Antalya'nın CHP'li Konyaaltı Belediyesi ve kumsaldan uzak tutulan sakatlar [Tartışma]

[basaranesmer]

6 yaşımdan bu yana Antalya ya tatile gidiyorum. Kemer de Çamyuva, Miço ve Kındılçeşme Serik de ; Boğazkent, Antalya nın içinde Konyaaltı Öğretmenler plajı, Alanya, Side Göynük ve belki aklıma gelmeyen pek çok noktadan denize girdim. değnekli olmam sebebiyle ben bir sorun yaşamadım ama gerçektende bugüne kadar denize girdiğim hiç bir plajda tekerlekli sandalyeli arkadaşlara kolaylık sağlayacak bir düzenek görmedim. Orada plajın işletmesini veriyorlar kiraya gerisine karışmıyorlar. Öyleki Serik de siteler plaja şezlong yığmışlar eğer o siteden değilsen o noktadan denize bile giremiyorsun.
Bence bu durum sadece Konyaaltı Belediyesini değil Antalya Büyükşehir Belediyesi ve buna bağlı olarak da tüm belediyeleri ilgilendiriyor. Ne olacak şimdi Konyaaltı belediyesi sorunu çözse bile Kemer de oturan adam denize girmek için ta şehir merkezine mi gelecek? bence Büyükşehir Belediyesi ile temasa geçmek gerekli. Ben şimdi bir mail atmayı düşünüyorum...

[Laus_Deo]

Aynı olaylar Türkiyenin hemen her yerinde var ne yazık ki Örnek isteyin yeter ki ; Efendim bundan yaklaşık olarak iki ay kadar önce Çöyder ( Çağdaş Özürlüler Yaşam Derneği ) çalışanları ve yönetimi ile beraber engellilerin bir cumartesi yada haftanın uygun olan bir bölümünde denize girmelerini gönüllerince eğlenmelerini sağmaya çalışmak için,İzmir Seferihisar da bulunan teos trafında ki Orman Kampına gittik.Orada da aynı şey söz konusu idi ne yazıkki O kampı Orman işletmeleri kiralık olarak vermişti ve kiralayan kişinin söylediği aynen şöyleydi ; "Engelli olmayan insanlar sizleri burada gördüklerinde rahat hareket edemezssiniz. Bu yözden sadece size ait olacak şekilde bir gün ayarlayabiliriz."Kampı gezdiğimizde inanılmaz olan şey şu idi dostlarım,Engelli olmayanlara ait olan tuvaletler tertemiz ve her an kullnılabilir durumdayken,Engellilere ait olan bir tuvalet,İğrenç durumda ve son derece bakımsız idi. Bu durumun neden kaynaklandığını bu sorumsuzluğu anlamaya çalıştık ama,inanın ki anlayamadık doğrusu.

Bu sorumsuzluğu,Takipziliği yapan Ormman Bakanlığına bağlı bir kuruluş.Yani Ne belediyelik nede muhtarlık.Burası Devletimin yeri.Ama ne yazıkki ayrımcılığın ta kendisi burada da yapılıyor.

Bütün bu olaylardan analadığım olay şu ki; Her şeyin altında Ekonomik kaygılar yatıyor. Tam manası ile bir ayrımcılık Güzel yurdumun her yerinde aralıksız devam ediyor.Belki şimdi Sezon bittiğinden ve insanların artık çok rağbet etmediği yerlerde yerel yönetimler yada mülki yönetimlerin kontrolündeki yerler laf söz olmasın diye bir şeyler yapacaklar göstermelik olarak,ama inanın ki hepsi o.ULA HER ŞEYİMİZ GÖSTERMELİK OLMUŞ

[fatih]

bi ara benim başıma bi olay geldi tatil sitelerinde bile engellilerin ve sakatların havuza girmelerin istemiyorlar.
bir tatil evi kirasan havuza girmeni istemezler.
böyle yerlerde var.

[Bulent_7340]

Sevgili Hasan Abi;

Benim gibi tahmin ediyorum birçok arkadaş aramıştır ve benim aldığım cevaplar alınmıştır.

Açık söylemek gerekirse Rabia Hanım biraz ilgili ve duyarlı gibi geldi bana. Bana sorarsan, bu aramalardan sonra bir de sen arayıver. "İçinde bulunduğumuz sıkıntılara binaen yurt genelinde size tepki telefonları geliyor, sizler de böyle cevap veriyormuşsunuz" tarzında bir görüşme yaparsan ve konuşma hakkında bize de bilgi verirsen, bizler de üzerimize düşeni yapmaya hazırız.

Selam ve sevgiler...

