
Ben bu konuya sıkça diğer iletilerimde değindim. Onun için detaya girmeyeceğim. Yalnızca bir başlangıç yapmak istiyorum.
Hem de nasıl etkiledi. Öyle etkiledi ki, kendime fildişinden kuleler yaptım. O kulelerin penceresinden dış dünyaya baktım. Daha fazla acı çekmemek için insanlardan kaçtım. Aslında nasıl da istiyordum gülmeyi… gülebilmeyi… Aslında nasıl istiyordum dostluğu… arkadaşlığı… sevgiyi… İnsanları sevmek için insanlardan uzaklaştım. Limanlara vurdum kendimi… Yalnızlığı yeğledim. Doğayla içimdeki yaraları sardım. Kitaplarla… Radyoyla… Sonra da yalnızlığı seçmekle ilgili olarak kendi kendime savunma mekanizmaları geliştirdim. Yalnızlığın bir çekiciliği vardı. Özgürdün. Kimseye bağımlı olmadan hareket edebiliyordun. Öyle ya! Arkadaşlarımla yürürken soluk soluğa kalmıyordum. Merdivenleri teker teker inerken arkada kalmam içimi acıtmıyordu. Tüm sokaklar benimdi. Dilediğim gibi gezip dolaşabilirdim. İstediğim gibi gazetemi alıp bir köşede okuyabiliyordum. Benim zamanım yoktu boşa harcayacak… Yalnızlık öyle heybetliydi ki, başımı döndürüyordu. Ben kapısında bir dilenci olmaya razıydım. Hem düşlerim vardı benim. Düşlerde buluyordum gerçekliği. Düşlere elimi uzattığımda bir el uzanıyordu bana. Orada ikiyüzlülük yoktu. Ben kendi içimde oyunlar oynarken bir çocuk kadar mutluydum. Sevgili düş evim benim! Dış dünyaya karşı koruyordu beni. Öylesine zayıftım ki, yaşamın en küçük dalgasında düşecek gibiydim. Ama düşlere tutunduğumda bir o kadar güçlüydüm. Dış dünyam yıkılırken iç dünyam renkleniyordu.
“Karpuz kabuğundan gemiler yapmak “adlı filmi bilirsiniz… Ben de oradaki çocuk gibiydim. Elimde bir kamera ile “Potemkin Zırhlısı”’nı çekiyordum. Tüylerim diken diken oluyordu. Ya da Beethoven’in 9.Senfonisini dinlerken, tüm eşya hareketleniyordu. Tüm evler… Tüm ağaçlar… Tüm ışıklar… Evrende ne varsa… Bu müthiş bir duyguydu. Sınırların sınırsızlığı…
O sınırsızlıkla bir olunca dünyadaki anlamların çoğu özünü yitiriyor. İşte o zaman kimse tutamıyor sizi. Patlayıveriyorsunuz bir yanardağ gibi.
Sonra mı? Sizi durdurabilene aşk olsun!!!