Şimdi burada bir konu yanlış anlaşılmasın!
Sağlık sebebiyle işi bırakma bir "haklı sebeple iş akdini fesih" halidir. Ancak; bu canı isteyenin "sağlığım kötü, ben çalışamayacağım" diye işten ayrılıp tazminat alabileceğini göstermez.
Yasa, sağlık sebeplerini 2 şarta bağlamış.
1. Çalıştığınız iş yerinde birinin bulaşıcı bir hastalığı var.. Örneğin verem olmuş. Siz de bu kişiyle çok yakın temas halinde çalışıyorsunuz ve hastalık size de bulaşabilir. Bu durumda işi sağlık gerekçesiyle bırakabilirsiniz.
2. Yaptığınız işin niteliği sizin sağlığınızı doğrudan etkileyecek niteliktedir. Örneğin bel fıtığınız olmasına rağmen size hamallık yaptırıyorlardır. Veya astım hastası olmanıza rağmen değirmende çalışıyorsunuzdur. Bu durumda yaptığınız işin doğrudan sağlığınızı etkilediğini iddia ederek iş değişikliği isteyebilirsiniz. Eğer işveren kabul etmezse o zaman haklı fesih hali ortaya çıkar.
Aksi halde, "benim dizlerim çok ağrıyor, artık çalışmayacağım" diyerek kendi isteğiyle işten ayrılan bir kişinin, hele hele işe başlarken bu sağlık durumu zaten mevcutsa tazminat alabilmesi için mahkemeye başvurması gerekir. O zaman da, kişinin sağlık durumunun gerçekten o işi yapamayacağına elverişli olup olmadığının tespiti için bilirkişi vs. durum oldukça karışır.
İşin özeti; öyle her başvuran sağlık gerekçesiyle tazminat alır diye bir şey yok. Eğer gerçekten ayrılmanız gerekiyorsa, işverenle konuşarak bu işi çözmeye çalışmak daha doğru olur. Aksi halde işvereniniz işe başlarken zaten özürlü olduğunuzu ve yaptığınız işin bu kadroya göre olduğunu iddia edebilir.