Kullanıcı:
Filtreler
Güncel İçerik
Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Giriş yap Şimdi kayıt ol
Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Muayene fetişizmi, muayene ücreti ve etik! [Tartışma]

karakaya

karakaya

Üye
Üyelik
30 Tem 2005
Konular
53
Mesajlar
679
Reaksiyonlar
41
OturanBoğa Not:
Bir süre önce Tıp insanlığa yararlı mı yoksa zararlı mı konusunu tartışmıştık. Şimdi de sakatların veya bir sekele sahip olanların tıp camiası için ne anlam ifade ettiği üzerinde biraz tartışalım, deneyimlerimizi paylaşalım istiyoruz...

Zira bedeni sürekli tamir edilmesi gereken bir şey gibi görüp, yaratılan bu algı üzerinden hiç bir etik kaygı gütmeden rant fırsatı kovalayan ve bunu yaparken de insanları yaşamın gerçekliğinden kopartıp "bozuk-bedenlerini" tamir ettirmeye odaklayarak hipnotize eden kurgu(cu)ları bir kez daha deşifre edebileceğimizi düşünüyoruz...

Siz de aşağıdaki örnek üzerinden deneyimlerinizi ve düşüncelerinizi paylaşırsanız seviniriz
​

***
Kas Hastalığının şu an için tıp dünyasında kabul edilen bir tedavisi bulunmuyor. Bu gerçeği kas hastası olan bizler de, ailelerimiz de ,bu alanda uzmanlaşmış dr'lar da biliyor.
Anlayamadığım Dr'ların niçin ısrarla 6 ayda bir muayehaneme kontrole geliniz demeleri!

Geçenlerde bir Profa gittim, özel yazanesi dolu durumdaydı. Ailelere sordum ,niçin geldiniz?

- Hoca 6 ayda gelmelisiniz diyor, biz de geliyoruz.
- Peki bu gelişlerinizde size farklı ne söylüyor?
- Hiç bişi,sadece tıbbi bir gelişme yok deyip gönderiyor.
- Peki her gelişinizde ücret ödüyor musunuz?
- Evet, 250 TL ödüyoruz.

Tedavisi olmayan bir hastalık,tedavisinin olmadığını bilen Doktorlar ve 6 ayda ödenen 250 TL ücret ?

Kas hastası olan insanlar ve aileleri yeterince maddi ve manevi olarak yıpranırken, bu sistem yanlış değil mi?

Hastaların bilgilerini arşivleme yaparsınız, bir gelişme olduğunda haberdar edersiniz. İnsanları kaz misali yolmak, acziyetlerinden istifade etmek niye?
 
Maalesef bu böyle ilk yıllarda bizde böyle gidiyorduk 6 ayda bir filan ama sonra anladık ki para ve zaman ve umut kaybından başka bir şey değil bu.

umut38'in de dediği gibi sağlık bakanlığı ayda yılda doğru bir işe imza atacak gibi
her ne kadar doktorların isyanı yansısada tv lere artık hastaları sömürmenin, hastahanede bir illet gibi bakan doktorların muayien hanelerinde size altın kaz gibi davranmalarının sonu gelecektir...
 
çocukların yüzüne bakıp göndermek nasıl bir tedbir ola ki!

Kashastası çocuğu olan bir çok aileyle konuştum,söyledikleri aynen bu:
-6 ayda bir kontrole geleceksin.

Peki bu kontrollerde yeni testler mi yapılıyor veya yeni tedavi yöntemleri mi deneniyor.Hayır,sadece söylenen:

-Yeni bir tedavi yöntemi yok,fizik tedaviye devam.

Bizzat kendim kashastalığı alanında en uzman kişiye gittim.
Yazanesi tıklım tıklım doluydu,ordaki ailelerlede konuştum.

-6 ayda bir geldiklerini,dr beyin klasik şeyleri söyleyip geri gönderdiğini,birazcık soru sorduklarında ters tepkiyle karşılaştıklarından dem vurdular.

Benim anlaamadığım, tedavi etmiyorssunuz,tedavisinin olmadığını da biliyorsunuz.bir prof olarak o hastaya şimdilik bir faydanızın olmadığınıda biliyorsunuz peki 6 ayda bir 250 TL almak niye?
 
