TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 4 / 5 İlkİlk 12345 SonSon
Toplam 71 mesajın 46-60 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #46
    Üye
    KanatlıTırtıl Avatarı

    Gerçek Adı
    Vefa
    Üyelik Tarihi
    04.03-2003
    Son Giriş
    08.03-2023
    Saat
    14:29
    Yaşadığı Yer
    Erzincan
    Mesaj
    285
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    6

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?
    Abi güzel gidiyordun da, ne alâka şimdi bu? Fil hikâyesi demişsin ve aynı hataya sen düşmüşsün.

    Hani yasaktı bu ??????????

    Abi sen din bu değil budur dersen, bir başkası çıkar budur der.

    Adamlar inandıkları şeyi söylüyorlar, sen de, ben de, o da. Burada konu inanç sistemleri değil, konu sapmasın.... Sapmasın..

    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: OturanBoğa
    Forumda yer alan 100 binden fazla mesajın içinde tek bir mesaja dahi tahammül edemeyenleri, kendileriyle başbaşa bırakmaktan başka birşey elimden gelmez. Yalnız, 100 bin'de bir mesaja tahammül edemeyip "gidiyorum" diyenlere hatırlatırım, ülkemizdeki her 100 binden bilmem kaçı da eşcinseldir! Pekii, nereye kadar "gideceksiniz"? Tıpkı sokakta uzak durduğunuz gibi, istemediğiniz sürece forumdaki bu başlıktan uzak durmak o kadar mı zor? Her üye, "bu başlık olursa giderim" mi diyecek?!!!!!!!!!!
    Tahammül? Bunu bu forumda bana öğretecek, tavsiye edecek kişi sayısı çok azdır.

    Toplum içerisinde olduğu gibi, Burada da çoğunluk bu önerinize karşıdır. Dolayısıyla "kendileriyle başbaşa kalan", hatta abartılıp emrivaki şekle sokulup "kendileriyle başbaşa bırakılan" diye tanımlanmış bir grup veya kişi; bu çoğunluk değildir.

    Şahsım adına, Hitler le bir kefeye konulmak teşebbüsünü çok komik görüyorum. Kişi dilediğince yaşayabilir. Bana ne! Zaten bunu defalarca yazdım. Burada sorun olan en büyük aksaklık, fiziksel engellilerin hakkını aradığını iddia eden site veya kişilerin, ilgisiz bir grubu desteklemeleridir. Artı bu yanlışı savunmak uğruna da bir çok doğruyu görmezden gelmeleridir.

    bahsi geçen grup hakkında bilgi internette kendileri tarafından yazılmış.


    Kendilerine de bu sembolü seçmişler. Biraz düşünün hele bu şekil neye benziyor?

    Ne yaptığını, amacını ve içeriğini bilmeden bir gurubu alkışlamak ne kadar bilinçli bir harekettir; Ki burada bu hareketin içerisinde olan bireyleri ve hareketin içeriğinin konuşulması yasak olsun?

    "Haydiii, hadi arkadaşlar! Gözler kulaklar kapansın. İçeri bir grup alıyorum ve onlara misafirperver biçimde davranmanızı, kucak açmanızı istiyorum! İtiraz edeni bir başına bırakacağım.."


    "Emrin başım üstüne abi.."


    Mazallah, kim ister bir başına bırakılmayı hı?

