Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hüzünlü aşk hikayem

faruk34

Aktif Üye
Üyelik
25 Tem 2008
Konular
17
Mesajlar
2,390
Reaksiyonlar
9
Altı yaşlarındaydım, mahallemizde büyük bir boş arsa vardı, burada bütün gün top oynar, günümün nasıl geçtiğini anlamazdım.,oyuna dalar,bazen yemek yemeyi bile unuturdum.Biz fakir bir aileydik, ne bir bisikletim oldu, nede bir futbol topum.Oyun oynadığımız arsanın karşısında, büyük bir oyuncak mağazası vardı, topaçından tut, misket, sapan, telli araba ,o zamanki oyuncaklar bunlardı ve onlara sahip olmak içinde benim için büyük lükstü.Birde eskiden bilirmisiniz , niyet vardı, kartona cikolata yapıştırırlardı, farklı farklı oyuncaklar olurdu, bunları numaralandırırlardı birtanede kazı, kazan kartonu olurdu, buradaki yaldızlı daireleri kazırsın, numara cıktımı ,hangi cikolata ve oyuncağın ustundeki numaraysa, onu kazanıyosun.Tabi coğuda boştu.Ben ,semt pazarının kurulduğu günlerde su satardım, kazandığım paraylada, oyuncakcıdan bu niyeti alıp, arkadaşlara cektirirdim, sonuçta buda benim için kazanç kapısıydı.
Bir gün oyunakcıda, pilli bir yarış arabası gözüme ilişti, ilk kez bu kadar bir oyuncağı beğenmiştim, fiyatını sorduğumda ,baya bir pahalı gelmişti ama bu oyuncağı bir iki hafta içinde, para biriktirip alabilirdim.Dükkanın sahibi, İbrahim amcaya dedimki, bu niyetleri satayım, oyuncağı almaya geleceğim ,sakın satma, oda tebessüm etti sadece.Hergün dükkanın vitrininden, oyuncağı seyredip ,satılıp satılmadığına bakıyordum, sadece 1 taneydi baş köşede duruyordu.Bu arada, oyuncak parasınıda ,biriktirmeye az kalmıştı.Aradan Birkaç gün geçmişti, ogün semt pazarında su satmış, havanın cok sıcak olmasıyla, baya bir para kazanmıştım.Hemen oyuncak mağazasına doğru yol aldım.Vitrine baktığımda, kırmızı ,pilli yarış arabasını göremedim, hemen daldım içeriye, elimde boş su termosu;
İbrahim amca, oyuncağı almaya geldim, işte paran !Evlat oyuncağı az önce sattım, sana yeni gelen oyuncaktan vereyim, olmaz dedim dükkanı versen ,o yarış arabasının yerini tutmaz....dedim kendimce, ve dükkandan, üzgün bir şekilde cıktım.Eve gidince annem karşıladı, bütün paramı anneme verdim.Annem aferin oğlum, okula yazdıracağım seni, bu parayla, çanta ayakkabı alırsın dedi, bende tamam dedim.
Birkaç gün sonra, alt kata yeni taşınan komşumuza, annemle ben Hoş geldin ziyaretine gittik.Alt komşumuzun ,benimle yaşıt, mavi gözlü, Ebru isminde kızları vardı.Büyükler çay yudumlarken, bizde bir köşede Ebru yla, duruyorduk.Bir an gözüme,oyuncakcıdaki alaçağım araba ilişti, arabayı Ebru almış, Ogün hiç unutmam, arabayı bir kez olsun, elletmedi bana.
Nihayet okullar açıldı, Ebru ile aynı sınıfa düşmüştük.Tenefüste beraber oynuyor, eve de beraber dönüyorduk.Günün büyük kısmını beraber geciriyorduk.İlkokul bitmiş ,ortaokula yazılmıştık, zaman hızla geciyordu.Artık büyümüştük, yaşımız onüç ,ondört falan, ve ben Ebru yu çok seviyordum, bunu bir şekilde ona itiraf etmeliydim ama nasıl ?

