Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Antibiyotik kullanımında birinci olduk!

ertugrul01

Aktif Üye
Üyelik
6 Kas 2010
Konular
387
Mesajlar
1,443
Reaksiyonlar
0
Sağlık Bakanlığı'nın bu yıl ilk kez gerçekleştirdiği araştırmaya göre, Türkiye antibiyotik kullanımında 40 Avrupa ülkesi arasında birinci sırada.Dünya genelinde yanlış antibiyotik kullanımı ile en basit bakteriyel hastalıkların tedavisinde bile zorluklar yaşanmaya başlamışken, Türkiye için de tehlike çanları çalıyor...

Bakanlığın sonuçlarını yakında açıklayacağı araştırmaya göre, Türkiye'de kişi başına düşen günlük antibiyotik tüketimi 42 birimken Hollanda'da bu rakam 14 birim seviyesinde. Bir başka deyişle bir Türk vatandaşı, Hollandalı bir kişiden günde 3 kat fazla antibiyotik tüketiyor. Bu değerle Türkiye Avrupa'da kişi başına günde kullanılan antibiyotik birimi hesaplamasında 40 ülke arasında birinci sırada. Bizden sonra, 35 birimle Yunanistan geliyor. Kuzey Avrupa ülkelerinde bu rakamlar en çok düşük seviyelerde... En az antibiyotik kullanan ise 13 birimle Estonya.
Yüzde 20 direnç var

Peki Türkiye'de antibiyotiğin bu kadar çok kullanılması ne gibi sonuçlar doğuracak? Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Derneği (Klimik) Başkanı Prof. Dr. Önder Ergönül, genç kadınlarda sıklıkla görülen sistit için verilen antibiyotiklere karşı her beş kişiden birinin dirençli olduğunu söylüyor. Bir başka deyişle sistit için kullanılan antibiyotiklere yüzde 20 direnç söz konusu. Antibiyotik direnci olduğunda da enfeksiyon tedavi edilemiyor ve bakteri vücutta üremeye devam ediyor. Çünkü dirençten dolayı verilen ilaç yerini bulmuyor. Sistit bu durumun net şekilde gözlemlenmeye başlandığı alanlardan sadece bir tanesi.
'Çaresiz kalabiliriz'

Dış Kapı Yıldırım Bayezıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Nilay Çöplü de, dikkatli olunmazsa Türkiye'de antibiyotik öncesi çağa girileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Çöplü, Türkiye'de durumun ne kadar ciddi bir hâl aldığını şöyle ifade ediyor: "Geçmişten gelen tecrübelere bakarak, Türkiye'de direnç Avrupa ülkelerinden daha yüksek. Antibiyotik kullanım hızımız yüksek. Eğer antibiyotiği akılcı kullanmazsak, basit enfeksiyonla baş edemez hale geliriz. Bir cerrahi müdahalede, bir protez takılacağı sırada ya da erken doğmuş bir bebeğin enfeksiyon kapması gibi antibiyotiksiz tedavi edilemeyecek durumlarda çaresiz kalabiliriz."
10 yılda bir üretiliyor

'Bakteriler direnç kazandıkça yeni antibiyotikler üretilerek, bu tehlike giderilemez mi?' sorusunda da uzmanların yanıtı, 'hayır' oluyor... Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Antibiyotik Çalışma grubu üyesi Prof. Dr. Neşe Saltoğlu, yeni antibiyotik geliştirmenin 10 yıl gibi uzun bir süre aldığını söylüyor.

Yeni antibiyotik geliştirmenin masraflı ve yoğun çalıştırmalar gerektirdiğini ve 10 yıllık bir zaman aldığını belirten Prof. Dr. Saltoğlu, diğer yandan da yeni geliştirilen antibiyotiğe karşı uygunsuz ve aşırı kullanım nedeniyle 1 yıl gibi kısa sürede direnç geliştiğini kaydediyor.
'Reçetesiz kullanmayın'

Uzmanlar, tehlikenin antibiyotiklerin reçetesiz kullanılmaması halinde önlenebileceğini belirtiyor. Antibiyotiğin özellikle en hatalı kullanıldığı alanın üst solunum yolu enfeksiyonları olduğunun altını çizen Doç. Dr. Çöplü, "Bu enfeksiyonların yetişkinlerde yüzde 95'i, çocuklarda ise yüzde 75'i virüs dediğimiz daha farklı bir mikroptan kaynaklanıyor. Antibiyotikler ise virüslere etki etmiyor" diyor.