Bir insan hangi işi yaparsa yapsın dürüst ve vicdanlı olmalıdır ki,yapılan iş sağlam ve güven verici olsun.Özellikle hipokrat yemini etmiş doktorlar.Bizim için en değerli şey sağlığımız.Zaten engelimizden dolayı bir çok sıkıntı çekiyoruz,buna ek olarak maddi sıkıntılar.üstünede insan sağlığını bir meta olarak gören doktorlar hayatımızı çekilmez kılıyorlar.Biraz dürüstlük diyorum.:mad:
 
Musa'nın taşıdığı tüm kaygıları fazlasıyla ben de taşıyorum. 10 yıl önce omurilik felci olduğumda ben de benzer tacizlere uğramıştım...

Bir doktor: "Her üç ayda bir ürodinami çektirmen gerek" demişti! Bu, sıfır km araba için "3 ayda bir motoru rektifiye edilemelidir" demek gibi bir şey! (Bu doktorun ürodinamiyi kendi çalıştığı yerde yaptırdığını söylememe gerek yok sanırım!)
Başka bir doktor: "3-4 ayda bir mutlaka fizik tedavi doktoruna muayene olmak zorundasınız" demişti. Bu da külliyen abartılı bir yalan.
Başka bir doktor: "Haftada en az 2-3 defa özel fizik tedavi görmen gerek" demişti. Oysa fizik tedavi dedikleri şey herkesin evde yapabileceği basit hareketlerdi. Ama yok, istikamet özel muayenehane...
Başka bir doktor: "Yürümek için mutlaka uzun bacak yürüme cihazı almalısın. Evde kolayca dolaşabilirsin bu sayede" demişti. Külliyen yalan! Omurilik felçli olup da hiç bir işe yaramayak olmasına rağmen bile bile uzun bacak yürüme cihazı kakalanmayan çok az kişi vardır! :)
Omurilik yaralanmasını iyileştireceğini söyleyenlerin sayısını ise unuttum gitti! Hepsi de ilk sakatlanmanın ardından yaşadığımız o sersemlik halinden yararlanmak ve -kelimenin tam anlamıyla- bizi söğüşlemek için koşturdu durdu...

İşin ikinci yanı ise, adına rehabilitasyon dedikleri evrenin, aslında tam da yukarıdaki işe odaklanmış olması... Kimse tekerlekli sandalyede işine/okuluna/sokaklara dönmen için itelemiyor... Herkes o "bozulan o rezil bedenini" iyileştirmen için 24 saat tacizde bulunuyor. "Ekisk halinin ezilmişliğinden kurtulabilmen için" janjanlı medikal ürünler, "tedavi" yöntemleri, "uzman görüşleri" için oradan oraya koşturuluyorsun... Ve bu durum seni gerçekten yok ediyor. Bir hiç haline geliyorsun kısa sürede... Hem bedeninle hem yaşamla çatışma halinde oradan oraya sürüklenip bir kenarda enerjisi bitmiş akülü araba gibi kalakalıyorsun...
 
ne için bunlar tabiki doktorların lüks gösterişli cafcaflı bir hayat sürdürebilmesi gerekli değil mi?

Başımdan geçen bir olayı kısaca anlatmak istiyorum;
Psikolojik bir sorun geçiren yakınım için tanıdık bir bayan psikologdan acilen randevu aldık.(bayan çok yoğun tanıdık olunca araya sıkıştırdı).Yarım saat yan odada kasetden dinlendirici slaytlar ve müzik dinlettirdiler.

Sonuç bitki çayı kullan ,düşünme gücüyle tadavi kitabını oku vs vs vs.

Rahatsızlığın nedeni hakkında hiç bir şey söylemedi.Haftada bir tedaviye gelmemizi istediler.

Ücret 130,00 tl.Bir daha gitmediler.Oturupda insanın kafasındaki sorulara cevap vermemişler.İnanın verilen paraya acıdım.
 
Arkadaslar bence sihirli kelime insan olmak! insan herseyden once insan olmayi basarir ise yaptigi her iside laikiıyle yerine getirir fakat cogunlugu insanligini kaybetmis bozulmus toplumlarda insan malesef yetismez cunku insanin yetismesi icin gerekli ortam yok edilmistir.Kısaca insanlik yok edilmistir.!
 
