TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 1 / 3 123 SonSon
Toplam 36 mesajın 1-15 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #1
    Üye
    Laus_Deo Avatarı

    Üyelik Tarihi
    31.03-2005
    Son Giriş
    22.08-2009
    Saat
    22:38
    Yaşadığı Yer
    Erdek
    Mesaj
    434
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    15 Mart 2008 Saat: 02:00'da ATV kanalında Siyaset Meydanında Söz Engelliler Programında İş adamı Abdurrahim ALBAYRAK'ı Engellileri acınası bir hale sokarak ve hatta engellilerin işe alınmasında sevap kazanılacağının beyanatını vermesinden ve toplumda engellilere acınası gözle bakılmasına neden olabilecek sözler sarfetmesinden dolayı kınıyorum.

    En çok da şu sözü miğdemi bulandırdı doğrusu "BEN ONUNLA YEMEK YİYORUM" ( Sayın Albayrak'ın engelli çalışanı ile arasındaki şevkati betimlediği sözleri )

    Aynı Program'da engellilerin topluma bakışını net bir şekilde ortaya koyan, başta engelliler.biz yöneticisi pegasus'a ve diğer konuşmacıları tebrik ve takdir ederim.

    Sayın Pegasus'un, konuşulması ve bilinmesi gerekenler pirensibine uyarak engelliler konusunda açılımları net bir şekilde ortaya koymasından dolayı memnuniyetimi ifade etmeliyim.

    Ayrıca, yeni Sosyal Güvenlik Yasasının engellilere getirdiği ağır ve yükümlülüklerden dolayı hükümeti kınıyorum.

    saygılarımla.

  2. #2
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    17:31
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.937
    Alınan Beğeniler
    4.024
    Verilen Beğeniler
    4.297

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bugüne dek izlediğim en kötü, en seviyesiz, en kaba, en ajite, en zararlı programlardan biriydi. Sskatlık konusunda varolan o kötü algı, o batasıca ezber altı çizile çizile belirginleştirildi. Yani bence Ali Kırca berbat bir iş çıkardı.

    Katılımcılar açısında eleştirmek istemem, aksine, orada saatlerce sabredip o işkenceye katlanmak bence baya bi meziyet! Zaten o karambolde/formatta ne söylendiğinin çok da bir önemi olmuyor. Her kafadan bir ses, her konu önemsiz, her söz söylendikten bir saniye sonra unutulmaya mahkum... Kaldı ki program yapımcılarıın da umurunda değil sakatların sorunları... Laf olsun torba dolsun.

    Aldülrahim Albayrak'ı da eleştirmiyorum. Çünkü o da toplumun ezberini tekrar ediyordu. Yoldan geçen yüz kişiyi çevir, doksandokuz tanesi aynı şeyleri söylerdi
    Ama tabii, bu demek değil ki Bülent (Pegasus)'un eleştirmesine katılmıyorum. Aksine, ben de olsam aynı şekilde eleştirirdim orada Albayrak'ı. O anda eleştirilmeli ki bi şok olsun herkes... Bülent de bunu iyi yaptı Ama işte, yolda geçen herkesi de tutup "hooop!" diyemeyiz ki. Program yapımcısı öyle olursa, sunum öyle olursa, katılımcı sayısı kalabalık tutulursa, içerik için hiç bir ön çalışma yapılmaz ve alan daraltılmazsa... işte böyle saçmasapan bir iş çıkar ortaya, ve herkes uykusuzluğuyla, baş ağrısıyla ve mide kramplarıyla kalır.
    - Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
    - Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...

  3. #3
    Üye
    engelli_biri Avatarı

    Gerçek Adı
    Ramazan
    Üyelik Tarihi
    16.01-2008
    Son Giriş
    09.04-2021
    Saat
    18:43
    Yaşadığı Yer
    Konya
    Mesaj
    150
    Alınan Beğeniler
    4
    Verilen Beğeniler
    11