Çöplü, antibiyotiğin yanlış kullanımı noktasında ilk önüne geçilmesi gerekenin, insanların üst solunum enfeksiyonuna yakalanmaları durumunda kendi kendilerine antibiyotik alıp kullanmaları olduğunu kaydediyor. Çöplü, "Bazı durumlarda doktorlar da viral (virüslerin neden olduğu hastalık) hastalığa da ardından bakteriyel enfeksiyon gelir endişesi ile antibiyotik yazıyorlar. Bu uygulamanın da kalkması gerekir" görüşünde.
Antibiyotik kullanımındaki ikinci bir hata da ilacı doktorun verdiğinden daha az süre kullanmak. Uzmanlar, antibiyotiğin doktorun verdiğinden daha kısa süreli kullanımı sonucunda vücutta kalan az sayıda bakterinin, tekrar enfeksiyona neden olma ve direnç kazanma ihtimali bulunduğu konusunda da uyarıda bulunuyor.
'Günlük el hijyenine dikkat edilmesi lazım'
Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü'nü ilan eden Avrupa Hastalıktan Korunma ve Kontrol Merkezi (ECDC) Direktörü Dr. Marc Sprenger da hatalı antibiyotik kullanımı ve neden olabileceği sonuçlar konusunda Milliyet'in sorularını yanıtladı.

Sprenger, hatalı ve aşırı antibiyotik kullanımı konusunda şu uyarılarda bulundu:
"Aşırı antibiyotik kullanımı basterilerin antibiyotik tedavilerine karşı dirençli hale gelmesine neden olur. Bu durumda doktorlar da daha pahalı ya da daha fazla yan etkisi bulunan antibiyotikleri kullanmak zorunda kalabilirler. Antibiyotik bulunmadan önce binlerce insan bakteriyel hastalıklardan ölüyordu. Antibiyotik keşfedildiğinden beri birçok bakteri direnç kazandı. Direnç artıp antibiyotik üretimi azaldığı için şu anda antibiyotik direnci ciddi bir kamusal sağlık tehdidi. ECDC antibiyotiklerin ihtiyatlı kullanılması gerektiği konusunda insanları uyarıyor. Bu ne demek? Antibiyotikler sadece doktorlar verdiğinde, doğru dozda, belirtilen aralıklarla ve belirtilen süre içinde kullanılmalıdır. Tüm bunlara ek olarak, insanların da bakterinin yayılmasının önüne geçmek için önlemler almalıdırlar. Örneğin sıradan insanların günlük el hijyenine dikkat etmesi bile bakterilerle mücadelede ciddi bir adımdır."
Anlamı 'Hayata Karşı'
Antibiyotikler, bakteriyel enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde kullanılan ve insan sağlığı açısından çok büyük öneme sahip ilaçlardır. Kelime anlamı ile 'antibiyotik' terimi, 'hayata karşı' demektir. Bu kimyasal maddeler, bakterilerin çoğalmasını önlemekte ve bazen de bakterileri öldürmektedir.
 