Öncelikle bu konuyu engelliler.biz sitesinde gündeme getirdiğiniz için teşekkür ederiz.İnşallah bu saçmalığı sağlık bakanlığımıza da bildiririziz.
İtiraf etmek gerekirse
Ben bu tuzağa 1 kere düştüm.İlk gidişimizde ben ve kardeşimden dolayı 500 ytl aldılar.Tekrar gelmemi söyleyince ' 3 ' ay sonra yine gittik,bu sefer sadece beni muayane ( kollarımı ve bacaklarıma dokundu o kadar.20 saniye yani ) etti 250 ytl aldı...Aynı doktor 6 ay sonra tekrar gel dedi, ama ben anladım artık bu doktorun niyetini, bir daha da gitmedim.1 seneden beri gitmiyorum doktora... internetten gelişmeleri takip etmek daha kolay geliyor.
 
sizler gene isitme engellilere gore anlayip dinleyip sak diye kararinizi verebiliyorsunuz
dogdugumdan beridir doktor kontrolu; doktordur herseyin iyisini bilirler diye ozelde daha iyi bakiyorlar diye cebimizden tonla cikan paralar
kulakta buson var diye gidince dezenfekte edilmeyen aletlerden kapilan enfeksiyonlarla agla ha agla
isitmemin daha kotu olmasi
hastanede olunan ameliyatlardan sonra ozeline davetler oncesinden gene ozele gitmeler
yoksa hastaneye yatirilmaniz epey surer
tahlil icin ozelde kara verilip hastaneye gitmeler
biliyoruz kaz gibi yolundugumuzu
sankime isitmemiz icin bi faydasi oldu
belki hic doktor ellemeseydi
daha iyi isitebilir ilerlemezdi kayibim
ehhhhhh denize dusen yilana sariliyor
 
Birbirinden güzel önemli konuları burada tartışıyoruz, yine çok güzel bir konu başlığı teşekkürler oturanboğa; teşekkürler arkadaşlar paylaşımlarınız için...

İyileşebilmek için zamanında bizde çok doktorlara gittik. Aynen anlattığınız gibi yapacak hiç bir şey yok sözüne bile muayene ücretleri ödedik. Ailemin sosyal güvencesi yoktu.

Ben çalışmaya başladıktan sonra ssk hastanesine gitmeye başladım. İyileşmek ile ilgili umudum yok, internetten zaten takip ediyorum ama en azından mevcut sağlığımı korumak için sorunlarım oldukça hastahaneye gidiyorum. Örneğin bana da ilk engelli kaldığım zamanlarda doktorum "yılda birkez kontrole gel" demişti. Tabi o zamanlar internette yoktu bu yüzden o takip etmek istemişti. Çapa Tıp Fakültesindeki başhekim olan doktorum sağolsun her yıl bakıyor, muayene ediyor ve moral veriyordu. Fakat birkaç yıl sonra yine kendisi "Hayatını bu şekilde sürdürmeye alıştır kendini, tıpben sana yapılacak birşey yok ve uğraşarak bulunduğun durumdan daha kötü durumada düşme, artık kontrole gelmenede gerek yok"dedi. Ama öyle güzel bir uslupla bunları söyledi ki! ona minnetarım, gerçekten bir doktorda psikolog gibi karşındakini anlayacak bir özellik olmalı. Herhangi bir ücret ödemiyordum bu kontrollerde... Maddi gücü çok fazla olmayan bir kişi için en iyisi devlet hastahaneleri, hem artık teknoloji çağındayız hepimiz nerdeyse hastalığımız hakkında doktor gibi olduk, kendi kendimizi takip ediyoruz:)
 
Geçtiğimiz günlerde gazetelere verilen ilan da malumun ilamı mahiyetindeydi. "Kardiyoloji Çalışma Arkadaşı Aranıyor" başlıklı ilanda kardiyolog olarak başvuracak kişilerdeki özellikler:
  • Kardiyoloji uzmanı,
  • Sorumluluk ve risk alabilen, genç ve dinamik ekip olarak çok çalışabilecek,
  • Gerektiğinde poliklinik, eko, holter, anjiografi, serviste hasta takibi sırasında ayrım yapmadan çalışabilecek,
  • Semptom pozitif efor testi yapıp size anjiografi lazım diye hastayı sıkıştırmaya tenezzül etmeyecek,
  • Negatif, efor negatif hastanın damarına stent koymayacak,
  • Okur yazar,
  • Bugün kaç tane anjio çıkardın, baypas çıkardın, ne kadar tetkik istedin sorusuna maruz kalmadan, kardiyologluk yapmanın keyfini sürmek isteyen,
  • Kardiyoloji, kalp cerrahisi, radyolojinin ekip olarak çalışabildiği bir ortamda çalışmak isteyen kardiyologlar
    fft17_mf365651.Jpeg
 
