TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 1 / 5 12345 SonSon
Toplam 61 mesajın 1-15 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #1
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    22:24
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.956
    Alınan Beğeniler
    4.029
    Verilen Beğeniler
    4.300

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    "Normal" bir adam/kadın, tekerlekli sandalyede!?

    Bülent Küçükaslan

    Biz omurilik felçlilerin toplumda –diğer sakat gruplarına nazaran- biraz daha farklı algılandıklarını düşünüyorum: dışarıdan bakınca “normal” bir bedene sahip gibi görünen adamın/kadının neden tekerlekli sandalyede oturduğu hep ayrı bir merak unsuru oluyor gibi. Sanki sandalyede oturan kişi şaka yapıyor ve biraz sonra ayağa kalkıp “şaka yaptım” diyecek; ya da en kötü olasılıkla geçici bir rahatsızlığı vardır, kısa sürede düzelecek.

    “Normallik” üzerinden kuruluna bu empati –yine diğer sakat grupları ile mukayese edildiğinde- tekerlekli sandalyede oturan kişiyle sohbet etmek konusunda herkesi daha bir “cesur” kılıyor. Bir fırsatını yaratıp, “geçmiş olsun, kaza mı?” sorusuyla başlayan heyecanlı sohbetin meraklı tarafı, yolda yürürken bir anda dâhil olduğu interaktif bir televizyon şovunun heyecanlı izleyicisi gibi, önce tekerlekli sandalyede oturan bu kişinin hikayesini dinleyecek, sonra “sağlam bedenli” gibi görünen bu kişinin ayağa kalkamadığını öğrenince gerçekten üzülecek; sonunda da evinde arkasına yaslanıp kumandayı eline alarak kanalı değiştirdiği gibi, arkasını dönecek ve gidecek... Giderken, bir yandan “kanalı değiştirmiş olmanın” ferahlığını hissedecek, ama bir yandan da, bu talihsizliğe maruz kalmadığı için şükredip, “sakat kalmak kâbusum” diye diye, içi ürpermiş bir vaziyette adımlarını hızlandıracak.

    Oysa “izleyicinin” kâbusu olan o an, tekerlekli sandalyede oturan kişinin hayatının sıradan bir kesitidir. İzleyiciye kâbus gibi gelen sakat-beden, berikinin özüdür. Sağlam-izleyici için ayakta olmak mutluluk için bir ön şartken, sakat kişi için ayakta olmanın mutlulukla hiçbir bağı yoktur. Sakat olmayan kişi ölümü sakatlığa yeğ tutarken, sakat kişi için bu değerlendirme bir hakarettir. Sakat olmayan kişi için tekerlekli sandalye kullanan birine yardım etmek doğal ve iyi bir davranışken, tekerlekli sandalye kullanan kişi için -hayatın her kademesinin sakat olmayanlara göre kurgulanmasından dolayı- her an yardım edilmesi gereken kişi durumuna düşürülmek şiddetli bir kızgınlık gerekçesidir (bu demek değildir ki yardım istendiğinde yardım etmeyin).

    Sakat olmanın kâbus, sakatların da bu kâbusla baş edebilen fantastik kahramanlar olmadığını anlamalısınız. Sakatlar kaderin darbesini yemiş meczuplar değiller. Sakatlar çok aptal ya da çok zeki de değiller; sevgi pıtırcığı hiç değiller. Hele sevgi-kelebeği-sağlamların durmaksızın etrafta dolanıp üzerlerine konmasından gocunmayacak gurursuz yaratıklar hiç hiç değiller. Sakatlar her daim mutlu ya da mutsuz da değil. Sıradan bir gülümseme, sıradan bir merhaba, sıradan bir nezaket, sıradan bir yarenlik nasıl sağlamların beklentisi ise, sakatların da beklentisidir, o kadar.

