TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 6 / 11 İlkİlk ... 2345678910 ... SonSon
Toplam 162 mesajın 76-90 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #76
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    13:53
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.949
    Alınan Beğeniler
    4.028
    Verilen Beğeniler
    4.299

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    akasya, sen hukukçusun, birkaç şey hatırlatayım:
    1- Nefret içerikli ve ırkçı söylemler SUÇTUR. Dahası bunlara site yöneticilerinin müsade etmesi de SUÇTUR: www.engelliler.biz/forum/viewtopic.php?t=22029

    2- Burada baştan beri ne diyorum: buraya düşünce yazın, slogan değil.
    Irkıyla gurur duymak ne demektir yahu!? Kedi kedi olduğu için kediliğinden gurur duyar mı? Gurur duyulacak olan şey emek istemez mi? Bu coğrafya onlarca etnik gruptan oluşmuyor mu, bu dünya b,nlerce etnik kökenden oluşmuyor mu; hepsi ırklarıyla gurur duysun ve hepsi diğerlerinden nefret mi etsin! Bu mudur?

    3- Bu başlığı açtığım için beni kınayan, utanan arkadaşlar daha bu başlığı hazmedemezken, benden nefret ve ırkçılık içerikli sloganlarına izin vermemi nasıl beklersiniz!

    Yıllardır bu sitenin teknik tanıtım yazısı nedir bilir misiniz?
    <meta name="description" content="Sakatlık (aslında farklılık) bahane edilerek önlerine engeller konup ayrımcılığa uğrayan kişilerin, ve bu ayrımcılığa ortak olmak istemeyip eşitliği savunan herkesin, engelleri yok etmek adına biraraya geldiği; bilgilenme, bilinçlenme, paylaşma ve ortak hareket etme mekanı. İlkemiz: Her şey, her yerde, her zaman, herkes için"

    BU SİTE BARIŞTAN, ÖZGÜRLÜKTEN, EŞİTLİKTEN, KARDEŞLİKTEN TARAF, AYRIMCILIK KARŞITI BİR MİSYONA SAHİPTİR.
    Bu temel İNSANLIK ÖZELLİKLERİNİ RUHUNDA BARINDIRAMAYAN kişilerin bu sitede yeri yoktur.
    Kendisini bu değerlerin dışında gören her kim varsa, bir saniye bile burada durmasın ve üyeliğini iptal ettirsin...

    Hrant Dink'le ortak yanımız olan AYRIMCILIK konusunda yarın bir doküman hazırlayacağım ve buraya yazacağım . Bakalım ne kadar zengin, ne kadar rahatmış Hrant Dink!
    Bakalım katil, "abi burda yok herif. içeri girip birkaç Ermeni öldiriim mi?" derken, sonra, "tamamdır abi, geberttim Ermeni'yi" derken, "Ermeni dölü" derken... ne kadar da rahatını düşünüyormuş(lar) Hrant'ın!
    Yarın...
    - Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
    - Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...

  2. #77
    Üye
    ddm_76 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    02.10-2006
    Son Giriş
    06.01-2011
    Saat
    12:24
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    109
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    burda tartısılan seyı nasıl ne sekılde algıladıgınızı merak edıyorum...
    burda tartısılan sey soykırım deıl...kım ne kadar türk deıl...kım ne kadar ermenı yada baska kökenli deıl....
    kımse vatan elden gıdıyor turkluk bıttı naraları atmasın ya...galyana gelmeye ne kadar hazır bı toplumuz...
    arkadaslar yapmayın ne olur ya...
    bu konunun ıcınde anlatılmak ıstenenı dogru anlayan bu kadar az kısımıyız?
    yazık ya...
    bu kadarmı anlamaktan mahrum bı toplumuz bız.....

  3. #78
    Üye
    albatros Avatarı

    Üyelik Tarihi
    01.02-2007
    Son Giriş
    06.02-2007
    Saat
    16:59
    Mesaj
    1
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Siteye gelir gelmez karşıma hırant dink çıktı bir kaç kelamda ben yazayım hangi inanç insan öldürmeye izin verebilir hangi vicdan insan öldürebilir yapamaz savunulacak hic bir tarafı yok..ve bu gun cinayetin amacının ne olduguna bakıldıgında cinayetin sonuclarına bakmak lazım ne kazandırdı ne kaybetirdi insanları nasıl guruplara ayırdı basarılı bir siyasi cinayet bence ve biz bölündükce başarılı cinayetlere devam edecekler hic kimse hırant veya ermeni degil bu tepki canların alınmasına bir tepki ben boyle gostermem tepkimi ama gösterende ne sartta olursa olsun TC vatandasi olan bir canın kıyılmasına tepki olarak gosterdi bizim yapacagimiz TC vatandaşi olan herkesi bağrina basip lazla laz, kürtle kürt ermeniyle ermeni türkle türk olmak zorundayiz memleketimi bölmelerine izin vermeyin ne olur bölünmeyin en yakın örnek komşu ırak şii sünni türkmen kürt kimin cani yanmadı hangisi özgür hangisi geleceğini görebiliyor KAZANAN KİMM??
    BU VATAN BİZİM BİZİM KALACAKMI??????