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Merhabalar arkadaşlar programı başından sonuna kadar bende izledim gece 4:30 da falan yattım dikkatli bir şekilde takip ettim ama bizim sorunlarımızın konuşulmasından ziyade hep basit yıllardır "bende size katılıyorum çok haklısınız" söylenen şeyler konuşuldu yani programdan ben neler bekliyordum ama neler tartışıldı gerçekten büyük hayal kırıklığı yaşadım doğrusu bülent kardeşimizin kendi adına ve bizlerin adına daha fazla konuşmasını bile bekledim ama onuda fazla konuşturtmadılar bülent abi en büyük hayal kırıklığı yaşadığım şey ise senin programa katılmayışın oldu ben seninde katılacağını zannediyordum inan abi programda gözlerim seni çok aradı ama katılmamışsın gerçekten senin siyaset meydanında olmayışına çok üzüldüm çünkü ne lokman ayva ne dernekler nede başkaları bizim haklarımızı savunan en iyi insan sensin bence seni çok takdir edyorum abi bizlerin daha güzel daha yaşanılır bir hayatı olması için yorulmadan bıkmadan usanmadan şikayet etmeden elinden geldiğince büyük gayretler büyük çabalar safettiğine inanıyorum senin abi keşke sende olsaydın belki iyi bir hak savunucusu olarak birşeyleri değiştirirdin bu programa katılarak
    birde abi akşam aklıma şu soru öylesine takıldı ki gazetemiz dergimiz radyomuz var ama nedense en önemli şeyimiz yok televizyon kanalı eğer bir televizyon kanalımız olsa idi biraz daha farklı olmazmıydı bi kere kanal tamamen biz engellilere ait olacaktı reklamından dizilerine filmlerine tartışma programına kadar herşeyiyle içinde sadece biz engellilerin sorunları yaşamları sevinçleri hüzünleri anları enleri olan bir televizyon kanalımız neden yok acaba böyle bir oluşumun içine girebilirmiyiz imkanımız varmı gücümüz yetermi bizimde televizyon kanalı kurmaya gerkekirse ne biliyim bi kampanya başlatalım para toplayalım ben payıma düşen görevi yerine getirme hazırım tüm kardeşleriminde böyle bir kampanya destek vereceklerinden eminim abi ricam sesimizi daha gür duyura bilmek için birşeyler yapmamız şart yoksa bu medyanın oyuncağı olduk ya onların canı istediğinde bizler kamoyunun gündemine gelebiliyoruz ne olur bişeyler yapalım

  4. #4
    Üye
    Pegasus Avatarı

    Üyelik Tarihi
    23.11-2003
    Son Giriş
    10.12-2018
    Saat
    01:14
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    649
    Alınan Beğeniler
    54
    Verilen Beğeniler
    20

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Arkadaşlar dün gece katıldığım siyaset Meydanı bir yanıyla ülkemizdeki engellilerin mevcut durumunu yansıtması açısından son derece başarılı diğer yandan da hayatımda gördüğüm en seviyesiz saçma sapan üslup ve tavırların sergilendiği yerlerde biri oldu.

    Ali Kırca nın sözünü keserek söz alan, sözünü uzatan, program daha fazla bozulmasın diye göz yumulmak zorunda kalındığı için dakikalarca abuk sabuk konuşarak bizim konuşma imkanımızı elimizden alan kişilerin yaptıklarını eleştirebiliriz. Ama bu insanların yaptıkları Ali Kırcanın ısrarla medya da eleştirdiğim yanlış tutumu bir olumlamak için çırpınmasına ne demeli? Söylediklerimiz ezberlerin devasa duvarlarında istediğimiz gedikleri açamıyorsa bu Kırca gibi olaya sadece "mış gibi yapmak" şeklinde yaklaşanların tutumları nedeniyledir. Bu tavır medya da Sayın Kırca, hükümette sayın Ayva, derneklerde özürlüler vakfı başkanı gibi insanların populist tavırları sonucunda istediğimiz dönüşümlerin önündeki en büyük engeldir.

    Dün geceki konuşmamda dile getirdiğim gibi Albayrak'ın engelli bir kişiyi çalıştırmasını dini bir duyarlılık sayan yani engellilern üretim ilişkilerine katılmasını ancak iş adamlarının vicdani duyarlılıklarına terkeden zihniyet bizim için şiddetle kınanması gerekmektedir. bir engellinin eğitim alması herkes gibi topluma katkıda bulunan ve bunun gereği olan hakkını onuruyla alması gereken insanlar değil de, böyle onun bunun duyarlılıklarının nesnesi olması kolektif planda engelli algısını paramparça etmekte ve maalesef medya da buna çanak tutmaktadır.

    Bu durumun ortaya çıkarttığı somut bir yansıma orada hukuk fakültesini birincilikle bitirip ardından doktoralarını tamamlayan hukukçu arkadaşların mandolin çalmasıdır. Aldıkları meşakkatli hukuk eğitimini topluma mandolin çalarak katkıda bulunmaya dönüştüren engellilerin bu durumu aslında ülkemizin engelliye nasıl baktıgını gösteriyor. "Aaaa bakın kör ama ne güzel mandolin çalıyor..." Kimse de çıkıp ulan bu adam doktoralı hukukçu neden engellilerin (Ve hatta toplumun diğer kesimlerinin) hukuki sorunları hakkında konusmuyor diye sormuyor, soramıyor.

    Ülkemizde en büyük hazinemiz olan gazilerimiz bile ihtyacları adam gibi devletçe karsılanmadıgı için tv lerde yardım cagrılarının muhatabı olabiliyorlar. "Toplumsal duyarlılık" adı altında sunulan medya eliyle bu postmodern dilencilik hepimiz için yüzkarasıdır. Bir ulus olarak gerek gazilerin gerekse diğer engel guruplarının en temel ihtiyaclarını medyada salya sümük ağlayarak bilmem hangi işadamlarının duyarlılıklarıyla karşılanmasını olumlamak bizim onur sınırlarımızı aşan bir tavırdır.

