Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Erişilebilir İstanbul 6. Koordinasyon Toplantısı

alifatih1958

Aktif Üye
Üyelik
3 Ocak 2007
Konular
58
Mesajlar
1,372
Reaksiyonlar
58
İyi günler,

09 Nisan 2009 tarihinde Z.burnu Belediyesi Sosyal Tesislerinde İBB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı ile ilgili müdürlerin katılımı ile birlikte bir toplantı yapıldı.
ERİŞİLEBİLİR İSTANBUL 6. KOORDİNASYON TOPLANTISI
Tarih - Saat: 09 Nisan 2009 - 10:00 / 12:00
Yer: Zeytinburnu Sosyal Tesisleri
TOPLANTI GÜNDEM BAŞLIKLARI
1) Açılış Konuşması
2) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı Faaliyet Sunumu ( Daire Başkanı Sn. İbrahim Demir)
3) Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığına bağlı müdürlüklerin sunumları
a) Park ve Bahçeler Müdürlüğü
b) Çevre Koruma Müdürlüğü
4) Görüş, öneri ve talepler
5) Görüş, öneri ve taleplere Verilen Cevaplar
6) Kapanış
Toplantıya biz sakatlarla ilgili bazı dernek temsilcileri de katıldı. Konuşulan konular dile getirilen sıkıntılar hep aynı olmakla beraber burada yine bir tekrarlamakta yarar var:

+Gözder başkanı Kerim Bey ortopedik özürlüler için alınan tedbirlerin amaların yaşamlarını, yollarda gidiş gelişlerini iyi hale getirmediğinden bahisle bazı haklı şikayetlerde bulundu. Özellikle yollardaki saksı ve çiçeklikler ile ağaçların amaları yara bere içerisinde bıraktığını dile getirdi. Cilalı kaldırımlardan şikayetçi oldu. Kaldırımlarda ortopedik özürlü arkadaşları engellemeyecek mahiyette 1 veya 2 cm yüksekliğinde klavuz çizgiler olmasının gerektiğini dile getirdi.

+OMFD başkanı Ramazan Bey ve Kas Hastalıkları Derneği başkan yardımcısı Cengizhan Bey de alt ve üst geçitler, metrobüs, kaldırımlar,metro vs vs gibi klasik dertlerimizi dile getirerek laf değil icraat beklendiğini ifade ettiler.

+Cemal Merdan bey ilk özürlü tuvaleti yaptırtanın kendisi olduğunu söyleyerek bunun devamının getirilmesini ve şehre bol miktarda özürlülerin kullanımı için wc yapılmasını istedi.

+K.çekmece Belediyesinde görevli ortopedik özürlü Ayhan arkadaşımız da IBB’nin bir kural koyucu ve standart belirleyici olarak ortaya çıkmasının vaktinin geldiğini ve özellikle de ilçe belediyelerinin icraatlarının bu standarda uygun olmaması durumunda düzenlemenin iptal edilmesi veya engellenmesi gerektiğini talep etti. Bu bizlerin uzun zamandır dile getirdiğimiz belediye düzenleme veya izinlerinde ağırlıklı olarak özürlülerden kurulmuş bir komisyonun izninin aranması şeklindeki talebimizle hemen hemen aynı mahiyette bir talep denilebilir. “IBB’nin ilçe belediyeleri üzerinde herhangi bir denetim yetkisinin bulunmadığı” gerekçesi ile tabii ki bu en önemli talep anında gerçekleşmesi mümkün olmayan bir talep olarak değerlendirildi. Bu arkadaşımız çim yerine ayrık otu dikilerek tasarruf edilecek tutarın sakatlar için kullanılmasını önerdiğinde Park Ve Bahçeler Md.rü her ikisi arasında çok da önemli bir fiyat farkı olmadığını ve dikkate şayan ciddi bir tasarrufun olamayacağını bildirdi.

+Bir diğer önemli husus da mezarlıklar konusu idi. Arkadaşlarımız ölen yakınlarını ziyarette sıkıntıyla karşılaştıklarını belirterek mezarlıkların özellikle tekerlekli iskemlenin rahatlıkla sürülebilir hale getirilmesini istediler. Belediye yetkilileri bu konu üzerinde son derece hassasiyetle durduklarını ifade ederek 80-100 yıllık mezarlık kültürünün maalesef bir anda değiştirilemediğini, yeni mezarlıklarda bu hususa “olmaz ise olmaz” bakış açısı ile dikkat ettiklerini ancak Karacaahmet veya Zincirlikuyu gibi eski mezarlıklarda bu tür düzenlemelerin imkansız olduğunu zira bu tür düzenlemelerin yapılabilmesi için bazı mezarların istimlak edilmesi gerektiğini ancak kimsenin ölülerinin yerlerinin istimlak edilmesine ve ölülerinin başka yere nakledilmesine onay vermediğini dile getirdiler. Dolayısıyla eski mezarlıklarda bu sorunun aşılmasının çok zor olduğunu dile getirdiler.

