Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Gothic Müzik

minerva

Aktif Üye
Üyelik
21 Mar 2005
Konular
31
Mesajlar
1,274
Reaksiyonlar
10
Gothic müzik

Gothic'in muzikte kullanimi, gothic mimarinin sagladigi genis meydanlarin ve yuksek tavanlarin akustigini kesfeden kiliseler tarafindan baslatilmis ve kiliselerde korolarin olusturulmasina, hristiyanligin orijinalliginden hepten uzaklasmasina neden olmustur. kiliselerde dini amacla kullanilan bu sistem, daha sonralari muzik dunyasina da sicramistir. ve kilise muzigi olarak ortaya cikan gothic muzik, bir sanat akimi olma yolunda evrimine baslamistir. bu konuda ilk orneklere bakacak olursak, notre dame okulu'nun en buyuk iki bestecisi olan leonin'i ve ardindan perotin'i goruruz. (bu sahsiyetler erken polifonik besteci olarak anilirlar, ama biz bugun mozart ve beethoven'i cep telefonu melodilerinden tanidigimiz gibi, polifonik besteci sozcugunu de cep telefonuyla ozdeslestirebiliriz.) perotin'in viderunt omnes adli eseri, bugun bile noel ve yilbasi ayinlerinde soylenmektedir ve ilk gothic eserlerden biri olarak kabul edilmektedir.

gothic, kiliselerde once cok seslilige, sonra organum ve ardindan kanon gibi yontemlerin ortaya cikmasina neden olduktan sonra kiliseden cikip halk arasina karisarak evrimine devam etmis ve bugun punk, metal gibi bircok muzik turunde de kullanilir olmustur.

gunumuzde gothic muzik, genellikle kuzey avrupa kokenli metal muzik gruplari icin kullanilsa da, ilk olarak ingiltereli post punk grubu olan joy division'i tanimlamak icin kullanilmistir. 1977 yilinda warsaw adiyla kurulan ve cikardiklari iki albumden sonra solist ian curtis'in olmesiyle dagilan grup, gotik mimarinin ustalikla canlandirildigi karanlik, soguk ortamlarda sarki soylerdi.

bugun ise, kuzey avrupali metal muzik gruplarinin sikca kullandigi, bazen dark metal, black metal, hatta power metalle de karistirilabilen bir muzik akimi haline gelmistir. 1990'larin basinda ortaya cikmaya baslayan bu akim, doom ve black metalden evrimleserek ortaya cikmistir. gothic metalin temsilcileri, doom metalin agir rifflerini ve death metalin brutal vokalini karistirip, kilise orglari, kemanlar, yan flutler, klavyeler gibi ekstra enstrumanlar da ekleyerek ve en onemlisi, genelligi soprano olan bayan solistler de kullanarak bu akimi ortaya cikarmislardir. ayrica beauty and the beast seklinde isimlendirdikleri, guzel sesli bir bayan vokal ve brutal vokalin ayni anda soyledigi bir tarz kullanirlar.

klavyelere dikilen mumlar, karanlik sahne ve giyilen kiyafetler, izleyicinin de kendini bu atmosfere kaptirmasini saglar. sarkilarinin ana temalari genellikle birbirine benzer: din, cennet ve cehennem, romantizm, korku, depresyon, cesaret, bunalim ve olum gibi konular sikca kullanilir. bunlarin disinda, eski efsaneler ve mitolojilerden de bahsettikleri de gorulur.

bu gruplara ornek olarak; the sins of thy beloved, theatre of tragedy, tristania, sirenia, the gathering, within temptation, vampiria, trail of tears, erkek vokalli olarak my dying bride, power metal etkilerinin de cok yuksek oldugu nightwish, epica, after forever, evanescence ve soprano kullanmayan bayan vokalli arcana, lacuna coil, lacrimas profundere ve sacrimosa ornek gosterilebilir. turkiye'den de bir ornek olarak almora'yi verebiliriz.

cradle of filth ve turevleri gibi siyahlar giyip satanist ayinlerine benzer isler yapan gruplari gotik olarak adlandirmak ise koyu renk makyaj yapip ve siyah/mor renkten oteye gitmeyen kiyafetler giyerek "ben de gothic oldum" demek kadar anlamsizdir. gotik, satanizmle asla bagdasmayan bir tarzdir. metal dinleyenlere satanist diyenler dikkat etsin buna. satanizm bambaska bir olay, satanistlerin lucifer diyerek taptiklari seytan gotik kulturde de dislanmistir.
 
