TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 7 / 11 İlkİlk ... 34567891011 SonSon
Toplam 162 mesajın 91-105 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #91
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    13:21
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.505
    Alınan Beğeniler
    3.871
    Verilen Beğeniler
    4.124

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Yok yok, öyle kafa karıştırıcı bişey değil aslında. Burada önemli olan şey ayrımcılığın sistemli ve insanın öz-yanları ile ilgili olması.

    • "BM İnsan Hakları Komitesi, 1989 yılındaki 37. Oturum’unda yaptığı 18 No’lu Genel Yorumu’nda ayrımcılığa ilişkin şu tanımı geliştirmiştir; “KomiteSözleşmelerde kullanılanayrımcılık teriminin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, politik ya da diğer görüşler, ulusal ya da sosyal köken, mülkiyet, doğum ya da diğer statüler gibi herhangi bir zemin üzerine dayandırılan, ve bütün hak ve özgürlüklerin eşit ölçüde bütün bireyler tarafından tanınmasını, kullanılmasını veya yararlanılmasını kaldırma veya zayıflatma amacına sahip, herhangi bir ayırma, dışlama, kısıtlama veya üstünlük tanıma olarak anlaşılması gerektiğine inanmaktadır” ( U.N. Human Rights Committee ,1989).

      Avrupa Konseyi’nin de, Avrupa İnsan Haklarının ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesine Ek 12 nolu Protokolü benzer bir ayrımcılık tanımı yaparak, ayrımcılığı genel olarak yasaklar. Protokol’daki tanımda; “Kanunda öngörülen haklardan yararlanma, cinsiyet, ırk, renk, dil, din, siyasî veya başka görüşler, ulusal ya da sosyal köken, ulusal bir azınlığa mensubiyet, servet, doğum veya başka bir statüden kaynaklanan herhangi bir nedenle ayrım yapılmaksızın sağlanır. Hiç kimse herhangi bir kamu otoritesi tarafından, yukarıda sayılan gerekçelerle ayrımcılığa tâbi tutulamaz” demektedir ( Council of Europe, 2000).
      Ayrımcılıkla mücadele konusu, sosyal dışlanmayla mücadelesi ile de yakından ilgilidir. En fazla sosyal dışlanma tehlikesi altında olanlar; farklı kökenlere sahip kimseler, kadınlar, yaşlılar ve özürlülerdir. İşsizlik, alkol ve ilaç bağımlılığı, fiziksel veya zihinsel özürlülük, ailede rolün azalması vb. nedenler de toplumsal dışlanmaya sebep olabilmektedir."
    Ülkeyi sevmek için milliyetçi olmak şartı yoktur. Ülkeyi sevmek, ülkeyi sevmektir! coğrafyayı, üstünde yaşayan insanları...
    Ayrıca milliyetçilik daha 100 yıllık bir siyasal kavramdır. Oysa doğduğu/yaşadğı toprağa ve insanlara sevgi ve sadakat, binlerce yıllık (daha devlet diye birşey ortada yokken) bir tutkudur.
    - Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
    - Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...

  2. #92
    yeditepe
    Misafir Üye
    yeditepe Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    birazdan da çocuklardan alalım haberleri!
    derste konu "Atatürk'ün kadına verdiği önem..." erkeklerden biri söz aldı:
    _öğretmenim biz erkekler askere gidip vatanımızı koruyacagız. silah tutacagız . düşman öldürecek ve vatanı kurtaracagız. peki kızlar ne yapacak! sadece çocuk doğuracaklar!
    ve diğerleri de katıldı bu açıklamaya.
    sınıfta tartışma başladı böylece...
    ...
    orta ikinci sınıfa girdim. dersleri boştu. ve o an...
    öğrencilerden biri kalkmış ayağa sırıta sırıta soruyor.
    - öğretmenim biz erkekler yarın askere gidecegiz ve vatan ugrunda savaşacagız. ama bu kızlar evde oturacaklar sadece! onlar bir şeye yaramazlar ki!
    ...
    ülke bütünlüğü tartışma konumuz. ama ses çıkmıyor hiç bir agızdan.
    ...

    aniden çağrılıyorum sınıfa... kız ogrencim hungur hungur aglıyor. öğretmenim beni arkadaşım dövdü... niye noldu diyorum. döven cevap veriyor bana:
    öğretmenim o kürt!! allahın kürdü geçmiş fana karışıyor!
    kala kalıyorum.
    ...
    ögrenciler hep dövüyor. hep dövülüyor. niye dövdün dediğimde o benim anama küfretti diyor.
    halbuki kendisi de geçen küfrettmişti dayak yemişti...
    biriyle birgün konuşuyorum. öğretmenim dövmezsek eger bize yan bakılırsa erkekliğimiz elden gider!
    yan bakılsa bile vuruyor tekmeyi...
    ...
    benim kaynaştırma ögrencim... vurmuyordu daha önce. şimdi vuruyor. kaynaştırma agitim yapıyoruz. ama kaynaştırma ogrencimden çok sınıfımı kaynaştırmak zorundayım.
    ...
    buyuklerin dunyasında ne gordulerse burda uyguluyorlar...
    ve çevrelerinde hep şiddet gördükleri için şiddeti tercih ediyorlar...
    çünkü şiddetle susturuluyorlar. ve ayrımcılıgı görüyorlar...uyguluyorlar...
    dayak olmadan susmayı ogrenememişler. anne dövuyor baba dövuyor..
    ve 12 yaşında askerlikle hava atabiliyorlar.
    şimdiki buyuklerin ortada daha bişi yokken vatan kaygısına düştükleri gibi tıpkı!
    ...
    bütün dersleri Atatürk ilke ve inkılaplarıyla ilişkilendiriyoruz.
    biz onlara milliyetciliği ogretiyoruz. ama ırkçılığı degil!
    her sabah andımızla açılıyor okulumuz. her gün!
    temamız Türkiye... çocuklara hade Türkiye ile ilgili şarkı soyleyin diyorum. bilen yok!
    müzik ogretmenine koşuyorum. ögretmenim yeni ünitemiz Türkiye... "çocuklara Türkiyem, memleketim, sevsen anadoluyu" ogret diyorum. tamam ögretmenim diyor arkadaş...
    çünkü dersimizi işlerken sınıfça soyleyecegiz Türkiyemi...ve bir ülkeyi (güzelim ülkemizi) hep birlikte paylaşmanın hazzını duyacagız...ne kadar farklı olursak olalım...

    ilimizin hangi bölgede olduğunu soruyorum. unutulmuş. Türkiye haritasına Türk devletlerinin haritası diyenler çıkıyor. ya da amerika..
    baştan ögreniyoruz artık bölgemizi vatanımızı...
    kurtuluş savaşımızı...
    gerçek düşmanımızı...(cehalet)
    kültürel değerlerimizi...
    kültürel farklılıklarımızı...farklı kültürleri...
    ve dolayısıyla kültürel zenginliklrimizi... (zaten hepsi dersimiz)
    ...