[Grafiker]

..."Engelli olmayan insanlar sizleri burada gördüklerinde rahat hareket edemezssiniz. Bu yözden sadece size ait olacak şekilde bir gün ayarlayabiliriz

Gerçekten Sakatlar rahatsız olur diyemi acaba :lol:

Bülent_7340 görüştümü acaba?..Aslında bu görüşmeden çıkacak sonuç çokta önemli değil.Yani konuşma olumlu bile olsa konuyu gündemden düşürmeyelim..Genel bir sorun çünkü.Söylememe gerek yok sanırım.

[OĞULHAN]

Arkadaşlar sorun malesef sadece antalya sahillerinde değil.ben İzmirdeyim.Bütün millet tatile egeye gelir ben bu sene oğlumu denize götüremedim!
Oğlumla bırakın denize girmeyi kenarına gidemiyorsun ki!
Bu ülkede eksik o kadar çok ki daha normal caddelerde gezemiyoruz tekerlekli sandalyelerle adamların işi yok da bizim denizimizi mi düşünecekler!Hiç inanmıyorum.Onlar sadece göstermelik yapıverirler bir şeyler soru sorulunca da şişire şişire anlatırlar millete zavallılar!!!! :evil:

[Dante]

16 No'lu "bizlere özel" düzenlenen plajın bizler için düzenlemelerini sanırım video ve foto olarak buraya koysak daha iyi olacak.

İlk fırsatta "sağlıklı" bir arkadaşımı sandalyeye oturtarak o rampayı kullanırkan fotoğraflarını çekip sitede yayınlayacağım.

Nasılsa kayıp düşünce kurtarır kendini, ben cesaret edemiyorum denemeye :)

[Rekursion]

Orası yani 16 nolu plaj bizim için düzenlenmedi. İş makinaları için yapıldı. En çok yada tek gidebildiğim yer orası benim. Orayı da anlatayım; Girişte önden biri tutacak arkadan biri, t. sandalyeyi, yoksa kayarsın... Hadi indin kuma yolluk diye yapılan tahtalar o kadar dar ki, tekerlekli sandalye sığmaz. Hadi gittin kıyıya kadar üç-beş kişiyle, önler tutulduysa ayvayı yedin... Hadi buldun bi yer, şemsiye şezlong, su-çay, ufakta bir sandviç en az yirmi kaat... Geriye kaldı çıkmak...
Rampa o kadar dik ki... Beni iten arkadaşın ayağı kaydı, ben arka üstü düştüm... Öne yana değil, arka üstü.. Hem de arkadaşın üstüne... Daha bir ay önce, 2000 kişi şahit hem de. İşte onların sakatlar için düzenledik dedikleri yer burası.

desene, bashtan sona engelliler icin düzenledikleri 16 nolu plaj shu engelli tuvaleti kadar kullanishli

• 
  "aptalliga karshi mücadele daha yeni bashladi"

dante, yap gercekten öle bi güzellik, cekicen resimleri merakla bekliom walla ...

[kuyucak]

Harikasın yaaa...Demekki aptallığın milliyeti burada ayrılıyor. ...Bizdekiler sinsi ve yalancı,
sizdekiler dobra. Ama sonuç aynı. Epey güldürdün beni akşam akşam...Saolasın

[fatmazehra]

chp'nin sakatlara ihanet etmesi için herşeyden önce sakatların yanında olması gerekir, daha önce olduğuna dair bir emare olmadığına göre ihanet etmişde sayılmaz. değil mi

TAMAMEN SANA KATILIYORUM ARKADASIM BU DUYARSIZLIK ONLARIN GERCEK YUZLERI ISTEEEEE..........

[kardelen39]

"Antalya başta olmak üzere, sahil bölgelerinde denizden ve kumsallardan dilediğiniz gibi yararlanabiliyor musunuz? Yararlanamıyorsanız, neden? "

Ben çocuk felciyim. Olanaklarımız elverdiğince yaz aylarında tatile gidiyoruz. Üstelik denizi ve yüzmeyi çok seviyorum. Ama gelin görün ki, kendime uygun tatil beldesi bulmakta zorlanıyorum. Çünkü kumda yürüyemiyorum. Bunu aşmak için kendi kendime kriterler belirledim. Denize sıfır olacak gibi. Kumsalı çok fazla olmayacak gibi. Böyle bir yer bulmak için otel otel geziyorum. Kimi kez, bu tip yerler çok pahalı oluyor. Vazgeçiyorum. Kimi kez, bir hafta kalacağıma üç gün konaklayıp geri dönüyorum. Hem emekli hem de sakat olunca ince eleyip sık dokuyorsunuz.

Ne yazık ki, hala ülkemizde engelliler yok sayılıyor. İnsan yerine konulmuyor. Engellilere uygun otel , motel, pansiyon sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Oysa kumsalın bir kenarına engellilere uygun yürüme bantları yapmak çok pahalı olmasa gerek!!!