DİARY OF DREAMS

Diary of Dreams- Alman kokenli gothic/darkwave tarzini temel almis zaman zaman doom metal tarzina kayan calismalar yapmis bir gruptur.Grubun kurucusu Adrian Hates`dir. Diary of Dreams fikri ilk olarak 1989 yilinda ortaya cikmis- fakat ilk album 1994 yilinda "Cholymelan" adiyla piyasaya cikmistir. Ilk albumde Adrian`a gitaristi Alistair Kane eslik etmistir. Bu album piyasaya ciktigi zaman Adrian o siralar halen Alman gothic grubu olan Garden of Delight`ta vokal olarak yer almaktaydi- tabi daha sonra gruptan ayrildi. Diary of Dreams`in yaptiklari calismalarda orkestrasal calismalara piyano ezgilerini katmalari- Adrian`in mukemmel sarki sozlerini icten ve hissederek soylemesi grubun yukselisindeki en buyuk etkenlerdir.

Daha sonra 1996 yilinda piyasaya cikardiklari "End of Floweres" ile muzik kariyerlerine devam edan Adrian ve Alistair- 1997 yilinda "Bird Without Wings" albumu ile tum dunyaya seslerini duyurmayi basardilar. 1998 yilina geldigimizde ise gruba iki yeni soluk katildi. Bunlar Olaf Schaning ve Christian Berghoff`tu. Bu iki isim Diary of Dreams`in canli performanslarina buyuk bir guc katmis ve grup icin yeni dunyalar (fikirler) yaratarak bu grubu ne kadar ciddiye aldiklarini kanitlamislardir. Ve bu guc ile 1998`de "Psychoma" adli albumu piyasaya surmuslerdir ve bu album Diary of Dreams icin yeni bir dunyaya acilan kapi demekti. Cunku bu album ile birlikte grup Metropolis Records ile anlasmistir. Metropolis Records o yillarda Kuzey Amerika Kitasi`nin gothic ve indrustial tarzini elinde bulunduran en onemli plak sirketlerinden biriydi. 1999 yilinda yapilan bu antlasma ile piyasaya once "Cholymelan" 4 Bonus parca eklenerek yeniden piyasaya suruldu. Hemen arkasindan ayni sene icerisinde "Moments Of Bloom" albumu Diary of Dreams hayranlari ile bulusturuldu. 2000 yilinda grubun 6. albumu olan "One of 18 Angels" Metropolis Records tarafindan piyasaya suruldu.

2001`de "O` Brother Sleep" ve 2002`de ise "Amok" cikarildi. Bu iki albumde mini cd idi. 2002 yilinda "Freak Parfume"yi piyasaya suren Diary of Dreams daha olgun adimlar atmaya basladi. Ilk albumlerinden beri sure gelen enerji ve guc daha yaygin hale gelerek bu album ile birlikte- akilli bir bicimde melankolik ve siirsel ezgilerle birlestirildi. "Freak Parfume"- Diary of Dreams`in bugune kadar yaptigi en kapsamli ve genis kitlelere hitap eden tek albumdu. Grup- 2002`de "Panik Manifesto" (Mini Album)- 2003`te Dream Collector ve 2004`te ise "Giftraum (Mini Cd)adli albumleri piyasaya surdu. 2004 yilinda ise Diary of Dreams- cok ozel bir album piyasaya surdu. "Nigredo" ile grup- yaptigi muzigi inanilmaz derecede gelistirerek hayranlarina essiz bir tat sundu. Bu album eminimki bir cok dinleyicinin arsivinde degisilmezler arasinda yerini almistir. Diary of Dreams- 2005 yilinda hayranlarinin karsisina MenschFeind (Mini-Album) ile cikti. Bu aldumde Adrian ve arkadaslari melenkolizm ve karanlik temalarini bir araya getirerek farkli bir calisma yaptilar...

