
Ben kaptırdım gidiyorum evet.. Yaparım ben öyle arada. Hastayım çünkü. (hakareti görmezden gelmeyi seçiyorum) Takmayın beni...
Tamam. Sen v11,v12,v13 ... devam et, ben v3 de kaldım.
Saygılar herkese
Sen iyice kendinden geçmeye başladın... Dedim ya, sen kendini kaptırmış gidiyorsun... Umurumda değil; ama beni de çekme lütfen!
Kim neden başkasının görüşüne katılmaya, kalıbına girmeye mecbur olsun. Bunu kim nerede söyledi? Benim bunun tam karşısında olduğumu çok iyi biliyorsun. Birilerini birşeylerden men etmek benim haddime değil! Polemiğe girmeyeceğim.
Herkes (ben dahil!) kendi görüşünü dilediği gibi yazar... Bu kadar basit.
- Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
- Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...
Ben kaptırdım gidiyorum evet.. Yaparım ben öyle arada. Hastayım çünkü. (hakareti görmezden gelmeyi seçiyorum) Takmayın beni...
Tamam. Sen v11,v12,v13 ... devam et, ben v3 de kaldım.
Saygılar herkese
ENGELLİ:
Siyasetciye göre:
Fazla ciddiye alınmaması gereken, kaderine terkedilmiş, ama en azından 1 oy sahibi olduğu için sadece seçimlerde hatırlanarak üzerinden siyaset yapılmaya yarayan kişilerdir.
Maliye Bakanımız Kemal Unakıtan'a göre:
Bir sürü yersiz taleple devletin ekonomisini çökertmeye çalışan, tedavi masraflarıyla bütçeye ek yükler bindirenen bir gurup vatan haini.
Başbakanımıza göre:
İçeriği bomboş bir yasa çıkarıp onların arkasında olduğum izlenimini kolayca verebileceğim, hatta AK PARTİ sayesinde yaşadıklarına inandırabileceğim, kandırılmaya müsait feleğin sillesini yemiş kişiler.
doğuştan olan veya sonradan meydana gelen değişiklikler sonucu bu tanımı yapmaya gereksinim duyanlar yüzünden farklı sınıfa tabi tutulan ve yapmak istediklerini gerçekleştirmek için bu tanımdan dolayı bir çok engelle karşılaştırılan bir gurup insan
Toplumda yerleşmiş engelli tanımı şu;bedeni bazı işlevleri yerine getirmede yetersiz olan kişi.aslında bu sakat olan kişinin otomatikman engelli olacağı gerçeğinden yola çıkılarak konmuş bir sözcük.Ulaşım,mimari vs gibi birçok konuda sakat olanlar düşünülmediğinden ,kişi engelli oluyor.Tam tersi bir durumda engelli değil herhalde sakat kelimesi kullanılırdı.
zihinsel ve ruhsal durumlara yeteri kadar vurgu yapması için:
Versiyon 12: 1-) Engelle karşılaşan 2-) Doğuştan veya sonradan meydana gelen hastalıklar, sakatlıklar (vücudun görsel/işlevsel/zihinsel/ruhsal farklılıkları) öne sürülerek, toplumsal/yönetsel tutum ve tercihler sonucu yaşamın birçok alanında kısıtlanan, engellerle karşılaşan kişi.
- Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
- Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...
Bu tanımda bulunan birinci şık oldukça manidar. Eğer yanlış değerlendirmediysem 'hemen her konuda engellerle karşılaşan insanları' da bu kapsam içine almakta olduğundan bence tanım bağlamından taşmıştır. 2. kısımdaki tanımlamada bir eksik göremiyorum.
"Engelle karşılaşan", TDK'da "engeli olan"a karşılık yazdığım birşey. Ona alternatif olsun diye.
Engel, "Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap" ya. İşte buna göre "engelli": "engelle karşılaşan"
Yani bir canlıyı betimlemek değil, bir durumu tespit etmek anlamında. İnsanı anlatansa 2. tanım zaten.
TDK da 1. tanımda (Engeli olan, mânialı) durum tespiti yapmış, 2. tanımda (Vücudunda eksik veya kusuru olan) insan betimlemiş.
- Arkadaşlar, lütfen sorularınızı özel mesajla iletmek yerine ilgili foruma yazarak cevap arayın. Böylece hem soru-cevaplardan herkes yararlanır hem de en doğru cevaba en hızlı şekilde erişmiş olursunuz.