[h=1]Antibiyotiklerin arasında en çok hangisi kullanılıyor? Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, antibiyotik kullanımı tüm dünyada giderek artıyor ve en fazla tüketilen antibiyotikler içerisinde "penisilinler" ilk sırayı alıyorSağlık Bakanlığı tarafından, 18 Kasım Antibiyotik Farkındalık Günü dolayısıyla, etkinlik düzenlendi. Etkinliğe, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu (TİCK), çeşitli üniversitelerden akademisyenler ile dernek temsilcileri katıldı.
Dünyada ve Türkiye'de antibiyotik kullanım sıklığına ilişkin verilerin ele alındığı etkinlik sonrasında TİCK Başkan Yardımcısı Hakkı Gürsöz, konuya ilişkin sunum yaptı.
Gürsöz, antibiyotiklerin kesinlikle hekim tarafından reçete edilmeden kullanılmaması gerektiğini, gereksiz ya da doğru tedavi planlaması yapılmadan tüketilen antibiyotiklerin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini, bakterilerin söz konusu antibiyotiklere karşı direnç kazandığını söyledi.
Sık antibiyotik kullanımının, tüm dünya ülkeleri için ciddi bir risk olduğunun altını çizen Gürsöz, Türkiye'nin de Avrupa'da en sık antibiyotik kullanan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığını kaydetti. Türkiye'de antibiyotik kullanımı konusunda bilincin artırılması, farkındalık yaratılabilmesi için "Akılcı İlaç Kullanımı Eylem Planı" hazırlandığını ve bakanlıklar, hekimler, ilaç sektörü, eczacı, yardımcı personel ve halk ile işbirliği içinde çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü anlattı. Gürsöz, eğitimden tanıtıma, izleme ve değerlendirmeden yeni mevzuat hazırlıklarına kadar çok çeşitli çalışmalar yapıldığını belirterek, bir an önce antibiyotik kullanımının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.
"Sağlık otariterleri, dirençli bakteriyi, tüm insanlar için tehdit oluşturan 'bakteri kabusu' olarak yorumluyor" diyen Gürsöz, 2011 verilerine göre, Türkiye'de her 100 reçeteden 38'inde antibiyotiklerin yer aldığını bildirdi.
Gürsöz, antibiyotiklerin kullanılırken de iyi seçilmesi, dozunun hastalığın şiddetine göre ayarlanması gerektiğinin altını çizerek, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünyada en fazla tüketilen antibiyotikler içerisinde penisilinler ilk sırada yer alıyor" dedi.
"Son 25 yılda yeni hiçbir antibiyotik keşfi yapılmadı"
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal da son 25 yılda yeni hiçbir antibiyotik keşfi yapılmadığına işaret ederek, "Yakın gelecekte de keşfedilmesi beklenmemektedir. Bir antibiyotiğin bulunması için gerekli çalışmaların başlamasından ilacın kullanıma geçmesine kadar en az 10 yıl gerekmektedir. Bu nedenle, mevcut antibiyotikler çok dikkatli kullanılmalıdır" diye konuştu.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumundan Doç. Dr. Selçuk Kılıç da antibiyotiklerin enfeksiyon hastalıkları tedavisinde kullanılan genel bir ilaç gibi algılansa da sadece bakterilerin neden olduğu verem, zatüre ve menenjit gibi enfeksiyonlara uygulandığını bildirdi.
Kılıç, antibiyotiklerin sadece bakterilere karşı etkili olduğunu, virüslere etki etmediğini vurgulayarak, "Dolayısıyla, virüslerin neden olduğu soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlarda antibiyotikler işe yaramaz" dedi.
Kaynak: AA
[/h]