diary of dreams-colorblind

Diary Of Dreams Colorblınd video klip izle indir yükle download Video75 Türk Video Arama Motoru

diary of dreams-flood of tears

Diary Of Dreams Flood Of Tears video klip izle indir yükle download Video75 Türk Video Arama Motoru

diary of dreams-oblivion

Diary Of Dreams Oblivion video klip izle indir yükle download Video75 Türk Video Arama Motoru
 
Epica

Epica.jpg


Gothic Metal tarzında müzik yapan grubun hikayesi 2002’nin sonlarına doğru , Epica’nın kurucusu Mark Jansen’in grubu After Forever’ı bırakmasıyla başlar.

Başka tarzlar arayışı icinde olan Mark Jansen Sahara Dust adı altında kurar grubunu ve Trail of Tears vokali Helena Michaelsen gruba bayan vokal olarak katılır fakat bu durum fazla uzun sürmez ve gruptan ayrılmasıyla su an Epica deyince akla gelen ilk isim olan Simone Simons gruba katılır.Grubun kadrosu gitarist Ad Sluijter,baterist Jeroen Simons,basçıları Yves Huts ve klavyede Coen Janssen ile tamamlanır ve Kamelot’un albümünden esinlenilerek grubun adı Epica olarak degistirilir.

Ve 2003’te en başarılı albümlerinden The Phantom Agony’yi keman, viyolonsel gibi klasik müzik enstrümanlarını da katarak cıkardılar.

2005’te Maya kültüründen esinlenerek olusturdukları parcalardan olusan Consign to Oblivion albümünü piyasaya çıkardılar.Grup ayrıca Kamelotla da ortak çalışmalarda bulunarak daha da tanınır hale geldi.

Son olarak Joyride isimli bir Hollanda yapımı filmin müziklerini yaptılar.

Grup elemanları:

Simone Simons - Mezzo-soprano vokal
Mark Jansen - Gitar
Ad Sluijter - Gitar
Yves Huts - Bass
Coen Janssen - Klavye
Jeroen Simons -Davul

Albümleri:

Cry for the Moon (2003)
The Phantom Agony (2003)
Consign to Oblivion(2005)
The Score - An Epic Journey (2005)
Epica - Illusive Consensus


Epica - Cry For The Moon

 
Crematory

2dsiat4.jpg


Ülke : Almanya
Tür : Gothic Metal​


Crematory 1991 yılında gitarist Lotte ve Markus(vurmalı çalgılar) tarafından kuruldu.Kısa süre sonra grup tamamlandı..Vokalde Felix ve bas gitarda Marc bu oluşuma katıldılar ve bir yıl sonra ilk ve tek demo kayıtları geldi.Bu demo kaydıyla büyük başarı yakaladılar.Sadece almanyada değil ülke dışında da büyük başarıya ulaşan demo 1500 örnek sattı.Bu zamanda değişik plak firmalarıyla kontaklar kuruldu.​

Sayısız sahne performansı başarıyla tamamlandıktan sonra konuk klavyeci Katrin gruba daimi üye olarak dahil edildi.1992 kasımında Massacre Records ile plak sözleşmesi imzalandı ve grup ilk rüyasına başarıyla ulaştı.​

Ocak 1993 de aldıkları yeni basçıları Heinz ile commusication stüdyolarında debut albümleri ''Transmigration'' u mayıs ayında tamamladılar.Albüm iyi bir satış grafiği yakaladı ve olumlu tepkiler aldı.1993 eylülünde grubun basçısı Heinz ayrıldı ve yerini geçmişte beraber müzik yaptıkları eski arkadaşları Harald aldı..​

1994 Mayıs ayında "...Just dreaming" albümü çıktı.Almanca söyledikleri "Shadows of mine" şarkısı çok büyük yankı uyandırdı ve ilk hitleri oldu ve artık Crematory çok sevilen ve koyu fanları olan bir gruptu...
"Shadows of mine" ve "In my hands" şarkılarına klip çektiler MTV ve VİVA da yayınlandı..