  3. #93
    Üye
    wedo Avatarı

    Gerçek Adı
    WEDO
    Üyelik Tarihi
    07.03-2005
    Son Giriş
    08.04-2021
    Saat
    18:21
    Yaşadığı Yer
    İzmir
    Mesaj
    225
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili bülent bu başlığı açtığından beri sanırım çok ilgi gördü,konu hakkında birşeyler yazmayanlarda olumuştur sadece okuyanlar ve yorumsuz kalanlar.
    Sana sormak istediğim bu başlığı açatıgına ve konuyu buraya taşıdığına pişmanlık duydunmu yada aklından öle birşey geçtimi bir anlık dahi olsa.
    Pişman olmadıysan sadece başlık halinde olmayış sebebini yazarsan kısaca.Bunu merak ettim sadece (Çünkü çok eleştirenler oldu seni)

  4. #94
    Üye
    akasya Avatarı

    Üyelik Tarihi
    24.08-2005
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    493
    Alınan Beğeniler
    28
    Verilen Beğeniler
    4

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili Bülent " Ne Mutlu Türküm Diyene" yazmak slogansa , ırkçılıksa , nefret içerikli bir söylemse eyvallah der susarım. :roll: Yine " ben Hrant değilim "cümlesinin neresi nefret içeriyor anlayamadım. Hukukçu gözüyle de baktım , insani pencereden de irdeledim. Göremedim. Bence özgür bir platformda kimsenin mesajını silmeden , kimseye aba altından sopa göstermeden fikirlerin paylaşılmasına izin verilseydi çok daha demokratik ve bu başlığa uygun bir tartışma olacaktı. Tam da ayrımcılık ve ötekileştirmeyi konuştuğumuz bu noktada. Şehit mektubunu da okumuştum. Onun da silinmiş olması bu başlığın monolog haline geleceğinin sinyalidir.
    O zaman sadece fikirlerinizi destekleyen arkadaşlar yazarlarsa silmek ve banlamakla yorulmamış olursunuz

    Şimdi esas konuya gelmek istiyorum. Çünkü konu iyice dağıldı. Hrant ile sakatlar olarak bizlerin bağdaştığı noktalar nelerdir ? Hrant'ın eğitim hakkı kısıtlanmış mıdır ? Hrant'ın sosyal hakları ne tür kısıtlamalara uğramış ? Üniversite eğitimi engellenmiş mi ? ( Zooloji+ Felsefe mezunu ) Yerleşme ve seyahat hürriyeti engellenmiş mi ? Tatil hakkı engellenmiş mi ? İş bulmada ne gibi bir ayrımcılık yaşamış ? Agos gazetesini kurarken bir engelleme ile karşılaşmış mı ?

    Kaymakam olamaması ya da askeri rütbe alamaması ayrımcılığa uğradığının ispatı mıdır ? T.C vatandaşı olanlardan her isteyen" ben kaymakam olacağım" dediğinde kaymakam olabiliyor mu ? Yoksa bu göreve getirilecek kişiler Türk de olsa her açıdan araştırılıyor mu ? Bunları tartışalım bence. T.C Hrant Dink'e ayrımcılık yaptı diyorsak bunları ispatlamak gerekir. Çünkü büyük bir iddiadır.

  5. #95
    Üye
    berfin Avatarı

    Üyelik Tarihi
    07.06-2005
    Son Giriş
    17.03-2023
    Saat
    04:05
    Yaşadığı Yer
    dünya
    Mesaj
    98
    Alınan Beğeniler
    9
    Verilen Beğeniler
    31

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Cevap hakkımı kullanıyorum Pegasus'Berfin bu ülkede kürtçülük yapan birinin bu tavrını dile getirmek bizim "Türkçülük" yaptığımız anlamına mı gelir?'Evet bu anlama gelir!Kürt sorununu dile getirmek Kürtçülük değildir.Biz derken kimleri kastettiğinizi anlamış değilim.Ben kendi düşüncelerimi dile getiriyorum.İster katılırsınız ister katılmazsınız!Bu ülkede Türkçülük,Kürtçülük..yapan kesimler vardır,buna katılıyorum.Etnik merkezli siyasete bende karşıyım.Fakat bahsettiğimiz yazarın 'bu ülkenin anayasal temellerine aykırı,etnik merkezli siyaset yaptığı'na asla katılmıyorum.Bukadar basit!

  6. #96
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    13:21
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.505
    Alınan Beğeniler
    3.871
    Verilen Beğeniler
    4.124

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    wedo, elbette duymadım.
    1- Burada yapmaya çalıştığımız tartışmay gerçekten çok önemli buluyorum. Ayrımcılıktan muzdarip bizlerin ayrımcılık yapmasının ne derece düşündürücü olduğunu gözler önüne sermek, bence çok anlamlı!
    2- Bu derece gündemdeki bir konuyu açmakla zaten elimi taşın altına koymuşum... Böylesi tepkilerin gelmesini beklememek saflık olur.
    3- Vicdan, içimizdeki Tanrıdır... gibi bir söz vardı. Vicdana hep güvenirim. Tartışmayı başlatan yazımda da dediğim gibi, "iki koltuk değneğine vurulup yere düşürülen bizlerin", başkalarının düşmesine seyirci kalmayacağımıza inanıyorum...
    4- Şükür abdesimden şüphem yok!

    akasya, dün gece söz verdim ama bugün zaman bulamadığım için bunu yerine getiremedim. Evet, yarın çok büyük terslik olmazsa Hrant olmanın nasıl ayrımcılığa maruz kalmak anlamına geldiğini tek tek ve hem de en alttan en üste kadar ne tür mekanizmalarla dışlanmak anlamına geldiğini buraya yazacağım.
    Şaşırtıcı olan ne biliyor musunuz? "Hanimiş o ayrımcılıklar?" diye soran arkadaşımızın hukukçu olması! Eh, ne yapalım, bu da işin cilvesi olsun...
    - Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
    - Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...

  7. #97
    Üye
    wedo Avatarı

    Gerçek Adı
    WEDO
    Üyelik Tarihi
    07.03-2005
    Son Giriş
    08.04-2021
    Saat
    18:21
    Yaşadığı Yer
    İzmir
    Mesaj
    225
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili Bülent benimde sormamdaki neden, bukadar üzerine gelen kişiler bilsinlerki nekadar yürekli olduğunu pişmanlığın olmadığını.Ancak görülüyor buradanda senin gibi aklıselim düşünen bir çok arkadaşımız ve senin ne anlatmak istediğini çok iyi anlayanlar var.Nekadar güzelki yalnız değilsin.

  8. #98
    Üye
    Grafiker Avatarı

    Gerçek Adı
    Fatih
    Üyelik Tarihi
    04.07-2005
    Son Giriş
    03.06-2010
    Saat
    01:44
    Yaşadığı Yer
    Samsun
    Mesaj
    158
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    1-Buna bir itirazım yada ekleyecek birşeyim yok.Katılıyorum.

    2-Hayır tabiki yok.

    3-Sakatlara ayrımcılık yapılıyor evet.Hrant'lara derken(etnik yapısı,siyasi görüşü,dili,dini farklı olanlar kastediliyor sanırım)..Hrantlara, Ahmetlere, Mehmetlere, Ayşelere (çikolata reklamı gibi oldu. ) Sırf etnik yapısından,dilinden,dininden dolayı ayrım yapılıyorsa buna karşıyım.Siyasi görüşe gelirsek.Bu görüşler Bölücülüğe, etnik ayrımcılığa götürüyorsa tabi ki karşı çıkıp tepkimi gösteririm.



    ***
    Sadece cevap hakkım

    Aslında yazdıklarım konuyla ilgili.Çünkü Dink cinayetin den sonra çizilen tabloda Hrant Dink'den başka birçok yüz bu tabloda yer aldı.Işte benimde eleştirim burda başlıyor.

    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Pegasus
    ......Yani birilerinin çok iyi birer romancı olması, kitaplarını hayranlıkla okuyor olmamız vb bu insanların rahatlıkla etnik temelli siyaset yapmalarını hoş görmemiz gerektiği anlamına mı gelir?.......
    Pegasus, güzel ifade etmiş sağolsun.

    Dink'in iyi bir Ermeni milliyetçisi olduğunu hala düşünüyorum.Bu düşüncemide aşağılamak için kullanmıyorum.Mesela buna hoşuma giden güzel bir örnek var.

    ....Ermeni gençler için Ermenistan'a özel seyahat turlarının düzenlenmesi birincil derecede kimlik kazandırıcı faaliyettir. Bu çalışmalar ne pahasına olursa olsun her yerde yıllık programların başına alınmalıdır.Ermeni kimliğin doğrudan Ermenistan'dan edinilecek cümleleri, kelimelerle anlatılamayacak denli zengin kazanımlardır.Bu durum, saksıda yetiştirilmeye çalışılan narin bir bitkinin kendi toprağı, kendi suyu ve kendi güneşiyle tanışmasına da benzetilebilir....
    15 yıl çok iyi takip etmen bu yazar-çizerlerin her yaptığının, söylediğinin,yazdığının doğruluğunu ve savunulması gerektiği göstermez sanırım.Bunları niye okuyup kabul ediyosun yada benim gibi neden düşünmüyorsun demeye ne benim nede bir başkasının hakkı var.Benim için sorun farklı düşünceler, inançlar,ırklar,siyasi görüşler asla değil..Sorun bu farklılıkları Ayrımcılık ve Ötekileştirme çizgisine çekip Etnik Milliyetçilik temelinde kullanarak bu milletin karşısına çıkmalarıdır.Söylenecek çok şey var ama fazlada uzatmak istemiyorum.

    andante Milliyetçiliğin sadece ülkemi seviyorum demekten ibaret olmadığını söylemiş ve ülke sevgisine güzelde örnekler vermiş katılıyorum. Yere tükürmemekte,sokak lambasını taş yağmuruna tutup kırmamakta,oturduğun bankı elinde ki bıçakla yeniden şekillendirmemekte ülke sevgisiyle direk ilgilidir.

    Yazdığım yazılardan dolayı herhangi birinizi kırdım yada üzdüysem kusura bakmayın.Aklımın erdiği kelimelerimin yettiği kadar düşüncelerimi ifade etmeye çalıştım.Hakkınızı helal edin.Benim varsa helal olsun.

  9. #99
    cem
    Misafir Üye
    cem Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Wedo,başlıktaki hepimiz hrantız söylemine katılmayanlara insancıklar diyorsun,buyur sen hrant ol abicim,ama olmayanlarıda küçümseme...
    Siz varın kendinizi bu şekilde yüce hissedin.İnsanlık onuru hrant olmakla kurtulacaksa SİZ olun.Ama hem demokrasiden insanlıktan vs. dem vuruyorsunuz,hemde hrant olmayanlara bi küfür etmediğiniz kaldı.Bülentesde veriyosun gazı veriyosun gazı...Neymiş,bu kadar üstüne gelen varken sen yüreklisin vs.
    Seni okuyanda silahlı çatışma var sanacak.
    Kendi fikirlerinizi benimsemeyen insanlara bukadar vahşi yaklaşmayın.Ben insancık değilim,sadece hrant olmadığımı anlatmaya çalışıyorum.
    Ermeni - sakat alakaya maydonoz bir benzetme diyorum.
    Ermeni diye tutturdunuz gidiyorsunuz,kardeşim,onlara kendi memleketinde sen ermenisin diyen varmı?
    Kendi topraklarında bulamadıkları yaşam kalitesini bizim ülkemizde yaşayarak tadıyorlar.Tıpkı bizim gurbetçilerimizin almanyada yada başka yerde oldukları gibi.Sorsan hepsi vatanım der ama,hiçbirisi terketmez o yaşam tarzını.
    Sakatla ermeninin alakasızlığı bu noktada başlıyor.Bu topraklarda istenmeyen bir ermeni gider memleketinde ağam paşam yaşar.
    Şimdi bir sakat aynı durumdaysa,nereye gidecek?SAKATİSTAN varda benmi bilmiyorum?
    İllede hrantız diye tutturan arkadaşlar;
    Lütfen düşüncenizi benimsemeyen kişilere insancık gözü ile yada üstünüze gelen bi kitlemişte,sizde aslan yürekli rişarmışınız havası vermeyin.
    Kendinizi hrant hissedin,buyrun...
    Ama tüm sakatlar hrant diye iddia etmekle gelen tepkilerede hep haksız damgası vurmayın.Size göre doğru gelenler,başkasına yanlış gelebilir,tahammülsüzlüğe gerek yok.
    Ben hiçbir sakat hrant değildir demiyorum,isteyen daha ötesi olsun.
    Ama benide genelleyerek tüm sakatlar hranktır sözüne tepki veriyorum.Bana kim sorduda beni hrant belledi?
    1.Ermeni yada diğre azınlıkların bu topraklarda ikinci sınıf muamele gördüklerine inanmıyorum.İzmirin en pahallı yerinde,kemeraltında yüzlerce rum-ermeni vs. tüccar var.Haberlerde hergün azınlık işyerleri bombalandı diye haber izliyormusunuz?
    Adamlar tıkır tıkır parasını kazanıyor,hani nerde 2.sınıflık?
    Hepsinin altında son model arabası,en şahane yerde mekanları,en güzel semtlerde evleri ve hatta yazlıkları var.
    BUNLARA 2.SINIFLIK DİYENLER,ŞİMDİ BU SATIRA YALAN DESENİZE :?:
    Çıkıp biri desinki,bizim topraklarımızda paşa paşa senin anlattığın gibi yaşayan azınlık yok...Deseya?
    Varmı benle bahse giren?
    İtiliyorlar kakılıyorlarmış...Hadi canım,size kim inanır,kadir inanır... bile inanmaz...
    Azınlıklar mutlu mesut yaşıyorlar,kendilerine has okulları,ibadethaneleri ve sosyal alanları var.
    Ermeniye kız vermiyorlar,iş-aş vermiyorlar gibi kelimeler koca bir balondur.
    Yönetici olamamalarıda balonun babasıdır.Geçen dönemlerde ishak alaton milletvekili değilmidi?Bu adamda bir gayrimüslümdü,hani olamıyordu?
    Sizde iyice zavallı durumuna düşürüyosunuz onları yahu.
    Şimdi bana buraya kadar yazdıklarımda yalan kelime bulup çıkarın lütfen.
    Ermenilik yada azınlık olmayı,bize nerden alaka kurdunuz...
    Sakata kız vermiyorlar...
    Bu sitede ve sokaklarda,engelli ile evlenmiş birsürü sağlam var.Siz yeterki başarmasını bilin.Armut piş ağzıma düş,sokaklarda engelli aşığı sağlıklı yokki.İşini bilen,sadece sağlıklı bir eş bulmaz,üstüne birde sağlıklı kişilerin bile zor tavlayabildikleri bir güzeller güzeli ilede evlenebilir.
    Başlığın ilk açıldığı noktadaki,sakata kızda vermiyorlar lafıda balon...
    Haaaa......
    İşsiz güçsüz olan sapasağlam kişilerede kız vermiyorlar.Yada işi gücü var ama,mezhepten yada başka noktalardan sağlıklı erkeklerde kız vermiyorlar.Bunu sadece sakata diye konsantre etmek yanlış.Vermeyen aile,en cillop gibi erkeğede vermez kızını...
    70 milyonda,herkese yetecek kadar eş var arkadaşlar.Ama sakatlık vasfımıza mutlaka artı bir yön eklememiz lazım.İşimizi ekmeğimizi kazanıyor olmamız en önemli etken.
    Şimdi biri,sakatız işsiziz,el ayaktan düşkünüz,para yok ev yok gelecek yok,hani nasıl eş bulayım diye beni güya yalancı çıkaracak seçenek yazarsa...
    Kardeşim,işi yok aşı yok insana,bırak sakat olmamasını, vücutçuda olsa kızını hangi baba verir?...

    1.Ülkemizde bir eli yağda,bir eli balda yaşayan azınlıklarla sakatların aynı kefeye konmasına katılmıyorum.
    2.Bizim insanlarımızı heryerde sapır sapır öldüren,dünyanın bütün coğrafyasına bizi soykırımcı diye ikna etmeye çalışan,biz milletçe onların peygamberlerine inandığımız halde,benim dinime ve peygamberime uydurma gözü ile bakan ermeni milleti için bende bir ermeniyim diyemem...
    Şimdide din karıştırdım diye insancık yapın beni emi...
    Türküm dedim,ermeniyim demiyeceğim için kafatasıcı oldum,
    Müslümanlığı uydurma olarak gördükleri için ermenilere ısınmadığım içinde sofu ilan edin...
    O zaman Türklüğüde islamıda bırakalım,ermeniyiz hepimiz diye sonsuza kadar dolaşalım.
    Ama lütfen dolaşmak istemeyenleride insanlık dışı ilan etmeyelim.Canı isteyen,canı isteyen milleti sevsin,ama herkesin sevmesini beklemeyelim.

    Sevgili baben abi,elmada armutta meyve.Ama Allah bütün meyveleri başka yaratmış.Üzümle karpuzda meyve,muzla çilekte.Eğer Allah isteseydi,bütün meyveleri kayısı olarak yaratabilirdi,lütfen elma ile armutu karıştırmayalım diyorum ben haala...
    Bu arada,armut elmaya habire sen şusun busun diye memeleket memeleket gezip beni kötülüyorsa,bana kim ne yüzle hepimiz armutum dedirtmeye çalışabilkirki?
    Armut çok rahat durduda,elmamı armutu beğenmedi?

  10. #100
    Üye
    KanatlıTırtıl Avatarı

    Gerçek Adı
    Vefa
    Üyelik Tarihi
    04.03-2003
    Son Giriş
    08.03-2023
    Saat
    14:29
    Yaşadığı Yer
    Erzincan
    Mesaj
    285
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    6

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Öncelikle buraya da malzeme olan merhum gazeteci Dink için Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyorum. Bu şekilde bir Ölüme/katle taraf olan insan, insan değildir! Zaten ben ve ailem dahil, tanıyan tanımayan herkes TV lerde onun delik ayakkabılarını görünce ağladı, üzüldü...

    ----------------------------------------------------------------------------
    A - Sakatlar da 'Hrant'

    Bülent Küçükaslan

    B - Sakat-Engelli, Kim?-Ne?
    http://www.engelliler.biz/Makaleler/...elli_kimne.htm

    Bülent Küçükaslan

    C - UYARI: K "Nefret söylemi ifade özgürlüğü kapsamında değildir"
    "İfade özgürlüğü kapsamında, ırkçı ve ayrımcı bir nefreti vurgulayan ifadeler, korumayı gerektirmez. Çünkü başkalarının haklarıyla ilgilidir. Başkalarının haklarının gözardı edilmesiyle ilgilidir."
    "Ulusal, ırksal ya da dinsel nefretin, ayrımcılık, düşmanlık ya da şiddete kışkırtma biçimini alacak şekilde savunulması, yasalarca yasaklanır."
    "Nefret söylemini engellemeyen gazeteci de suç işler"

    UYARI: Aşağıdaki tartışma ayrımcılık ve ötekileştirme zemininde açılmıştır. Bunun dışına taşacak siyasal polemiklere ve sloganlara müsade edilmeyecektir.

    Bülent Küçükaslan

    D- Ülkeyi sevmek için milliyetçi olmak şartı yoktur. Ülkeyi sevmek, ülkeyi sevmektir! coğrafyayı, üstünde yaşayan insanları...
    Ayrıca milliyetçilik daha 100 yıllık bir siyasal kavramdır. Oysa doğduğu/yaşadğı toprağa ve insanlara sevgi ve sadakat, binlerce yıllık (daha devlet diye birşey ortada yokken) bir tutkudur.

    Bülent Küçükaslan

    Yukardaki yazılar ve benzerlerinde, Nereden tutulursa tutulsun, tutarsız, kaygan ve polemiklerle dolu söylemlerde bulunulmaktadır.

    Bu bir iftira değil, basitçe yapılan gerçek bir tespittir. İspatı yukarıda madde madde verdiğim alıntılarda ayan beyan ortadadır :

    1 - Önce B maddesinde Engelli, sakat ve özürlü kavramları anlatılmış. Kısaca denmiş ki, "sakatlık ve engellilik ayrı kavramlardır." Ve sonra da A maddesinde, "Sakatlar da 'Hrant'" diyerek önceki söylemlere tezat oluşturulmuştur. Çünkü savununlan fikre göre söylenmesi gereken cümle şöyle olmalıydı "Engelliler de Hrant"... Bu şekil bile söylenmiş olsa doğru olacağı anlamına gelmiyor elbette. Yani bu öncelikle bir iç tutarsızlık.

    2 - Bu forumda hep olduğu gibi, önce C maddesindeki şekilde bir kural konmuş, ama sonra o kural kendileri tarafından AÇIKÇA ihlal edilmiştir. Ayrıca Zaten Sakatlar da 'Hrant' söyleminin gideceği yer bellidir. Yönetici veya yöneticiler adeta medya patronları gibi sansasyonel başlıklar peşindedir yahut öyle bir görüntü vardır. Hem tüm diğer görüşler açıkça kötülenmekte, karalanmakta, hem de o görüşlere sahip olan kişiler kötülenmekte ve susturulmaktadır. "Madem incir yemiyecektin, niye çıktın ağaca?" Madem karşı tarafın susmasını istiyorsanız, neden sürekli kışkırtıcı hareketler yapıyorsunuz?

    "Sakatlar da Hrant" demeden çok çok önce ve yaptığınız tanım ve dayanaklara göre çook daha geçerli nedenlerle, neden "Başörtülüler de Sakat" demediniz mesela?? (Sadece bir örnek verdim, eğitim, iş ve sosyal hayatta engellenen çok daha farklı, çok daha radikal gruplar var. Bu grupların savunmasını yapmayacağım, o onların derdi. Ben engelliyim, sakatım.)
    Sevgili Bülent " Ne Mutlu Türküm Diyene" yazmak slogansa , ırkçılıksa , nefret içerikli bir söylemse eyvallah der susarım. Rolling Eyes Yine " ben Hrant değilim "cümlesinin neresi nefret içeriyor anlayamadım. Hukukçu gözüyle de baktım , insani pencereden de irdeledim. Göremedim. Bence özgür bir platformda kimsenin mesajını silmeden , kimseye aba altından sopa göstermeden fikirlerin paylaşılmasına izin verilseydi çok daha demokratik ve bu başlığa uygun bir tartışma olacaktı. Tam da ayrımcılık ve ötekileştirmeyi konuştuğumuz bu noktada. Şehit mektubunu da okumuştum. Onun da silinmiş olması bu başlığın monolog haline geleceğinin sinyalidir.
    O zaman sadece fikirlerinizi destekleyen arkadaşlar yazarlarsa silmek ve banlamakla yorulmamış olursunuz

    Şimdi esas konuya gelmek istiyorum. Çünkü konu iyice dağıldı. Hrant ile sakatlar olarak bizlerin bağdaştığı noktalar nelerdir ? Hrant'ın eğitim hakkı kısıtlanmış mıdır ? Hrant'ın sosyal hakları ne tür kısıtlamalara uğramış ? Üniversite eğitimi engellenmiş mi ? ( Zooloji+ Felsefe mezunu ) Yerleşme ve seyahat hürriyeti engellenmiş mi ? Tatil hakkı engellenmiş mi ? İş bulmada ne gibi bir ayrımcılık yaşamış ? Agos gazetesini kurarken bir engelleme ile karşılaşmış mı ?

    Kaymakam olamaması ya da askeri rütbe alamaması ayrımcılığa uğradığının ispatı mıdır ? T.C vatandaşı olanlardan her isteyen" ben kaymakam olacağım" dediğinde kaymakam olabiliyor mu ? Yoksa bu göreve getirilecek kişiler Türk de olsa her açıdan araştırılıyor mu ? Bunları tartışalım bence. T.C Hrant Dink'e ayrımcılık yaptı diyorsak bunları ispatlamak gerekir. Çünkü büyük bir iddiadır.
    Yukarıda yazan -akasya- arkadaşın yazdıklarına katılıyorum. Ve ekliyorum...:

    "Ektiğin dikeni gül bahçesinde arama" Mevlâna

    Hiç kimsenin, hiç kimseye düşüncesini, hayallerini, planlarını zoraki şekilde dayatmaya hakkı yoktur.

    Hiç kimsenin, sekiz milyon insan adına bir takım tanımlamalar yapmaya da hakkı yoktur. Hiç kimsenin, sekiz milyon insan için düşünüp, karar verip hatta eyleme geçilmesi gerektiğini söylemeye hiç hakkı yoktur. Bunu yapan kişi ve gruplarla, dilencilerin temelde pek farkı yoktur. Çünkü her ikisi de engelliği veya engellileri kendi çıkarları uğruna kullanmaktadırlar.

    Bu sekiz milyon insan Türkiye'de yaşayan engelli bireylerden oluşmaktadır. Onları bir potada buluşturan konu ise, kısaca "engelli olmalarıdır". Engelli/Sakat olmak da öncelikle tıbbi bir durumdur ve vücudun estetik/biyolojik/işlevsel/zihinsel olarak, günlük yaşamda görevini tam olarak yapamamasıyla ilişkilidir. Bu insanlar sakatlıkları ve/veya toplumun genel duyarsızlıkları nedeniyle, çoğu zaman toplumsal ilişkilerinde, eğitim ve iş hayatında ciddi sorunlar yaşamaktadırlar.

    Zaten ortak bir derdi olan sekiz milyon insanın, sözde dertlerinin anlatılması ve hak savunulması için, üç beş kişi veya öbeğin sorunlarına ortak olup, onların tabela taşımacılıklarını yapmaya ihtiyacı yoktur.

    Engelliler, engellilik veya sakatlık kavramı hiçbir korsan düşüncenin paramparça yelkenlerine yama olmayacaktır. Bunu yapmaya kalkan kişi veya gruplar, eninde sonunda koca bir okyanus ortasında yelkensiz ve dümensiz kalmaya meyillidir.

    Hayatta kalmak ve hayata dahil olmak, üzerinde yaşam barındırdığını bildiğimiz tek gezegen olan bu dünyada en kutsal, en önemli değerdir. Canlılığı ifade eden temel eylemler beslenmek, güvenli bir yer bulmak ve çoğalmak arzularıdır. İnsan olarak bizler de bu temel hak ve dürtülere sahibiz.

    Doğada sakatlığı veya fiziksel kusuru olan hayvanların bu temel arzularını gidermek için diğer çoğunluğa karşı pek şansı yoktur. Güçlü olan daha çok besin bulur. Dövüşlerde güçlü olan kazanır. Dişiler de güçlü ve güzel görünen erkekleri seçip yavrusunu yaparlar...

    Fakat bizler insanız. Sahip olduğumuz beynimiz sayesinde tüm diğer canlıları kontrol altında tutabiliyor ve kendi çıkarlarımız için kullanıyoruz. (Ve gittikçe artan hızla HAYATA DAİR NE VARSA TÜKETİYORUZ)

    Biz insanız... Sadece hayvansal huylarımızı kullanıp, zayıf olanı ezmekten çok daha üstün özelliklerimiz var. Bizler insanız. Yemek, çoğalmak ve hayatta kalmaktan öte görev ve sorumluluklarımız var!

    Hayat kutsaldır. Hayatı ifade eden her şey de en az hayatın kendisi kadar kutsaldır.

    Önemli Not :
    Hep bir daha yazmayacağım diyorum ama bu tutarsızlıklar haksızlıklar karşısında susmak da istemiyorum.
    Yazmak istememin sebebi, forum sahibinin kişisel hak ve özgürlüklere karşı olan saygısızlığıdır.
    Çünkü kendisi şahsıma, kişiliğime (haklı veya haksız yere olması hiç fark etmez) defalarca hakaret etmiştir. Yönetici veya yöneticiler hiç de adaletli değillerdir. Çünkü bu yanlışlık ve tutarsızlıkları diğer yöneticiler de görmezden gelmektedir. Dört yıllık Bütün kayıtlar elimdedir. Dileyen herkese yollayabilirim. Bunu buraya yazmak ne yasaktır ne de suç. Ortalığı karıştırmak falan gibi bir arzum yok. Sadece sakat-engelli bir vatandaş olarak bu saçma gidişe sessiz "ka la mı yo rum". Tarafımca rahatsız edilen veya incinen kişi varsa, yazsın nedenlerini, özür dileyeceğim.

    Saygılar.

  11. #101
    Üye
    cemil_58 Avatarı

    Gerçek Adı
    Cemil
    Üyelik Tarihi
    13.09-2005
    Son Giriş
    13.02-2023
    Saat
    16:02
    Yaşadığı Yer
    ANKARA
    Mesaj
    66
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    EVET BİZ ENGELLİLER TOPLUMUN VE ZİNCİRİN BİR HALKASIYIZ AMA BAZI GRUP GÜZEL LAFLAR VE UZUN YAZI YAZAN KİŞİLER BİZ ENGELLİLERİ BU ZİNCİRİN EN ZAYIF HALKASI YAPMAYA ÇALIŞMAKTALAR. AMA ESAS BEN ONU KABUL EDEMEM BİLİYORUMKİ SİTE KONSEYİ BU KONU HAKKINDAKİ DİĞER YAZILARIM GİBİ BUNLARIDA SİLECEKLER. NEDENSE ANLAM VEREMİYORUM NE ZAMAN BU SİTEDE VATAN VE MİLLET ADINA BİRER YAZI OLSA HEMEN CEPHE ALINIYOR YAZILARI SİLİNİP ÜYELİKTEN ATMAKLA TEHDİT EDİLİYOR ÜYELİKTEN ATILMAK ÇOK ÖNEMLİ DEĞİL HERŞEY SANALDA KALMIYOR ÇÜNKÜ. YETER YETER ALLAH(bu kelimedende rahatsız olmayında)AŞKINA YETERİNCE PARÇALANDIK BIRAKIN BU İŞLERİDE ENGELLİLERİ TEK YUMRUK HALİNE GETİRİN ENGELLİLERİ BU DERECE BASİT HALE GETİRENLERE HESAP SORUN DİN DİL SİYASET AYRIMI YAPMADAN.

  12. #102
    Üye
    YİĞİT34 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    19.06-2006
    Son Giriş
    11.07-2014
    Saat
    15:55
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    25
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    derğerli arkadaşlar öcelikle şidette karşı olduğumu belirteyim insanlar bu şekilde ölmemeli bu tarz olayları kınıyorum ama şunuda unutmayın bir olaydan basederken insanın fiziksel (Engelliye bezeter) yapısını baz alarak örek görstermenizi kınıyorum. ben türküm ve müslümanım ne demek her engelli ermedir. burası türkiye vede türk kalacaktır. ermenistan değil.

  13. #103
    Üye
    denizz Avatarı

    Üyelik Tarihi
    19.10-2006
    Son Giriş
    16.08-2007
    Saat
    18:13
    Mesaj
    1
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    CEM in tespitlerine sonuna kadar katılıyorum bizler ne ermeniyiz nede hırant.(hırant bu ülkede yetimhanede büyüdüğü söylenen bir gazeteci şimdi sormak lazım adam yetimhanede kimsesi olmadığı halde büyümesine rağmen nerden buluyorsa parayı gazete çıkarabiliyor istediği mala mülke sahip oluyor kimse öldüğünde ayakkabısının altı delikti demesin bazı ağababaları ve zümre halk içinde fakir fukara edebiyatı yapar gündüzleri ama geceleri pek çok kişinin yanından geçemeyeceği lüks yerlerden çıkmaz ayrıca hırantın biri osmanbeyde diğeri de şişlede olmak üzere iki yayınevi var şişli gibi yerde gazete yayınlıyor şişli ucuz bir yer değil bilen bilir bu ayrı bir konu bu adamamın karısı kocası öldürünce ne dedi kanınız temizlendi mi ne demek bu karısı da kocası gibi aynı zihniyette kimse ülkeme sövenleri masum göstermesin ayrıca bu kadar seviyor niçin türklerin kanı temiz değil diye açıklaması var o kadar çok seviyor niçin çocuğunun adı ARARAT ( AĞRI-ağrı Ermeniler için kutsal ve kendilerine ait görürler)diyeceksiniz ararat ermeni adı başka hiç ad mı yok Türkiye gibi yerde yaşayacaksın ve o hassas ismi çocuğuna vereceksin kimse saf değil
    Bir arkadaş aynı apartmanda ermeni ve İngiliz komşuları olduğunu onlarla iyi geçindiğini söylemiş ne kadar safsınız kurtuluş savaşında o Ermeniler değil mi en yakın komşularını katleden asıl soykırım yapan ne çabuk unutuyoruz bosnada Sırplar Boşnaklarla komşu arkadaştı ne oldu katliam yaptılar İsrail aynısını Filistin halkına yaptı sizler hala onlar için kardeşlikten dem vuruyorsunuz onlar hiçbir zaman sizlerden hoşnut olmaz fırsatını bulsunlar ege yi kıbrısı kangölüne çeviren yunanlılar gibi ( depremde hepimiz türk üz demişler bazı arkadaşlar ikide bir onu söylüyor ama diğer yaptıkları vahşeti unutuyorlar)hala biz onlara gümrük birliğnde kolaylık sağladık onlar AB ye girmememiz için ellerinden geleni yapıyorlar almaıda fransızıda ermeniside rumuda hepsi aynı biz onların dinine girmedikçe onlar asla bizden razı olmaz yani ha ERMENİ HIRANT HA YUNAN YORGO
    Bu cinayette sevindiğim tek nokta dikkat edin cinayete sevinmiyorum cinayeti işleyenler çabuk yakalandı ( türk gazetecilerin öldürülmesinde Müslümanların üzerine atılıp islamiyete dil uzatıldı şükür bunda öyle bir durum olmadı ) birde neden cenaze bu kadar bekletildi düşündürücü değil mi eğer bunlar bu ülkeyi gerçekten sevseydi cenazeyi bekletmezdi onlar gayet iyi biliyor bekletip kaşıdıkça türkiyenin aleyhine olacak zaten sevmiyorlar ellerine fırsat geçti cenazede hiçbir parti bayrağı pankart yoktu diyorlar hepimiz hırant hepimiz ermeniyiz pankartı nasıl görünmedi körmü bunu diğenler ayrıca cinayetten sonra hıran tın evinin olduğu apartmanda CHP bayrağının dalgalandırlmasına bir anlam veremedim
    Bu yazılarımı okuyup faşist kafatascı sağcı ne derlerse desinler umrumda değil çünkü ben faişst kafatascı değilim hırantı ve hırant gibileri sevmememin nedeni ülkemin en modern denen yerlerde en lüks yerlerde yaşaması her şeylerinde özgür oldukları halde ülkeme çeşit ad adı altında kinlerini kusmalarıdır adamlar ticeretin kralını yapar meclise girer hala beğenmezler bunlara rahatlık batıyor
    Kısaca cinayet ülkemize pahalıya patladı ve cinayeti kabullenemiyorum kişleri değil öldürebiliyorsan fikirlerini öldür.fikirlerini beğenmiyorsan sebeplerini söyle ikna et cinayet işleme
    Gelelim sakatlarla ilgili bölümüne örnek vermek için hıranta gerek yoktu bazı engelliler engelli olmasına rağmen çalışıyor madem çalışabiliyor denilkdiği gibi masabaşında polislik yapabilir askerlik yapabilir bu kısma katılıyorum ama hırantla bir tutulmayı asla kabullenemem
    Bu konuyu açan Bülent beyin site yönetcisi olduğu için karşı fikirleri beğenmeyip ırkçılıkla bağdaştırıp silmesi üye arkadaşları üyelik iptali ile sindirmeye çalışmasıda burada bulunan engellileri dışlamak değimlidir kendisi hemde tepkilerin geleceğini bildiğini söyleyerek konuyu açtığını söylüyor o zaman farklı fikirleri kabullenecek

    ASLINDA BU KONU İYİ OLDU SİTENİN BİR EKSİKLERİ ORTAYA ÇIKTI ONLARDA: BİZ ENGELLİLERİN PROBLEMLERİ CİNSELLİĞİ BİLE KONUŞULURKEN DİNİ VE SİYASİ GÖRÜŞLERİ KONUŞULMUYORDU
    BEN BÜLENT BEYE TEKLİF EDİYORUM SİYASET VE DİN VE SİTEDEKİ HİÇBİR KONUYA UYMAYANA GÖRÜŞLERİN İFADE EDİLEMESİ İÇİNDE SERBEST KÜRSÜ BÖLÜMLERİNİN AÇILMASINI TALEP EDİYOR TÜM ARKADAŞALARA HER NE İSİMLE OLURSA OLSUN AYRIMCILIĞA UĞRAMAMLARINI TEMENNİ EDİYORUM

  14. #104
    Üye
    wedo Avatarı

    Gerçek Adı
    WEDO
    Üyelik Tarihi
    07.03-2005
    Son Giriş
    08.04-2021
    Saat
    18:21
    Yaşadığı Yer
    İzmir
    Mesaj
    225
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Hepimiz Ermeniyiz sloganları bazı çevreleri rahatsız etmiştir. Neden hepimiz Hrant’ız? Çünkü Hrant sorunlara insani yöntemlerle yaklaşan ve barışçıl çözümleri hiç bir güce ve örgüte dayanmadan öneren kişiliğiyle insani bir yan taşıyan hepimizi temsil etmektedir. Hepimiz Ermeniyiz; çünkü bundan 92 yıl önce bugünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde yaşayanların yaklaşık %15’i Ermenilerden oluşurken, bugün bu oran binde 1’in altına inmiştir. Hrant binde birin altında olan Ermenilerin sesi iken susturulduğu için hepimiz Ermeniyiz. Devlete muhalefet ederken bir güce ve bir örgüte dayanmayan barıştan,insandan,kardeşlikten yana olan hepimiz Güverciniz. Hrant, Ermeni ve Güvercin olmak zayıfın yanında yer alarak farklıyı yok etmeye çalışan etnik temizlik yapmak isteyen ırkçı ve faşist anlayışlarla karşı duruşu temsil eden insani bir tavır olduğu için bu tavır desteklenmelidir. Kaldıki bu tarz bir dayanışma, 11 eylül 2001’de ikiz kulelere karşı yapılan saldırıdan sonra dünya çapında hepimiz Amerikalıyız şeklinde yaygınlaşarak haksızlığa uğrayanlarla dayanışmayı ifade etmekte kullanılan bir eylem tarzına dönüşmüş ve gerektiğinde Türkiye’de gündeme gelmiştir.

    Irkçı ve faşist akımlar, katl ettikleri Hrant’ın ölüsüne bile tahamül edemediklerini yaptıkları açıklamalarla ifade etmişlerdir. Bazı çevreleri sözcüleri gerekli açıklamaları yaptıktan sonra, bu kesimin basındaki uzantıları konuyu işleyerek Türklüğe karşı bir tehlike olduğunu gündemleştirerek, Hrant’ın katline karşı gelişen sivil muhalefeti susturmayı amaçlamışlardır. Bu anlamda, bir başarı sağlanarak sıradan sivillerin bir kısmı tarafsızlaştırılarak, rejim bu olaydan en az zararla kurtarılmıştır. Bu ortamda, sağduyulu ve uzun erimli davranmayan bazı aydınlarda duygusal ve ırkçı yazılarıyla Hrant’ın katlinden sonra halklar arasında doğan olumlu havayı gölgeleyen bir tavır sergilemişlerdir.

    (Aslında şu yukarıda yazdıklarım Bülentin açtığı başlık altındaki metinle yakından uzaktan alakalı değil bunuda biliyorum)

    Eğerki bülentin açtığı konuyu farklı anlayıp yorumluyorsanız insancık deme hakkı doğruyor bana. Nasılki bizler vatan hani olma noktasına getirildikse hatta Türklüğümüz tartışılıyor dinimiz tartışılıyorsa, insancık kelimesi çok iyiniyetli bir kelime olarak kalıyor.
    Birde benim söylemim bülente gaz vermek değil (buna ihtiyacı olduğunuda sanmıyorum ve haddim olmadığınıda biliyorum) yaptığım-mız aydın düşünceye destek ve dayanışmadır.

  15. #105
    Üye
    Bulent_7340 Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent YILDIZ
    Üyelik Tarihi
    05.08-2005
    Son Giriş
    31.12-2012
    Saat
    12:52
    Yaşadığı Yer
    KIRIKKALE
    Mesaj
    64
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Sevgili BÜLENT; Buradaki tavrını görünceye kadar seni, girdiğim her ortamda TEKERLEKLİ SANDALYESİNE SIĞMAYAN ADAM” diye tarif ediyordum. Aynı tavrı sergileyebilmeyi çok isterdim.

    Aşağıda belirttiğim konulardaki çelişkiler, seni eleştirenleri güldürdü, beni mahçup etti.

    1) UYARI: Aşağıdaki tartışma ayrımcılık ve ötekileştirme zemininde açılmıştır. Bunun dışına taşacak siyasal polemiklere ve sloganlara müsaade edilmeyecektir.

    Şeklinde bir uyarıya gerek duymuşsun. Buradaki uyarı; beni veya fikrimi eleştirirken dikkatli olun, beni çok üzerseniz sizi engellerim anlamını mı taşıyor? Zira hoşnut olmadığın fikirleri ve sahiplerini tartışma zemininden KOVMUŞSUN. Ben bu KOVMA eylemini, ENGELLİLER.BİZ ailesinin huzurunu bozan kişilere yönelik olacağını/olmasını ümit ederdim…

    2) TCK 122’de ayrımcılık, “kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, özürlülük, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım” yapmak, olarak ifade ediliyor demişsin

    Oysa Türk Ceza Kanunu’nun 122. maddesi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin resmi internet sitesinde harfi-harfine aşağıdaki şekildedir:

    Ayırımcılık
    MADDE 122. - (1) Kişiler arasında dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım yaparak;
    a) Bir taşınır veya taşınmaz malın satılmasını, devrini veya bir hizmetin icrasını veya hizmetten yararlanılmasını engelleyen veya kişinin işe alınmasını veya alınmamasını yukarıda sayılan hâllerden birine bağlayan,
    b) Besin maddelerini vermeyen veya kamuya arz edilmiş bir hizmeti yapmayı reddeden,
    c) Kişinin olağan bir ekonomik etkinlikte bulunmasını engelleyen,
    Kimse hakkında altı aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası verilir.
    Kaynak: http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k5237.html

    Buradaki AYRIMCILIK tanımında ÖZÜRLÜLÜK ile ilgili bir terim göremedim. Yasaları istediği gibi yönlendiren ve yasaları çıkarları doğrultusunda sağa-sola eğen insanlar hakkında hiçbir görüş beyanında bulunmayacağım.. Ola ki SLOGAN attığım düşüncesiyle BANLANMAYAYIM…

    3) Bu başlığı açarken özellikle ve kocaman bir uyarı mesajı yazdım, "bu tartışma ayrımcılık ve ötekileştirme zemininde açılmıştır" diye. Sonra uzun uzun ötekileştirme ve ayrımcılık tanımlarını alıntılayıp, altına da neden Hrant olmakla sakat olmanın birçok aynı yönü olduğunu ifade etmeye çalıştım demişsin

    Çalışmalarında başarılar dilerim güzel kardeşim; ama bir SAKAT (senin deyimin) olduğum için, bazı mihraplar tarafından (bu mihrapların kaynağının iç veya dış olduğu ayrı bir tartışma konusu) hedef seçilen bir TC vatandaşı ile aynı kefeye konulmamın sebebini hala anlamış değilim. Daha önceki açtığın tartışma forumlarından birisinde “görme engelli birisinin işitme cihazı talep etmesi” gibi ilginç bir benzetmede bulunmuştun. Yeni bir kampanyaya ne dersin; koltuk değneğimin lastiğinin altı delindi ve cüzi miktardaki maaşımın bir kısmını kurmaya çalıştığım KIRIKKALE ENGELLİLER VE DOSTLARI DERNEĞİ’nin giderlerine, kalan kısmını da evimin geçimine kullanıyorum. Baston lastiği alamıyorum. Buyur sevgili kardeşim; “Hepimiz Orotopedik Özürlüyüz, Hepimiz BÜLENT’iz!” (Tanımayan arkadaşlar için söylüyorum; benim ismi de Bülent) sloganına davet ediyorum seni (Öyle ya Hrant veya ……… değilsem de benzeriyim -sana göre-).

    4) Hran Dink'in öldürülmesi ile askerlerimizin öldürülmesi arasında nasıl bir bağ kurulabilir, inanın aklım almıyor. Askeri bir çatışmada ölen ASKER ile, kimliği yüzünden öldürülen bir sivil aynı şey midir? Savaşta bile siviller öldürülmez be a vicdansızlar! Öldürülen askerlerin ardından "ana kuzuları" diye ağıt yakan insanlar, kalleşçe öldürülen bir SİVİL için de ağıt yakamaz mı yani? Bir canı almak kimin haddine! Asala diplomatlarımızı öldürdüğünde ağlamadık mı? Uğur Mumcu öldürüldüğünde ağlamadık mı? O zaman ağladık da, Ermeni asıllı bir Türkiye yurttaşı/aydını öldürüldüğünde neden ve nasıl ağlamayalım!? Sakın bu "metanet" O'nun aşşağılık bir Ermeni oluşundan olmasın! Sakın O'na Ermeni diye ayrımcılık yaptığımız için vicdanımız körelmiş olmasın?! Demişsin.

    İşte bu… İşte bu güzel kardeşim! AZİZ ŞEHİTLERİMİZ ile Hrant aynı değil. Ağzına ve yüreğine sağlık. Onların ölüm sebepleri de aynı değil. AZİZ ŞEHİTLERİMİZ, bu cennet vatanı yaşanılır kılmak için, atalarının kanları pahasına YURTLAŞTIRDIKLARI bu cennet vatanı korumak için ŞEHİT oldular. Hrant ise PEGASUS’un deyimiyle “dedelerinden duyduğu hikayeleri savunurken öldü. Elma ile armut ayrımında bulunacağım Sevgili BABEN; “ikisi de meyve değil mi” diyecek. Ama düşünmüyoruz ki; önemli olan meyvenin şekli-şemali değil; meyvenin kimin sepetinde olduğudur. Öyle ya, BABEN ağabeyin manavdan alıp buzdolabına yerleştirdiği ELMA’dan ne kadar hak iddia edebilirim. Hrant’ın kimin veya kimlerin sepetinde olduğu konusuna dair düşüncelerimi açıklama özgürlüğüm; dinimin ölenlerin arkasından konuşma konusundaki filtre süzgecine takılıyor.

    Ayrıca “Savaşta bile siviller öldürülmez be a vicdansızlar!” diye bir ifadede bulunmuşsun. Buradaki “vicdansız” tarifine giren güruh, senin düşüncelerine karşı tez üreten insanlar mı; yoksa çeşitli mihrapların tetiği olmak suretiyle kullanılan 17’li yaşlardaki zavallı piyonlar mı? (Her sayfada olduğu gibi burada da kendine belli kişiler muhatap seçiyorsun. Teveccüh buyurur da beni muhatap kabul edersen, bu sorumun cevabını, merakla bekliyorum).

    4) Hrant Dink gençliğinde TKP'liydi, sonrasında ise sosyalist. Yani O'na milliyetçi demek külliyen hakarettir demişsin ve gülen yüzünü de kondurmuşsun (Allah yüzündeki gülücükleri eksik etmesin).

    Sevgili Kardeşim, bildiğim kadarıyla teröristbaşı da koyu bir MARXİST. Onun amacı da “halkların kardeşliği” olsa gerek. Bunu Hrant Dink’in bir bölücü olduğu düşüncesiyle yazmıyorum. Bölücülük gibi bir amaç gütmediğinden de eminim. Bunu sadece Milliyetçiliğe karşı öne sürdüğün konunun ne derece geçerli olup olmayacağına örnek olarak yazdım.

    5) Kimse kimse ile aynı düşünmek zorunda değil...
    demişsin

    Keşke “Bu durum site üyelerine; site yöneticilerinin tezlerine aykırı/tezat slogan atma hakkını tanımaz” şeklinde bir uyarı daha ekleseydin, bugün aramızdan eksiltilen kişiler, banlanmış olmayacaktı diye düşünüyorum.

    6) Not Not Not: O muhteşem cenaze(!)de ……… "Hepimiz Hrant'ız ve Hepimiz Ermeniyiz" dışında hiç bir slogan atılmayacaktı (ki o sloganlar Hrant öldürüldüğü gün Agos önünde toplanan onbeş bin kişinin spontane olarak attığı iki slogandı; oradan kaldı). demişsin

    Hrant’ın öldürüldüğü gün iki tane slogan atıldığı doğru ama “hepimiz Hrant’ız ve Hepimiz ………” diye iki ayrı slogan yoktu. Bu slogan tek ve “Hepimiz Hrantız, Hepimiz ………” şeklinde idi. İkinci slogan ise “Katil Devlet Hesap Verecek” şeklinde idi.

    Ne hikmetse 1980’li yıllarda aileleriyle birlikte katledilen/şehit edilen, suikastlar sonucu sakat kalan onlarca diplomatlarımızın arkasından hiçbir Ermeni (Orijinal Hrantlar ve Maskeli Hrantlar dahil olmak üzere) “Hepimiz Türküz” diye bir slogan atmadıkları gibi; her senenin sonunda ASALA denen güruhu kahraman ilan etmeyi de ihmal etmediklerini, yaşı müsait olan her kader ortağım çok iyi hatırlar.


    Sonuç olarak;
    Soykırım safsatasının AMERİKA senatosunda görüşmeye alınacağı şu sıcak günlerde meydana gelen bu cinayeti şiddetle ve esefle kınıyor; mağdurun yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum...

    Bilinsin ki Türk’üm, Engelliyim, Doğruyum, Çalışkanım. Huzurumu borçlu olduğum DEVLETİME, kimliğimi borçlu olduğum MİLLETİME, gölgesinde serinlediğim BAYRAĞIMA; dedelerimin kanıyla sulanan VATANIMA ve doğuş gayem olan DİNİME karşı saygısızlık etmeyeceğime ŞEREFİM VE NAMUSUM ÜZERİNE AND İÇERİM!...
    NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!!!


    İçinde hiçbir katkı maddesi olmayan; selam, sevgi ve saygılarımla…




Sayfa 7 / 11 İlkİlk ... 34567891011 SonSon