İBB yetkilileri bir vesile ile İstanbul’da dikilen laleler için yapılan masrafın toplam 2,5 trilyon olduğunu ve Park ve Bahçeler Md.nün bütçesi dikkate alındığında bu tutarın önemli bir yer tutmadığını ifade etti. Keza bu hafta sonu başlayacak Lale Festivali çerçevesinde Emirgan Korusunda “özürlü wc” işinin mutlaka çözülmesi gerektiğini Park ve Bahçeler Müdürü bizzat kendisi ifade etti. Yani Emirgan’a gidecek olan arkadaşlarımız tuvalet ihtiyacı için bir wc bulamaz ise ltf çekinmeden utanmadan IBB Park Ve Bahçeler Müdürünü protesto etsin, hatta söylesin bizler de hem kendisine hem de IBB başkanı Sn.Kadir Topbaş Bey’e protesto maili yollayalım zira wc işi bizler için en önemli bir ihtiyaç.

Park ve Bahçeler Müdürü beyefendi keza talep halinde özürlüler için dizayn edilmiş fitness aletleri ve çocuk oyun takımının istenilen yere (yer tabii uygun ise) yerleştirildiğini belirtti ve bu konuda Yakacık/Uğur Mumcu semtinde yaptıkları bir uygulamayı örnek gösterdi. Sitede oturan bir bayan sakat çocuğu için bir özürlü oyun aletleri istemiş site bahçesine ve IBB de talebi uygun bularak yerleştirmiş. Takım olarak 230 özürlü fitness takımı ve 67 adet de özürlü oyun takımı İstanbul genelinde yerleştirilmiş. Bunlar bir takım diyor ilgili müdür ve her takımda en az 3-4 oyun veya fitness parçasının bulunduğunu ifade ediyor. Yani arkadaşlar sakat çocuğu olan kimseler ltf çekinmeden IBB Park Ve Bahçeler Müdürlüğüne müracaat ederek ve uygun yer de göstererek bu oyun setlerinden talep etsin. IBB sağ olsun bu konuda son derece hassas olduklarını dile getiriyor.

Felçi arkadaşlar kendilerinde his kaybı olduğundan bahisle park ve bahçelerdeki kene musibeti ile nasıl baş edileceği sorduklarında ilgili müdür bey park ve bahçelerin keneye karşı ilaçlandığını ve herkesin korkusuzca çayıra çimene yayılabileceğini ifade etti.

Bu arada özürlü olmasına rağmen bazı özürlülere özürlü araç plakası verilmiyor biliyorsunuz. Mesela kendimden örnek vereyim. Sol ayağım felçli, her zaman değil ama kimi günler koltuk değneği kullanmak zorunda kalıyorum. Onsuz yürüyemiyorum. Lakin devlet baba kalkıyor bana senin özel tertibatlı araba kullanmana gerek yok diyor ve böyle dediği için de sakat plakası vermiyorlar. İyi hoş vermesinler de böyle olunca ben de bu durumda özürlülere tanınan haklardan istifade edemiyorum. Park konusunda sıkıntı çekiyorum. Mesela Eminönü’nde vapur iskeleleri karşısında belediyenin katlı otoparkı var. Vallahi billahi kaç kere ayağımı camdan çıkarıp adamın gözüne sokmak suretiyle sakat olduğuma görevliyi ikna edebildim. Adam direkt plakaya bakıyor ve plakada işaret yok ise adam seni anlamıyor, derdini anlatamıyorsun mahlukata. Sıkıntılar yaşanıyor. Bu sıkıntılar genellikle diyalog yolu ile aşılmaya çalışılıyor ama neticede bir küfe dil dökmeniz gerekiyor haliniz ortada olmasına rağmen. Nitekim K.çekmece belediyesinden toplantıya gelen arkadaşımız da benim gibi bu dertten muzdarip bir arkadaşımız. Lakin onlar bir nebze de olsa işin çözümünü bulmuşlar kocaman kocaman GÖRMEK İSTEMEYENLERİN BİLE GÖREBİLECEĞİ CİNSTEN sakatlar için otopark kartı bastırmışlar ve arabanın ön ve arka camına yapıştırmışlar. Diyorlar ki “ey yetkili, ey benim yerime karar veren adam, ey sakatın çektiği çileyi bilmeyen kara cahil; sen beni sakat olarak değerlendirmiyorsun ve sakatlara mahsus plaka vermiyorsun ama GÖZLERİNİ AÇ VE GÖR BENİM AYAĞIM SAKAT, DEĞNEKLE ZAR ZOR YÜRÜYORUM. Bu uygulama benim şahsen çok hoşuma gitti. Madem sakatlar park konusunda bir avantaja sahip, o zaman bu avantajı neden devletin körlüğü ve vurdumduymazlığı yüzünden kaybetsin ki? Benim Sakatlar derneğinden aldığım bir otopark kartım var ama ufak tefek bir şey. Şimdi bu arkadaş gelecek toplantıda bana bu kartlardan getirecek ve ben de arabamın ön ve arkasına bunu koyacağım. Bu vesileyle mesela belediyeler hakikaten sakat olup da kanunların saçmalığı yüzünden plakasına işaret koydurtamanlar için böyle bir kart uygulaması yapsalar fena mı olur? Bunu ileride belediyenin trafik ile ilgili müdürlüğü ile bir toplantı yapıldığında inşallah dile getireceğim. Benzer durumda olan arkadaşlar da mesela kendi şehirlerinde veya ilçe belediyelerinde böyle bir girişimde bulunabilirler mesela.