3. albümleri "Illusions" 1995 yılında çıktı.Çok büyük beklentilerle çıkan bu albüm beklentileri karşıladı ve 2. hitleri "Tears of time" oldu!!
Tears of time şarkısına ağustos 1995 de maliyeti oldukça yüksek bir klip çekildi ve bir çok televizyon kanalında yayınlandı.

1995 in aralık ayında grup yeni albümleri için stüdyo ya girmişti, 5 ay sonra 1996 mayısında "Crematory" isimli albüm hazırdı.Şarkı sözleri almanca hazırlanan albüm en çok satan(bestseller) performansıyla Crematory'i festivallerde ana grup yaptı.Örnek olarak "Out of the dark" festivalini verebiliriz.Bu albümle eş zamanlı olarak Crematory'nin Massacre Record ile olan sözleşmesi sona erdi."Out of the dark" festivalinin başarısı üzerine canlı(live) albüm çıkarmayı planlayan Crematory plak firmaları ile görüşmeler yapmaya başladı...

1997 yılında Nuclear Blast ile sözleşme imzalandı ve "LIVE ... at the Out of the Dark Festivals“ albümü çıktı.Aynı yıl "Awake" albümüde hazırlandı.
Şubat 1999 da "FLY" isimli single geldi.Hemen ardından "Act Seven" albümü çıktı ki bu 7. yılda yaptıkları en büyük atılımdı.Gitarist Lotto'nun gruptan ayrılmasından sonra gruba katılan Matthias Hechler'in etkisi bu yeni albümün tarzında hissedildi, bütün şarkıların oluşumuna katılmıştı...Bir büyük adımda misafir vokaller Michael Rohr (Century) , Kalle Friedrich (Giants Causeway) ve Lisa Mosinski (Dark) ile kendi vokalleri Felixin beraber yaptıkları çalışma oldu..

Aynı yıl grubun ilk best of albümü "Early Years" geldi.Geçmiş yılların hitleri 3 cdlik bir box albüm olarak hazırlandı.Bonus olarak "Tears of Time", "In my Hands", " Ist es wahr" ve "Shadows of mine" şarkılarının klipleri Early Years albümüne eklendi.

2000de "Believe" albümü geldi.Bu albümde Matthias sadece gitarıyla değil "clean vokal"iyle de yer aldı.

2001 şubatında grup kuruluşunun 10. yılını kutladı ve onuncu yılları şerefine "Remind" isimli canlı(live) albümü çıkardılar.Albümde sadece şubatta yaptıkları jübile turlarının konser görüntüleri ve 10 yılın hit parçaları yoktu, bunlar dışında grubun ve çıkan albümlerin hikayeleri, tüm klipler ve fotoğraflar da mevcuttu...

2002 de hiç planlanmayan birşey oldu ve Nuclear Blast, Metallica tribute albümünde gruba "The four horseman"ı yapıp yapmayacaklarını sordu.
Crematory büyük bir metal grubu olan Metallicanın "one" şarkısını coverlamak üzere bu tribute albüm için anlaştı....

Nuclear Blastın patronuyla yapılan telefon trafiği sonunda grup yeni bir albüm çıkarmaya ikna oldu.Fanları için hiç beklenmeyen bir süprizdi.
Yeni albüm "Revolution"ın yapımına aranjör Kristian Kohle'nin katılımıyla ekim 2003 de başlandı.Yeni klipleri Greed'in bitiminden hemen sonra Markus ve Katrinin çocukları Janina doğdu.Bu çalışmaları kestiği için albüm, planlanan 01.03.2004 deki çıkış tarihine yetişemedi.Albümün hazır olan şarkıları Greed isimli single ile piyasaya sürüldü.Albüme "one" coverı ve ballad şarkı "Farewell Letter" de eklendi ve yeni hit single ları piyasaya sürüldü.
Ve son olarak 4 Agustos 2006 tarihinde piyasaya sürülecek olan ve adı "Klagebilder" olan yeni albüm detayları grup tarafından açıklandı.