    Hasılı, öğrenecek çok şeyiniz var. Bedenlerinizi kompleks yapmadan sevmeyi öğreneceksiniz en başta; çevrenizde sürprizlerle dolu sonsuz sayıda yol ve yolcu olduğunu, hepsinin de en az sizin kadar saygın ve kıymetli olduğunu öğreneceksiniz. Bunları öğrendiğinizde, özgürleşeceksiniz, yaşamınız daha bir keyifli ve anlamlı olacak. Göreceksiniz. Konuşalım...
    - Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
    - Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...

  2. #2
    Üye
    GRAHAM BELL Avatarı

    Üyelik Tarihi
    20.01-2007
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    ankara
    Mesaj
    10.370
    Alınan Beğeniler
    2.586
    Verilen Beğeniler
    3.621

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    saglam dogup sakat kalmayi sakatligiyle barismayi baristiktan sonraki psikolojiyi anladim ssanirim yazdiklarinizdan sayin yoneticim bunun sakatliginizla barismadan on cekisini kimseler bilemez psikolojik gelisme bu olmali

    bu sizin yazdiklariniz tekerlekli sandalyede oturan normal gorunen adam diye tarifiniz
    iste biz sagirlarinda kabusu oluyorneyse dobraca kendi sagirligimizla nasil yasadigimi yazipta guzelim yazinizi bozmayim bunlari yasayanlardan baskasindan empati beklemek olamayacagini coktaaaan anlamis bulunuyorum

  3. #3
    Üye
    demirc Avatarı

    Üyelik Tarihi
    20.07-2010
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    kayseri
    Mesaj
    1.189
    Alınan Beğeniler
    16
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    kazadan önce bende bir omurilik felçlisi gördüğümde ne yalan söyleyim bülent beyin anlattığı seyircilrden biriydim çünki çevremde bu durumda hiç kimse yoktu bazen bina girişinde tekerlekli sandalye olurdu o boş sandalyeyi görünce içim ürperir ona muhtaç kalmaktan korkardım sonra bu kazayı yaşadım kazadan 1,5 ay sonra o korktuğum tekerlekli sandalyem geldi ayağım ve kolum alçıdaydı belim en ufak harekette ağrıyordu daha 1,5 ay önce korktuğum sandalyeye oturmak en büyük hayalim oldu tıpkı sevgilisinin geleceği anı hayal eden aşık gibi o sandalyeye oturabileceğim anı sabırsızlıkla bekliyordum ve 2. ayın sonunda oturdum kendimi o denli özgür hissettim ki inanın tarifi mümkün değil o sandalye beni hayata bağladı diyemem çünki hiç hayattan kopmadım hani derlerya hasta psikolojisi çok farlı bir anda ayakları tutmuyor hayata küsüyorlar aslında öyle olmuyor doktorlar bunu asla anlayamaz ilk kaza anında hastaneye götürüldüğümde korkma yüreyeceksin diyorlardı ama ben ayaklarımı hissetmediğimin farkında bile değildim tek isteğim o inanılmaz acının bitmesiydi şuan bile yürüyememek beni o denli yıkmıyor istediğim ağrılarımın bitmesi insanların bana engelli olarak değil eski ben gibi davranması kaldırımların ben ve benim gibilerin tek başına dolaşabileceği hale getirilmesi ve en önemlisi insanların nasıl oldu anlatsana dememeleri ben o anı hatırlamak istemez iken bana her defasında hatırlatmalarıdan nefret ediyorum düşünsenize bir kadın tecavüze uğruyor ve her gören nasıl oldu anlat diyor o kadının bu soru karşısındaki hali ne ise benimkide o bırakında o lanet anı unutayım zaten doğru düzgün dışarı çıkamıyoruz bırakında çıkınca nefes alalım

  4. #4
    Üye
    imQ Avatarı

    Üyelik Tarihi
    13.06-2009
    Son Giriş
    06.09-2023
    Saat
    00:41
    Yaşadığı Yer
    N/A
    Mesaj
    444
    Alınan Beğeniler
    5
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    bir keresinde yaşlı bir amca bana utanmıyormusun o arabada oturmaya...maca nedrede bilsin 10 senelik hastayım...kızlarda ileşiceğimi zan edip benla konuşıyorlara hatta çıkıyorlar ama biraz zaman geçince...konuşmalar derinleşince ayvallah...diyip gidiyorlar...sandalyede oldunmu yakışıklık fayda etmiyor