Daha önce katılmış olduğumuz toplantılarda ve belediye yetkilileri ile tertip edilen toplantıların hemen hemen tamamında bizler belediyeden bir şey istiyoruz ve diyoruz ki bizlerin yaşam standardını ilgilendiren konularda bizlerin de söz hakkı olsun. Mesela yapılacak yeni bir düzenleme kıyısından veya köşesinden de olsa biz sakatların yaşam kalitesi ile ilgili olacak ise karar mekanizması içerisinde biz de bulunalım. Aramızda mimar da var, mühendis de, avukat da, yönetici de. Yani biz sakatlar o kadar da cahil insanlar değiliz, iyi kötü okuyabilmek şansını yakalamışlarımız da var içimizde. Ama belediye bu talebimize kesinlikle hiçbir surette yanaşmıyor. Yanaşmamasının kanımca iki sebebi var ki zaten bunun ilki olan işlerin yavaşlama riskini kendileri de dile getiriyorlar. Diyorlar ki her projenin sakatlar tarafından oluşturulacak bir komisyon tarafından onaylanması işleri yavaşlatır. Bence bu son derece saçma mantık. Şayet benim sizin yani hepimizin kalitesi için bir proje iki gün üç gün gecikecekse geciksin, kimse 2-3 günlük bir gecikmeden ötürü ölmemiştir. Lakin bu ilk sebepten başka dile getirilmeyen bir başka sebep daha var gibi geliyor bana. O da belediyenin inisiyatifi elinden bırakmak istememesi. Yani belediye ipler benim elimde olsun istiyor. Oysa kimsenin ipleri belediyenin elinden almak gibi bir amacı yok, burada amaçlanan toplumun %12’sini teşkil eden sakatların mağduriyetinin bir nebze de olsa giderilmesi. Kimse derdi çekmeden o derdi anlayamaz. Koltukta oturup da bizim sıkıntımızı uzaktan tahmin etmek mümkün değil. Ben bile zaman geliyor bir kör arkadaşımın sıkıntısını anlayamıyorum. Aklıma gelmeyen şeyler çıkıyor ortaya, benim düşünemediğin sıkıntılar yaşıyorlarmış ama arkadaşlar. Lakin yöneticilerimiz ne yazık ki bizim için ahkam kesip kendi uygun bulduklarını bize empoze etmeye devam ediyorlar ne yazık ki. İnsan fesatça düşünmeye kalkarsa bu özürlü komisyonuna karşı çıkılmasının arkasında acaba sadece “iplerin bırakılmak istenmemesi mi var yoksa işin içinde rantı paylaşmak istememek gibi başka hesaplar da mı var” diye de düşünebilir. Böyle bir şeyi düşünmek istemiyorum lakin şeytan bu insanın aklına her türlü pisliği getiriyor ne yazık ki.

Velhasıl dünkü toplantı ile ilgili gelişmeler bu şekilde.
Herkese hürmetler.
 
Sol ayak mağdurları olarak bende aktardığınız bilgiler için teşekkür ederim.

Bu tür toplantıların tarihleri daha erken açıklansa katılımımız olur.
 
Güzel bir toplantı olmuş.
Peki sonuç varmı ?
Bu sorunlar sadece konuşulmaktan öteye ne hikmetse gidemiyor.
Aramızdaki arkadaşlar tüm sorunları bildikleri halde nedense yetkili mercilere ya dertlerini anlatamıyorlar, yada sözlerini geçiremiyorlar. Bu konuda Cemal Merdan ve Lokman Ayvayı eleştiriyorum...
Bu konuya oldukça hassas bir Başbakanımız var, Ak Partide Teşkilatta dahi özürlüler komisyonu var.
Ama ne hikmetse sorunlarda nedense bir türlü ilerleme kaydedilemiyor....

Paylaşım için teşekkürler...
 
