
SENSEİ VE ÇEKİRGE : DERS NO = 500250031154
- Hayat! Bildiğimiz her şey onun ekseninde seyretmekte. Yaşarsın veya seyredersin. Yaşarsın veya şikayet edersin. Yaşarsın veya yazarsın. Yaşarsın veya resmini, heykelini yaparsın. Sen bir şeylerle didinmekteyken, yanıbaşında, sağında, solunda, damarlarının içinde ve her yanda dansetmektedir hayat! Yaşarsın veya düşünürsün.. Seni bir çam ormanından veya bir ceylan sürüsünden ayıran kutsal bir armağan ve derin bir ağrıdır beynine mıhlanan.
Yaşarsın veya saatlere bakarsın!
- Ama, ama, ahh.. Evet Bilge Kedi, yıllar yıllar oldu koluma saat takmıyorum. Bekleyenim veya beklediğim bir şey olmaması çok acı. Ama bir yandan da hayatımı kolumdaki saatin tik taklarıyla meşgul etmemenin büyük zevkini yaşadım. Düşünsene bir kırlangıcın boynuna saat taktığını. Herhalde bu endişe kuşların uçmasını bile değiştirirdi.
- Selam Çekirge!
- Hoşgeldin Sensei! Çok özledim seni ben.
- Hoşbulduk, ne yapıyordun az evvel? Sanki biriyle konuşuyordun.
- Mavi Kedi' yle sohbet ediyordum. Sana göstereceğim fotoğrafı getirdim Sensei. İşte bak...
- Bu ne? Neresidir, nedir?
- Benim yatağım.
- Hı? Çok garip. Çok garip. Ne bunlar, yorganındakiler kedi mi?
- Evet.
- Ne çok kedi var ve ne çok halde geziyorlar üzerinde.
- Hhhaahaa! Evet, hani vardir ya Schrödinger'in Kedisi denen bir kuramsal deney.. Bu deneyde, bozunup bozunmadığı dışarıdan bilinemeyecek, uyarılmış bir atom ile bir kedi aynı kutuya kapatılıyor. Atom bozunacak olursa bir tetikleme mekanizması aracılığıyla bir siyanür şişesini kıracak ve kediyi öldürecektir. Kuantum mekaniğin kapsamında son derece sıradan diye nitelendirilebilecek biçimde, atom, hem bozunmuş hem de bozunmamış sayılabiliyor. Bundan yola çıkarak, kendisi de atomlardan oluşan kediyi de hem canlı, hem de ölü sayabilir miyiz? Henüz kimse bu soruya herkesi tatmin edebilecek bir yanıt bulamadı.
- Çekirge! Dur biraz! Dur.. Hmm.. Yorgan ve türlü hallerde kedi desenleri.. Manyaksın sen yahu. Yorganı üzerine örtüp dalınca düş alemine sen, burada kalanlar için de, senin için de belli belirsiz ve aynı zamanda hoş bir alemde seyrediyor hayat. Gerçek ve düş arasında gezinebilecek en uygun canlı kedi galiba! Of harika bir şey bu. Bak bu hiç aklıma gelmemişti, kediler gerçek mi??!! Kediler bu dünyadan çekip gitse, geride ne kalır estetiğe, gizeme, cazibeye ve sevdaya dair??
- Kedisiz olmaz sensei!
- Ee, bakıyorum da iki yastığın var, ooh, geniş geniş iyisin vallahi.
- İki yastık! Biri "varlık" diğeri "yokluk"! Ya başımı varlığa koyup, yokluğa sarılarak dalıyorum uykuya veya yokluğa dalıp gitmişken varlığa tutunmuş şekilde buluyorum kendimi. "Neredeyim, nerede kalmalıyım?" a dair soruları çoktan sildim aklımdan. Geceler bir ufuktan diğerine pırıl pırıl seriyor hayatı yüzüme.. Yıldızları barındıran bir mendil gibi.. Serin, nemli, pürüzsüz ve kocaman bir öpücük gibi.
- Tamam çekirge, sormuyorum artık perdelerin neden siyah ve kalın diye.. Sormuyorum!