- Lütfen sorunuza cevap aldıktan, bir sorununuza çözüm bulduktan sonra dönüp gitmeyin. Siz de başkalarına yararlı olmak için bilgilerinizi, tecrübelerinizi, duygularınızı paylaşabilirsiniz. Unutmayın, siz nasıl yana yakıla cevap arıyorduysanız, başkaları da içine düştüğü açmazdan çıkmak için aynı hararetle sorularına cevap arıyor...
Kardeşim, TDK da bulunan 'engeli olan' ifadesi bir sakatlığı olan anlamında kullanılmış olmalı. Ancak senin ifaden bambaşka boyutlara gdiyor. Zira bu durumda 'nasıl bir engelle karşılaşan?' sorusu ya da 'engelin' kendine içikin anlamlarının sorgulanacağı bir süreci başlatma zorunluluğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle 'Engelle karşılaşan' ifadesi bence son derece muğlak ve bizim içinde bulunduğumuz engellenmişlik halini anlatmaktan ziyade, çok geniş - hatta alakasız- noktalara varabilecek bir düşünceye yol açacağından istediğimiz anlayışın oluşmasına katkıda bulunmayacaktır. Bu benim düşüncem tabi.
Sanırım tatilde olduğum sürece alevlenmiş bir konu bu.
Engellilik kavramının sadece sakatlara yönelik bir tanımı içinde barındırdığına pek inanmasam da, eğer sakatlık kavramıyla birlikte alınıp bir tanımlama yapılacaksa; kabul...
Bu arada oldukça çetin çatışmalar olmuş, tanımlar gerçekten önemlidir. Ancak bilinmelidir yapabileceğimiz en iyi tanımlama bile yüzde yüz var olan engelli kavramını açıklamaya yetmeyecektir. Dil yaşanılanlar söz konusu olduğunda yetersizdir.
Ve bence bu kadar karışık tanımlamalara da gerek yok diye düşünüyorum.
Alın benden bir engelli tanımı;
Doğuştan, ya da sonradan sakat olanların çeşitli nedenlerle yaşamlarında karşılaştıkları engellenmişlikle yaşama durumunda olan kişi( ler )
Ya aklıma bir şey geldi ve geri döndüm;
Burada bu tanımlamalar yapılırken, ortaya çıkan tartışmalarla tanımın açıklamaları da yapılmışBen de kendi tanımımda kendi açıklamamı yapayım;
1) Engelli kelimesini sakat olan bireylerle anılması nedeniyle tanımın başındaki "Doğuştan, ya da sonradan sakat olanların " cümlesine kimsenin itirazı olmaz sanırım.
2) Sakat kavramının engelliye dönüşmesindeki ana unsur un sakat bireylerin engellenmesi olarak ele alınması doğal olarak beraberinde bir engel koyuculuğu yani engellenmişliği beraberinde getiriyor. Bu sebeple bu tanımlamada engellenmişliği kullanmak zorundayım.
3) Engellenmişiğin nedenlerini de bu tanımda yer alması bizi sonsuzluğa götüreceğinden bunu özetleyen bir kelime seçmek zorundaydım . Bu sebeple "çeşitli nedenlerle " cümlesi bu amaçla konulmuştur.
4) Ve en alıcı nokta, sakat birey bu engellenmişlikle yaşama devam etmek zorundadır.Bu çeşitli nedenlerle ortaya çıkan engellenmişlik durumu ortadan kalktığında engelli kelimesi de ortadan kalkar mı bilmem???... Her şey olağanüstü güzel gelişmiş olsa da ilerleyen zaman diliminde, birey ister sakat olsun ister olmasın kendi engelini bazen kendisi de koyabileceğinden sanırım engelli kelimesi kullanılmaya devam edecektir.
5) Ama her şeye rağmen engelleyiciler tümünden ortadan kalksa, bulacağımız kelime olur mu acaba? Neyse bu son derece ütopik bir şey olduğundan şimdilik bu tanımımla yetinmeye çalışayım.
Doğuştan, ya da sonradan sakat olanların çeşitli nedenlerle yaşamlarında karşılaştıkları engellenmişlikle yaşama durumunda olan kişi( ler )
Alıntı Yapılan Kişi: andante
hahhahaaaa! Alemsin sensei.
