TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 2 / 2 İlkİlk 12
Toplam 19 mesajın 16-19 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #16
    Üye
    andante Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.01-2005
    Son Giriş
    15.12-2009
    Saat
    18:11
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    756
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Asla sana yanlış düşünüyorsun diye bir şey söylemeyeceğim sevgili ikincibahar.

    Çünkü senin gerçeğin bu.Gerçekleri sorgulamak, yok o öyle değil böyle diye çıkarımlarda bulunmak beyhude çabalardır.

    Seni gerçekten anlıyorum, ne haklısın, ne de haksız.

    Aslına bakarsan şu seni anlıyorum lafına da gıcık olmuyor değilim ya, ne amaçla dediğimi sanırım anladın. Açıkcası, diyorum ki nasıl düşünürsen nasıl algılarsan algıla" kabul". Seni bu düşüncelerinle önemsiyor ve değerli buluyorum.

    Gördüğünüz gibi arkadaşlar oldukça değişken cevapları okurken, soruna bakış açılarımızı da görebiliyoruz. Değişken bunlar. Bunun normali anormali doğrusu eğrisi yok. Bir çok şeyde olduğu gibi. İşte sırf buyüzden insan olmayı pek çok seviyorum. Aynı ve benzer düşünceleri oluşturmaya çalışmak daraltıyor bana göre dünyayı.

    Kolonlanmış gibi aynı tipte, aynı düşünce yapısında, aynı tanımlamaları kabul eden ve sıradanlaşan insanlığı red ediyorum.

  2. #17
    Üye
    Fuzulim Avatarı

    Üyelik Tarihi
    23.07-2005
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    Erzurum
    Mesaj
    260
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Evrende herşey göreceli. Herşey birbirine göre değer kazaniyor. Büyük-küçük, zengin-fakir, uzun-kısa v.s. ve Sakat-Sağlam
    Normal olan, sayısı diğerlerine göre çok olandır. Sayısı ne kadar çok olursa olsun normaller, anormallerle değer kazanır. Birşeyin anormali yoksa normalide olmaz. Normali olmayan şey zaten normalde yoktur.
    Demek oluyorki var olan herşeyin mutlaka referans alınarak değerlendirileceği başka bir eştaşı veya zıttaşı mutlaka vardır.
    Bu durumda sakatlık ve sağlamlık ta birbirlerine değer kazandıran, değer kaybettiren iki durumdur.
    Ama ben sakatlığı, sağlam insanlar karşısında değer kaybettiren bir durum değilde, sakatlığın sağlam insanlara değer kazandıran bir durum olduğunu düşünüyorum.
    Çünkü sakatlık diye bir durum olmasaydı insanlar yine bir şekilde bir birleri karşısında normalliği, üstünlüğü tarifleyecek bir durum ortaya koyacaklardı. Bu durumda sakatlık belkide normal insanı tarifleyen en belirgin bir özellik ve normal insan tanımını koruyon en dış sur oluyor.
    Bu sebeple sağlam insanlar sakat insanlara ne kadar minnettar olsalar azdır.
    Normal insanın tarif edilmesi için sakat insanlar gerekmekte, sakat insanın tariflenmesi içinde normal insanlar gerekmekte.
    Bence sakat insanlar, sağlam insanlar için varlar. Çünkü sağlamların sakatlar için olmadığı kesin.

  3. #18
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    23:37
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.525
    Alınan Beğeniler
    3.875
    Verilen Beğeniler
    4.128

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    Bir 'şey'i, bir 'durum'u, bir başka şeyle, bir başka durumla karşılaştırma yapmadan nasıl algılayabiliriz ki?

    "Uzun" diyelim. Neye göre uzun, kime göre uzun? Bu sorulara cevap verebilmek için; mutlaka ve mutlaka "başka bir şeyle kıyasla"ma yapmak zorundayız! Başka türlü onun niteliğini anlayamayız.. Buna kısaca "emsal gösterme" deniyor ve her bi 'şey'de, her bi 'durum'da yapılıyor.. Sonuçları hoşumuza gitse de, gitmese de... Bazen açık açık yapılıyor, bazen 'gizil' olarak yapılıyor ve bunu herkes yapıyor.. Biz de..
    Elbette Bülent'le Babür'ü kıyaslarken Bülent Babür'den uzun, Babür Bülent'ten zayıf vb. denilir. Ama sen "Bülent"i norm(al) kabul edip, Babür'ü normalin dışında diye hiyerarşize eder, "bülentliğe" fazladan bir değer atfedersen, o zaman sorun başlıyor. İfade etmeye çalıştığım da bu. Zaten aksini söylemek, farklılıkları konuşurken insanı ortada bırakır.
    Bugün mesela normal sayılan boy-kilo, göğüs-kalça ölçüleri, saç rengi-uzunluğu, giysilerimiz, önem atfettiğimiz değer yargıları... aklımıza gelebilecek her norm(al) çok değil 10 sene önce tepetaklaktı. Bugün normalin dışına atılan her şey/değer insanlık tarihi sürcinde norm(al) olarak kabul görüyor veya sıradan "hal" olarak algılanıyordu.
    Böyleyken, "insan"ı ... diye norml sayp, dışında kalanları ötekileştirmek, bana insana haksızlık gibi geliyor. Biz sakatlığı olan "anormal"lerin bu "normal"leri sorgulamasını çok önemsiyorum...

  4. #19
    Üye
    Baben Avatarı

    Gerçek Adı
    Babür
    Üyelik Tarihi
    03.09-2005
    Son Giriş
    18.09-2010
    Saat
    12:56
    Yaşadığı Yer
    Konya
    Mesaj
    1.628
    Alınan Beğeniler
    2
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    E.. Sen de vurgulamışsın ya.. 10 yıl önceki değer yargıları tepetaklaktı, diye. 10 yıl sonra bambaşka şekillere girecek belki de.. Bilim ve teknoloji o kadar hızlı değişiyor/gelişiyor ki, insanların düşünsel yapısı o hızın karşısında, her ne kadar "yaya kaldın Tatar ağası" modunda ilerlese de, tümüyle kapsama alanı dışında kalmamak için koşturmaya çalışıyor. Dahası, bu koşuşturmayı kimi kişiler/gruplar -öylesine- becerebiliyor (ya da becerebildiğini sanıyor), kimileri de yarış dışı kalıyor. Bu da doğal olarak, insanlararası kategorizasyonu, daha da ileri gidersek, senin deyiminle 'hiyerarşize'yi ortaya çıkartıyor. Ama bunu 'ret etme'nin, 'yok ya da olumsuz sayma'nın, 'olmaması gerek'tiğini söylemenin çok bi önemi olmuyor. Çünkü bu da 'normal.' Yani bir OLGU. (Sağolasın kuyucak )

    Ha diyorsun ki: "… sorgulamasını çok önemsiyorum." Tamam sorgulayalım. İşimizin adı ne ki? 'Mücadele' de edelim. Ancak, 'ortadan kaldırmak' için değil, karşısında 'ayakta durabilmek' amacıyla 'yeni haklar (pozitif ayrımcılık) elde edebilmek için.' Bu arada yarıştan kopmamak için, kendimizi yetiştirmeyi de ihmal etmeden tabii..




Sayfa 2 / 2 İlkİlk 12