    Bir diğer konu da engellilerin üslubudur. Programı zaman zaman terkedip gitmemek için kendimle mücadele etmeme neden olacsak kadar sakil, ve zaman zaman edepsizleşen kişilerin içinde bulunduğum için kendime kızmadım da değil. Edepsizliğin getirisi olarak baskalarını rmayan ve yarım saat nutukonustuk ceken kör arkadastan tutun da ekrana cıkmanın sarhoşluguyla abuk sabuk konusan, benim konusmamı bölen güzellik yarısması organizatorü bayana kadar hepimiz için hüzün verici bir üslupsuzluk sergilendi. Oysa biz en azından bu programı insanların saygısını kazanacak sekilde kullanabilirdk.

    Bu program medyanın olayı nasıl ele aldıgını da acıkça gözler önüne serdi. Medya klasik ajitasyon, demogoji eğilimini çok farklı şekillerde sunabiliyor. Engelliler bazı başarılarıyla bir yandan yüceltilirken bilinçaltlarına yollanan mesaj şu; "İşte bakın bu adam yaptı, eğer istersen sen de yapabilirsin"! Bu yaklaşım ciddi sakatlıklar içeriyor. Bir kere başaran insanın bunu hangi kosullarda basardığı ve basamayanların neden basaramadıgı işlenmiyor. Aşırı ve ucube bir varoluşçu söylemle kosullarının mahkumu olan ve basarıya ulaşamayan engellilere büyük haksızlık ediliyor. Bu haksız söylem ana sorunu gizliyor ve toplumun, hükümetin çözüme yönelmesini önlüyor.

    Medyanın ikinci sunum şekli acındırma. Bu eğilim beni her şeyden çok sinirlendiriyor. Engelli insanlar sürekli acınası yardım dilesi kişiler olarak sunuluyor. Oysa medya bu insanların neden acınası durumda oldugu sorusunu sormalı ve sosyal sorumlulugunu bu sorgulama üzerin konumlandırmalıdır. Ama medya da toplumun ikiyüzlü duyarlılık pozlamalarını beslemeye ve bu beslemeden nemalanmaya devam ediyor. Dün geceki yayında anlattıklarıma rağmen Kırca nın program sonunda hala aynı teraneleri tekrarlamasındaki gibi bu konudaki şemaları parçalamak hiç kolay olmuyor.

    Kısaca dün geceki programda ne kadar faydalı oldugumu bilmiyorum ama İşadamı Albayrağın programdan sonraki yüz ifadesi bir daha bu tür programlarda sosyal sermayesine ek kazanımlar ekleme adına engellileri daha dikkatli kullanacagını gösteriyordu. Kör hukukçuların surat ifadesi de tv lere cıkıp "hukuk fakültesinin birincilikle bitirdik ve şimdi burada mandolin çalacağız" şeklindeki duruslarının en azından bazılarımız için mie bulandırıcı oldugunu anladıklarını gösteriyordu. Acun ılıcalı izledimi bilmiyorum ama yaptıgı postmodern dilenciliğin tüm engelliler için olumlu olmadıgını onun sahsında medyaya ve topluma haykırmıs olduk. Hükümetin engellileri ihya ettiği düşüncesine ağır bir darbe vurduk. En azından programı izleyen insanlar bunun bir mit oldugunu somut kanıtlarla akp nin engellileri magdur ettiğini anlamıs oldu.

    En son olarak da şahsım adına bu tür programlara katılmadan önce kimlerin katıldıgını çok dikkatle öğrenip bu kişilerin özellikleri uygun değilse katılım teklifini düşünmeden reddetmem gerektigini öğrenmiş oldum.

  5. #5
    Üye
    Mehmet YALCIN Avatarı

    Üyelik Tarihi
    07.04-2007
    Son Giriş
    14.01-2012
    Saat
    22:54
    Yaşadığı Yer
    kırşehir/merkez
    Mesaj
    684
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    engelliler için yapılmış ve yapılabilecek en kötü programdı
    engellilerin kendi engellerinde gruplaşması orda birbirine müdehale etmesi üzücü..

    ya engelliye tanınmayan bi çok haktan ihtiyaçtan bahsedilmedi şaçma sapan şeyler konustular engelli degiliz ihtiyacımız yok vs vs..

    engelliye 3 ayda verilen maaş komik anltıldımı hayır
    engelliye verilen bakım maaşı 45 günde ödeniyo basedildimi hayır
    engellinin yaşagıdı toplusal sıkıntıları anlatıldımı hayır
    tekerlekli sandalye alamayan engelliler anlatıldımı hayır
    ya saymayım tek tek ben devlet büyüklerine seslenen bi kimse görmedim
    çıkmışlar engellinin ihtiyacı yok şu üniversite bu üniversite çok kızdım gerçekten

    engellinin bişeye ihtiyacı yok diyen para babası zenginlerin çocuklarını oraya çıkarıp engellinin ihtiyacı yok demeleri engellilerinde evet yok demeleri utanç verici..

