önce.
Ertesi gün sepeti yine koyar ve uzaktan olayı çaktırmadan izler ve yılanın gelip sepettekileri yediğini görür ve altını bırakanın yılan olduğunu anlar.
Oğlan o gece düşünür düşünür düşünür ve hırsa kapılır.Yılanın yuvası altın dolu galiba der.Ertesi günü sepeti bıraktığında bir yere gizlenir ve yılan geldiğinde çapayı savurur.Yılan deliğine geri kaçarken çapa yılanın kuyruğunu koparttır.Can acısıyla yılan da oğlanı ayağından sokar.Oğlan eve gelemez yarı yolda ölür.
Baba hacc dan döner ve acı haberi öğrenir ve tabiî ki olayın iç yüzünü biliyordur.Ertesi günü tarlaya gider ve sepeti yine aynı yere koyar.Yılana da seslenir.
- Oğlum bir cahillik etmiş, gel biz eski anlaşmamıza geri dönelim der.
Yılan deliğinden çıkmaz ve şöyle der.
- Biz artık senle anlaşamayız.Sende bu evlat acısı varken bende de bu kuyruk acısı varken biz anlaşamayız var git yoluna.
Şehid anneleriyle terörist anneleri asla barışamazlar.Basında bir tiyatro oynanıyor.Belki de Şehid annesi diye getirilen de bazı hesaplala o sırada razı edilmiştir bilemem.Ama genel olarak bunu sadece Diyarbakır da sahneleyebilirsiniz fakat ülke genelinde bu havayı yayamazsınız.
25 yıl süren bu ihanet ve binlerce ateş düşmüş asker evi bu olayı 25 dakikada, 25 günde unutamaz.Tabi bazı siyasetçilerimizin oğulları 3 haftada askerlik yaptıklarından ve hiç siyasetçilerin evlerinde hiç böyle bir evlat ağıtları yakılmadıklarından onlar bir kebapçıda oturup kebap keyfi ve sohbetiyle bu 25 yıllık sorunun 25 dakikada bir kebap ziyafetiyle çözülebileceğini zannedebilirler ama bu hiç o kadar kolay değil.
25 yıl süren bir kuyruk acısı var ortada ve bu kuyruk hala İmralı da kanıyor sancıyor.Kopan kuyruk hala baş olma sevdasında.Hala örgütü içerden yönetiyor.Herkes o kuyruğa el pençe divan durmuş.Kandil dekiler bile bir kopmuş kuyruktan medet umar halde.Birileri de bu kuyruğu tekrar yılana dikme sevdasında.
Toplum ayrıştı artık birleşemez.Kimse hayel görmesin.Eskiden bir demokrasi sorunumuz vardı ve bu sorundan herkes dertliydi .Demokrasi sorunumuz yeni anayasa ile şıp diye çözülebilecek bir sorundu ama KÜRT SORUNU asla demokrasi sorunu değildir.Bu bir ihanet ve terör sorunudur.Dış güçlerin tezgahıdır.
AB 25 yıl ülkemizi bölme sevdasını gütmüş ve şimdi enerjisiz ve askersiz var olamayacağını Putin in kış ortası doğalgaz kesmeleriyle anlayınca, Türkiye nin bölünmesi değil üniter yapıda kalması gerektiğini geç de olsa anlamış sanırım.AB 25 yıllık şer faaliyetinden vazgeçmiş, yaptığı 25 yıllık yanlıştan 25 dakikada dönme hesaplarında.Ama bu akla uygun değildir ve toplumumuz artık ayrışmıştır.25 yıllık pislik 25 dakikada bir kebap şöleniyle temizlenmiyor maalesef.
AB Yugoslavya örneğinde de gördüğümüz gibi çok korkak ve siyaseten çok beceriksiz bir yapıdır.Devlet adamı da pek yetiştiremiyor.Uzun mesafeli doğru kararlar aldığı da yok.AB Türk düşmanlığını taa Viyana kuşatmasından beri hatta İslam düşmanlığınıda taaa haçlı seferlerinden beri ruhunda taşır.AB kendi ruhundaki bu düşmanlığı 25 yıl değil 250 yıldır çıkaramazken bize 25 yıldır ektiği ihanet tohumlarını 25 dakikada bir kebap ziyafetiyle nasıl çözebilir ?
09 Ağustos 2009 Pazar
UĞUR ÖZALTIN
Kaynak :
www.ugurozaltinyazilari.tr.cx
Eskiden bir hikaye okumuştum, akşam tv de Şehid annesi ile Pkk lı ölen teröristin anneleri yan yana Diyarbakır da yapılan haberi seyrederken yine aklıma o hikaye geldi.
Hikaye şöylr
Adam tarlada çalışırken ekmek sepetine bir yılan sokulur ve adamın ekmeğiyle sütünü içer.
Ertesi gün adam yine tarlada çalışırken bu sefer ekmek sepetini çaktırmadan gözetliyordur ve sepettekileri bir yılanın yediğini görür.Çapasını kaptığı gibi sepete doğru koşar.
Yılan dile gelir.
- Eğer bana her gün böyle bir sepet getirirsen bende buraya bir altın bırakırım der.
Adam teklifi kabul eder.