Bu konu,doktorların para kazanmaya yönelik tutumuna vurgu yapıyor,ama fetişizim kelimesinden dolayı bana çok sıcak gelmedi...Fethişizim,cinsellik cağrıştıran bir kavram...Doktorların muayene sırasında engellileri fetiş olarak mı kullanıyorlar?Bu konuda kafam karışık olduğu için bir türlü yazmaya cesaret edemedim...Ya da ben mi bu konuyu yanlış anladım? Bir türlü çözemedim:rolleyes:

İlanda verilen özelliklere sahip doktorlara kalbini kimse emanet etmek istemez..
Dalga geçer gibi,ilan böyleyse,tedavinin nasıl olacağı konusunda hayal bile edemiyorum...Özellikle de bir doktorun okur yazar olmaması nasıl bir durumdur o konuda mantığım durdu:rolleyes:
 
Benim şu hayatta anlamadığım bi konu daha var: bu kadar doktor var piyasada ama, kimsenin hastalığına çare yok. Tıbbın ilerlemesinden kasıt, tedaviden çok teşhis ederken kullanılan elektronik araçlar (onuda mühendisler yapıyor zaten :D) peki bu kadar hekime Dr. ünvanı neye göre dağıtılıyor.

DOKTOR demek: hangi mesleğin Dr. olursa olsun bilime birşey kazandırmış insan demek. Bizim halk arasında doktor olarak bildiğimiz (tıp tahsili yapmış) HEKİMler ise nasıl para kazanılır, hastadan nasıl para yolunurun tahsilini yapıyorlar 6+? sene galiba :mad: Haksızsam söyleyin.
(Önemli : % 1 oranından az olsada işini dürüstçe yapmaya çalışanlara sözüm yok !)
 
Evet Şehrianu haklısın.Bende bazı başlıklarda fetişizm kelimesinin neden kullanıldığına bir anlam veremiyorum. Konuyla alakasız ve Çok itici buluyorum..
Asıl konuya gelince ülkemizde cahil insanlar çoğunlukta malesef.Bazı çıkarcı insanlarda cahil kişilerin bu açığını kullanıyorlar.Onların umutlarını sömürüyorlar.Hak verilmez alınır diye bir söz vardır.Kişiler bilinçlenmeliler ve haklarını aramalılar.İnsanlar kendilerinin sömürülmesine izin verdiği sürece sömürenler çoğalacaktır diye düşünüyorum..
 
İsim fetişizmi, Ölçme fetişizmi, Güzellik fetişizmi, İktidar fetişizmi, ÖSS Fetişizmi, Küresel Isınma Fetişizmi, Bayrak Fetişizmi, Saç fetişizmi, Anakart fetişizmi, milli irade fetişizmi, başarı fetişizmi, Ekipman Fetişizmi, "AB" Fetişizmi, Tarihçi Fetişizmi, İleri teknoloji fetişizmi, ritüel fetişizmi vs.vs.vs.vs.
Google'da "fetişizmi" kelimesini arattığımda ilk üç sayfada karşıma çıkan ifadeler bunlar.

Yani, fetişizm bir şeylerden (o şeyin alışılagelen kullanım alanı dışında) haz almak anlamındadır aslında... Benim buradaki kullanışım da o yönddir. Muayene fetişizmi diyerek, çıldırmmış gibi muayene olmaya yönlendirmeyi ve/veya muayene olmak için "doktor doktor" koşturmayı kastediyorum.

Yukarıdaki enfes ironik ilana gelince... İlanı veren kişiler bizim burada yaptığımız eleştirilere katılan ve "muayene fetişistlerine" dokunduran kişiler... Yani, belki de bir tek onlara emanet edebiliriz kendimizi...
 