    sadece orda bi kızın gerçekten konusmasına agladım üzüldüm gerisi boş saçmaladı herkes engelli olarak ah orda olsam dedim..
    gece 4 e kadar izledik devletin el atabilecegi hiç bi sorun konusulmadı devleti rahatsız edici bişey söylenmedi söylendimiarkadaslar allah aşkına..

    istanbulda olsam stüdyo ya giderdim o sinirle ya biz 9 milyon için bişey istemiyoz 9 milyonu temsilen geldik denilmedi herkes kalktı kendi engeli için bişeyler istedi çok ayıp biz aramızda bölünmüşüz zaten görme engelli, duyma engelli ortopedik engelli fiziksel engelli diye olurmu hiç biz bi bütün oldugumuzu anlatmalıydık yapamadık aşk olsun katılanlara

    hep olan herkesin bildigi şeyleri konusup herkes bişeylerin reklamını yapmaya kalktı ben dün bi iş adamı olarak izleseydim o programı içimden bi daha yardım etmek gelmezdi programdan utanç duydum

  6. #6
    Üye
    kardelen39 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    08.02-2005
    Son Giriş
    02.12-2008
    Saat
    14:03
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    105
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Geçen gün, sözkonusu televizyonda haberleri izlerken, haber programını bir yarışmadan dolayı erken bitirdiklerini söyleyen sunucuyu dinledikten sonra olacakları görmek adına yarışma programını izlemeye karar verdim.

    Ben de iletişim fakültesi mezunuyum. Bizlere eğlence ya da yarışma programlarının amacının eğlendirirken eğitmek olduğu öğretilir. Ne yazık ki, günümüzde medyanın rating kaygısıyla hareket edip halkın zevki diye diye çıtayı iyice aşağılara çektiklerini görüyorum. Bu aşamada engelliler de rating malzemesi yapılarak topluma yanlış mesajlar gönderilmektedir. Televizyon günümüzde, güçlü bir iletişim aracıdır. İnsanların tutum ve davranışlarını etkilediği gibi çocuklar ve gençler üzerindeki etkisi de yadsınamaz.

    Bugün hala engelliler, toplumda ikinci sınıf vatandaş sayılmakta, engellilere acınacak, yardım edilecek bireyler olarak bakılmaktadır. Toplumumuzda engellilerle ilgili olumsuz bakış açıları, toplumsal yaşamda her an karşımıza çıkmakta, bu koşullanmaların etkisiyle engellilere yüklenen roller, toplumsal yaşamda belirleyici olmaktadır. Bu aşamada, medyanın görevi, bu toplumsal yapıyı değiştirmek iken, insanlardaki “yardım etme” güdüsünü canlandırarak, toplumda engellilere yönelik olarak var olan olumsuz önyargı ve kalıpları iyice keskinleştirmektedir.

    Gelir dağılımını düzeltmek, engellilerin istihdamını sağlamak, onları eğitim olanaklarından yoksun bırakmamak devletin sosyal görevi iken, zenginlerden alıp, yoksullara vermek ne sosyal adaletle bağdaşır ne de insan onuruna yakışır. Ne yazık ki, medyamız, düzenlediği yardım kampanyaları ile, hem devletin üzerine düşen sorumlulukları yapmamasını meşrulaştırmakta, hem de engellileri ajitasyon malzemesi yaparak reklam pastasından pay almaya çalışmaktadır. En çok da, üzüldüğüm, bizzat eğitimli engellilerin bu show programlarına çıkıp bu zincirin bir halkaları olmalarıdır.

    Şimdi gelelim sözkonusu programa… İki saat boyunca, ne engellilerin sorunlarından söz edildi ne de bu konuda çözümlemeler yapıldı. Kimileyin, bu programı izleyerek boşa zaman geçirdiğimi düşündüm, kendi kendime hayıflandım.

    Neymiş! Engelliler güzellik yarışması yapılmışmış! Neymiş! Bir işadamı, engellilere sahip çıkıyormuş! Neymiş! Bir engelli çok güzel şarkı söyleyecekmiş! Mış… Mış…

    Hani güzellik yarışması yapmazsak, eksik kalırdık. O da oldu. Ne büyük mutluluk! Ben de diyordum ki, niye bunlar baloya gidermiş gibi giyinmişler! Meğerse, güzellik kraliçeleriymiş!

    Gülsem mi ağlasam mı… Allahım! Ne günlere kaldık!

    Kadın toplumsal yaşamda yerini güzellik kraliçesi olarak mı alacak? Biz bir kadını, fiziksel güzelliğine göre mi değerlendireceğiz? Yoksa, aklını kullanmasına, bilgisi ve kültürüne göre mi? Ne yazık ki, günümüzde bilinçler dumura uğratılmakta, kadınların bedeni meta olarak kullanılmaktadır. Evet, kapitalizmin kırbacı, kadınların bedenlerini kamçılarken kadınlar o bedenlerde gül bittiğini sanmaktadırlar. Kendi “gerçek yalanlarıyla “ kendilerini avutmaktadırlar. Dünyada milyonlarca aç insan varken, güzellik yarışmalarına milyonlarca dolar akıtılmakta, kadın bedeni meta pazarında pazarlanmaktadır.