  4. #79
    Üye
    Grafiker Avatarı

    Gerçek Adı
    Fatih
    Üyelik Tarihi
    04.07-2005
    Son Giriş
    03.06-2010
    Saat
    01:44
    Yaşadığı Yer
    Samsun
    Mesaj
    158
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Evet Bülent alıntı yaptığım cümlenin dışında da yazılarını okudum ve burdan yola çıkarak Dink iyi bir Ermeni Milliyetçisidir dedim.Eğer bir ermeni olsaydım Dink'le, yapmak istedikleri idealleri ve hayalleri nedeniyle gurur duyardım heralde.Ama ermeni değilim peki ne düşünüyorum?.Helal olsun adam kültürüne ve milletine sahip çıkmş diyorum.

    surveyor, Ben Milliyetçi değilim demedim ki.Evet Milliyetçiyim.Merak edenler için,benim milliyetçilik anlayışım Ziya Gökalp'in tarif ettiği "Hars(kültür) Milliyetçiliği"dir.Hatta Ziya Gökalp'in "Atlarda şecere aramak lazımdır......." diyip devam eden birde tanımı vardır.Yani Türk miletinin bir ferdi olmak için etnik açıdan Türk olmak gerekmez.Türk harsını(kültürünü) sevmek,benimsemek ve yaşatmak yeterlidir.Benim kabul ettiğim Milliyetçilik budur.Yok sen buna da ırkçılık diyorsan.Kabul bu tarif çerçevesinde evet ırkçıyım.

    Birlik beraberlik, bir arada, insanların birbirine saygı duyarak yaşaması gerektiği konusun da çok güzel ifadeler var.Katılmamak mümkün değil..Ancak!

    Anlamadığım şey şu....

    Bu ifadelerinize rağmen Dink'in cenaze töreninde ön saflarda, öncesinde ve sonrasında o ekran senin bu ekran benim gezen, adı aydın,yazar-çizer-bozar,gazeteci, olan zatı muhteremlerin forumda ki ifadeyle ayrımcılık ve ötekileştirme çaba ve gayretleriyle terörü siyasallaştırma, federatif yapıyı kabullendirme çalışmalarıyla tanınmış olduklarını hepimiz iyi biliyoruz sanırım.

    1-Soru : Bu çevreler Cenazeye, cenazeyi kullanmak için mi? yoksa Dink'le aynı çizgide oldukları için mi ? katıldılar.(insanlık, birlik-beraberlik için katıldılar demeyin sakın.Güneydoğu da sivil kürt vatandaşlarımızda dahil 35 bin civarında Asker-Polis-Öğretmen'lerimiz Şehit edildiğinde nerdeydiler sorusunun cevabını isterim).

    Yeni okuduğumuz bir haberde elinde Türk bayrağı ile cenazeye katılmak isteyen 4 bayanın engellendiği.Peki Hırant Dink öleceğini ve cenazesine bu ayrılıkçıların katılacağını bilse ailesine vasiyet bırakıp müsade etmeyin mi derdi?.Yoksa eski yoldaşlarının ((Dink'in eski komünistlerden ve eski TKP örgütü üyesi olduğu biliniyor <--TKP üyesi olduğu konusunda ki bilgim yanlışsa düzeltin lütfen)) cenazesinde bulunmalarından gurur mu duyardı?.Işte bütün bunları görmeyip sözünü dahi etmemeniz bu güzel ifadelerin samimi olmadığını gösterir...Evet surveyor benim bir kaygım var.O da sizin bunları görmemeniz.

  5. #80
    Üye
    saros1 Avatarı

    Gerçek Adı
    Volkan
    Üyelik Tarihi
    07.01-2005
    Son Giriş
    13.05-2016
    Saat
    15:17
    Yaşadığı Yer
    Edirne
    Mesaj
    88
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Forumda bu noktaya geldiğimizi görmek üzüntü verici. Amacımız geçmişi, Ermenileri veya Türkleri tartışmak değil ki. Sevgili Oturanboğa azınlık kimliğine sahip olmakla, sakat olmak arasındaki rabıtayı bence açık ve anlaşılır şekilde ortaya koydu. Dolayısıyla Hrant Dink adından öte ve yaptıklarının dışında sadece bu kimliğiyle nasıl dışlandığını koydu önümüze. Ama biz ne yaptık? Kendimizce bu dışlanmaya ve sahiplenmemeye sebep olan nedenleri sıraladık: asalaymış, sözde soykırımmış, taşnakmış, diasporaymış…

    Geçmişte olanların ne kadar doğru olduğunu tartışarak, içimizden bir grup insanı yaftalayıp nasıl tu kaka yaptığımızı gözden kaçırıyoruz. Kimse kimsenin ne kadar Türk olduğunu tartışmıyor. Söylenen, toplumların yaftalayıp ötekileştirmekte mahir olduğu. Ve bu ötekileştirmenin mağdurlarının birbirini daha rahat anlayabileceği.

    Biz sakatların da dışlanması için bir çok neden var. Şimdilerde, açık açık “sakat” diyerek hakaret etmek -var olmakla birlikte- popüler değilse de, eskilerde sık sık duyabilirdiniz. Sakatlar için birçok mit uydurulmuştur. Bütün sakatlar aynı ve bir farzedilmiştir. Hepimizin insan olduğu ıskalanmıştır. Ermeni meselesinin siyaset ve tarih boyutunu irdelemenin, bizlere yararı yok. Sadece sakat kimliğimizi öne çıkarıp dışlanma boyutuna yoğunlaşmalıyız. Farklı olmak her zaman dışlanmaya neden olmuştur. Biz sakatlar genelde, farklı olmadığımızı söylesekte, farklı olduğunu ve öyle kalmak istediğini söyleyenler tepki çekmiştir. Biz de farklıyız, her insan farklıdır. Önemli olan farklılığını kabul etmeden geçiyor. Sakatlar toplumun genel geçer haline adapte olmanın uğraşı içinde, yani var olan sistem değişmeden herkesten biri gibi yaşamaya çalıştığımızdan (iyi çocuğuz yani) genelde açık ve düşmanca dışlanmalara maruz kalmayız. Ama ne zaman ki, toplum düzenine ayak uydurmak yerine bu düzenin bize uygun hale sokulmasını talep etmeye başlayacağız ve bunlar kimilerinin işini bozacak esaslı değişiklikler getirecek, asıl dışlanmayla o zaman karşılaşacağız.