Yayınlanan basın açıklamasında; yıllardır İngilizce şarkı sözü yazdıklarını ve buralarda kadar gelmelerinin buna baglı olduğunu soylediler .15 yıldır kendilerini yalnız bırakmayan Alman dinleyicilerine hediye niteliği taşıyan bu albümün tamamen Almanca içerikli olduğunu belirttiler.

Grup Elemanları

- Gerhard "Felix" Stass - Vokal
- Matthias Hechler - Gitar and vokal
- Katrin Goger - Klavye
- Harald Heine - Bass
- Markus Jüllich - Davul

Eski Grup Üyeleri

- Marc - Bass
- Heinz Steinhauser - Bass
- Lothar "Lotte" Forst - Gitar

Diskografi

- Transmigration (1993)
- …Just Dreaming (1994)
- Illusions (1995)
- Crematory (1996)
- Awake (1997)
- Act Seven (1999)
- Believe (2000)
- Revolution (2004)
- Klagebilder (2006)

Demo, EP, Single, Live;

- Denial (Demo) (1992)
- Ist Es Wahr (1996)
- Live… (1997)
- Early Years (1999)
- Fly (1999)
- Remind (2001)
- Greed (2004)
- Liverevolution (2005)

Crematory - One (Metallica cover)


 
Müzik kısmına bir başlık açıcakken rastladım. Forumda henüz klasik müzik bile kabul görmemişken ve genelde bu tarz paylaşımların pek olmadığından ötürü bir hayli şaşırdım doğrusu.

Gothic müzik genel olarak darkwave, deathrock, gothic rock, post-punk, gothic metal gibi bir çok sınıfa ayrılır. Bunlardan en bilineni Diary of Dreams'inde içinde bulunduğu darkwave dir. Merak edenler için özellikle One of 18 Angels albümlerini edinmelerini tavsiye ederim. Son olarak gothic müziği en iyi bayan vokaller icra etmektedir, bunun için en harika ornekleri de Emilie Autumn ve Ataraxia'dır.http://www.lastfm.com.tr/music/Emilie+Autumn
 
İşte sevdiğim bi gothic grup daha;

ALMORA

almora.jpg


Türk senfonik rock müzik grubu olan Almora, "Knight Errant"dan Soner Canözer tarafından "Wacken Open Air" sonrası 2001 yılında kuruldu. Klasik rock enstrumanlarının yanında keman flüt yaylı tambur ve soprano vokal örgüsünü, müziğine başarılı bir şekilde adapte etmişlerdir.

Vokalde Ahmet, davulda Serkan, bayan vokalde ve kemanda Nihan, flütte Bilge ve bas gitarda Vefa’dan oluşan Almora ertesi yıl RSF 5’te çıktı. Aldıkları olumlu tepkilerle kısa sürede tanınarak, çok yeni olmalarına karşın hızlı bir üretime giren grup, özellikle yabancı basının övgüsüyle karşılaştı. Bu tepkiler karşısında moral bulan ve çalışmalarına hız veren Almora, 21 Mart 2002’de bir single çalışmayla müzik piyasasına adım attı. Çalışmayı "Standing Still" ve büyük beğeni toplayan "Cyrano" oluşturuyordu.

Almôra, 2002 yılında yayınlanan “Standing Still & Cyrano” E.P.si ve yine aynı yıl içerisinde yayınlanan debut albümü “Gates of Time” ile büyük başarı yakaladı. Basın ve radyolar tarafından da ilgi gören bu albüm, bazı gazete ve dergilerde 2002 yılının en iyi on albümü arasında gösterildi. Almôra, aynı yıl içerisinde Kemancı Zine dergisi tarafından dinleyici oyları ile belirlenen “Yılın Yeni Topluluğu” ödülüne layık görüldü. Bazı yabancı dergilerde de olumlu kritikler alan bu albüm, özellikle Ürdün’de o yılın en çok ilgi gören yabancı rock albümleri arasında yer aldı.

Takip eden yıl, grubun ikinci albümü “Kalihora’s Song” raflardaki yerini aldı. Almôra’nın ilk albümündeki başarısını perçinleyen bu albüm, özellikle yurt dışındaki bir çok basın organından olumlu kritikler aldı.