    Ben kadınım. Kadınların bedeni üzerinden yapılan metalaşmaya hayır diyorum. Bu yolla kadının kişisizlikleştirilmesine hayır diyorum. Kadınlara dayatılan güzellik anlayışına hayır diyorum. Ben şişman da olsam, oram buram sarkmış da olsa, nasıl olursa olsun, bedenimi seviyorum. Ben insanım. Birikimlerimle… aklımla… görgümle…

    Herkesin diline doladığı bir kavram var. Demokrasi… Demokrasi, çoğunluğun haklarının yanında azınlığın haklarının da olduğu, azınlığın sesini duyurabildiği sistemin adıdır. Ama ne yazık ki, tüm kavramların içi boşaltıldığı gibi demokrasi kavramının da içi boşaltılmıştır. Herkes “kendine göre demokrasiyi” savunmaktadır. Akşamki, televizyon programında, karşıt düşüncelerini dile getirmek isteyenlere fırsat eşitliği verilmemiştir. Bir insanı kendi düşüncen çevresinde güdümleyerek etkilemek demokrasi ile bağdaşmaz.

    Saatler ilerlerken, bu program ne zaman magazin boyutundan uzaklaşacak dediğim sırada, Bülent Yılmaz’ın vurucu sözleri ve etkili konuşması programın akışını değiştirmiştir. Bülent Yılmaz, benim gibi düşünenlerin sesi olmuştur. Bülent Yılmaz’ı bu yürekli çıkışından dolayı kutluyorum. Hani insanları övmek için söylemiyorum. Ama, güçlü olanın yanında yer alarak birilerinin sırtını sıvazlayarak, birilerine yaranmak isteyenlerin olduğu bir ortamda, kendi duruşundan ödün vermeyerek, doğruları söyleyenleri desteklemek gerektiğine inananlardanım. Bu açıdan seni kutluyorum Bülent Yılmaz. Ama medyatik olmanın çekiciliğine kapılıp birgün, inandıklarına ihanet edenlerden olmazsın umarım Hani çok gördü Türkiye bu gibi tipleri! Onun için söylüyorum

    Belki, engellilerin sorunlarına ilişkin olarak çok fazla şey söylenebilir. Bu programda da söylenebilirdi. Ama olmadı. Dört saat, incir çekirdeğini doldurmayan konular çevresinde dönüp duruldu. Söylemek isteyenler de susturuldu. İçimize sinmeyen bir programdı!

  7. #7
    Üye
    banderas Avatarı

    Üyelik Tarihi
    29.07-2005
    Son Giriş
    02.10-2019
    Saat
    16:43
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    333
    Alınan Beğeniler
    6
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    FİYASKO DESENE KISACASI.

  8. #8
    Üye
    denizsu Avatarı

    Üyelik Tarihi
    07.08-2005
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    200
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    evet, tam bir fiyasko oldu..

    orda söylenmesi gerekeni tek söyleyen Bülent YILMAZ oldu!
    kendisine çok teşekkür ediyorum..
    iyi ki, katılımcı olarak orda bulunmuş..

    sevgili 'kardelen39' tamamıyla yorumuna katılıyorum..

  9. #9
    Üye
    A_GEYiK Avatarı

    Üyelik Tarihi
    14.04-2006
    Son Giriş
    11.11-2018
    Saat
    02:40
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    748
    Alınan Beğeniler
    28
    Verilen Beğeniler
    26
    Blog Mesajları
    18

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Programı baştan sona izledim. Bülent Yılmaz'ın (Pegasus) konuk olduğnu başta bilmiyordum. Programın çok kötü olduğuna katılmıyorum. Programın çok kötü olmamasına sebep olan bir kişi vardı. O da Bülent Yılmaz'dı. Sorunları bir tek dile getiren Bülent'ti ve konuştuğu her şey sonuna kadar doğruydu. Hatta o konuşurken sesli olarak "yürü be Bülent" diye de bağardım. Kendisine biraz daha zaman ayırılsaydı çok iyi olurdu. Bülent ve onun gibi düşünenler medyada bizlerin asıl sorunlarını ve gerçekleri ne kadar çok dile getirirlerse o ölçüde başarı sağlarız. Ama medya bunu istemiyor. Ezberin bozulması istenmiyor.

    Teşekkürler ve tebrikler Bülent...

  10. #10
    Üye
    malina Avatarı

    Üyelik Tarihi
    29.05-2003
    Son Giriş
    18.05-2010
    Saat
    20:15
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    2
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Pagasus'un eleştirilerin tümüne katılıyorum.
    Birinin yarısı hariç.