  5. #5
    Üye
    mutineer901 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    18.04-2009
    Son Giriş
    09.08-2023
    Saat
    10:59
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    690
    Alınan Beğeniler
    53
    Verilen Beğeniler
    66

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sakatlar her daim mutlu ya da mutsuz da değil. Sıradan bir gülümseme, sıradan bir merhaba, sıradan bir nezaket, sıradan bir yarenlik nasıl sağlamların beklentisi ise, sakatların da beklentisidir, o kadar.
    farklı olduğumuzu her defasında hissettirdiklerinde bize kötülük yapıyorlar

  6. #6
    Üye
    Polly Avatarı

    Gerçek Adı
    Gizem
    Üyelik Tarihi
    24.05-2010
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    1.176
    Alınan Beğeniler
    13
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Malesef ülkemizdeki merak etme olayı insanın hevesini kırıyor,yıpratıyor,üzüyor...Neden,niçin'i aramak yerine meraklı bakışlar yerine bir tebessümle geçip gidilse ne olur ki anlamıyorum..Neden ve niçin olduğunu öğrenince mutlu mu olunuyor ya da biraz ağır gelicek belki ama başı göğe mi eriyor soran insanın öğrendiğinde anlamıyorum..

    Sorularla,bakışlarla incitmenin ne anlamı var..Empati yapıp sadece 5 dakika yerine koymayı deneseler ne hissediliceğini anlayabilirler....Ama anlamalarını beklemekte yorucu olabilir...Belki zaman zaman engellerden çok insanlardan gelen şeyler daha çok yıpratıyor...

    Amaaa..yaşamak güzeldir herşeye rağmen..Kim ne derse desin,kim ne konuşursa konuşsun yaşama hevesini,gülümsemeyi bırakmamak lazım diye düşünüyorum

  7. #7
    Üye
    Bacıbey Avatarı

    Gerçek Adı
    Havva
    Üyelik Tarihi
    30.06-2008
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    Samsun
    Mesaj
    3.838
    Alınan Beğeniler
    7
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bizim insanımızın sakat insana bakışının değişeceğini hiç zannetmiyorum.. Bilinçli bir art niyette yok ki ortada asalım keselim diyebilelim.. Geneli tartmaz bile lafını sözünü, nereye gider, nasıl anlaşılır, nasıl bir etki bırakır karşı tarafta diye düşünmezler, yine art niyetten değil.. Hatta ve hatta iyi bişey söylediğini sanarak konuşur geneli.. Mesela "Nasıl oldu, ne zaman oldu, kaza mı?" sorusu bizim geleneklerimizle bağlantılıdır.. Sakat, hastadır, geçmiş olsun demek lazımdır ve hal hatır sormak yani nasılsın, nasıl oldun-nasıl oldu gibilerinden bişeydir.. Bilinç altında bu düşünce yatar..O an senin pisikolojinin hesabını yapmaz karşı taraf..

    Çeşit çeşit insan var. Kimisi çıkıyor diyor ki; "benim yolda izde yardıma ihtiyacım oldu, kimse oralı olmadı, beni görmediler yanımdan geçiiip gittiler, insanlar çook duyarsız" Kimisi de diyor ki; "Yardım istemediğim halde gelip bana yardım ediyorlar ve ben çok kızıyorum buna, tersliyorum"diyorlar... haydaaaa.. valla ben gerçekten ikilemde kalıyorum artık.. Dışarda yardım edilmesi gereken bir durum gördüğümde kala kalıyorum.. Genelde de birşey yapmıyorum yardım istenmedikçe.. Azar yemekten iyidir.. "Yardım isteyen mi oldu senden" denirse kötü olur yanii

    Benim en sık duyduğum ve en çok kızdığım şey "vay be sakat ama ne kadar da hayat dolu, ne kadar da neşeli, mutlu" lafları birde "haline bakmadan" denilip "insanı değersizleştirmek".. İnsan olmak pahalı, değeri paha biçilemeyecek kadar pahalı olan bişey bana göre.. "İnsanlığını, insanlık değerlerini" bedene vurup, sakatlıktan dolayı sıfır çıkarmak, insana beden üstünden paha biçmek (akla gelebilecek her anlamda) cahil insan alametidir bana göre..