Güzel bir başlık.Yazılarınız çok güzel.benim başımdan henüz böyle sorunlar geçmedi.
Ben daha işin başındayım.
İnşaallah ileride bu sorunları yaşamayız.
 
benim bir tanıdığım kızı tıp fakültesinde okuyor bir sohbet esnasında doktorların aldığı muayene ücretleri geçti.onun söylemesi aldığı muayene ücreti normal diyor bana senelik maliyeti 15000 tl diyor bunun karşılığını almam lazım diyor yani kısaca gözleri paradan aşka birşey görmez
 
ahlak

Eger insanlar mesleki eğitim alırken ahlak eğitimi,kültürel eğitim,vatandaşlık bilinci yoksa,sonucta herşeyi paraya odaklaar.Her gelen hastayı para makinası olarak görür.
Ne yazık toplumuz da gercek meslek sahibinin sayısı çok az.
 
yaşadığım zamanda doktorların insanlara sağlık verdiğini zannediyordum fakat onların zihniyetinde o meslek tıpkı tamirci market vs nasıl para kazanarak ticaret yapıyorsa onlarda hastaları müşteri gibi görüponların sağlığını düşünmeyip para ve mevki peşinde lüxyaşamaktadır sırtımızdan10 yıl yanlış teşhislekandırdılar koydukları teşhinönemi yok sadece ya tutarsa çoğu doktarlardan duyduğum çoğu hastalığın tedavinin olmadığı ve bunubile bilebizleri kobay olarak kullanıp oyalıyorlar
 
ülkemizin her geçen yıl artan sağlık harcamalarının baş sorumluları doktorlardır...bu gidişe köklü çözümler bulunmalıdır...muayene katılım payı gibi şaçma sapan çözümler doğru tedaviler değil...
 
kontrolun amacı hastalıkta ilerleme varmı,bu arada kalb akciğerler böbrekler mesane idrar yolları nasıl midenin barsakların durumu deride yara var mı bunlara bakılmıyorsa kontrol yapılmamış olur SEVGİLER.
 
ilandaki okur yazar doktordan amaç bilimdeki yenilikleri takip eden veöğrendiklerini ,deneyimlerini yazarak veya konferanslar yoluyla paylaşandır mail adresine bir kutlama gönderip hastanenin nerede olduğunu sormak lazım. SEVGİLER.
 
Eskişehirde üniversite hastanesınde ' hoca ' olan bir muhtereme ,
Oğlumun kalçasındaki platini kontrol amaçlı gıtmıştım.
Sekreter hanım hocam daha gelmedi, gelecek bekleyin dedi !
Arkasından sizin randevunuz varmı dedi ?
Dedim yok ! Buraya ilk defa geliyorum, bilmiyoruz dedim.
O zaman ben size randevu veriyim dedi hanfendi ve 3,5 ay sonrasına tarih kesti, fişi verdi.
Dedim bu çok ileri bir tarih !
Sekreter hanım direk ;
Ben size hocamın muayenehanesi alayım, pazartesi öğlen 2 de gelin, ücret de 220 lıra dedi.

O gün orada bekleyen 10 cıvarında başka hasta vardı o doktoru bekleyen, ve saat 10.30 du. Öğle yemegınden sonra hocaların zaten hastanelerde durmadıgını bılıyoruz, halıyle o hastalar nereye yönlendiriliyor. ÖZEL MUAYENELERİNE !
 
mezopotamyali kederi' Alıntı:
Belki tedbir amaçlıdır karakaya...
Genişletmek için tıkla ...
Arkadaşım iyi niyetli doktorlar olduğu gibi,sadece paraya tapan doktor dolu.tedavimin burda olmayacanı bile,bile beni tam bi yıl kaz gibi soydu hemde zamanımı çaldı.
Belkide istanbula baştan gitsetdim belkide daha iyi olabilirdim...
GENEDE ALLAH TEALAYA SONSUZ ŞÜKÜRLER OLSUN ki hiç olmazsa tekerlekli sandaelemle geziyom.
 
sağlık sektörünün bu duruma gelmesinin nedenlerini düşünmek lazım...
sağlıkta yenilikler vardı. hani nerde! zengin fakir uçurumu bu hale getirdi bütün sektörleri. sağlık sektörünün nedeni ise özelleştirmedir. yani bunun sebebi devlettir. doktorlar ya özel hastanede ek iş peşinde koştururlar ya da özel hastane ya da muaynehane açarlar. birbirleriyle yarış içerisindeler çünkü maddi güç olarak daha iyi olma çabası var. malüm maddi anlamda ne kadar zayıfsan bu dünyada o kadar çok işkence çekiyorsun. her insan gibi doktorlarda bu mantıkla yola çıkmaktalar. eeeeeeeeee nede olsa parasız iş yapılmıyor....

ot gibi gelip geçen halklara az bile... çünkü karnım doysunda ne olursa olsun... bana dokunmayan yılan bin yaşasın. bu mantıkla daha nereye kadar gitcez acaba... bakın 1 ekim 2009 tarihinden itibaren 4 tl olan muayne parası 8 tl oldu kimin sesi çıktı!

bu daha iyi günlerimiz...
 