" Sizce yararlanamamanızın sebebi sakatlığınız mı, yoksa belediyelerin veya işletme sahiplerinin işlerini yapmaması mı?"

Ben hiçbir zaman sakatlığımı bir engel olarak görmedim. ( Genç kızlık dönemlerim hariç) Yaşam bizlere göre normalleştirilmediği için birtakım sorunlar yaşıyoruz. Eğer yaşam bizlere göre dizayn edilse, hiç zorlanmadan insanca yaşayacağız.

Tabii ki, belediyeler ve işletmeciler üzerine düşen sorumlulukları yapmıyor. Ama belki de, bu bilinç eksik insanlarda. Öyleyse sesimizi duyurmamız gerekiyor.

Haa! Evet, Konyaaltı Belediyesi ile Kuyucak’ın mücadelesini okudum. Kuyucak’ı tebrik ediyorum. Belediyeye ise, pes doğrusu!

İşte sol bunun için eriyor. Hem sosyal demokrat bir partinin temsilcisi olacaksınız. Eşitlik, özgürlük, sosyal adaletten dem vuracaksınız. Sonra da üzerinize düşen sorumlulukları yerine getirmeyeceksiniz. Lafla peynir gemisi yürümüyor sayın başkan! Duy öyleyse sesimizi !

Bu konuda ne yapmamız gerekiyor ise yapalım.

"Sizce sakatlığı olan insanları bu tür mekanlardan uzak tutmak bilinçli bir tercih olabilir mi? Olamazsa, aşağıdaki durum nasıl açıklanabilir?"

Ben bilinçli bir tercih olduğuna inanmıyorum. Öyle düşünürsem, çok öznel düşünmüş olurum. Ama bir nokta var ki, oraya işaret edeyim.

Bu yıl Avşa adasına ailece gittik. Eşimde engelli. Birimiz topal, birimiz kambur yani !!! Bir de kızımız var. Yarım pansiyon bir otelde kaldık. Onaltı yıldır evliyim. Gittiğim hiçbir yerde kendimi bu kadar rahatsız duyumsamadım.

Bata çıka denize giriyorum. Bakıyorum tüm gözler bana çevrili. Eşimin sırtına krem sürüyorum. Plajdakilerin hepsi bize bakıyor. Yurt dışından gelen gurbetçiler hariç. Öğle saatlerinde ayağımı sürüye sürüye ( kum olduğu için yürüyemiyorum) otele çıkıyorum. Otelin bahçesinde oturanlar uzaydan biri gelmiş gibi bakıyorlar bana.

“Kendi kendime kuruntu mu yapıyorum “dedim. Hayır. Kızımla da konuştum. Aynı şeyleri söyledi.

Koridorlarda, plajda, restaurantta karşılaştığımızda bizi tepeden tırnağa süzüyorlardı. Bakışlarında bir üstünlük edası, tavırlarında kurum kurum kurumlanış vardı.

Evet, bizleri kendi sınıflarından görmüyorlardı. Hepsi burjuva takımındandı. Aynı restaurantta yemek yerken, birlikte plaja girerken rahatsız oluyorlardı. Öyle ya! Ne işi vardı sakatların burada!!! Çünkü sakatları hep dilencilik yaparken görmüşler, belki de ellerine birkaç kuruş sıkıştırmışlardı. Ya da televizyonlara çıkartılan kimi sakatlara acımışlar, kimine ise, köyün delisi gibi kahkahalarla gülmüşlerdi. ( Show programlarını kastediyorum)

Çünkü, sakatlar medya için birer malzemeydi. Onlar da medyanın gözü, kulağı ile sakatlara bakmayı öğrenmişlerdi.

Sözün kısası, insanları nasıl yönlendirirseniz öyle düşünürler. Tabii ki, medyayı, günah keçisi yapacak değilim.

Toplumun bize “anormal” olarak bakmasında tarihsel, toplumsal, psikolojik, ekonomik birçok boyut var. Tarihsel olarak insanlığın gelişimi ile sakatlığa bakış açısı arasında bir paralellik var. Sakatlar genellikle ekonomik düzeyi düşük kesimlerden çıkıyor. Yoksullukla sakatlık arasında yine bir paralellik var. Psikolojik boyutuna gelince…

Farklı olan her zaman ilgi çeker. Fakat burada önemli olan toplumumuzda “engelli kültürü” olmadığıdır. Bedence sağlıklı olanlar bizlere nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlar.

Yine aklımda kalan bir anekdot…

Yıl 2002… Ayvalıktayız. Dernek üyeleri ile birlikte tatile gitmiştik. Plajda güneşleniyorduk. Kumsalda sarmaş dolaş iki sevgili yürüyordu. Kimisi tekerlekli sandalyeli, kimi bastonlu, kimi topal, kimi kambur insanlar kümesine baktılar… baktılar…

Sonra da kız olan erkek arkadaşına dönerek:

“ Ayy! Çok iğrenç! Şunlara bak! Ne işleri var burada bunların “ dediğini duydum. O sözcükleri söylerken yüzünü buruşturuyordu.