"Brek breykk! toplum musun- yönetim mi nesin, çık aradan! " der bir spastik. ve sihirli değneği/klavyeyi alıp tüm toplumu ve yönetimi formatlar.
> format toplum: /s
> format yonetim: /s
Ve spastik artık engelli değildir!
Değildir de.. Nedir?
"eğer spastiksen ve durumu takip ediyorsan, dökülme ihtimali olan her şey, çok büyük bir ihtimalle dökülecektir." -spaStik kaos teorisi-
Spastik kaos teorisi.....
İşte tam da anlatmaya çalıştığım şeyin özeti....
Aslında benim beşinci şıkkı alıntı yapmışsın vefa ama ben de dördüncü şıkka takılı kalmış durumdayım.
Sevgili oturanboğa sakın buraya yazacaklarımı konuyu saptırmak anlamında ele alma olur mu?
Engelli kelimesine en yakın tanımı yapabilmek için düşünüp duruyorum ve ister istemez beynimde onlarca düşünce gidip geliyor.
Şu spastik kaos teoremini kendi algılayış biçimimle ele alayım;
Bir an için diyelim ki görme engelli bir arkadaşımız var. Şimdi bu tanımlar doğrultusunda bu görme engelli arkadaşımız, göremediği için aslında sakattır. Doğuştan yada sonradan. Ama diğer insanlar gibi yaşama biçimi bulamayıp çeşitli nedenlerle yaşantısında kesintiler oluyorsa sadece göremediğinden engellenmiş oluyor.
Peki bu arkadaşımıza sorsak; senin görmeni engelleyen nedir diye nasıl bir cevap verecektir acaba?
Sevgili Alper buraya yetiş derim ben sana. Sen ki bir göz doktorusun senin açından bir görme engellinin görememesinin bilimsel açıklaması nasıl olur acaba?
Kuşkusuz bir şeyler anlatılacaktır, ama işin bilimsel tarafına hiç sapmadan işi özetleyecek olursak bu arkadaşımızın görememesi kendinden kaynaklanan bir olgu üzerinedir.
Tıpkı Vefa nın yazdığı gibi bir spastik için , tutamama, sallanma nasıl kendinden gelen bir şeyse ve bunun sonucu dökülme yaşanıyorsa bunun oluşumu bir spastiğin kendisinde saklıdır. Onun için tüm engelleri kaldırdığımzda bile( Her şeyi donduralım sıvıyı yok edelim bir süreliğine hayatımızdan ) sallanma söz konusu olacaksa burada engel kelimesi nereye konacak?
Düşünüyorum da yaşlanmak istemiyorum.
Saçlarımın beyazlayacağı, derimin kırışacağı, çirkenleşeceğim ve öleceğim kaygısından değil.Hatta yarın bile ölmem gerekiyorsa hiç korkmadan ölüme giderim. Diğer şeylerle de çok fazla ilgim yok zaten. Ama ben yapmakta olduğum şeyleri yapamayacağımdan endişe duyuyorum.
Eskisi gibi koşamayacağım, eskisi gibi yürüyemeyeceğim, eskisi gibi duyamayacağım, gücüm azalacak, vs. vs....Bu ister istemez bende ilave şeyler yapmamı gerektirecek. Örneğin şu anda bile yakını görmek için gözlük kullanıyorum. Bir süre sonra bu yetmeyecek. Vs. vs....
Bunlar çok normal, her canlı mutlaka yaşlanacaktır diyorsunuz değil mi?
İyi de ben bunları bir kaç sene önce yapabiliyordum şimdi bunları yapamama engel olan şeyler benim kendi bedenimde diyeceğim o zaman ben de sizlere. Engel kendimim diyeceğim. Olması gerekenler oluyor diyeceğim.
O zaman bir görme özürlününde görememesini normal karşılayarak neden engel kelimesini katıyorsunuz diye sizlere sorarım işte!!!!!
Yaşlılıkta bir çeşit yapmış olduklarını artık yapamama durumuysa ona da sadece yaşlılık demeyelim ve bir engel kelimesi yakıştıralım ne dersiniz?
Yaşlı değilim, yaş engelliyim desem nasıl olur?
Engellilik kavramı bana göre gerçekten tüm bireyler için hemen hemen her yerde söz konusu olabilecek bir şeydir.