    Hukuk fakültesini birincilikle bitirip ardından doktoralarını tamamlayan hukukçu arkadaşların mandolin çalmasıdır. Aldıkları meşakkatli hukuk eğitimini topluma mandolin çalarak katkıda bulunmaya dönüştüren engellilerin bu durumu aslında ülkemizin engelliye nasıl baktıgını gösteriyor. "Aaaa bakın kör ama ne güzel mandolin çalıyor..." Kimse de çıkıp ulan bu adam doktoralı hukukçu neden engellilerin (Ve hatta toplumun diğer kesimlerinin) hukuki sorunları hakkında konusmuyor diye sormuyor, soramıyor.
    Yanlış dinlemediysem bu arkadaşlar hukuk fakültesinden sonra, konservatuara girip, orayı da bitirmişler. Bu durumda hukukçular, mandolin çaldı eleştirisi haksızlık oluyor. Ama ben de konuşmalarında, bitirdikleri iki üniversiteden edindikleri mesleki bilgiyi sergilerken, hukuk fakültesinden edindiklerini kullanmalarını tercih ederdim. Hatta ikisi de olsa çok daha iyi olurdu. Ama bazı kişilerden çok kişiye konuşma fırsatı kalmadı.

  11. #11
    Üye
    pisicikk Avatarı

    Gerçek Adı
    Buket
    Üyelik Tarihi
    16.09-2005
    Son Giriş
    27.12-2018
    Saat
    22:53
    Yaşadığı Yer
    BURSA
    Mesaj
    26
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Evet akşam fiyaskoydu...
    Peki bu fiyaskoda katkımız yokmu?Çuvaldızı kendimize batıralım mı ne dersiniz?Türkiye de engelli bilinci yok bu bilinçsizlik oluşumundaki katkılarımız ne ailelerimizin katkıları ne düşündünüz mü?
    Bize acıma güdüsüyle bakılıyor sayın ALBAYRAK bunun davranışların kelimelere döküldüğü örneğini verdi toplumun çoğunda böyle düşünmüyor mu?Peki neden böyle düşünüyor toplum neden bize acıyor toplumun gözündeki imajımız ne yada nasıl bir imaj çiziyoruz ki geri dönüşü bize acımak oluyor.Kendi içimizde birlik oluşturamamış bizler ne kadar topluma doğru mesaj verebiliriz. Her birimizin engeli farklı ve her birimiz sosyal olarak farklı şeyler yaşıyoruz ama bu farklılıklar içinden seçtiğimiz insanlar neden bir birliktelilik oluşturmuyorlar.Bizler kendimize değer vermediğimiz sürece kimsede bize değer vermez bunu unutmayalım.Her kafadan ayrı bir ses çıkarken anlaşılmayı beklemeyelim önce biz aynı tarafta olduğumuzu kabullenelim ve bir takım olalım yolumuza öyle çıkalım ki karşımızdaki insanlar bizi anlasın ve düşüncelerimize değer versin.Aslında yapmak istediklerimizin yarınlar için hatta bugün engelli olmayan bireylerin bile yarınını düşünerek yapıldığını bilmeli aslında hayatı herkes için daha yaşanılır kolaylaştırıcı öneriler olduğu fikrini kabullenmeli.
    Dün gece herkes konuşmak istiyor herkes ayrı telden çalıyordu ortak hiç bir yön yoktu herkes kendini anlatma peşindeydi ortak paydalarımız yoktu herkes bireyseldi.Dün geceden hiç bir şey anlamadım sorunlarımız konuşulmadı hiç.Dün gece yine acındı engellilere bence sadece bazı zamanlarda hatırlanan bizlerin çizdiği portre hoş değildi.Engelliler toplumdaki yerini ayrım görmeden nasıl almalı bunun için sosyal hayatın içinde daha çok olmamız gerekmiyor mu peki o sosyal yaşamın içinde ne kadar varoluyoruz toplumun engellilerin bu hayatın içinde var olma gerçeğini anlamaları için ne kadar sokaklarda görünüyoruz ki mimari koşullar ne kadar uygun yada hepimizin yaşadığı bildiğimiz sorunlar, engelli doğduğumuz veya daha sonra engelli olduğumuz zaman aileleriz bunun bilincine ne kadar varıp bizi hayata itekliyor yada fanusun içine alıp sarıp sarmalıyor mu bu durumlarda hayata ne kadar dair oluyoruz.En büyük sorunlarımızdan biri ekonomik özgürlüğümüzün olmayışı değil mi ekonomik özgürlüğümüz olsa ne kadar sorun yaşarız?Bunun için nasıl bir örgütlenme var ne kadar çalışma hayatının içinde varolup kendimize yeten bireyleriz.
    Sorunlarımızın tartışılacağı platform neresi olmalı sizce dün siyaset meydanı bu misyonu ne kadar başardı,popülist bir yaklaşımdı dün gece bana göre yarışma programının arkasından yapılmış bir bağış programı daha sonrada siyaset meydanı gündemi engellilerin sorunu üzerine çekmek mi yoksa rayting mi?Evren arkadaşımızın sempatisiyle engellileri sevimli göstermesi sonucu eğer bu yarışma ve yardım kampanyası olmasaydı dün gece siyaset meydanında gündem engelliler olurmuydu? Ali Kırca ya yakışmadı bence dün gece kişisel fikrim bu.Engellilerde ağlar,güler,canı acır,içinde fırtınalar kopar,sevmek ve sevilmek ister,dokunmak ister v.s bizler gayet normal insanlarız uzaydan gelmedik yok aslında birbirimizden farkımız bizleri farklı görmeyin farklı görenler bütün insani duyguları bizde yaşıyoruz yani…Mecliste engelliler ile çıkan yasalardan ne kadar haberimiz oluyor veya ne kadar bunları biliyoruz bize uymayıp itiraz ettiğimiz yasalar yada çıkan yasalar ne kadar gerçekçi.Mecliste ne kadar temsil ediliyoruz demeyeceğim çünkü 550 milletvekili de ülkedeki her bireyin toplumsam yaşamdaki gereken yasalarını çıkarmak zorunda daha yaşanılır bir ülke ve şartlar için sadece engelliler için değil.Artık “Ben” demeyi bırakıp “Biz” demeyi öğrenmeli herkes bugünler için çalışırken yarınların temellerini iyi,düzgün ve sağlam atmalıyız ki sorunlar biraz hafiflesin sorun üstüne sorun eklememeliyiz.
    Sevgili Bülent(pegasus) arkadaşımızın söylediklerine katılmamak mümkün değil ama en başta dediğim gibi engelli olmasını kullanan kişiler yokmu engellerini kullanıp acitasyon yapıp engelli olmayı farklı kullanan ,belki kişilik meselesi kişilerin yaptığı bu davranışlar engellilere mahsup değil.Ben Bülent i dinlerken fark ettim ki engelliler.biz platformunun ne yaptığını bilen,aklı başında,durduğu yer belli olan mücadele veren bireylerin olduğuydu bu platformda bulunmaktan mutlu oldum ama yapılacak o kadar iş var ki daha eminim ki yılmadan mücadeleye devam edecekler edeceğiz sesimizi duyurmak için…
    Yaşadıklarımız hepimize farklı öğretiler sunuyor.Hepimizin tecrübesi ayrı hayata dair aynı engel grubun da olsak bile,kimsenin ki kimseye uymuyor.Yaşadığımız hayat tecrübeleriyle,toplumla,çevreyle,aileyle ilgili.Kolay şeyler yaşamıyoruz ve de yaşamamız gereken hayat çizgisinde kişiliklerimizden ödün veriyoruz kimi zaman,uymamız gereken kurallar oluyor maalesef ki,kurallara kesinlikle uymak istemesek de….