.
Parklar yapılır,kültür merkezleri inşa edilir,üst geçitler yapılır,otoparklar yapılır.
Bütün bunlar yapılırken ufak bir ayrıntı gibi gözüken fakat engelli kişiler için çok şey ifade eden dizaynlar unutulur.Bu eksikler ile ilgili gerekli yerlerle görüşmelerde ise yapacağız,edeceğiz veye mevcut yerin düzenlemeye uygun olmadığı ifadeler kullanlır.

Büyük bir pürtelaş toplantılar düzenlenir,konuşmalar yapılır,bunun sonucunda kararlar alınır. Fakat bu alınan kararlar sadece kağıt üzerinde kalan mürekkepli kararlardır.

Atasözümüzde olduğu gibi; '' kalın incelene kadar , incenin de canı çıkar ''
 
Eline sağlık abi. Toplantıya katılmış kadar olduk... Özellikle metrobüs, metro, otobüs ve deniz taşımacılığından yararlanabilmemiz için gerekli düzenlemelerin yapılması çok çok çok önemli.
Ben evimden çıkıp metrobüse binip Zincirlikuyu'da inmeli, oradan otobüse binip Sarıyer'e gitmeli, oradan vapura binip Kadıköy'e geçmeli, oradan Metrobüse binip yine evime dönebilmeliyim! Yolda kaldırım vb. engelle karşılaşmamalı, ve, "yahu bunca saat tuvalet nerede bulacağım" diye düşünmemeliyim!
Yürütülen tüm faaliyetler bu büyük resim göz önüne alınarak planlanmalı. Yoksa, metrobüsün X durağında üst geçide çıkış için asansör koyup, üst geçitten iniş için bir düzenleme yapmaya gerek dahi duymayan anlayışla(konuyla ilgili mesaj) bu işler yürümez. Bu şekilde yarım yamalak iş yapma edepsizliği olacağına hiç olmasın daha iyi!
 
Aklın yolu birdir misali hemen hemen tamamız bir konuda hemfikiriz. Diyoruz ki: SAKATLARIN YAŞAM STANDARTLARINI VE KALİTESİNİ İLGİLENDİREN KONULARIN KARAR AŞAMASINDA VE DENETİM SAFHASINDA BİZ SAKATLARIN SÖZ HAKKI OLSUN, BİZLERİN İRADESİ DIŞINDA ADIM ATILMASIN. İstanbul Büyükşehir Belediyesinin Sayın Başkanının bu talebe sıcak bakmadığını değişik kişilerden duydum. Yine IBB’nin bazı yetkililerinin de bunu teyit eder mahiyetteki görüşlerine de bizzat şahit oldum. 6.nci koordinasyon toplantısı ile ilgili yazının son paragrafında da belirttiğim gibi Sayın Başkan Kadir Topbaş Bey işlerin yavaşlatılacağı endişesi ile bu talebimize şiddetle karşı çıkmaktadır. Tabii bizler bu reddiyenin arkasında bizlerin bilmediği başka art niyetli düşüncelerin var olup olmadığını bilemiyoruz. Ancak olmadığını farz ederek Sayın Başkanın talebimize sıcak bakmamasının tek nedeninin sadece ifade buyurduğu gibi “işlerin yavaşlaması korkusu” olduğunu düşünmek istiyoruz. Sayın başkan gibi düşünsek de ayrıca şu iki önemli hususu da beraberinde ifade ediyoruz:
1.Her derdi çeken bilir, derdi çekmeyenlerin derdi çekenlerin sıkıntısını yeterince anlaması mümkün değildir,
2.Bizlerin yani öyle 3-5 kişinin değil, nüfusumuzun %12-13’lık bir kısmını teşkil eden biz sakatların da insanca yaşama hakkı vardır.
3.Bunun için de bizleri ilgilendiren konularda bizler de söz hakkı istemekteyiz.

Yukarıdaki kaba taslak belirttiğim 3 maddeye tabii ki başka temel maddeler de ilave edilebilir.
Benim önerim şudur: Karar ve denetim aşamasında aktif ve yetkili bir şekilde görev alma talebimizi yazılı olarak önce büyükşehir belediyesine, akabinde de hükümete iletilmesi yönünde ciddi bir organizasyon düşünelim ve madem derneklerden bir fayda yok o zaman bayrağı bizler kendimiz elimize alalım derim. Toplantılarda bu talebimiz her seferinde dile getiriliyor lakin bir sonuç çıkmıyor. Çeşitli sitelerde bu görüş yenileniyor, basın bülteni adı altında sadece belli sayıda kişinin okuduğu bildirilere yer veriliyor, değişik mercilere bu konuyla ilgili elektronik postalar yollanıyor lakin bu talebimizi kimse dikkate almıyor, veya almak işlerine gelmiyor. Mesela Şükrü Bey bir mimar, ben de kendisini yeni tanıdım, tekerlekli iskemlede ve duyduğuma göre bazı fakültelerde ders veriyormuş. Bizler anlamasak bile bu adam da mı hiç şehircilikten anlamaz? Neden mesela bu adamın düşüncelerine planlama/program aşamasında yeterince yer verilmez?