2004 yılı sonbaharında çıkan 3. albümü “Shehrâzad” ile yurt dışındaki başarısını arttıran Almôra, bu albümün Japonya’da yayınlanmasının ardından uluslararası platformdaki yerini de sağlamlaştırmış oldu. Shehrâzad albümünün Japonya’da ilgi görmesi üzerine, bu albümde bulunan Soner Canözer imzalı iki şarkı, ülkenin efsanevi müzikal topluluğu “Takarazuka” tarafından “Revue of Dreams” müzikalinde Japonca olarak seslendirildi. Ayrıca bu albümden Avrupa’nın en prestijli rock müzik dergilerinden biri olan Alman RockHard’da övgü ile bahsedildi ve Almôra bir müzik ve kültür elçisi olarak nitelendirildi.

Almôra bu tarihe kadar Dio, Therion, Opeth, Tankard, Kreator ve Pain of Salvation gibi dünyaca ünlü bir çok grupla çeşitli konser ve festivallerde aynı sahneyi paylaştı.

2006 yılı başlarına gelindiğinde ise, Almôra’nın, 4. stüdyo albümü olan “1945” yayınlandı.

Almôra’nın bu yeni albümündeki iki şarkı dünyaca ünlü Türk Tenor Hakan AYSEV tarafından seslendirildi. Türk Rock Müziğinde bir ilk niteliğinde olan Rock- Opera tarzındaki bu çalışmalar, basın ve dinleyiciden tam not aldı.

Prodüksiyon anlamında da önemli bir aşama kaydeden Almôra, “1945” albümüyle ulusal basında geniş yer buldu ve kendisinden övgü ile bahsettirdi.

Bu arada, Almôra’nın “Kalihora’s Song”, “Shehrâzad” ve “1945” albümleri 2006 yılı ortalarında Meksika’da yayınlanırken Almôra’nın son albümü “1945”, Temmuz ayında Japonya’da dinleyicinin beğenisine sunuldu.Klasik rock enstrumanlarının yanında keman flüt yaylı tambur ve soprano vokal örgüsünü müziğine başarılı bir şekilde adapte eden ve ülkemizin senfonik metal tarzındaki ilk temsilcisi olan Almora grubu 2002 yılında çıkardığı debut albümü ile büyük başarı yakaladı. Zihni Müzik etiketi ile çıkan "Gates of Time" adlı bu albüm, Türkiye'de bir çok radyo t.v. dergi ve gazetede yer buldu ve bazı basın organları tarafından 2002 yılının en iyi on albümü arasında gösterildi. Almora grubu ayrıca 2002 yılı İstanbul Kemancı müzik ödülleri kapsamında "Yılın Yeni Topluluğu" ödülüne layık görüldü. Bunun yanında "Gates of Time" albümü yurt dışında da ilgi görürken, Ürdün'de 2003 yılının en çok satılan yabancı metal albümlerinden biri oldu.

Topluluk ilk albümünden sonra çeşitli festivallerde Dio, Kreator, Tankard ve Opeth gibi önemli gruplarla aynı sahneyi paylaştı.

Almora 29 Ekim 2003 tarihinde yine Zihni Müzik etiketi ile yayınlanan "Kalihora's Song" adlı ikinci albümü ile tekrar müzikseverlerin karşısına çıktı. Çıktığı günden itibaren yurtiçi ve yurtdışından olumlu tepkiler alan albüm yüksek bir başarı grafiği yakaladı.

Ve topluluğun 3. ve son albümü "Shehrâzad", Zihni Müzik etiketi ile 22 Eylül 2004 Çarşamba günü piyasaya çıktı . Çalışmaları Mayıs-Ağustos 2004 tarihleri arasında tamamlanan albümün miksajı ve masteringi Serdar Öztop tarafından yapıldı. Albümün prodüktörü ise aynı zamanda grubun gitaristi ve şarkı yazarı olan Soner Canözer. Daha önceki albümlerinden farklı olarak bazı parçalarda korolara da yer veren Almora'nın yeni albümünde toplam 9 parça bulunuyor. Albümün geneli İngilizce sözlü şarkılardan oluşuyor. 1993 yılında Sivas katliamında hayatını kaybeden aydınlarımız için yazılmış olan "Güneşin Ozanları" albümdeki tek Türkçe sözlü parça.