  8. #8
    Üye
    Sirine Avatarı

    Üyelik Tarihi
    30.09-2005
    Son Giriş
    22.11-2016
    Saat
    18:39
    Yaşadığı Yer
    ...
    Mesaj
    5.415
    Alınan Beğeniler
    15
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    4

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Hasılı, öğrenecek çok şeyiniz var. Bedenlerinizi kompleks yapmadan sevmeyi öğreneceksiniz en başta; çevrenizde sürprizlerle dolu sonsuz sayıda yol ve yolcu olduğunu, hepsinin de en az sizin kadar saygın ve kıymetli olduğunu öğreneceksiniz. Bunları öğrendiğinizde, özgürleşeceksiniz, yaşamınız daha bir keyifli ve anlamlı olacak. Göreceksiniz.
    Çok hoşuma gitti bu pragraf isyan edenler okusun

  9. #9
    Üye
    muhterem_kaptan Avatarı

    Gerçek Adı
    Taha Sefa Aydın
    Üyelik Tarihi
    24.01-2012
    Son Giriş
    16.03-2016
    Saat
    15:17
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    1
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    1

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Duygularmıza tercuman olmuş.

    Mutiner'in yorumu için yaazmıştım

  10. #10
    Üye
    metehandro Avatarı

    Gerçek Adı
    Mete Han
    Üyelik Tarihi
    01.07-2007
    Son Giriş
    06.08-2023
    Saat
    03:43
    Yaşadığı Yer
    4.Levent ISTANBUL
    Mesaj
    312
    Alınan Beğeniler
    9
    Verilen Beğeniler
    37

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    toplumumuz her konuda bilincsiz...acz içinde...cahil olduğu kadar zalimliğide elden bırakmaz...

    seni dışlar...ötekileştirir...ezer...acır...hayatını zorlaştırır..prosedürlere boğar...

    engelinle savaş acıtmaz belki ama bu toplumla savaşmak yaralar...diye yazmıştım bir yerlerde...


    Bülent Abi engelinlemi savaşacaksın toplumla mı...hangisini alt edeceksin ki...


    7 milyar insan var...14 milyar göz...hepsi engellilerin üzerinde..kusurun üzerinde...kusura odaklanmış...

    nasıl bir algıysa bu ondan olmayan ona benzemeyen herşeyi garipseyip farklı psikolojiye girmekte...

    engelinle barış vücudunla barış bana biraz sahte geliyor...ne kadar sevgiyle büyürsen büyü engeliniz bu sistemin içinde göze batar..hor görülür acınır zavallı olarak yaftalanır ve damgalanırsınız...

    kahrolası düzen bunu gerektiriyor bunu emrediyor...engelli olmayıp çirkin ve cahil diye nitelendiriliyorsun garip izdüşümler...bu toplumun ruh sağlığı bozuk...linc ederler...dedikodu yaparlar iyiliğini istemezler...kıskanırlar...çelme takarlar...saygı duymazlar...Türk Toplumundan bahsediyorum...utanç duyduğum bu toplumun ne yazık ki bir parçasıyım...

    engelliysen bu topluma birşeyleri ispatlamak inandırmak zorundasın...


    belki negatif bir bakış açısıyla yazdım...metropolde yaşıyoruz burada böyleyse Anadoluda küçük ilçelerde köylerde ki engellilere baskı...zulmü..alayı..hor görmeyi tahmin bile edemiyorum...

    engelliysen hayatın zor...

    engelli bir kadınsan daha zor...

    engelli bir çocuk isen zor ötesi...

    engelli bir çocuk annesi ve babası isen kat kat zor ...

