Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kürt Filozof Ozan Deniz Sarıtop Sözleri

geyikhane

Yeni Üye
Üyelik
8 May 2014
Konular
14
Mesajlar
5
Reaksiyonlar
0
ozan_deniz_sar%C4%B1top.JPG


Ozan Deniz Sarıtop Sözleri


Ozan Deniz Sarıtop
Kürt asıllı Filozof ve Şairdir.

05 Mart 1982 yılında Diyarbakır'ın Kulp (Pasur) ilçesinde doğdu.



Sözcükler anlamını yitirmez, insanlar anlamını yitirir sözcüklerde.

Yalnızca sevgidir bağı çözülmeyen tek sözcük, yeryüzünün kalbinde.

Her ihanet, kendisine bir soykırımdır.

Sizler beni seveceksiniz diye, kendi doğrularımdan vazgeçecek değilim.

İnsanın kendisine yalan söylemesi ile başlar, insanın kendisine ihaneti.

Biliriz ki, güneşin her gün doğup battığı yerdir; insan yüreği.

Şiir işitilmiş mısralarda, güneşi öpebilirim.

Aşk, bir yeryüzü ayetidir.

Düşüncenin kendi sınırları dışına takip durması felsefede “bilgelik” bilimde ise “delilik” bulgusu ile adlandırılır.

Asıl sorun şudur ki düşünemediklerimin bir gün bana ayak bağı olacağından duyduğum korkudur.

Aptalların hayat boyunca elde edecekleri tek iş, kukla ustalarına birer kukla olmaktır.

Her şiir şairde eksik bir yarım başlangıçtır. Bu yüzden bütün şiirler akraba evliliklerinin kurbanıdır.

Amansız bir hastalığın pençesinde katılaşan ve işlevini yitiren kelime harcı, ancak konuşmak kültürüne hakim olan halkın diliyle iyleştirilebilir…

Basit insanlar için basit bir gerçeği dile getirmek istiyorum; “işgal edilmiş hiçbir zihnin, Tanrı’sı yoktur.”

Düzeni tasdik etmeyen ama düzenin içinde, düzenin yasalarıyla yaşayan insanların varlığından daha büyük bir tehlike yoktur.

Açlığın bok kokan siyatiğinde, yoksulluk hiç kimsenin kaderi değildir.

Dünyanın iklimi değişmedikçe , hiçbir kanun aklın adalet değirmeninde öğütülecek kadar; temiz, vicdani ve ahlaki değildir.

Siz;
bu ülkede barışı sağlamak için, bize karşı her gün yeni bir savaş taktiğini geliştiriyorsunuz.
Biz ise;
bu ülkeyi bölmek için, kapılarınızın önüne her gün bir demet çiçek bırakıyoruz.

Sizin birçok şey bilmeniz benim hiçbir şey bilmediğim kadardır.

Umut; bazen zamanı geri saran içimizdeki çocuğa, uzun bir yolculuk etmektir.

İnsan olmanın olurunda; hak ve adalet; insan olmanın onurudur.

İnsan korkuların mayasında siyah bir yalnızlıktır.

Sabrın serabı var, derinmez.

Kalbim sır kapılı gök kubbe, yalanın sıratında öğrendim doğruyu.

En son sözü şiir söyleyecekti şayet öldürülmeseydi şair.

Acılar çoğunluk ve çaresizliğimize gebe, kimsesiz değiliz ALLAH'ı bildiğimizden.

Her yol küçük adımların varisidir, her küçük adımlar bir yol biçimidir.

Benim şiirim bütün yeryüzüdür.

Kendi gerçeğinin ayak izinden, tanır insan; adalet terazisini...

Her suç kaderin cilvesine karşı bir propagandadır.

Öfke kudurmuşsa vakitsiz, büyük ihtimalle pek yakında bir cenaze merasimi var.

Kırık bir vazoda bir su çiçeği, hayatın sır gibi saklanan acı gerçeği.

Küresel bir yalnızlık kaplamış insan ruhunu. İnsan, iliklerine kadar; twitter, facebook!...

Onun aklı üçüncü şahısların aklıydı, bu yüzden sevdiğinden sevgini hep sakınırdı.

Gözlerinin sükûnetinde susmuş sana birikiyorum...

Saklı kaldığım düş ceketimin sol cebinde eski bir vesikalıktır şimdi...

Hatırası demlenen eskilere dair ne varsa göç büyütür kavlimize...

Hiçbir uzaklık; ne sana duyduğum nefretin yalancısı, ne içimde hâlâ kor bir ateş gibi yanan bu hazin aşk'ın yabancısı...

Ki ben, kalbimin hüküm geçmediği bir sevginin yarasında, gül tohumlarını ektim. Orada, hüzün gözyaşlarıyla yeşerttim kaderimin ilkbaharını...

Onun bakışlarıyla yüreğime serpilen masumiyet, bütün takvimlerde aranılan kayıp bir ilandı.

Ölümün toprağında ekin biçilmez, öldürülenler süt kokuyorsa hele...

Öleceğimiz var ! kısacık aşklar bile, artık sığmıyor hayatımıza....

Kimi insanların kendisizliği, bazı insanların cehennemidir.

Kendini büyük acılara adayan insan, yüreğinde; cehennem'i, kalbinde; cennet'i taşır.

Kendi vicdanını sorgulamayan bir toplum, çürümüşlüğün son halkasıdır.

Siyaset, yalan üretiminin yapıldığı imalathanedir. Meclis ise, bu yalanları halkın anlayacağı ve yutacağı dilde; halka açık bir şekilde sergilendiği, devletin; "açık artırma" pazar alanıdır.

Aklının dizginlerini iyice tut ki; fikirlerin, evrenin tüm boşluğunda; yıldızlarla beraber halay çeksin.

ozandeniz.jpg


ozan-deniz-sar%C4%B1top.jpg
 
Üst Alt