Velhasıl sanal ortamda değil de kağıt üzerinde bir imza kampanyası başlatalım derim. Önümüz yaz yani havalar güzelleşiyor, mesela İstanbul’da belirleyeceğimiz 5-6 bölgede, her bölgede iki-üç gün imzaya açık tutalım talebimizi, keza diğer şehirlerde de ikamet eden arkadaşlar da aynı şekilde birkaç gün imza kampanyasını açık tutsunlar. İlgili dernekleri de konudan haberdar edelim. Kısacası tüm sakat arkadaşların haberi olacak şekilde herkesi bilgilendirelim ve kendi işimizi kendimiz halledelim zira bu iş başkalarına bıraktıkça olumlu bir adım atılacağı yok. Ayrıca bu imza kampanyasına eminim ki sakatlığı bulunmayanlar da destek verecektir.

Ben yüksek sesle konuşup düşüncemi sizlerle paylaşayım istedim. Bu işi yapması gereken aslında dernekler lakin görüyorsunuz hiç birinden bir hayır yok. Milyonlarca kişi tarafından imzalanmış bir dilekçeyi belediye başkanlarına ve hükümete sunduğumuzda da sessiz kalırlarsa bunları Allah’a havale edip bizler gibi olmasını dilemekten başka yapacak bir şey kalmıyor tabii ki.

İsterseniz sizler de bir düşünün de muhterem arkadaşlar.
Hürmetler herkese
 
En iyisini bilirler isterlerse bir avrupalıdan da daha iyisini yaparlar. Ancak işlerine gelmiyor.
9 - 10 milyon olmamıza rağmen bizleri 3-5 sakat olarak görüyorlar.
Ailelerimizle beraber çok önemli bir güç olmamız lazımken pasif bir yığın muamelesi görüyoruz.
Bunda ailelerimizi bile harekete geçiremeyiimizin de katkısı olduğu kadar biz ne yapsak boş düşüncesinde olan engellilerinde katkısı var.
Ağlaşmakla olmaz, herhafta bir dilekçe eylemi planlamalıyız.
 
Ben de sizin gibi düşünüyorum ve ağlaşmakla veya fayda sağlamayacak yöntemlerle amaca ulaşmak mümkün değil. O nedenle gerekiyorsa her hafta dilekçe veya başka bir şey düşünmek lazım. İnanın bu toplantılara katılıyorum ve her seferinde taleplerimizi dile getiriyoruz. Ben şahsen İBB'nin iyi niyetinden şüphe duymuyorum. Bu benim şahsi kanaatimdir yanlıi da olabilir elbette lakin iyi niyetin sonucu ortada, aynı şeyler hep tekrarlanıp duruyor. Meseleler sonuçlansa, problemler halledilse en azından bir sonraki toplantıda aynı şeyler dile getirilmez.
[FONT=Verdana][/FONT]
[FONT=Verdana]Bakın mesela karar aşamasında ve denetim safhasında bizlerin de neden söz hakkımızın olmasına yönelik talebimizle irtibat kurulabilecek bir olayı burada aktarayım sizlere. Sizlere burada aktarıyorum zira buraya yazılanları İBB ilgilileri/yetkilileri de okuduklarından konudan bu sayede onların da tekrar bir haberi de olur.[/FONT]
[FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Verdana]Geçen sene 16/10/2008 tarihinde Fatih Belediyesi Sayın başkanına, Büyükşehir Belediyesi Sayın Başkanı ve özel kalemine ve Zabıta Müdürlüğüne bir e-posta yollayarak kaldırımı dondurma tezgahı ile tamamen işgal eden bir esnafı şikayet etmiş idim. Ekine de resimleri koymuş idim. Çok kısa süre sonra belediye sağ olsun gereğini yaptı ve hem tezgahı kaldırımdan kaldırdı hem de dükkanın kaçak faaliyette bulunduğunu bana bildirdi. Lakin 1 ay önce bu esnaf arkadaşımız kaldırımı yine işgal edince gidip kendisine işgale son vermediği takdirde kendisini belediyeye şikayet edeceğimi bildirmiş olmama rağmen hiç oralı olmadı, üstelik geçen sene bir olan dondurma buz dolabı bu sene iki oldu. Yani Nasrettin Hocanın dediği gibi dondurma dolabı doğurdu. İşte belediyenin eleman eksiği veya daha ziyade torpil/adam kayırma, yemlenme veya sair nedenlerden ötürü yapmadığı/yapamadığı/yapmak istemediği vazifeyi biz yapalım istiyoruz. Kaldırım işgal altında derken sadece bu tür dondurma tezgahlarını kast etmiyoruz. Arabalara cadde yetmiyor, artık kaldırımları da Çanakkale gibi geçilemez yaptılar. Belediye şehir merkezlerine kaldırım işgali için sabit babalar koymaya başladı ama ya mahalle araları? Mahalle araları sahipsiz. Biz işte bunları da denetleyelim diyoruz. Biz denetleyelim siz belediye veya ilgili bir başka mekanizma da gereğini yapsın. Ama hakikaten köklü biçimde neyse gereği yapsın, dondurma tezgahı tekrar ortaya çıkmasın. [/FONT]
[FONT=Verdana] [/FONT]
[FONT=Verdana]Ben yine mesela bugün yarın bu dondurma tezgahını şikayet edeceğim. Resimlerini çektim. Lakin bir kibrit çöpünü rahatlıkla kırarsınız ancak 10 tanesini kırmakta zorlanırsınız, 50-100 tanesini ise kıramazsınız. O nedenle ferdi hareket etmektense toplu bir hareket planı çizmek sanırım daha mantıklı olur. Lakin toplu hareket derken tabii ki bundan anarşi ve kaos yaratmak kast etmiyorum lakin bu sessizliğin bize faydasının olmadığını vurgulamak istiyorum. O nedenle bu dilekçe işi ciddi manada düşünmemiz gereken bir eylem planı. Ne günlere kaldık görüyorsunuz değil mi, bunları derneklerin görmesi, organize etmesi gerekirken hiç oralı değil koltuk sevdalıları. [/FONT]
[FONT=Verdana]Saygılar herkese.[/FONT]
 