    BEN ENGELLİ DEĞİLİM “ENGELLENEN”İM

  12. #12
    Üye
    Ergin Avatarı

    Gerçek Adı
    Ergin
    Üyelik Tarihi
    01.11-2003
    Son Giriş
    25.10-2021
    Saat
    16:12
    Yaşadığı Yer
    Uzak Diyarlar..
    Mesaj
    223
    Alınan Beğeniler
    4
    Verilen Beğeniler
    3

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Program kaydeden yok mudur?

    Kaçırdık. :shock:

  13. #13
    Üye
    donence Avatarı

    Gerçek Adı
    hadis döndü
    Üyelik Tarihi
    12.11-2007
    Son Giriş
    02.09-2016
    Saat
    09:46
    Yaşadığı Yer
    kayseri
    Mesaj
    396
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    BEN PROGRAMI BÜLENTİN KONUŞMASINDA İZLEMEYE BAŞLADIM VE ACIKCASI ÇOKDA İZLEME KONUSUNDA İSTEKLİ DEGİLDİM VE UZUN SÜRE İZLEYEMEDİMDE.BİR KARGAŞA BİR DAGINIKLIK HİÇ BİŞEY NE ANLANILACAK NEDE ANLATILACAK GİBİYDİ.BİRDE HER SÖYLENENE İTİRAZ EDEN TİPLER VARDIKİ EVLERE ŞENLİK.
    BENCEDE PROGRAM ALEL ACELE YAPILMIŞ HİÇBİR CİDDİ HAZIRLIK YAPILMAMIŞ VE SADECE BİR ÖNCEKİ PROGRAMIN KALANLARINDAN YARARLANILMAYA CALIŞILMIŞTI.
    İZLEYEMEYENLER ÜZÜLMEYİN HİÇBİR KAYBINIZ YOK

  14. #14
    Askıda Üyelik
    LaiLa Avatarı

    Üyelik Tarihi
    29.01-2007
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    Kalbimin attığı yerdeyim..
    Mesaj
    1.618
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    6

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Programın kaydı olsaydı bizlerde izleseydik...


    Kaçırmışız bende merak ettim..