Ertesi gün sepeti getirir ve gerçekten de bir altın bulur sepetin yanında.Bu alış veriş böylece yıllarca devam eder.Adam zenginleşir.Çocukları büyür.Adam hacca gitmeye niyetlenir.
Adam yılanla olan anlaşmasını bozmak istemez ve büyük oğluna bir görev verir.
- Oğlum ben hacc da iken sen filanca tarladaki ağacın altına bir yiyecek sepeti bırakacaksın.Sonra akşam eve gelirken sepetin yanında bir altın bırakılacak.o altını al ve eve gel.Bunu ben hacc dan gelinceye kadar yap der.
Oğlu kabul eder ve adam hacca gider.
Oğlu tarlaya gider ertesi gün ve sepeti denilen yere bırakır ve sahiden akşam eve döneceği sırada sepetin yanında bir altın bulur.Hayret eder ilk önce.
Ertesi gün sepeti yine koyar ve uzaktan olayı çaktırmadan izler ve yılanın gelip sepettekileri yediğini görür ve altını bırakanın yılan olduğunu anlar.
Oğlan o gece düşünür düşünür düşünür ve hırsa kapılır.Yılanın yuvası altın dolu galiba der.Ertesi günü sepeti bıraktığında bir yere gizlenir ve yılan geldiğinde çapayı savurur.Yılan deliğine geri kaçarken çapa yılanın kuyruğunu koparttır.Can acısıyla yılan da oğlanı ayağından sokar.Oğlan eve gelemez yarı yolda ölür.
Baba hacc dan döner ve acı haberi öğrenir ve tabiî ki olayın iç yüzünü biliyordur.Ertesi günü tarlaya gider ve sepeti yine aynı yere koyar.Yılana da seslenir.
- Oğlum bir cahillik etmiş, gel biz eski anlaşmamıza geri dönelim der.
Yılan deliğinden çıkmaz ve şöyle der.
- Biz artık senle anlaşamayız.Sende bu evlat acısı varken bende de bu kuyruk acısı varken biz anlaşamayız var git yoluna.
Şehid anneleriyle terörist anneleri asla barışamazlar.Basında bir tiyatro oynanıyor.Belki de Şehid annesi diye getirilen de bazı hesaplala o sırada razı edilmiştir bilemem.Ama genel olarak bunu sadece Diyarbakır da sahneleyebilirsiniz fakat ülke genelinde bu havayı yayamazsınız.
25 yıl süren bu ihanet ve binlerce ateş düşmüş asker evi bu olayı 25 dakikada, 25 günde unutamaz.Tabi bazı siyasetçilerimizin oğulları 3 haftada askerlik yaptıklarından ve hiç siyasetçilerin evlerinde hiç böyle bir evlat ağıtları yakılmadıklarından onlar bir kebapçıda oturup kebap keyfi ve sohbetiyle bu 25 yıllık sorunun 25 dakikada bir kebap ziyafetiyle çözülebileceğini zannedebilirler ama bu hiç o kadar kolay değil.
25 yıl süren bir kuyruk acısı var ortada ve bu kuyruk hala İmralı da kanıyor sancıyor.Kopan kuyruk hala baş olma sevdasında.Hala örgütü içerden yönetiyor.Herkes o kuyruğa el pençe divan durmuş.Kandil dekiler bile bir kopmuş kuyruktan medet umar halde.Birileri de bu kuyruğu tekrar yılana dikme sevdasında.
Toplum ayrıştı artık birleşemez.Kimse hayel görmesin.Eskiden bir demokrasi sorunumuz vardı ve bu sorundan herkes dertliydi .Demokrasi sorunumuz yeni anayasa ile şıp diye çözülebilecek bir sorundu ama KÜRT SORUNU asla demokrasi sorunu değildir.Bu bir ihanet ve terör sorunudur.Dış güçlerin tezgahıdır.
AB 25 yıl ülkemizi bölme sevdasını gütmüş ve şimdi enerjisiz ve askersiz var olamayacağını Putin in kış ortası doğalgaz kesmeleriyle anlayınca, Türkiye nin bölünmesi değil üniter yapıda kalması gerektiğini geç de olsa anlamış sanırım.AB 25 yıllık şer faaliyetinden vazgeçmiş, yaptığı 25 yıllık yanlıştan 25 dakikada dönme hesaplarında.Ama bu akla uygun değildir ve toplumumuz artık ayrışmıştır.25 yıllık pislik 25 dakikada bir kebap şöleniyle temizlenmiyor maalesef.
AB Yugoslavya örneğinde de gördüğümüz gibi çok korkak ve siyaseten çok beceriksiz bir yapıdır.Devlet adamı da pek yetiştiremiyor.Uzun mesafeli doğru kararlar aldığı da yok.AB Türk düşmanlığını taa Viyana kuşatmasından beri hatta İslam düşmanlığınıda taaa haçlı seferlerinden beri ruhunda taşır.AB kendi ruhundaki bu düşmanlığı 25 yıl değil 250 yıldır çıkaramazken bize 25 yıldır ektiği ihanet tohumlarını 25 dakikada bir kebap ziyafetiyle nasıl çözebilir ?
09 Ağustos 2009 Pazar
UĞUR ÖZALTIN
Kaynak :
www.ugurozaltinyazilari.tr.cx
