Tartışma yaratmak istemem ama sadece gözlemlerimi yazayım;
2009 yılında ilk krizi geçirdim o zaman kimse bana raporlardan falan bahsetmediği için ilgilenmedik. İş işten geçtikten sonra elden ayaktan kesilmeye başladıktan sonra rapor alalım dedik yüzüme karşı denmeyen kalmadı.Hakem hastanelere kadar gittik.Bu işin hikaye kısmı ,gerçek kısmına gelirsek psikolojik hastalık adı altında Balıkesir' deki raporları tekrar bir ele alsak inanın 100 kişiden 10 tanesi falan o raporu hak eder.En basiti aile hekimim ile konuştuğumda en kolay rapor alma yolunun psikolojik hastalıklar olduğundan bahsetmişti.
Neyse hakem hastanede bile heyete girerken psikolojiden girenlere baktığınızda çoğunun rol kestiğini hissedebiliyorsunuz,hatta yanında gelen deneyimli refakatçi ise taktik veriyor hastamıza ve ben (ve benimkinden daha ağırlar) gerçek kalp hastası %30 alıp çıkarken bu adam hemşireye yada doktora ters yaptı diye %45 alıp evine gidiyor hiç uğraşmadan,daha ilk hastane ziyaretinde hemde.
Lütfen yanlış anlaşılmasın bunları tartışma çıkartmak için yazmadım ama her gördüğüm sakallıya da dede dememek lazım olduğunu öğrendim