Toplantıları önceden haber verebilirsen özel mesajla bende katılmak isterim alifatih.
 
aferits abi 3 5 sakat görmelerinin nedeni çogu arkadaşımızın sokaga çıkmamasından kaynaklanıyo haydi sıkaga arkadaşlarrrrrrrr:p:p:p
 
Hep beraber "BENİ SOKAĞA ÇIKAR" kampanyası düzenleyelim.
Havalarda düzenleniyor. Haydi gençler el atın biraz canlanın
 
Yukarıdaki yazımda semtimizdeki bir esnaf arkadaşımızın 6 ay sonra yeniden kaldırımı dondurma dolapları ile işgal ettiğini belirtmiştim.
Konuyu detaylı olarak tekrar kısaca anlatayım.
2008 Ekim ayında vatandaş aynı işgali yapmış ve şikayetim üzerine belediye ekipleri dolapları kaldırmış idi. Lakin aradan 6-7 ay geçtikten sonra bu vatandaş eskiden 1 dolapla yaptığı işgali bu kez 2 dolapla yenileyerek kaldırımın çok daha uzun bir kısmını tamamen yaya kullanımına kapattı. İşgal öyle bir yerde ki mübalağa etmiyorum tam köşe başında yayalarımız ister istemez caddeye inmek zorunda kalacak ve can kaybına sebebiyet verebilecek bir kazaya da neden olabilecek bu caddeye inişler. Tekerlekli iskemle sıkıntısını zaten anlatmaya hiç gerek yok. Benzer bir olay daha önce Zonguldak’ta olmuş ve ölenin yakınları ilgili belediyeye dava açmıştı. Esnaf vatandaşa giderek konuyu aktardığımda kendisi konu ile ilgilenmedi. Ben de hiç ama hiç uzatmadım sadece kendisini şikayet edeceğimi söyleyerek “şimdiden bilgin olsun” dedim. Nitekim 2 gün önce oldukça uzun bir elektronik posta yazarak bizzat Fatih Belediye Başkanı Sayın Mustafa Bey’e yolladım, ekine de çektiğim işgal resimlerini koydum. Bazı kişileri de CC tuttum. Sağ olsun Mustafa Bey konuya son derece duyarlı yaklaşmış ve ertesi gün konuyu ilgililere havale ederek bana da bilgi vermiş. Dün yani 16/04/2009 tarihinde Fatih Belediyesi Zabıtası oldukça kalabalık bir ekip ile gelerek kaldırım işgaline son verdi ve kaldırımı yayaların kullanımına açtı.
Bizzat Mustafa Bey’e bir teşekkür e-postası yollayacağım ancak önceden buradan kendisine bu duyarlı davranışı için teşekkür etmek istiyorum zira burada yazılanları İBB yetkili veya ilgililer zaten okuyorlar.
Saygılar herkese
 
09/04/2009 tarihinde yapılan toplantı ile ilgili olarak IBB tarafından bugün gönerilen topantı raporudur.