O söz hiç kulaklarımdan gitmedi. Hala bugünkü, gibi aklımda...

[aydin_3454]

yaşadığımız bu güzel ülkede var olan sorunların çözümünde malesef menfaat güdüsü ön planda.Siyasi partiler seçim zamanları halka iner sorunları çözüleceği garantisi vererek oy isterler.Gelen başka meclise giden başka.Önemli olan meclise gidecek olan adayların halkla bütünleşmesi gerekir.Sosyal ve demokrat geçinen partilerde menfaat ön planda.Son 25 yılda özürlülere hizmet anlamındaki işleri AKP yapmıştır."AKP'li değilim"Tabanda olan bizler kendi menfaatlerimiz giderildiği zaman sesimiz çıkmaz.Derneklere bakın yönetimlerde sendikalar gibi kalıplaşmış.Başkan koltuğa oturup ekibinide yaptımı,yürür gider.Antalyada yaşanan olay dışında çok daha vahim olaylar yaşanmaktadır.Tepki koyan kim ? hiç kimse...........

Özürlü olmak kader veya yazgıdır.Ama yaşam kalitesini arttırmak insanın kendi elindedir.Ramazan Ayı sebebiyle bir çok mahallemizde yaşayan özürlü arkadaşlarımıza gittik.Yaşadıkları ortamlar insan'a layık değil.Çözüm için öneriler çok icrat yapacak makam yok.Dün akşam bir tv kanalında okullların tamiratı ile ilgili yardım toplanıyordu.Bulunanlar kendileri verse o parayı sorunun temelinden çözümü olur.Ama yok milletimizin kadirşinaslığından faydalanarak reklam yapmaktadırlar.Tvlerde engelliler için bir kampanya yada bir reel program görmedim.Tv8 de başlamadan bitti bir programda.İnanın bir Başbakan ağırlığını koysa bırakın programı tvyi tahsis ederler.

[Bulent_7340]

chp'nin sakatlara ihanet etmesi için herşeyden önce sakatların yanında olması gerekir, daha önce olduğuna dair bir emare olmadığına göre ihanet etmişde sayılmaz. değil mi

Sevgili İTHAL_KUNDURA;
Sakatlar'ın neden chp'li olduklarının/olmadıklarının tartışıldığı bir ortamda bu sorunun cevabı basit olurdu. Gel gör ki, bu sayfada sadece ve sadece toplumun bir sınıfının gözardı edildiğine dair bir görüş alış-verişi söz konusu.

Bir engelli olarak sizden ricam, Antalya'da yaşayan ve tatilini gidermek için Antalya'ya giden engelli kardeşlerimizin, tatil ihtiyaçlarını rahat bir şekilde gidermeleri için; fiziksel çevrenin düzenlenmesine dair tepkilerimizi koyuyoruz.

Bu sorunuzu, chp'nin ilgili merciilerinde tartışma konusu yaparak konuşabilirsin.

Mesela benden sana bir soru; "gençliğinin en aktif, en dinamik dönemlerini o saflarda harcamış olan birçok engelli, neden chp yönetiminde yer alamamaktadır; neden nüfusun %10 küsürüne tekabül eden engellileri temsilen, mecliste bir engelli vekil bulunmamaktadır? Aceba chp, sosyal kimliğinden uzaklaşmış mıdır?"

Sapla saman, karıştırılmayacak kadar nettir. Buna rağmen karıştırılıyorsa, bunda ya cahillik vardır; ya da kasıt...

Selam ve sevgiler...

[OturanBoğa]

Hasan abi, bi arayıp konuyu iletsene tekrar. Bakalım denildiği gibi çözecekler mi? İzlenimlerini de yaz sonra buraya...

[Mystery]

Mersinde 6 senedir yaşamaktayım. Sahil şeridindeki plajlardan engellileriin faydalanmarı için hiç bir kolaylık görmediğim gibi aksine plajların büyük çoğunluğuna merdiven yardımıyla ulaşabiliyorsun.
Engelliler için bir plaj yaptırmak için dernekçe girişimde bulunmamıza rağmen kapıların yüzümüze kapatıldığını görüyorum. Bu da demekki yöneticileirimizin engelliler konusundaki hassasiyetini gözler önüne seriyor. Umarım engelli bir yönetici kadrosunu oluştururuz ve halden anlayan bir sistem oturturuz (Mersin için)
Aksi takdirde böyle gelmiş böyle gideceeeekk korkarım valllaaaa çok söyleriz.

Saygılarımla.... :wink: