Merhaba Arkadaşlar,
Kısaca kendimi tanıtayım. Türkiye'nin bir üniversitesinde akademisyenim ve bilgisayar , yazılım üzerine de çalışmalar yapmaktayım.
Bundan yaklaşık 2 sene önce henüz ortaya çıkmış yeni bir teknolojinin, görme engellilerin hayatını kolaylaştırabilecek bir şekilde çalışabileceğini farkettim. Bunun üzerine bu fikirden bir proje üretip Sanayi Bakanlığı'ndan destek aldım ve kendi işimi kurdum.
Yaklaşık 2 senedir projeyi tanıtmak ve en azından bir yerde kullandırmak için olağanüstü bir emek ve çaba sarfettim. Aldığım desteğin harici, kendi maaşımdan da üstüne koyarak büyük miktarlarda paralar harcadım. Gecem gündüzüm birbirine karıştı. Amacım para kazanmak değildi. Zira proje zaten ticari bir proje değil, hedef kitlesi belli. Ancak geldiğim noktada şu ana kadar pek birşey katedemediğimi görmekteyim. Burada biraz yaşadığım zorluklardan bahsedeceğim.
Kurumlar, Yerel yönetimler ve engelliler adına çalıştığını söyleyen dernek ve kuruluşların gözünde aslında engellilerin pek de bir önemi yok. Yerel yönetimler yani kısaca belediyeler, basit şeylerle konuyu geçiştirip üstlerinden yükü atıyorlar ve takibini yapmıyorlar. Mesela en son yapılan yerlere döşenen sarı kabartma zemin çizgileri bunun en bariz örneği. Bu zeminlerin yurtdışından fahiş fiyatlarla ülkemize geldiğini söylemeye bilmem lüzüm var mı? Belediyeler, bu konuda işin kolayını şöyle bulmuşlar: Engelli dernek ya da kuruluşlarının başındaki kişileri işe alıyorlar ya da bir şekilde nemalandırıyorlar. Bu şekilde onları minnetde bırakıp, seslerinin fazla çıkmamasını sağlıyorlar. İşe giren engelli de, bulunduğu kurum ya da siyasi organın oyuncağı olup ,sesini kesiyor ve işine bakıyor. Bu duruma defalarca rast geldim. Kaldı ki hiç biri de engellileri düşünmüyor. Çok çok büyük şehirlerimizin birinin başındaki yetkililer (isim vermeyeyim) , "kaç tane görme engelli var ki altı üstü? onlardan oy bile gelmez" diye açık açık fikirlerini beyan ediyorlar.
İşin özel kısmında ise, firmalar malum üzere sadece paraya odaklanmışlar. Kendileri çözüm üretmek yerine yurtdışından bilhassa almanyadan ithal ettiklerini , kurumlara fahiş fiyatlarla satıp yollarına bakıyorlar.
Gelelim engelli dernek ve kuruluşlarına. Adında, engelli, özürlü..vs gibi isimler olan pek çok dernek ve STK'ların hiçbiri engellileri doğru dürüst temsil etmiyor. Hemen hepsi belli bir siyasi partinin ya da ideolojinin oyuncağı olmuş. Başındaki kişi ya da kişiler, az önce bahsettiğim gibi, devlet ya da belediyelerde işe girmiş ve artık parti adamı olmuşlar. Projemi tanıtmak için yardım istediğim derneklerden benden para bile isteyen oldu. Düşünün artık durumu. Görme engelliler için ben proje yapıyorum, başındaki herif görme engelli benden para istiyor. Bazıları da işe ticari bakıyor, "biz sana burdan ekmek yedirtmeyiz" durumuna düşüyorlar. Kaldı ki projemin kesinlikle ticari bir amacı olmadı. Zaten bir işim gücüm var. Benim amacım projeyi bir şekilde tanıtmak, kullandırmak ve devretmek oldu.
Sonuç olarak, projenin bu iki sene içerisinde ben Türkiye'de uğraşını verirken , yaklaşık 6 ay önce , bir benzeri Fransa'da yapıldı ve uygulandı. Tahmini olarak, bir 5-10 sene sonra da İTHAL olarak ülkemize gelir ve elinden IPHONE düşürmeyen parti adamı engelli dernek başkanları da alır kullanır. Artık ondan da kimler nemalanır bilemem.
Saygılar
Kısaca kendimi tanıtayım. Türkiye'nin bir üniversitesinde akademisyenim ve bilgisayar , yazılım üzerine de çalışmalar yapmaktayım.
Bundan yaklaşık 2 sene önce henüz ortaya çıkmış yeni bir teknolojinin, görme engellilerin hayatını kolaylaştırabilecek bir şekilde çalışabileceğini farkettim. Bunun üzerine bu fikirden bir proje üretip Sanayi Bakanlığı'ndan destek aldım ve kendi işimi kurdum.
Yaklaşık 2 senedir projeyi tanıtmak ve en azından bir yerde kullandırmak için olağanüstü bir emek ve çaba sarfettim. Aldığım desteğin harici, kendi maaşımdan da üstüne koyarak büyük miktarlarda paralar harcadım. Gecem gündüzüm birbirine karıştı. Amacım para kazanmak değildi. Zira proje zaten ticari bir proje değil, hedef kitlesi belli. Ancak geldiğim noktada şu ana kadar pek birşey katedemediğimi görmekteyim. Burada biraz yaşadığım zorluklardan bahsedeceğim.
Kurumlar, Yerel yönetimler ve engelliler adına çalıştığını söyleyen dernek ve kuruluşların gözünde aslında engellilerin pek de bir önemi yok. Yerel yönetimler yani kısaca belediyeler, basit şeylerle konuyu geçiştirip üstlerinden yükü atıyorlar ve takibini yapmıyorlar. Mesela en son yapılan yerlere döşenen sarı kabartma zemin çizgileri bunun en bariz örneği. Bu zeminlerin yurtdışından fahiş fiyatlarla ülkemize geldiğini söylemeye bilmem lüzüm var mı? Belediyeler, bu konuda işin kolayını şöyle bulmuşlar: Engelli dernek ya da kuruluşlarının başındaki kişileri işe alıyorlar ya da bir şekilde nemalandırıyorlar. Bu şekilde onları minnetde bırakıp, seslerinin fazla çıkmamasını sağlıyorlar. İşe giren engelli de, bulunduğu kurum ya da siyasi organın oyuncağı olup ,sesini kesiyor ve işine bakıyor. Bu duruma defalarca rast geldim. Kaldı ki hiç biri de engellileri düşünmüyor. Çok çok büyük şehirlerimizin birinin başındaki yetkililer (isim vermeyeyim) , "kaç tane görme engelli var ki altı üstü? onlardan oy bile gelmez" diye açık açık fikirlerini beyan ediyorlar.
İşin özel kısmında ise, firmalar malum üzere sadece paraya odaklanmışlar. Kendileri çözüm üretmek yerine yurtdışından bilhassa almanyadan ithal ettiklerini , kurumlara fahiş fiyatlarla satıp yollarına bakıyorlar.
Gelelim engelli dernek ve kuruluşlarına. Adında, engelli, özürlü..vs gibi isimler olan pek çok dernek ve STK'ların hiçbiri engellileri doğru dürüst temsil etmiyor. Hemen hepsi belli bir siyasi partinin ya da ideolojinin oyuncağı olmuş. Başındaki kişi ya da kişiler, az önce bahsettiğim gibi, devlet ya da belediyelerde işe girmiş ve artık parti adamı olmuşlar. Projemi tanıtmak için yardım istediğim derneklerden benden para bile isteyen oldu. Düşünün artık durumu. Görme engelliler için ben proje yapıyorum, başındaki herif görme engelli benden para istiyor. Bazıları da işe ticari bakıyor, "biz sana burdan ekmek yedirtmeyiz" durumuna düşüyorlar. Kaldı ki projemin kesinlikle ticari bir amacı olmadı. Zaten bir işim gücüm var. Benim amacım projeyi bir şekilde tanıtmak, kullandırmak ve devretmek oldu.
Sonuç olarak, projenin bu iki sene içerisinde ben Türkiye'de uğraşını verirken , yaklaşık 6 ay önce , bir benzeri Fransa'da yapıldı ve uygulandı. Tahmini olarak, bir 5-10 sene sonra da İTHAL olarak ülkemize gelir ve elinden IPHONE düşürmeyen parti adamı engelli dernek başkanları da alır kullanır. Artık ondan da kimler nemalanır bilemem.
Saygılar