Bir gün Ebru lar bize misafire gelmişlerdi, evin bir köşesinde hem ders çalışıyor, hemde şakalaşıyorduk.Aklıma bir fikir geldi, bu fikri uygulayıp Ebru yu sevdiğimi itiraf edecektim.Bir oyun oynamaya karar verdim.Sınıftaki on tane güzel kızın ismini yazacaktım bir kağıda katlayıp niyet cekecektim, hangisi cıkarsa sözde ben o kıza aşığım:) Çaktırmadan, on kağıda da Ebru nun ismini yazıp , katladım.Sıra çekilişe geldi.Ebru en başta seni yazdım, sen cıkarsan kızmak yok ona göre, kim cıkarsa ben onu seviyorum, hatta daha ileri gidip onunla evleneceğim dedim.Kendimden cok emindim nede olsa, Ebru cıkacaktı :)Ve kağıdı çektim Ebru cıktı, o anda yüzüm kızardı, sesim kısıldı, sanki nefes alamadım, Ebru da cok şaşırmış, oda çok utanmıştı.İşte böyle dostlar ,aşk hikayemiz böle başladı, ikimizde aynı oyuncağı sevmiş, kader bizi buralara kadar getirmişti.
Artık Ebru ile evlilik hayalleri kuruyorduk.Lise son sınıftaydık, üniversite sınavlarına hazırlanıyorduk, ve sınava girdik.Ebru yüksek puan tutturdu, ben ise başarısız olmuştum.Sonra ben askere gittim, Ebru avukatlığı kazanmıştı ve gelecek için büyük planları vardı.Askerdeyken Ebru dan uzak olmak, beni kahrediyordu, telefonda ne kadar sesini duysamda ,özlemimi dindiremiyordum.Ailelerimizin bu ilişkiden haberleri yoktu.Bir süre sonra ebru yu istemeye gelmişler, bir tanıdıkları, gurbetci zengin bir aile, Ebru nun annesi hiç düşünmeden vermiş kızı,kıza bile fikrini sormamış.Ebru nun babası ufakken trafik kazasında ,hayatını kaybetmiş.Anneside kızının geleceğini düşünüyor dolasıyla.Bu arada nişan falanda olmuş.Ebru artık beni aramıyor, sormuyordu.Ve askerliğim bitti, bir hafta sonrada Ebru nun düğünü vardı.Düğün günü çattı, düğüne gitmiyecektim, dayanamazdım, onu düşündükce, içim içimi kemiriyordu.Düğün başlamıştı, Birkaç saat sonra Ebru , alt katımızda ilk gecesini gecirecek, ertesi gün Almanya ya, döneceklerdi.Ben bu
gece evden uzaklaşmam lazım, ne kadar uzaklaşırsam o kadar benim için ,iyi olacaktı,Arabanın benzinini fulledim, benzin bitene kadar gidecektim.İstanbul boğaz köprü cıkışında, açı bir fren sesi , kamyon tekerinin altına girmişim.Beni hastaneye kaldırmışlar, kırk gün yoğun bakımda kalmışım, benden ümidi kesmişler ,yaşamaz demiş doktorlar hatta, mezar bile satın almışlar.Öldürmeyen Allah c.c. Öldürmüyor.Ve eve geldiğimde baş ucumdaki komidinde, kırmızı, pilli yarış arabası vardı.

(Bu hikaye benim hikayemdir, son kısımdaki araba kazası gercek değildir,hastaneye yattım ama, hastalıktan...)

Tüm okuyanlara teşekkür ederim.
 
Faruk34 Kardeş senin Ebru sana aşık degilmiş be seven böylemi yapar......
 
Film gibi...Araba kazası bu hikayeye en uygun olanı olurmuş zaten :)

Acıklı bir film gibi...Ne denir ki,Allah size bu hikayeyi unutturacak daha güzel hikayeler yaşattırır dilerim.Gerçi unutmak mümkün olmaz ama en azından acısı azalır.
 
Faruk kardeş gönlüne saglık beni yıllar öncesine götürdün misket sapan telli araba dedinde biz naylon araba alırdık üstüne eski karyolalardaki yayları açar öyle sürerdik tabi arabaları pullarla süslerdik ahh ah keşke hep çocuk kalsaydık .
Aşk hikayene gelince okuması bile çok güzeldi ne mutlu böyle bir aşk ı yaşadıgın için
 
Başından geçenler gerçekten çok hüzünlüymüş. Okurken çok duygulandım. Aşk acısı çekmek kadar kötü bir şey yoktur. Ama Ebru seni sevmemiş sanırım. Belkide şartları ona bunu zorladı.

Neyse herşeye rağmen hayat yaşamaya değerdir. Umarım karşına yine çok seveceğin birisi çıkar ve birlikte mutlu olursun.
 