    Bu tartışmayı bırakıp, bir hukukçu gözüyle şunu belirtmek istiyorum: Hrant Dink in yargılandığı yazısında Türklüğü aşağılamak suçunun işlenmediği kanısındayım. Yargıtay ceza genel kurulunun gerekçeli kararını ve karşı oy yazısı yazan kurul üyelerinin yazılarını okudum. Harnt Dink in yazı dizisini de okudum. Oturanboğa nın aktardığı, dava sırasında hukukçu profesörlerin sunduğu bilirkişi raporunda belirtilen “Türk’ten kasıt Türk milleti değil, Ermeni diasporasının zihnini hastalıklı şekilde taktığı anlayıştır” o kadar net olarak yazılardan çıkıyor ki, affedersiniz ama anlamamak için insan ya kötü niyetli ya insanın anlayışında sorun ya da AİHM kararlarından bihaber olmalı.

    Dava sırasında hukuk profesörlerinin, yazının suç teşkil etmediği yönündeki raporlarına rağmen mahkeme ceza vermiş, Yargıtay ın ilgili dairesi de onamıştır. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcılığı bu onama kararına, kendiliğinden, bilirkişi raporu doğrultusunda itiraz etmiştir. Bunun üzerine Ceza Genel Kurulu oy çokluğuyla kararı onamıştır.

    Bana göre yanlış olan bu kararla birlikte, Hrant Dink in Türklüğü aşağıladığı yargı makamlarınca resmen kesinleşmiştir. Ve nitekim bu eylemin bundan böyle haksız olduğu artık Türk Yargısı için tartışmasızdır. Bakın ceza kanunu ne diyor:

    Madde 29 - (1) Haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işleyen kimseye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine onsekiz yıldan yirmidört yıla ve müebbet hapis cezası yerine oniki yıldan onsekiz yıla kadar hapis cezası verilir. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir
    Şüpheli ne diyordu, “Türklüğü aşağıladığı için, küfrettiği için vurduğum”. Yani eylemine bir nebze olsun açıklama ve yargı kararıyla kesinleşmiş bir sebep getirmiştir. Hatta cezasını indirebilecek bir sebep.

    Sonuçta cezasının “haksız bir fiilin meydana getirdiği hiddet veya şiddetli elemin etkisi altında suç işlendiği için” indirilmesi kuvvetle muhtemel. 301. maddenin kanunun yapım tekniği açısından büyük zaafları vardır. İnsanların yaptıkları veya yapmadıkları eylemler için cezalandıran ceza kanunlarının ise, açık ve anlaşılır olması ve bu yönde yoruma müsait olmaması gerekir. Ancak ne kadar açık olursa olsun, fikir suçlarında, yargıcın etkisi yani yorumu büyüktür. Dolayısıyla öncelikli ama en zor olanı anlayış değişikliğidir.

    Demem o ki, önyargılardan uzak, insanı temel alan bir eksende düşünmeye başlamanın vaktidir.

    Son söz: kötü örnek, örnek olmaz. Batıda veya geçmişte biz Türklerin maruz kaldığı zulüm, aşağılanma ve horlanma şimdi ülkemizde bizim yaptıklarımıza mazeret olmaz. Uluslararası Hukukta karşılıklılık geçerliyken, İnsan Hakları Hukukunda bu karşılıklılık işlemez. Yani Yunanistan Türk azınlığa baskı yapıyor, taşınmazlarını ellerinden alıyor diye, aynı uygulamayı Türkiye’nin yapması bu işlemi meşru kılmaz.

  6. #81
    Üye
    Hasan DURMUŞ Avatarı

    Gerçek Adı
    Hasan
    Üyelik Tarihi
    13.03-2006
    Son Giriş
    05.05-2019
    Saat
    08:07
    Yaşadığı Yer
    Trabzon
    Mesaj
    397
    Alınan Beğeniler
    2
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili pegasus ülkemde her insana insanca yaşadığı sürece insanliğina ve maneviyatina saygı gösteririm diye ifade etmiştim.
    Şayet Her hangi bir ülke vatandaşıda kendi ülkesinde başka bir ülkenin sloganını atıyorsa ben o kişinin ülke sevgisinden şüphe ederim isimlerle milleti temsil eden slogonları ayırt etmek gerkir diye düşünüyorum bu benim şahsı görüşüm.
    Size şöylede bir örnek verebilirim yakın zamanda Irakta yaşananlar bir canlı örnek teşkil etmektedir.halk olarak ne yaptılar savaşa girmiş bir ülke kendi içerisinde bölünürse düşmanında o ülkeyi kuşatması daha kolay olur.
    Hepinizi seviyorum saygılar;

  7. #82
    Üye
    ECE Avatarı

    Üyelik Tarihi
    20.04-2006
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    ERZURUM
    Mesaj
    78
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    16

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    PESSS! YANİİ.BU KONU DA ENGELLİLİKLE KIYASLANDI YA.

    HER KONUDA OLDUĞU GİBİ BU KONUNUN DA SAPTIRILACAĞINI BİLE BİLE BU BAŞLIĞI AÇIP,İNSANLARIN ÇOK HASSAS OLDUĞU BİR KONUYLA KIYASLAYARAK,SONRADA UYARILAR YAPMAK VE ÖNLEM ALMA ÇABASI NE KADAR AKILLICA VE NE KADAR ÇÖZÜMLÜLÜKTÜR.

    HER ŞEYİ HER KESİ OLDUĞU YERDE OLDUĞU ŞEKLİYLE DEĞERLENDİRME YAPMAK, ÇÖZÜME GİDEN EN KISA VE BİLİNÇLİ YOLDUR.

    BİRİLERİYLE AYNI KULVARDA GÖSTERİP, DEMOGOJİ İÇEREN BİR YAZIYI KAALE ALIP,OLAYI BAŞKA SEYLE BAĞLAMAKLA NE YAPILMASI GEREKTİĞİNİ ANLAYAMIYORUM, DAHA DOĞRUSU ANLAMAKTA İSTEMİYORUM.
    BİZ AKILLICA ÇÖZÜMLER ÜRETMEK YERİNE, OLAYI FARKLILAŞTIRIP DUYGUSALLIĞA DÖKTÜKÇE,HİÇ BİR ŞEYİN OLMASINIDA BEKLEYEMEYİZ.

    BURADAKİ TEPKİ KONUYu HAZIMSIZLIK DEĞİL,KONUNUN GENELLEME YAPILMA OLAYIDIR TAMAMEN.BENİM ADIMA KİMSE KARAR VEREMEZ, VERMEYEDE HAKKI YOKTUR.BU BAŞLIKTA BUNU KAPSAMAKTADIR RESMEN.
    ENGELLİLERİN ÇEKTİĞİ VE YASADIĞI AYRIMCILIK ZATEN HER KULVARDA DİLE GETİRİLİYOR,GETİRİLECEKTE,GETİRİLMELİDİR DE.AMA BUNU ANLATMAK İÇİN İLLEDE BİRİNİN OLAYI İLE KIYASLAMA YAPILMASI MI GEREKİYOR.

    ASIL PROBLEM HAZIMSIZLIK DEĞİL,SAPLA SAMANIN DAHA AYIRT EDİLEMEMESİDİR.
    10 YILDIR BU İŞİN İÇİNDEYİM VE YAPTIĞIM HER PROGRAMDA EKSİKLİKLERİ VE YAPILABİLECEKLERİ HAYKIRDIM DİYEBİLİRİM.BUNA RAĞMEN BÖYLE BİR KIYASLAMAYI ASLA HOŞ GÖREMİYORUM.
    YAPILAN ÇİRKİN BİR OLAYDIR.ENAZINDAN ORTADA BİR İNSANIN HAYATI VARDIR."VE KINIYORUM"DA.AKLI BAŞINDA HİÇ BİR İNSAN DA BUNU HOŞ GÖREMEZ.AMA BU ÜLKE O KADAR BÜYÜK,YÜCE VE BAĞRI GENİŞ BİR ÜLKEDİR Kİ HERKESİ İÇİNDE BARINDIRABİLİR.YETERKİ DEĞERLERLE,BİRBİRİMİZE SAYGIYLA YAŞAMASINI BİLELİM.
    HER YERDE ARTILARDA EKSİLERDE VARDIR.BUNLARIN DÜNYANIN VE YARATILIŞIN BİR GEREĞİNİN OLDUĞUNU UNUTURSAK,KARIŞTIRIRSAK İŞTE BÖYLE İÇİNDEN ÇIKILMAZ DURUMLAR YAŞANIR.

  8. #83
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    13:53
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.949
    Alınan Beğeniler
    4.028
    Verilen Beğeniler
    4.299

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    "Bu konu sakatlarla alakasızdır" diyen arkadaşlarıma soruyorum:

    1- Yukarıdaki mesajlarımda alıntıladığım ayrımcılık (insanları ırk-dil-din-cinsiyet-sakatlık vb. ayrımı yaparak değerlendirmek ve ona göre davranmak) tanımları ile ilgili sorunu/eleştirisi ya da önerisi olan var mı?

    2- Ayrımcılık ve ötekileştirmenin kötü/bölücü/suç olduğu konusunda kafasında şüphe olan kimse var mı?

    3- "Sakatlara ayrımcılık yapılmıyor", "Hran'lara ayrımcılık yapılmadı" mı diyorsunuz, yoksa, "sakatlara yapılıyor, Hrant'lara yapılmıyor" mu diyorsunuz?

    Bu sorulara vereceğiniz cevaplara göre devam ederiz...



    ***
    Bu tartışmada hiç bir önemi olmadığını düşündüğüm için konu dışı olarak birkaç ayrıntı:
    Not: Grafiker, Hrant Dink değil milliyetçi olmak, bariz bir antimilliyetçiydi. O'nun en büyük özelliği zaten iki halk arasındaki husumetten buradaki ve Ermenistan'daki milliyetçileri sorumlu tutması ve onların bertaraf edilmesi gerektiğini düşünmesi/yazmasıdır. Hrant Dink gençliğinde TKP'liydi, sonrasında ise sosyalist. Yani O'na milliyetçi demek külliyen hakarettir
    Not Not: O cenazeye katılan YÜZ BİNin üzerindeki HALK, orada bir acı paylaşmak için ve bir İNSANın sırf farklı olduğu-düşündüğü-yazdığı için öldürülmesini protesto etmek için bulundular. Sence oradaki insanlar, askerlerimiz-diplomatlarımız şehit edildiğinde, 35 bin kişi (bu rakam sadece kamu görevlilerini kapsamaz, oradaki halk bu rakamın çoğunluğunu oluşturur) öldüğünde ağlamadılar mı?! Ben o cenazede senin beğenmediğin "yazar-çizer bozuntuları"nı onbeş yıldır çok iyi takip ederim. Bence kimseyi bir galeyan anında ortaya salınan birkaç slogan/bilgi ile değerlendirme... Bu coğrafyadfa yaşayan herkes bu coğrafya üzerinde yaşayan insanların daha güzel günler görebilmesi için yazar-çizer-çabalar. Kimse kimse ile aynı düşünmek zorunda değil...
    Not Not Not: O muhteşem cenazede "duyduğumuza göre bayraklı 4 kadın alınmadı" gibi efsanelere gerek yok. Cenaze komitesi cenazeden günler önce zaten duyuru yaptı: Cenazede Bayrak dahil hiç bir afiş-döviz-pankart olmayacak. Hiçbir siyasi parti ya da sivil toplum örgütünün flaması olmayacak. "Hepimiz Hrant'ız ve Hepimiz Ermeniyiz" dışında hiç bir slogan atılmayacaktı (ki o sloganlar Hrant öldürüldüğü gün Agos önünde toplanan onbeş bin kişinin spontane olarak attığı iki slogandı; oradan kaldı).
    Neden? Çünkü orada olmamızın sebebi gösteri yapmak değil, İNSAN OLMAK idi. Çünkü amacımız olası provokasyonları önlemekti. Çünkü amacımız reklam yapmak değil, ağıt yakmaktı.
    Bırakın Türkiye'yi, dünyada böyle bir ağıt görülmemiştir! Kendiliğinden, hiç bir siyasi yönlendirme olmaksızın orada toplanan yüzbinden fazla insana ayıp etmeyelim ne olur. O kalabalık Türkiye'nin vicdanıydı. Gurur duyun...

  9. #84
    Üye
    wedo Avatarı

    Gerçek Adı
    WEDO
    Üyelik Tarihi
    07.03-2005
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    20:42
    Yaşadığı Yer
    İzmir
    Mesaj
    225
    Alınan Beğeniler
    3
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    1. Ayrımcılıkla ilgili açık ve detaylı yazmışsın onun üzerine sölenecek ne olabilirki.(bence)
    2.Evet ayrımcılık ve ötekileştirme suç ve insan haklarına aykırıdır. (Ancak bizde birileri ötekileştirme hakkına sahip ancak karşıt fikirde olanlar ötekileştirdiğinde suçtur.)
    (Adam türk üz dediğinde suç değil ama farklı etnik kökene bastırdığında suç sayılmakta.)
    3.Sakatlara aleni her alanda ayrımcılık yapılıyor.Ülkede yaşayan diğer etnik kökenerede aleni yapılıyor. (baksanıza sadece sembolik bir slogan dahi bir kısım insanı rahatsız etmiş durumda)

    Evet hırant sosyalistti zaten karşıt kesimlerinde rahatsız olduğu konu buydu.Burdada görüldüğü gibi sosyalist ve komünistler dahi ötekileştiriliyor ve vatan haini belleniyor.

    Bakın türk bayrağı filama vb taşınmadığı gibi ermeni bayrağı yada farklı bir dini simgeleyen birşey taşınmamıştır. O cenazede halklar temsil edilmiştir.

  10. #85
    Üye
    bayke Avatarı

    Gerçek Adı
    Kemal
    Üyelik Tarihi
    06.04-2005
    Son Giriş
    07.02-2009
    Saat
    15:10
    Yaşadığı Yer
    İSTANBUL/Beykoz
    Mesaj
    588
    Alınan Beğeniler
    5
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    mesnevide körlerin fili tarifi diye bi benzetme vardır.
    Bilge bir zat körleri bir filin yanına götürmüş ve sormuş onlara bilin bakalım bu nedir?Kimi filin hortumunu eline almış, kimi kuyruğunu. Kimi kulağına yapışmış, kimi karnına.Kimi bacaklarına sarılmış, kimi göğsüne ve başlamışlar fili tarif etmeye. Bu bir sütundur ,demiş bacağını tutan. Karnına değen bu bir duvardır demiş. Bu bir borudur, demiş hortumunu tutan.Kuyruğuna yapışan, yılan olduğunu iddia etmiştir.

    Aslında körler, tasvirlerinde yanılmıyorlar. Onlar sadece kendi durdukları yeri esas alarak tanımlamada bulunuyorlar.
    ben de tuttuğum yerden tarifleyeyim şu konuyu.

    garabet (garo)
    antronik (anto)
    kirkor(koko)
    leon (levo)
    haçik
    bedros
    kevork
    silva
    tanya
    hilda
    melina
    eva
    elizabeth
    maryam
    bunlar benim doğup büyüdüğüm ortaköy'de ki ermeni arkadaşlarım ,kimisiyle çok yakındım, kimisiyle uzaktan bi merhabam vardı sadece.
    bu saydığım ermeniler orta halli ama daha çok dar gelirli ailelerin çocuklarıydı.
    çoğu ortaköy'de ki özel takmanças ermeni okuluna bile gidemeyecek durumdaydı ve devlet okullarına giderlerdi.

    hafızamda yer eden olaylar:
    gençlerin çoğunun takma bir türk ismi vardı..tanınmadıkları yabancı çevrede bu ismi kullanırlardı.
    cumhuriyet bayramlarında bizler yani türkler, bazen asardık bazen asmazdık bayrağımızı..unutkanlık üşengeçlikten falan işte. ama onlar unutmaz ve üşenmezlerdi hiç.
    (ben diyeyim saygıdan siz deyin korkudan)

    kesinlikle ramazanda ulu orta yiyip içmezlerdi ve bizlerle bayramlaşırlardı.
    (ben diyeyim saygıdan siz deyin korkudan)

    onların bayramlarında,onları kutlamazdık..kasıt yok haa...pek umursamazdık.

    bir gün birol'la garbis kız yüzünden kapıştı. birol garo'ya defolun buradan sizi istemiyoruz dedi.
    garo:
    - ben 700 senedir buradayım sonradan gelen sensin..sen git dedi.

    rumlar ve yahudiler türklere kız vermez kız almazlardı.. nadiren evlenenler olurdu ama kıyamet kopardı. ermeniler bunu pek sorun etmezdi.

    silva, ilkokul arkadaşım, sabah törenlerinde bizlerle birlikte türküm doğruyum diye bağırırdı..çalışkanım yasammm..
    ama o hiç göndere bayrak çekip indiren görevli öğrenci olamadı.(umarım hafızam beni yanıltıyordur)

    leon askerden geldi.
    nasıldı dedik askerlik?
    ordu dökülüyo abi dedi..tüfekler 1. dünya savaşından kalma.
    tanklar hurda yığını..eğitim sıfır, sabah akşam yattık.
    nasıl derdim ona:sen enterne edilmiş birlikte askercilik oynayıp geldin diye...
    ankara'da ki gençlik parkının 2. dünya savaşı sırasında askere alınan fakat askerlik yaptırılmayan azınlıklar tarafından yapıldığını biliyor muydu acaba.

    sahildeki ortaköy camisinin minaresine çıkıp boğaz manzarasına karşı şaraplama yapar çişimiz gelince aşağı işerdik. onlar işemez ve orda içmezlerdi.
    (ben diyeyim saygıdan siz deyin korkudan)

    ..haa biz o sıralar komünisttik amma eşşşek de diildik yani...o senelerde -1970 ler - caminin temeli, rıhtımına bir şilep çarptığı için denize doğru kayıyordu ,yıllardır harabe halindeydi ve ibadete kapalıydı.

    şerefeden işemektense yüzlerce basamak inip çıkıp denize işemeyi tercih eden garo:
    - siz yapınca bi şey olmaz, ben yapınca laf olur derdi.
    bence anahtar cümle bu.
    onlar cumhuriyet bayramında bayrak asmazlarsa laf olur
    dini bayramlarımızı kutlamazsa laf olur
    diyelim savaştayız ve hedefi ıskaladı..laf olur
    her tavır ve davranışı aidiyetleriyle paralel ve önyargılı olarak değerlendirilir.
    toplumumuzda "ötekiler" olarak görülen tüm kitleler için de bu önyargılı değerlendirmeler geçerlidir.
    bu konu, ötekiler ve ötekileştirdiklerimiz diye ayrılmalı.
    ötekiler, ağızlarıyla kuş tutsa bizimkilerden olamayacak olan ve yaşam sınırları lozan'da belirlenmiş gayri müslim azınlıklardır.
    hırant dink'in öldürülmesinin bu kadar büyük yankı bulmasının en büyük sebebi ötekilerden olarak gördüğümüz halde bi de baktık ki o aslında bizimkilerden biriymiş.
    bunu öldükten sonra anladık. ölmeden önce anlasaydık o büyük kitleler 301 den yargılandığında da yanında olurdu.
    kişiler aidiyetlerine ve önyargılarımıza uygun davranmazsa ya yüceltiriz ya aşağılarız. hangisi işimize geliyorsa tabii. engellinin başarıları niye yüceltiliyor sizce?

    bir de ötekileştirdiklerimiz var.
    bizden oldukları halde ötekilerden gördüklerimiz.
    ayırdıklarımız, ayrıştırdıklarımız.
    aleviler, türbanlılar,eşcinseller,sağcılara göre solcular,solculara göre sağcılar,laiklere göre dinciler,dincilere göre laikler.
    tabii bunlar da kendi aralarında, kendilerinden farklı gördüklerini ötekileştiriyor.
    insanda bir de ayrıştırma/ötekileştirme geni mi var acaba diye düşünmeden edemiyorum.
    Jonathan Swift guliver'in seyahatleri kitabında ne güzel dalga geçer bu ayrımcılıkla.
    guliverin içine düştüğü halk ikiye ayrılmış savaşıyordur.
    yumurtayı sivri tarafından kıranlarla yuvarlak tarafından kıranlar

    YANİ İLLAKİ ÖTEKİLER OLACAK.
    ÖTEKİLER OLMAZSA TOPLUM İÇİNDEKİ -kendimizi yakıştırdığımız-KONUMUMUZU NASIL BELİRLERİZ..?
    hayatının 27 yılını engelsiz olarak geçiren biri olarak engellilerin ötekileştirildiklerini hiç düşünmüyorum.
    en azından bu ötekileştirmenin sakatların hayatını zorlaştırmaktan çok kolaylaştırmaya yönelik olduğunu düşünüyorum.

    yafu işin en acı tarafı ölünce bile kurtulamayacağız bu ayrımcılıktan. cennetlikler bi tarafa cehennemlikler bi tarafa.. bitti mi ? bitmedi. onlar da kendi içinde ayrışacak.
    bildiğim kadarıyla her iki tarafında kendi içinde bölümleri/katmanları var.
    ama orada çark tersine çalışacak.

    okuduğum ortaköy burak reis ilk okuluna 150 metre mesafedeki takmanças ermeni okulunda da çocuklar her sabah "türküm doğruyum çalışkanım..." diye andımızı söylerlerdi.
    hırant dink'de türkiye'de eğitim gören on binlerce ermeni çocuğu gibi en az beş yıl her sabah türküm diye bağırmıştır.
    BİRGÜN DE BİZ ONUN İÇİN ERMENİYİZ DEDİK ÇOK MU ŞEY KAYBETTİK.

    (*) biz türküz diyoruz ama atamız dedemiz dediğimiz osmanlı türklüğü kabul etmez hatta aşağılardı.
    osmanlı sarayında yükselen bir tek türk yoktur (bknz: ilber ortaylı’nın “osmanlı’yı yeniden keşfetmek”, emre kongar’ın “tarihimizle yüzleşmek” kitapları.
    orta asya hatta kafkaslardaki bir çok türk devleti de türkiye türklerini türk olarak görmez.
    diğer ırklarla karışıp bozulmuşsunuz der. ama türkiye’ile gurur duyup bize özenirler. bu da ayrı bi konu.

  11. #86
    Üye
    andante Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.01-2005
    Son Giriş
    15.12-2009
    Saat
    18:11
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    756
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sen çok yaşa emi bayke!!!!

    Gerçekten çok güzel bir yazı yazmış bana göre. Ve sözü ağzımdan almışsın ben de ötekileştrmenin asla yok olmayacağını yazacaktım ki sen yine o güzel ve kendine özgü cümlelerinde özetleyivermişsin.

    Gerçekten de bir kişi varken,ikinci bir kişi geldiği andan itibaren bir başkası yani öteki kesinlikle vardır. Sadece insan olarak ele almayın. Mavi gezegenimiz bir bütün olarak evrende durduğunda mavi gezegenimizin dışındaki bir başka gezegen de ötekidir. Siz ona jüpiter deyin, mars deyin ne derseniz deyin....

    Önemli olan öteki söz konusu olduğunda olduğu gibi kabul edebilmek.Onu yok saymamak....

  12. #87
    yeditepe
    Misafir Üye
    yeditepe Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Bayke tek kelimeyle harikasın ya ne kadar güzel anlatmışsın. tam üç kere okudum yazını. çok hoş bir tarzın var. bunları derlemelisin kesinlikle. gerçek hayatlardan yola çıkarak o kadar guzel anlatıyorsun ki... pek fazla söze gerek bırakmıyorsun. lütfen yazmaya devam
    bu tarzı sevdim ben...
    ayrıca bir tanıdığım çeşitli yerlerde çalıştıktan sonra bir ermeninin yanında iş bulmuştu. önce tereddüt ettiydi. ama şimdi çok memnun. asla işini bırakmak istemiyo. türbanlı olduğu için iş bulmada baya sorun yaşamıştı arkadaş. kesinlikle beni ayırmıyor diyor, ermeni patronu için.
    sadece yaptığı ve işyerine götürdüğü yemeklerden sürekli istemesinden şikayetçi bizim yemeklerimize hasta diyor, gülüyor
    kesinlikle vergi zamanı geldiğinde, hemen ilk gün ödüyor diyor. oyle endişeleniyor ki diyor. resmi herşeyde kurallara uyuyor. asla geciktirmiyor diyor.
    müslümanım diye geçinen bir kaç paragözün yanında çalıştıydım, kolay iş bulamayacagımdan dolayı(türbanlı olduğumdan dolayı iş bulmakta zorlanıyordum, mesleğime göre) bana az para veriyordu diyor.
    ama şimdi hakkını yeni patronu tam veriyormuş. ve asla geciktirmeden.
    en küçük sorunumda imdadıma yetişiyor diyor.
    ailesi ise bu durumdan oldukça memnun.
    çünkü iş ortamında hiç bir konuda sorun çıkartmıyor. bayan olarak asla rahatsız ettirilmiyor...bu konuda oldukça guvenli ortam saglıyormuş...
    (ben deyim saygıdan, siz deyin korkudan)
    baykeden çalayım son sözu de bari))

  13. #88
    Üye
    canan Avatarı

    Gerçek Adı
    Canan
    Üyelik Tarihi
    18.07-2004
    Son Giriş
    09.07-2019
    Saat
    15:45
    Yaşadığı Yer
    Kırıkkale
    Mesaj
    23
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili Oturanboğa, bu forumda herkesin kendi düşüncesini yazabilecek kadar özgür olduğunu düşünüyordum. Mesajımın silindiğinin farkına vardıktan sonra burasının aslında bu kadarda özgür olmadığını ve sizin ötekileştirme platformunda, yazılarımızı silerek aslında kendi çapınızda ötekileştirdiklerinizden olduğumun farkına vardım! Evet, sizde kendi çapınızda ötekileştiriyorsunuz ve ayırıyorsunuz bizleri!
    Bu kadar hassas bir konuda bu türden benzeştirme yapmanız en başta yanlış! Bu başlığı açarken karşı düşüncelerede kendinizi açmalıydınız! Hürmetler!

  14. #89
    Genel Yayın Yönetmeni
    OturanBoğa Avatarı

    Gerçek Adı
    Bülent
    Üyelik Tarihi
    09.01-2003
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    13:53
    Yaşadığı Yer
    İstanbul
    Mesaj
    57.949
    Alınan Beğeniler
    4.028
    Verilen Beğeniler
    4.299

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Düşünce mi dedin canan!? Şehit mektubunun bu başlıkla ya da düşünceyle ne alakası var? Bak, düşünce yukarıda yazdığın şeydir ve hakettiği değeri görür. Ama slogan olursa, o zaman silinir. Bu kadar basit.
    - Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
    - Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...

  15. #90
    Üye
    andante Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.01-2005
    Son Giriş
    15.12-2009
    Saat
    18:11
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    756
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    Sanırım yine zaman zaman bir sürü kavram kargaşası yaşıyoruz.

    Eğer bu ansiklopedik tanımlara bakarsak genel anlamda Türkiye de hemen her konuda ayrımcılık yapılıyor. Ayrımcılık yapılmayan bir yer hemen hemen yok gibi derim ben.

    “Ayrımcılık, bir kişinin normal günlük yasam etkinliklerine özgürce ve tam olarak katılma olanağından mahrum bırakılması durumunda ortaya çıkmaktadır. Ayrımcılık, işyerinde taciz ya da haksızlığa uğrama; bina ya da tesislere fiziksel erişimin engellenmesi; mal ve hizmetlerden yararlanmadan mahrum bırakılma; uygun barınma ya da konut bulmada zorluklar; ya da sendikaya katılmadan mahrum bırakılmayı kapsayabilir.”
    Kısacası işe bu açıdan baktığımızda ayrımcılığa uğramayan var mı????

    Kuşkusuz ayrımcılık bu tanımların ötesinde kabul edilmesi doğal bir şey değildir. Adı üstünde yaaa ayrımcı, ayırt eden, bir başkasını daha üstün gören....

    Söz konusu sakatlık olduğu zaman da ayrımcılığa uğramadığını bu anlamda tabii, söylemek söz konusu değildir.

    Ben de diyorum ki Türk toplumunda bilinçli ve istekli bir şekilde sakatlar ikinci sınıf vatandaştır, onlara yaşam alanı bırakmayalım onlar kim kii gibi bir düşünüşle ayrımcılık yapılmıyor.

    Bu ülkenin her alanda olduğu gibi bu alanda ki başıbozukluğu nedeniyle en büyük yarayı sakatlarımız alıyor u kesinlikle kabul ediyorum.Ancak bu sadece salt sakatlara ait bir şeymiş gibi algılanırsa bunu kabul etmem.

    Bu arada milliyetçilik, bana göre bu ülkede çok fazla önemi olmayan bir olgu bakmayın siz o veryansınlara.

    Milliyetçiliği de çok dar kapsamıyla tartışıyoruz bana göre.Ve ne yazık ki ülkeyi sevmek sanki sadece bazılarına ait bir olgu gibi ele alınmıyor mu çok kızıyorum.

    Evet gerçek anlamda milliyetçi olmak öyle lafla olmuyor bana göre. Bu ülkenin her taşını toprağını benimsemek ve sevmek, her insanını önemli ve değerli görmek, insanlarıyla birlikte daha güzel günler ve yarınlar için çalışma azminde olabilmektir aynı zamanda milliyetçilik.

    Bu anlamda sapına kadar milliyetçiyim.

    Bu ülkede insanların büyük bir kısmı aç olacak, bu ülkede insanlarımızın büyük bir kısmı eğitimden yoksun olacak, bu ülkenin toprağını denizlere akıtacaksın, havasını kirleteceksin, endüstrisini geliştirmek için bir şey yapmayacaksın,ormanlarını yok edeceksin, denizlerini kirleteceksin, ormanlarını yok edeceksin, bir depremde neredeyse 40 bin insanın ölümüne sebep olacaksın, ulaşımını sağlayamayacaksın, ülkenin kalkınması için üretmeyeceksin ve bana milliyetçiyim diyeceksin.

    Yok!!! öyle kolay şey değil milliyetçilik.Adam gibi adam olmak lazım milliyetçiyim diyebilmek için.Gerçek anlamda kendi özümüze dönerek belirlenen normların dışında hangimiz bu anlamda bu ülkenin insanları ve toprağı için ne yapıyoruz.?

    Gerektiğinde savunacaksın da kuşkusuz. Ama önce yaşayacaksın insan gibi.Layık olacaksın sevgiye de saygıya da. İşte budur benim milliyetçilik anlayışım.

    Eline silah alıp dur ben biraz adam öldüreyim, Türklüğüme laf söyletmem le olmuyor bu işler.

    Türk olmak Türk gibi düşünmekle olur.Ve bunun nasıl olduğunu da geleneklerimizden bilirken yitirdiğimiz geleneklerimizle amerikanvari tavırlarla ve maçoluklarla söylemler değildir Türk olmak bilinci.

    Yasalarımız varken, kendimizi yasalarımızın üstünde görmekle de olmuyor.

    Ama ayrımcılığa dikkat. Çok ince bir çizgidir bu ülke söz konusu olduğu zaman.Bir bütün olduğumuzu unutmadan yaşamaktır Atatürk ün kurduğu ve filizlendirdiği cumhuriyet Türkiyesinde el ele yürümektir Türk olmak.

    Türk olmak aynı zamanda burada belirtildiği gibi ötelemek değildir bir başkasını, ayrımcılığı ise aklına bile getirmemektir.




Sayfa 6 / 11 İlkİlk ... 2345678910 ... SonSon