Bu düzen böyle gelmiş böyle gider arkadaşlar. Hepimiz de biliyoruz ki Türkiye ' de bazı düzenleri değiştirmek zor. Bizde bu değişmeyen düzene uymak zorundayız.
 
zehirliyaprak; öyle bi yazmışsınız ki sanki doktorlar muayenehaneler olmadan önce parasız çalışıyorlardı bu ülkede.

Özelleştirmelerden çok çok daha önceleri çıkartılmış olan "döner sermaye" kavramı var arkadaşım. Onda da ne paralar dönüyo devlet hastanelerinde... Ama doymadıkları için bir de özel muayenehaneye gönderiyorlar hastaları... Yani doktorların tuttukları altın oluyor heryerde.

Bunun en temel nedeni ise "herşeyin başının sağlık" olması... ve bizim denize düşmüş olup yılana sarılma mecburiyetimiz...yani çaresizlik...dolayısıyla vicdansızlar bunun üzerinden çok güzel geçiniyor...
 
25 yaşındayım ve hayatımın yarısından fazlası hastanelerde geçti. doktorlarla alakalı bin türlü şey yaşadım ve hiç birine hakkımı helal etmiyorum...

ya doktor konusunda çok sinirlirliyim aslında. ya ben 10 yaşında silahla vuruldum, hastanede sadee 15 gün kaldım. mermi sag kulak arkasından girdi ve kafa tasını delemediği için omur ilipe kaymış. c7 de kırık oldu. ameliyat edildi. 15 gün sonra cıkacagım. bu arada ameliyat oldupum hastane erzurum devlet hastanesi, ssk lıyım ayrıca. ameliyattan sonra doktor ameliyathaneden cıkmıs son derece üzgün bir şekilde. babamı cagırmış. annem o an yere yıkılmış ben öldüm diye. babam da ben öldüm sanmış. doktor; ''ameliyat iyi gecti çocuk yaşıyor bıçak kesti parası verirsiniz artık'' demiş. babam da bütün parasını doktora ve hemsireye vermiş.


ameliyat bitti falan , 15 gün sonra hastaneden cıkacagız. ama babamda paralar bitmiş ve biz izmir e gelecegiz. yani erzurum dan izmir e gelmemiz lazım...

babam izmir de akrabalara haber veriyor, para yollanıyor. gidiyor izmir e uçak bileti almaya. beni ucakla getirecekler. henüz boynumda boyunluk falan var ve hareket edemiyorum.

tabi ki yaz sonu olduğu için uçakta yer yokmuş, ankara aktarmalı varmış ancak ankaraya gelince 1 gün beklemek lazımmış diğer ucak için cünkü yer yokmuş vs vs vs.


demişler ki gidin doktor imza versin o uçakla gitmesi gerek derse o zaman sizi ucakla yollarlar. doktora gidiyor ve olayı anlatıyor. doktor tabi ki yazmıyor ve babama '' benim babam ankaraya trenle gitmişti , cocuk izmir e otobüsle gidebilir merak etmeyin'' diyor...

tabi biz otobüs bileti alıyoruz ve 1 gün otobüs yolculugu ardından izmir e geliyoruz.
tabi bize sonradan diyorlar ki o işin olabilmesi için doktorun özel muayehanesine gitmeniz gerekiyordu falan. prosedür böyleymiş. tabi sonradan ögrendik işleri...


doktorlar bu işi sadece para olarak yapıyor o kadar. cok az doktor var bu işi gerçekten hakkıyla yapan.

bir gün hastanede yatıyorum. doktor kontrol eidyor bacaklarımı falan. adam başladı ''allahın cahilleri iki bina dikiyor zengin oluyor, biz eşek gibi okuyoruz ama iş yok'' bunu bir kontrolün ortasında ve bir muhabbet yokken aniden söyleyen adamdan ne beklersin?
 
Cevap yazmak için giriş yap yada kayıt ol.
Üst Alt