Grup yeni albümünün gala konserini 26 Eylül 2004 Pazar günü Therion grubu ile aynı sahneyi paylaşacağı Venue Maslak'ta verdi. 18 yaş sınırının olmadığı konserde yeni albüm parçalarını ilk defa seslendirdi. Almora bu konserin ardından 5 şehri kapsayan bir turneye çıktı.

2004 yılı sonbaharında çıkan 3. albümü “Shehrâzad” ile yurt dışındaki başarısını arttıran Almôra, bu albümün Japonya’da yayımlanmasının ardından uluslararası platformdaki yerini de sağlamlaştırmış oldu. Shehrâzad albümünün Japonya’da gördüğü ilgi üzerine, bu albümde bulunan Soner Canözer imzalı iki şarkı, ülkenin efsanevi müzikal topluluğu “Takarazuka” tarafından “Revue of Dreams” müzikalinde Ritchie Blackmore, Ronnie James Dio, Chris Impelliteri gibi ünlü müzisyenlerin eserleri ile birlikte Japonca olarak seslendirildi. Ayrıca bu albümden Avrupa’nın en prestijli rock müzik dergilerinden biri olan Alman RockHard’da övgü ile bahsedildi ve Almôra bir müzik ve kültür elçisi olarak nitelendirildi.

2006 yılı başlarına gelindiğinde ise, Almôra’nın, 4. stüdyo albümü ve diskografisindeki 5. yapıtı olan “1945” yayımlandı.

Masteringi New York Masterdisk stüdyolarında yapılan Almôra’nın bu yeni albümündeki iki şarkı dünyaca ünlü Türk Tenor Hakan AYSEV tarafından seslendirildi. Türk Rock Müziğinde bir ilk niteliğinde olan Rock- Opera tarzındaki bu çalışmalar, basın ve dinleyiciden tam not aldı.

Prodüksiyon anlamında da önemli bir aşama kaydeden Almôra, “1945” albümüyle ulusal basında geniş yer buldu ve müzikalitesiyle kendisinden övgü ile bahsettirdi. Bunun yanında “1945” albümü Yüxexes Dergisi yazarları tarafından “2006 Yılının En İyi Albümü” ödülüne layık görüldü.

Almôra kariyerindeki başarılarını yurt dışında albümler yayımlayarak 2006 yılında da sürdürmeye devam etti. “Kalihora’s Song”, “Shehrâzad” ve “1945” albümleri 2006 yılı ortalarında Meksika’da yayımlanırken; “1945” albümü Temmuz ayında Japonya’da dinleyicinin beğenisine sunuldu.

“Shehrâzad” albümü ise başarılarına bir yenisini ekleyerek, Blue Jean dergisi ve Milliyet gazetesinde “Türk Rock Tarihinin Gelmiş Geçmiş En İyi 5 İngilizce Sözlü Rock Albümü” nden biri olarak gösterildi.

Almôra 2007 yazını en sevilen parçalarından biri olan Cehennem Geceleri için özel bir single ve video klip yayımlayarak geçirdi. Aynı yaz ilk albüm “Gates of Time” Meksika’da yayımlandı.

Almôra, 2008 yılı Şubat ayında “Kıyamet Senfonisi” albümünü yayımlayarak Türk Rock Müziğinde yapılan İlk Türkçe Sözlü Gotik Rock albümüne imza attı. Müzikal zenginliği, epik ve şiirsel sözlerinin yanı sıra hikayesiyle de göze çarpan bu albümde Soner Canözer birçok konuk müzisyen ile çalıştı. Türk Rock Müziğinin en önemli seslerinden biri olan Ogün SANLISOY “İyiler Siyah Giyer” isimli şarkıyı güçlü yorumu ile seslendirirken, davulda Arbak DAL ve basta Burak KULAKSIZOĞLU gibi Türk Rock dünyasının iki önemli müzisyeni de konuk olarak yer aldı. Yaylı çalgıları Şenyaylar Yaylı Çalgılar Topluluğu tarafından çalınan albümün masteringi ise bu konuda dünyaca ünlü projelere imza atmış olan Roger LIAN tarafından New York Masterdisk stüdyolarında gerçekleştirildi.