    Allah sabır ve güç versin hepinize...

    engelli olmaktan değil de...bu toplumda engelli olmaktan korkuyorum...

  11. #11
    Üye
    ***Neri*** Avatarı

    Gerçek Adı
    neriman
    Üyelik Tarihi
    18.12-2009
    Son Giriş
    16.09-2021
    Saat
    22:03
    Yaşadığı Yer
    İSTANBUL
    Mesaj
    757
    Alınan Beğeniler
    4
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    3

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    "Hasılı, öğrenecek çok şeyiniz var. Bedenlerinizi kompleks yapmadan sevmeyi öğreneceksiniz en başta; çevrenizde sürprizlerle dolu sonsuz sayıda yol ve yolcu olduğunu, hepsinin de en az sizin kadar saygın ve kıymetli olduğunu öğreneceksiniz. Bunları öğrendiğinizde, özgürleşeceksiniz, yaşamınız daha bir keyifli ve anlamlı olacak. Göreceksiniz. Konuşalım... "

    Bülent Bey gercekten de cok güzel bi yazı yüreğinize saglık gercekten de cok güzel özetlemişsiniz son paragrafda.Gercekten o insanları varlıgını her zaman karsınıza bu tür kişilerin çıkacağını unutmamak gerekir.Bizde birer engelliyiz bize gözlerini hic ayırmadan bakan insanları tuhaf karşılarız sordugu sorular bizi incitir ama bide şunu düşünmek gerekir eğer bende normal olsaydım en azından onlar gibi davranırdım tamm asırısı rahatsız edicidir ama insan yinede merakdan bakar (meraklı toplumuz yaD) hemen onların derdine ortak olmaya calısırcasına sorarız doğusdanmı nasıl oldu diye sormaya baslarız.Şunuda unutmamalıdırlar ki her insan bir engelli adayıdır.O an o haine şükredebiliir ama yarının bize neler göstereceğini kimseler bilemez.

    Size bir olay anlatmak isterim.Bir gün b.çekmece sahilinde dolasırken yanımdan 9-10 yaslarında iki kız cocugu gecti.
    bitanesi yanındakine döndu ve dediki ya kıza baksana nasıl.Diğeri de ona dönerek aynen sunu dedi.
    Sakın öyle deme onuda Allah öyle yaratmıs sende dalga gecme yarın öbür gün seninde basına gelir.Ve ben o anda o kızla gercekten gurur duydum kücücük bir kız cocugundan bunu duymak hem sasırtıcı hemde mutluluk vericiydi İşte bu kızında dediği gibi hayatımız süprizlerle doludur.Bu gün haline şükrederken bir bakmışsın yarın sende baska bir dertten yakınırsın.Ben her zaman bunu derim

  12. #12
    Editör
    KKELEBEKK Avatarı

    Gerçek Adı
    Kısmet
    Üyelik Tarihi
    23.10-2010
    Son Giriş
    01.10-2023
    Saat
    09:26
    Yaşadığı Yer
    Aydın
    Mesaj
    13.918
    Alınan Beğeniler
    651
    Verilen Beğeniler
    293

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Şuan yüzlerini bile hatırlamadığım bakışlarıyla, sorularıyla bunaltan kişilere birşeyler karalayayım derken tırnağımı yedim! Ve fecii şekilde canım acıyor. Sorumlusu kim onlar mı? HAYIR! BEN!!? Farkına varmamız gerekende bu, asıl zarar veren onlar değil, biziz.. Belki bir daha hiç görmeyeceğimiz insanların davranışları bizi ne içimize kapamalı, ne dört duvar arasına.. Ben skuterime ' trene mi benziyorum ' yazdıracağım ilk fırsatta

  13. #13
    Üye
    celik Avatarı

    Gerçek Adı
    Mehmet KAVCU
    Üyelik Tarihi
    08.09-2005
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    1.196
    Alınan Beğeniler
    6
    Verilen Beğeniler
    1

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    her iki tarafın psikolojik bakış açısına dayalı bir konu bence..