Saygılar

Tarih: 9.Nisan.2009
Yer: Zeytinburnu Sosyal Tesisleri
Konu: Herkes için erişilebilir İstanbul
Katılımcılar: İBB Çevre Koruma ve Kontrol daire Başkanlığı-İbrahim DEMİR
İBB Çevre Koruma Müdürü-Rıfat KELEŞ
İBB Park ve Bahçeler Müdürü-Mehmet İhsan KELEŞ
İBB Özürlüler Müdürlüğü – Bekir KÖKSAL
İBB Herkes İçin Erişebilir İstanbul Koordinasyon Kurulu Sorumlusu – Müberra KAVAK
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Asistanı İlknur GÖKPINAR
İBB Trafik Müdürlüğü AR-GE Özürlüler Sorumlusu – Ayşe KARAGÜL
İBB-İSÖM Danışmanı Yük. Mimar Şükrü SÜRMEN
Engelsiz Yaşam Federasyonu Başkanı – TOFD Genel Başkanı- Ramazan BAŞ
Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği İnsan Kaynakları Sorumlusu - Gizem MOROVA
Engelsiz Yaşam Federasyonu Başkan Yardımcısı –Kas Hast.Derneği Başkan yardımcısı- Cengizhan ERGÜL
Engelsiz Yaşam Federasyonu Sekreteri – Gürsel ACAR
Küçük Çekmece Belediyesi Özürlüler Masası - Ayhan METİN

İBB ile 25.12.2009 tarihinden bu yana sürdürmüş olduğumuz toplantıların 6.cısı , Sorumlu Daire Başkanlıkları ve Müdürlüklerinin katıldığı Herkes İçin Erişilebilir İstanbul toplantısı Zeytinburnu Sosyal Tesislerinde yapıldı.

Toplantı Notları
Katılımcılar; daha da erişilebilir bir İstanbul için neler yapılmalı başlığı altında görüş ve önerilerini dile getirdiler.

1- İlk Konşmacı Çevre Koruma Ve Kontrol Daire Başkanı İbrahim Demir,
Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığına bağlı 5 tane müdürlük var.
- Çevre Koruma Müdürlüğü
- Park Bahçeler Müdürlüğü
- Mezarlıklar Müdürlüğü
- Atık Yönetimi Müdürlüğü
- Deniz Hizmetleri Müdürlüğü

Çevre Koruma Ve Kontrol Daire Başkanı İbrahim DEMİR ; Projelerin kendilerine hazır geldiğini ,ancak bu yapılan toplantılardan çıkardığımız sonuca göre projelerin bundan sonra Engellilere uygunluğu konusunada dikkat edilmesi gerekmektedir.

2- Park Bahçeler Müdürlüğü-650 kişilik bir Personel kadrosu ile tüm İstanbul’ hizmet vermektedirler.
Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün görev ve sorumlulukları genel hatlarıyla şöyledir.
Meri imar planlarında yeşil alan (park, çocuk bahçesi, ağaçlandırılacak alan, koru alanı, spor alanı, bölge parkı v.b) olarak adlandırılan alanlarda ve kamu hizmeti yapan kurum ve kuruluşlardan gelen yeşil alan düzenleme taleplerinde projelendirme çalışmalarını yapar veya yaptırır. Proje çalışması sonucunda projesine uygun olarak ve ödeneği dahilinde yeşil alanlar yapar ya da yaptırır.

İstanbulluların en güzel çevrede yaşamayı hak ettiği düşüncesiyle yeşil alan yatırımlarına önem verdik. Bu önemin neticesinde Park ve Bahçeler Müdürlüğü,Yapı İşleri Müdürlüğü ve Alt Yapı Koordinasyon Müdürlüğü olarak 5 yıllık çalışmayla yeşil alan miktarı nı % 59 oranında arttırdık.

1 milyon yetişmiş ağaç(7-8 yaş) dikildi.Bu şu demek 1 sene sonra altında oturulabilecek hale gelecek ağaç.

6-7 tane park yapılmış.Sayının az gibi görünme nedeni Bakırköyden başlayıp , Kumkapıya kadar devam eden hat üzerindeki parkın tek bir park gibi görünmesi.

4 tane Türk Bahçesi yapıldı.

230 km lik sahil şeridi işgallerden kurtarılarak spor amaçlı kullanıma uygun hale getirildi.

5 yıldan bu yana bar bordür çalışması kaldırıldı.Engelliye uygun helikopter taş uygulaması tercih edilmekte.