[h=1]Antibyotikler içinde ilk sıra penisilinlerin[/h][h=2]Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, antibiyotik kullanımı tüm dünyada giderek artıyor ve en fazla tüketilen antibiyotikler içerisinde "penisilinler" ilk sırayı alıyor. Sağlık Bakanlığı tarafından, 18 Kasım Antibiyotik Farkındalık Günü dolayısıyla, etkinlik düzenlendi. Etkinliğe, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu, Türkiye Tıbbi Cihaz ve İlaç Kurumu (TİCK), çeşitli üniversitelerden akademisyenler ile dernek temsilcileri katıldı.
Dünyada ve Türkiye'de antibiyotik kullanım sıklığına ilişkin verilerin ele alındığı etkinlik sonrasında TİCK Başkan Yardımcısı Hakkı Gürsöz, konuya ilişkin sunum yaptı.
Gürsöz, antibiyotiklerin kesinlikle hekim tarafından reçete edilmeden kullanılmaması gerektiğini, gereksiz ya da doğru tedavi planlaması yapılmadan tüketilen antibiyotiklerin bağışıklık sistemini olumsuz etkilediğini, bakterilerin söz konusu antibiyotiklere karşı direnç kazandığını söyledi.
Sık antibiyotik kullanımının, tüm dünya ülkeleri için ciddi bir risk olduğunun altını çizen Gürsöz, Türkiye'nin de Avrupa'da en sık antibiyotik kullanan ülkeler arasında ilk sırada yer aldığını kaydetti. Türkiye'de antibiyotik kullanımı konusunda bilincin artırılması, farkındalık yaratılabilmesi için "Akılcı İlaç Kullanımı Eylem Planı" hazırlandığını ve bakanlıklar, hekimler, ilaç sektörü, eczacı, yardımcı personel ve halk ile işbirliği içinde çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü anlattı. Gürsöz, eğitimden tanıtıma, izleme ve değerlendirmeden yeni mevzuat hazırlıklarına kadar çok çeşitli çalışmalar yapıldığını belirterek, bir an önce antibiyotik kullanımının kontrol altına alınması gerektiğini vurguladı.
"Sağlık otariterleri, dirençli bakteriyi, tüm insanlar için tehdit oluşturan 'bakteri kabusu' olarak yorumluyor" diyen Gürsöz, 2011 verilerine göre, Türkiye'de her 100 reçeteden 38'inde antibiyotiklerin yer aldığını bildirdi.
Gürsöz, antibiyotiklerin kullanılırken de iyi seçilmesi, dozunun hastalığın şiddetine göre ayarlanması gerektiğinin altını çizerek, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, dünyada en fazla tüketilen antibiyotikler içerisinde penisilinler ilk sırada yer alıyor" dedi.
"Son 25 yılda yeni hiçbir antibiyotik keşfi yapılmadı"
Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal da son 25 yılda yeni hiçbir antibiyotik keşfi yapılmadığına işaret ederek, "Yakın gelecekte de keşfedilmesi beklenmemektedir. Bir antibiyotiğin bulunması için gerekli çalışmaların başlamasından ilacın kullanıma geçmesine kadar en az 10 yıl gerekmektedir. Bu nedenle, mevcut antibiyotikler çok dikkatli kullanılmalıdır" diye konuştu.
Türkiye Halk Sağlığı Kurumundan Doç. Dr. Selçuk Kılıç da antibiyotiklerin enfeksiyon hastalıkları tedavisinde kullanılan genel bir ilaç gibi algılansa da sadece bakterilerin neden olduğu verem, zatüre ve menenjit gibi enfeksiyonlara uygulandığını bildirdi.
Kılıç, antibiyotiklerin sadece bakterilere karşı etkili olduğunu, virüslere etki etmediğini vurgulayarak, "Dolayısıyla, virüslerin neden olduğu soğuk algınlığı ve grip gibi enfeksiyonlarda antibiyotikler işe yaramaz" dedi.
Kaynak: AA
[/h]
 
Konuya dikkat cektiginiz icin tesekkurler.Ciddi bi sorun hepimiz gerekli endikasyonlarda doktorun soyledigi doz ve zaman araliklarinda kullanalim seker gibi yutmayalim su antibiyotikleri.metisiline ve vankomisine gelisen direncler hastane enfeksiyonlari tedavisini bi hayli zorlastiriyor ve boyle devam ederse gercektn tedavi icin etkili antibiyotik bulamicaz.herkese saglik mutluluk diliyorum
 
Her halde bakanlık antibiyotiklere yasak getirecek, o yüzden basına haber servis ediyorlar. :)

Biz 40 yıldır antibiyotik kullanımında birinciyiz. Bunun için araştırma yapmaya falan da gerek yok. Türkiye'de satılan antibiyotik miktarı neredeyse avrupanın toplamı kadardır.

Ancak yanlış ilaç kullanımı sadece antibiyotikle sınırlı değil. Bizim milletimiz doktorun verdiği değil, komşunun tavsiye ettiği ilacı içmeyi sever. Herkesin evinde alınmış ama ya hiç kullanılmamış, ya da 1-2 tablet içilip bırakılmış pek çok ilaç vardır. Doktorlarımız da, reçete yazdıran hastalara "olmaz" demeyi bilmezler. Zaten olmaz diyenler de kısa sürede bakanlığa şikayet edilir, haklarında soruşturma açılır. Hepimiz ilaç yazdırırken gerekli olsun veya olmasın 4-5 kalem ilaç yazdırırız. Hani bize lazım olmasa bile konu komşu gelince lazım olabilir. :)
 
En iyi antibiyotik sarımsaktır.. doğal yollarla kendimizi hastalıklardan koruyalım...
 
Üst Alt