  14. #14
    Üye
    hayalet73 Avatarı

    Gerçek Adı
    Atakan
    Üyelik Tarihi
    10.12-2011
    Son Giriş
    10.08-2013
    Saat
    01:19
    Yaşadığı Yer
    İstanbul/Beylikdüzü
    Mesaj
    260
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bu bakış açısı engelli sağlam ayırmadan insanlara özgü bir bakış açısıdır. Çoğu arkadaşın söylediği gibi engelli kendi içini ancak kendisi acıtıyor. İnsanlardan empati beklemeyin zira yaşamayan anlayamaz. Körün sağırı, bacağı olmayanın kolu olmayanı, omurilik felçlisinin kronik hastayı anlamasını beklemek abesle iştigaldir. Bu sadece ülkemizde olan birşey de değil. Batılı ülkelerde sadece ve sadece insanlar kurallara göre yaşar ve bu kurallara uyar. O yüzden sakata saygı vardır, yoksa Alman her sakata empati yapar Türk yapamaz diye birşey yok. Bizim ülkemizde ise kurallar uyulmamak için koyulur. Zaten sakatlarımızın büyük kısmı da bu yüzden sakat değil mi; aşırı hız yaparsın veya karşıdan gelen yapar, al sana kaza, fabrikada makinayı kapatmadan içinde sıkışan zerzevatı almaya çalışırsın, al sana kaza, ağustosun sıcağında benzin almaya gittiğin benzincide sigara içesin tutar, al sana kaza, üst geçit 20 metre ileride diye E5 e balıklama atlarsın, al sana kaza, günde 3 paket sigara içersin, oturduğun koltukta kıçının izi çıkar oturmaktan, al sana hasta. Şu da var eğitim sistemimiz sakat kardeşim. 39 yaşındayım ve okulda bana öğretilen dünyada en çok deprem olan ülke Japonyadır idi çoğumuz gibi. 2 nci sırada Türkiyenin olduğunu 17 Ağustos 99 dan sonra öğrendim. Yani yaşayarak. Bir de okulda öğretilen sakat figürü illa ki tekerlekli sandalye veya beyaz bastonla 3 noktalı kolluktu. Yani yürüyemeyenle körü sakat biliyorduk. Demek ki şartlanmışız kusura bakmayın. Bugün ise devlet hastanelerinde bile taburcu olan sağlam adamı tekerlekli sandalyeyle kapıya kadar götürüyorlar, tıpkı izlediğimiz Amerikan filmlerindeki gibi. Son nokta şunu yazayım uzatmadan; benim gibi 40 lı yaşlarında olan nesil bu dünyadan silindiğinde her şey çok daha farklı olacak, yerimize geleceklerden umutluyum...
    --Şunu da ekleyeyim ki sağlamlardan yakınan arkadaşlar hiç bir devlet dairesinde sakat memur hışmına uğramamışlar demek ki. Ben uğrayanlardanım.

  15. #15
    Üye
    mac72 Avatarı

    Gerçek Adı
    Ercihan
    Üyelik Tarihi
    17.01-2009
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    Antalya
    Mesaj
    16.771
    Alınan Beğeniler
    1.517
    Verilen Beğeniler
    1.025
    Blog Mesajları
    9

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Ek olarak normal bir adam-kadın bilmeli ki; ben kimseye bana bakıpta şükretmesi için tekerlekli sandalyede değilim..!! Merak etmeleri normal ben olsam bende merak ederim hatta ediyorumda..Soru sormalarıda normal ama sorular bittikten sonra o içlerinden geçen acıma duygusunu dışa vurup "vah vah!!" denmesin!! içinden geçirdikten sonra istediği zaman kanalı değiştirebilirler




Sayfa 1 / 5 12345 SonSon