Arada başka bir toplantıya katılacağı için söz alan
Kerim ALTINOK GÖZDER

-Şehiriçi kaldırımlardaki;
-Saksılar,budanmayan ağaçların tehlike arzettiği,bunların bina diplerine çekilmesi gerektiğini dile getirdi.
-Kaldırım çizgilerinin takip edebilecekleri ve ortopedik özürlüleride sıkıntıya sokmayacak şekilde 2-3 cm olmalı
-Tabela ve çöp kutuları yol ortasına konulmamalı
-Sesli sinyalizasyon
-GPS cihazı ile bulunulan yere ilişkin bilgi edinme sistemi
Mehmet İhsan KELEŞ; Park Bahçeler müdürü isteklere yanıt verdi.
-Saksı ve Çiçeklik artık konmuyor bakım zorluğu ve tehlike arz ettiği için.
-Yetişmiş ağaç dikme nedenlerinden bir tanesi de yüksek olması ve kerim beyin ilettiği tehlikeyi ortadan kaldırması
-2 metrede dar kaldırımda asla ağaçlandırma yapılmıyor.
-Kent ormanlarında yeni düzelemeler yapılıyor.
-Engelli ve Elgelsiz yaşayanların birarada spor yapmaları için fitness aletleri engelliye uygun hale getirildi.
-Engelli ve elgelsiz çocukların birarada oynamaları için özel tasarımlı oyun bahçeleri Şehrin çeşitli yerlerine yerleştirildi.
-Kavşak çalışmaları devam ediyor.Kazaları önlemek amacı ile yerleri ve konumları değiştirildi.
-Engellilerin maddi yarar sağlamaları amacı ile çiçeklerin poşetlenme işi Çatalcanın bir köyünde yaptırılıyor.
-Zeytinburnu ve civarında yapılan Lale bahçelerinin engelliler için uygun olup olmadıkları araştırılacak
- Park ve Bahçelere Kene ilaçlaması yapıldı.
-230 grup Fitness aletleri. 67 grup özürlü aleti.

Ayhan Metin, Fitness aletlerinin engelliler için de uygun olanlarının park ve bahçelerdeki fitnes gruplarına eklenmesi veya dernek ve federasyonlara yakın yerlere konulması ve Zihinsel engellilerin park ve bahçelerde istihdam edilmesi konularında görüş belirtmiştir.

Daha sonraki konuşmalar diğer şehir sakinlerini ilgilendiren çalışmalar.

Ayhan METİN; K.Çekmece Belediyesi Özürlüler masası

-Ayhan bey;standartların uygulanması konusunda İBB’nin zorlayıcı olup olamıyacağını sordu.

-İBB’nin standartları uygulama konusunda zorlayıcı olmadığını sadece ilçe belediyelerin yasaları uygulamaları gerektiğini,İBB’nin bu konuda eğitim verebileceği Müberra hanım tarafında dile getirildi.
İhsan Bey’den Haziranda yapılacak karne şenliği için engelli çocuk parlkı ekipmanları istedik. Olabileceğini söyledi.

Cengizhan ERGÜL; EYAF Temsilcisi
1- Stratejik planlamalarında erişilebilirlik çalışmalarına da yer veriliyormu
2- Parkların engellilere uygun olduklarına dair bir işaretlemenin yapılması
3- Eski mezarlıklaın engellilere uygun hale getirilmesine yönelik çalışmalar
4- Yeni yapılan mezarlıklarda engellilere uygunluk konunda dikkat ediliyormu?
5- İlçe belediyeleri ile İBB bu konu ile ilgili koordinasyonu sağlayabilmek için 6 aylık dönemlerde yazı yazılması ve eğitim planlanması.
6- Park ve Bahçelerde kullanılan umumi tuvaletlerin engellilere uygun hale getirilmesi veya engelli tuvaletlerinin eklenmesi.

İBB Çevre Koruma Müdürü Rıfat KELEŞ
Zaman problemi nedeni ile sadece müdürlüğünün sorumlu olduğu konulardan bahsetti.

İstanbul Büyükşehir Belediye sınırları içerisinde çevrenin korunması, geliştirilmesi, temizlenmesine ilişkin plan ve projeleri gerçekleştirmek, çevre ile ilgili araştırma, inceleme ve laboratuar çalışmaları yapmak ve yaptırmak, çevre korumaya ilişkin denetimler yapmaktır.

FAALİYET ALANLARI
Gürültü Kirliliği Kontrol Çalışmaları
Hava Kalitesi
Hafriyat Toprağı ve İnşaat/Yıkıntı Atıklarının Kontrolü
Çevre Denetimi
Kömür Denetimi Çalışmaları
Atık Pil Çalışmaları
Entegre Atık Bertaraf Tesisi Projesi
Laboratuar Çalışmaları
Atıksu Kontrol Çalışmaları
Ambalaj Atıkları Çalışmaları
Bitkisel Atıkyağ Çalışmaları
Deniz Kirliliği Denetimi
Cebeci Bölgesi Taşocakları Denetim Çalışmaları
Yanıcı Parlayıcı Kimyevi Maddelerin Kontrolü

Bir sonraki toplantıda görüşmek üzere toplantı oturumu Müberra KAVAK tarafından kapatıldı.
 
Üst Alt