Ve ister istemez düşünüyorum, ne kadar açıklamaya çalışırsak çalışalım, işin özünde engellilik kavramı sakatlıkla özdeştiğinden sakatlık kelimesini bir parça sevimli hale getirmenin dışında bir şey değildir.
Engelliliği kabul ediyorsak, ki ben edenlerdenim, ama sizlerden farklı bir mantıkla. Tüm insanlar engellidir.
Andante sana üzülerek kartşı çıkmak durumundayım. Aslında senin 'engellilik' kavramını tam anlayamadığını düşünüyorum.
Hatırlayacak olursak sakatlık senin bahsettiğin gibi herhangi bir eksiklik ile ilintili bir tanımlama kelimesi. Yani bir durumun tespiti.
Ancak bu sakatlık durumundan ötürü birey içinde bulunduğu sosyal hayattan soyutlanmamalıdır. Çüünkü bu özelliğine rağmen o bir insandır/bireydir.
Ancak içinde yaşanılan toplum bu sakat bireyi sosyal hayatın(Eğitim, istihdam vb) dışında tuttugunda engellilik dediğimiz yeni sıfat ortaya cıkıyor. Günümüz toplumlarında, hatta görünebilir gelecekte bile sakatlara yönelik mutlak eşit sistem kurulabilir görünmediğinden sakat insanlar bir de engellenmiş olacaklardır.
Yani sakatlık insanın kendinden kaynaklanırken engellilik dısarı kaynaklı bir sorun oluyor.
Buraya kadar sorun yok. sorun surdan cıkıyor; bu engellenmişlik hallinin sınırları neresi olacak? Yani gördük işte bir eşcinsel hareketi bile bu kapsama sokulmaya çalışıldı. Ben bu nedenle engelilik kavramını sadece sakatlıkla ilintili tutmak taraftarıyım.
Eger engelliliği ortadan kaldırabilirsek geride ne mi kalacak? Elimizde hala mevcut fiziksel sıkıntılarıyla kalacak insanın adı 'sakat' tır.
Sevgili Sanem, o görme engelli kişi, senin (senin deyiminle) yaş engelli olmadığın zamanda da engelliydi! Yaşlanınca iki engeli oluyor! Görme + yaş!Alıntı Yapılan Kişi: andante
Canım pegasus,
İnanki burada yazılanlara karşı bir duruşum yok. Kuşkusuz burada anlatılmaya çalışılan engellilik kavramının sosyal hayattan soyutlanmak anlamına geldiğini biliyorum. Ve ikimizde bunun nedenini çok iyi bilmekteyiz. Ama bunu tartışmıyoruz.
Ancak burda engellilikle ilgili bir tanım yapmaya çalışırken sadece sakatlık olgusunu düşünerek yapmaya gidiş gibi bir duruş var. Bunu sakıncalı görmüyorum. Burası sakatlar adına bir şeylerin yapılmasını savunan ve yapmak zorunda olan site.
Ama çok iyi biliyorum ki; sosyal hayattan bir özelliğinden dolayı soyutlanmak genel bir kavramdır ve ne yazık ki bir çok gurubu kısacası insanların tümünü kapsar.
Korkunu da çok iyi anlıyorum, anlamazmıyım?![]()
Bazı bölgelerimizde kaç çocuğun var diye bir babaya soru sorduğumuzda aldığımız yanıtta işin içinde kız çocuklar yoktur çok iyi bildiğin gibi. Al sana sosyal hayattan soyutlanmanın en güzel örneği. Ve hatta daha ileri gidip kız çocuklarını okula göndermeyenlerle dolu bir ülkenin evlatlarıyız.
Bu sebeple bu engellilik kavramını oluşturmayı genel anlamda ben sakıncalı görüyorum aslına bakarsan. Nedeni sanırım anlıyorsun. Çünkü bir çok şey girecektir, bizde engelliyiz diye ve tanım olmayacaktır.
Bu sebeple uçuk örneklerle olası durumları ortaya koymaya çalışıyorum.
Sevgili baben haklısın valla, iki kere engellilik belki de üç kere engellilik durumları neden olmasın?????
ve tekrar sevgili pegasus, kuşkusuz engellilik nedenleri ortadan kalktığında sadece terim olarak sakat kalacaktır ve biz sadece bu terimle idare etsek çok mu yanlış olur acaba? Çünkü bu kelime tehlikeliiiiiiiiiii![]()