  15. #15
    Üye
    EZGİSURAL Avatarı

    Gerçek Adı
    EZGİ SURAL
    Üyelik Tarihi
    18.06-2006
    Son Giriş
    30.03-2020
    Saat
    01:13
    Yaşadığı Yer
    ANKARA
    Mesaj
    164
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    DÜN AKŞAM SİYASET MEYDANINI BENDE İZLEDİM SONUNA KADAR AMA AÇIKCASI ÇOK KEYİF ALARAK İZLEDİĞİM SÖYLENEMEZ, SANKİ BİR ÇIKAR ÇATIŞMASI VARDI VEDE İNSANLAR KENDİ REKLAMLARINI YAPMA DERDİNDE GİBİYDİ, ALİ KIRCA'DA ÇOK İYİ YÖNETEMEDİ, KONUKLARDA BİR KAÇ KİŞİ DIŞINDA GEREKLİ VURGULAMAYI YAPAMADI.
    ABDURRAHMAN ALBAYRAK'TI SANIRIM İSMİ VE BEN KENDİSİNİ DOĞAL KARŞILADIM GENEL ANLAMDA BAZI ŞEYLERİ ÇOK İYİ İFADE EDEMEDİĞİNE EMİNİM, HERŞEYİ GEÇİN ODA BİR ENGELLİ BABASI AZ VEYA ÇOK ZORLUKLARINI KISITLAMALARINI BİLİYOR. BİLMİYORUM BELKİDE BEN DAHA POZİTİF BAKMAYA ÇALIŞIYORUM AMA ASLINDA İÇTENLİKLE İNSANLARA TEK ENGELLİLERE DEĞİL İNSANLARA YARDIMCI OLMAK AMACIYLA KONUŞMAYA ÇALIŞTI ÇOK NET BAŞARAMADI.MESELA ŞÖYLE DÜŞÜNÜRSEK BİR YAKIN DOSTUMUZ SIKINTIDAYSA ZOR ANLAR YAŞIYORSA "HAYAT" DENİLEN ZAMANDA BİZ ONA DESTEK OLMAK İSTERİZ, İYİ NİYETİMİZİ GÖSTERMEK,ONU MUTLU ETMEK, EGOLARINI TATMİN ETMEK İSTERİZ EN AZINDAN BEN. BENİM YAPTIĞIM GİBİ BANADA YAPILMASINI BEKLERİM BANA GÖRE ODA BU ŞEKİLDE KONUŞMAK İSTEDİ, EN AZINDAN İŞ YERİNDE ENGELLERİ KALDIRMAYA ÇALIŞTIĞINI ANLATMAYA ÇALIŞIRKEN BOCALADI.
    BÜLENT BEYİ SİTEDEKİ YAZILARIYLA TANIYORUM AMA KENDİSİNİ TAKTİR ETTİM DOĞRUSU, KABALAŞMADAN İNSANLARA SAYGI DUYARAK KENDİ VARLIĞINI, ENGELLİLERİN SORUNLARINI NET BİR DİLLE KESKİN ÇİZGİLERLE İFADE ETTİ, PROGRAMDADA NET KONUŞAN TEK İNSANDI.
    ALİ KIRCA REYTİNG UĞRUNA YAPMIŞ OLDUĞU PROGRAMDA SAAT 02:30 DAN İTİBAREN PROGRAMIN BİTİCEĞİNE DAİR YORUMLAR YAPTI, BU BAŞTA İZLEYİCİYİ RAHATSIZ ETTİ, VE ÇÖZÜMSÜZ BİÇİMDE HOŞ BİÇİMDE, GEREKSİZ KONUŞMLARLA SÜRDÜ. EĞER ACUN ILICALININ YAPTIĞI PROGRAM REYTİNGLERDE TAVAN YAPMIŞ OLMASAYDI EMİNİM DÜN AKŞAM BÖYLE BİR PROGRAM YAPILMAYACAKTI, AMA YAPAY, YAPMACIK HERŞEY GİBİ BU DA YAPAY KALDI.
    ASLINDA KATILIMCILAR İSTESELERDİ EĞER PROGRAMI ENGELLİLERİN PROBLEMLERİNİ, DÜĞÜM DÜĞÜM ANLATIP ÇÖZÜME ULAŞILABİLİNİR Dİ BELKİ YADA SES DUYULURDU, BÖYLE BİR ŞANS MEDYADA VERİLDİ VE KİMSE ŞİKAYET ETMESİ GEREK ŞEYLERDEN ŞİKAYET ETMEDİ, HERŞEY SÜPER GİBİ. BİRİLERİ ÇIKTI "BEN KADINIM GÜZELLİK YARIŞMAMIZ VAR, HERŞEYE POZİTİF BAKARIM, GÜZELİM VS KONUŞTU" HERKESİN EGOSU VARDIR HERKES KENDİ İÇİNDE GÜZELDİR AMA ÇÖZÜLMESİ GEREKEN DAHA BÜYÜK PROBLEMLER VARKEN GEREKSİZ GELDİ BANA AÇIKCASI, İLETİŞİM PROBLEMİ İNSANLAR ARASINDA NET BİR ŞEKİLDE BELLİYDİ.

    UMARIM HERKESİN HERŞEY GÖNLÜNE GÖRE OLUR, GEREKLİ EMEK,GÜÇ NİTELİKLİ ZAMAN HARCANIR,BÜLENT BEYEDE TEKRAR TEBRİKLER.




Sayfa 1 / 3 123 SonSon