
Ah sevgili kardelen,
Güzellik kavramı varsa eğer bunu kabulleniyorsak, ne yazık ki bunun aksi olan çirkinlik kavramı da vardır.
Gerçek yaşadıklarımız. Dikkat edin doğru ve gerçek diye üstüne basa basa söyledim. Doğru olan senin dediğin ama gerçek değil. Çünkü bunlar yaşanılmıyor. Yaşanılan a bakarım ben bu anlamda.
Bakın istanbul da kocaman kocaman panolarda bir reklam yapılıyor. Bence ilginç bir reklam.
Bir kaç fotoğraf var... Hepsinde kadın kullanılmış.
Birinde yaşlı bir kadın var. Hepimizin ulaşacağı bir gerçek bu. Ve bizlere soruyorlar bu fotoğrafta;
Sizce yaşlı mı, yoksa parıltılı mı?
Buna verilecek cevaplar muhteliftir. Benim cevabım yaşlı ama pırıltılıdır da.
Bir başka panoda genç bir bayanın fotoğrafı var. Pürüzsüz bir teni hep pompalarlar ya bize, bu kadının bana göre ona çok yakışan benleri var hemen her yerinde. Ve yine bizlere soruyorlar;
Sizce benli mi albenili mi?
Ya cevabım yine aynıııııııı. Her ikisi de.
Reklam da demeye getiriyor ki güzellik kavramı doğal olandır. İşte benim gerçeğim bu .
Yaşlı, benli,tüylü tüzsüz, vs... hepsini geçtim. Eğer bunlar benim bedenimdeyse benim gerçeğimdir ve güzeldir. Başkaları için çirkin bile olsa.
Bu çirkin kavramını yok etmez. Çirkinlik yine var, ben bunu yadsıyamam. Ama benim gerçeğimse ben bununla yaşamak zorundaysam benim güzelimdir, başkalarının çirkin yaklaşımına aldırmam sadece.Aldırdığım anda düşeceğim kendi iç dünyamdaki sarsıntıya dayanamam. Kimse dayanamaz.
Bu sebeple kimseye kalkıp çirkin yoktur, tüm insanlar güzeldiri pompalama yerine diyorumki evet çirkin vardır ama yapabileceğim bir şey yoktur bu anlamda bu sebeple senin, benim için yorumların bana vız gelir, gelmek zorundadır ben kendimle çirkinliğimle güzelim.
Lautrec adına yorum yapamayacağım açıkcası bu durumda sevgili neptün. Bildiğim, bu gerçeği olmasaydı Lautrec in asla bugün bildiğimiz gibi olamayacağıydı. Belki adını bile duymamış olabilirdik.
Kesinlikle Lautrec in var olması fizksel durumundan dolayı duyduğu rahatsızlık sonucu ruhsal yapısınında düzgün olmamasıdır.Belki Lautrec i en iyi biz anlayabiliriz bu anlamda. Buradaki arkadaşlar kendi iç dünyalarında esen fırtınaları bizlere olduğu gibi hiç anlatmadılar ki. Daha çok uğradığımız haksızlıklarla ilgili düşüncelerimizi dile getirmeye çalıştık.
Hiç bir haksızlığa uğramamış bile olsak derin bilinç altımızdaki acıyı tüm açık yürekliliğiyle anlatmaya başlama zamanıdır belkide.
Ve Lautrec, kendi kurduğu dünyasında yani fahişelerin arasında mutlumuydu sizce? Bilmiyorum, kesin bir cevap veremem ama bu durumda bir alkol batağına sapması burda bile çok fazla mutlu olmadığının bir göstergesi. Frengiden ölmesi de işin başka boyutu zaten. Bir çeşit intihardı aslına bakarsanız.![]()