Cocukluğum İstanbul/ Fatih semtinde geçdi, bahsettiğim telli arabaları bizde, topluiğneye pulları geçirerek süslerdik.Sene 1980, darbenin olduğu sene, ey gidi günler heyy.
 
fılm gıbı..ama kız sevmemıs abı.sevseymıs mantıgını bır kenara koyardı ama koyamamıs
 
çok güzel bir aşk hikayesiydi özellikle oynadığınız oyunu çok beğendim...
 
gerçekten okurken film izliyomuşum gibi hisettim..:) teşekkürler bu güzel hikayenizi paylaştığınız için..:)
 
Evt çok güzel bir aşk hikayesi yaşamışsınız. Ama sonu iyi bitmemiş oda ayrı tabi..
 
Bence hikaye güzeldi sonu iyi yada kötü sevebilmek o duyguyu içinde yaşıya bilmek ve yıllar sonra onu anlatabilmek bunlar çok güzel şeyler.
 
Her zaman herkesin mutlaka bir ilk aşkı vardır unutulmaz ve yerini kimse dolduramaz.ama bu yeniden sevmelere engel değildir.bambaşka duygularla bambaşka heyecanla yeniden sevebiliriz...kalbinize sağlık...
 
Yüreğine ve kalemine sağlık çok güzel bir paylaşımdı...
Allah hepimize herşeyin hayırlısını nasip etsin...
 
Sevipte kaybetmek ne kötü şey.
İnsan aşkı yaşarsada bitiriyor ve bir zamanlar sediği kişiden nefret eder oluyor.

Ancak aşık olupta o aşkı yaşayamayınca duygusal bir tıkanıklık oluşuyor.

Bir türlü silip yolunuza devam edemiyorsunuz.
 
ya başta okumak istemedimm neyse bi göz atayım dedimmm attımm bırak istemdimm bu sfer gerçekten cok güzel bir hikayeee bayıldımmmmmmm
 
hüzünlü son demeyin

böyle bir ask yasadim deyin ve mutlu olun
 
Alıntıdır demeyi unutmussun

----------

Bizde bunu yedik
 
çok güzel bir aşk yaşmışsınz abisi film gibi güzel allah bundan sonra hep yüzünüzü güldürsün
 
ekecig;
kesinlikle katılıyorum.silip yola devam etmek cokkk zorr.

bu arada hikaye gercekten guzeldi okuduklarım canlandı beynımde.paylastıgın icin tesekkurler
 
sevgili...

Sevgili neden bu kadar cok önemlı bırılerıne.olması olmaması..Evet sevdıgın dogru kısının olması cok guzel..fakat bırılerının boyle olmadıgı ıcın hayatının yasamın sonunu geldıgını belırtmelerı sahsen benı cok uzuyor ve gulduruyoda:))
 
ismail13;
bu hikaye alıntımı gerçekten yani arkadaşımız yaşmamışmı bunu
 
beyazgeceler;
Hikaye kesinlikle alıntı değil, kendi hikayemdir , başka yerde yazılmışsa bilmek isterim, tarihten belli olur zaten, Ebru yazmadıysa tabi :)

besalti20;
Ben yaşamın sonuna gelmedim, hikayenin sonunda belirttiğim gibi araba kazası gercek değildir, aksiyon olsun istedim, aynı dönemde hastanede hastalıktan ameliyat geçirmiştim.Kimse için ölmeye değmez, kesinlikle sana katılıyorum.
 
allah gönlüne göre versin. hikayende en çok sevdiğim bölüm bütün kağıtlara aynı kendi ismini yazman.. :):):):)
 
Ben nıye öluyorum kı,baskası benım ıcın ölsun :) boyle guzel hayatt duruken degmez.
 
faruk34 abi ölümüne sevmişsin be helal olsun. geri kalan hayatında yüzün gülsün inşallah :)
 
benim de böyle bir hikayem var ama arkadaşlarımdan rica ediyorum okuyup yorum yapabilir misiniz film yapııcam da
 
Kardeşim geçmiş olsun. Forumda da denk geliyor ya hani. "işten engelli olsan engelsiz eş" Engelsiz olsan engelli eş" vs. Avukat olursa beni de alacak hali yok. Devamında çok şey yazdım ama tekrar sildiğimi belirtmek isterim. Anlatacak şeyim çok ama İçimde kalsın 30 yıldır içimde zaten.
 
Bizde aşık olduk. Hatta yattık kalktık, o biçim. Şu an başkasıyla evli. Beni kullandı zalım kız :)
 
Üst Alt