Almôra, konserlerinde sunduğu başarılı performansı ve göz dolduran sahnesi ile dinleyicilerine masalsı bir atmosferde seslenerek her zaman dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Almôra bu tarihe kadar dünyaca ünlü bir çok grupla çeşitli konser ve festivallerde aynı sahneyi paylaştı.

Almora (Ogün Sanlısoy)- İyiler siyah giyer

Almora (Gothic) : FF 7 Dirge of Cerberus - The Good Guys wear BLACK


Almora - Cehennem Geceleri
Almôra - Cehennem Geceleri 07
 
E NOMİNE

e nomine synth ve gothun birlikte kullanan ve başarılı olan nadir gruplardan biridir. almanya kökenlidir. şarkı sözlerinde korku, kaos ve kıyamet gibi temaların kullanılması yanı sıra yer yer incilden alıntılar yapılmıstır.
senkronize parçalarda anthony perkins, anthony hopkins, al pacino, john malkovich, robert de niro, samuel johnson ve bruce willis gibi vatandaslardan faydalanmıştır. şarkıları almanca/latince karışımı ve bol bol koro kullanımı şeklindedir. * klipleri şarkıların havasını iyi hissettirir. *

web siteleri Universal Music - E Nomine - Home şeklindedir.

albumleri:
das testament – 1999
finsternis – 2002
das testament (digitally remastered) – 2002
die prophezeiung – 2003
das beste aus gottes beitrag und teufels werk - 2004

kaynak:ekşi sözlük

http://videoizle.video75.com/fCvfFqHVT1H/lord-of-the-rings-enomine-der/

http://videoizle.video75.com/mCQnuSQpuQj/e-nomine-mitternacht/
 
TRISTANIA

Tristania, Norveçli Gothic Metal grubudur.
1996 yılında Morten Veland, Einar Moen ve Kenneth Olsson tarafından Norveç’te kuruldu.
Vibeke Stene ve Rune Østerhus’un da katılımıyla son halini alan grup, ilk EP’sini “Tristania” adıyla 1997’de yayımladı.

Aynı yıl “Widow’s Weeds” albümünün kayıtlarına başlayan grup, 1997’de bu albümünü piyasaya sürdü.
Çok geçmeden “Beyond the Veil” albümünün kayıtlarına başlandı.
1999’da piyasaya sürülen bu albüm, grubun şimdiye kadarki en iyi işlerinden biri olarak görülmekle kalmayıp,
grubun tarzını en iyi yansıtan albüm olarak nitelendirildi.
Albümün piyasaya çıkmasından kısa bir süre sonra Morten Veland ve grup yollarını ayırdılar.

Diskografi;

Tristania” (EP) (1997)
“Widow's Weeds” (1998)
“Beyond the Veil” (1999)
“Angina" (Single) (1999)
“Midwintertears/Angina” (2001)
“World of Glass” (2001)
“Ashes” (2005)
“Illumination” (2007)
“Rubicon” (2010)

Grup Üyeleri;

Østen Bergøy - Erkek vokal
Mariangela Demurtas - Bayan vokal
Anders Høyvik Hidle - Gitar, brutal vokal
Rune Østerhus - Bas gitar
Einar Moen - Klavye
Kenneth Olsson - Davul

Önceki Üyeleri;

Morten Veland - Gitar, brutal vokal (2001'de ayrıldı)
Kjetil Ingebrethsen - Brutal vokal (Nisan 2006'da ayrıldı)
Vibeke Stene - Bayan vokal (Şubat 2007'de ayrıldı)
Svein Terje Solvang - Gitar, brutal vokal (Mayıs 2008'de ayrıldı)

***En Beğendiğim Parçası, Widow's Weed Albümünden, Evenfall ..: )
Cihazlar, Vokaller, Muhteşem ..
Mükemmel Bir Performans.
Özellikle Aradaki, Piyano Ve Kemanın Akılda Kalan Çok Hoş Bir Tınısı Var .. :]


Tristania - Evenfall ..

 
Üst Alt