  2. #47
    Üye
    ayhan yarıcı Avatarı

    Gerçek Adı
    ayhan yarıcı
    Üyelik Tarihi
    24.01-2005
    Son Giriş
    19.11-2015
    Saat
    19:06
    Yaşadığı Yer
    ADAPAZARI
    Mesaj
    41
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Ben bu güne kadar bir engelli için hereket eden Eşcinsel, Homoseksüel, Biseksüel, Transseksüel, Gay, May görmedim, duymadım...
    Bu olay sadece birilerini de yanlarına çekip, merdiven olarak kullanmaktan başka bişey değildir.
    Kendimizi duygu istismarcılarına kullandırmamak için onca çaba sarf ederken, bu ne perhiz - bu ne lahana turşusu.
    Boşverin bu birlik, dostluk, sosyal hoşgörü masalını. Bana kimse bu olguları en zor anımda bile göstermedi. Kendim düştüm, kendim kalktım. İnsan düşe kalka öğreniyor ayakta dimdik durmayı. Bilmemne sel kardeşler de engelliler gibi öğrensinler kendi azimleri ile varolmayı. İçinizde acaba Hotbrit uydusundan yayın yapan PİNK TV ye gözucu ile bakan var mı ? Cinsellik insanın içindedir, nasıl isterse öyle yaşar. Kapalı kapılar ardına yaşananlar kimseyi ilgilendirmez. Ama o yaşananlar sokağa dökülmeye başladığıda kimseye " Sana ne bu benim hayatım " diyemezsiniz. O hayat artık kamuya aittir ve herkesi ilgilendirir. Günümüz gençliği ya topçu ya popçu olma yolunda. Neden 24 saat müzik kanallarını izliyor ve birilerini kendilerine rolmodel seçiyorlar. Bu tiplerin ön planda olduğu toplumun geleceğini bir düşünün.
    - Sen büyüyünce ne olaaksın ?
    - Eşcinsel olacağım...
    Bu kişilerin sorunlarını umursamıyorum, umursamayacağım. Çünkü bu bana göre her türlü yolu deneyip, kendilerini kabul ettiremeyenlerin büyük oyunun küçük bir parçasıdır. Akılları sıra " bakın biz de engelli sayılırız" demeye getiriyorlar. Ama bir tanesine bizlere yıllardır yapıldığı gibi; " Hadi ulan allahın sakatı, yürüsene, koşsana laaan. Koşamaz ki, koşamaz ki " dendiğinde nasıl tavır alırlar acaba. Bir şeyi de hemen açıklayayım; benim sizden iyi olmasın eşcinsel iki arkadaşım var ve çok da iyi arkadaşız. Gerek iş gerek ise özel yaşantımızda. Onlarla arkadaş olmaktan ve dostluk kurmaktan utanmıyorum. Ama bu düşüncelerimde katıyım.

  3. #48
    Nil Acar
    Misafir Üye
    Nil Acar Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Eheh.. :lol: Bu soru yapay ve tuzak bir soruydu zaten.. Cevaplanması da bir hayli zordur.. "Yapaydır", çünkü tarafımdan buradaki olay için uyduruldu, o nedenle, genelleme yapmak anlamsız ve gereksiz.. "Tuzaktır", çünkü buna verilecek cevaba göre yeni yeni sorularla içinden çıkılmaz bir labirente dönüşebilir olay.. Aslında, cevap alınmak amacıyla da sorulmuş da değildir. Sorudan önceki mesajın ("Şimdi bana;"dan itibaren) iletilmesi görevini üstlenmiştir.
    İlahi Babür beyciğim!... :lol:
    E!.. Bu durumda ne diyebilirim ki!..
    Tuzaklar... labirentler... entrikalar... avcılar... avlar... zor/karmaşık sorular... sınamalar...
    Sonuç.; Beyin fırtınası yapalım derken, beyin ishali mi olduk? ops:
    Konu başlığı içeriği ile de "Lambdaistanbul Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi" katılımcıların görüşleri doğrultusunda az çok belirlenmiş sayılır...

    "Ne uzar ne kısalır, akmaz kokmaz bulaşmaz tavşan hayatı..." :wink:

    Sevgilerimle
    nil

  4. #49
    Üye
    andante Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.01-2005
    Son Giriş
    15.12-2009
    Saat
    18:11
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    756
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili ayhan yarıcı,

    Açıkcası burada olup bitene seyirci kalmak gibi bir niyet taşıyordum. Çünkü ne yaparsak yapalım eninde sonunda eşcinsellikle ilgili konulara girecektik. Girildi de.

    İstediğimiz kadar bu konuya bulaşmadan, sadece engellenmişlik adı altında düşüncelerimizi yazmaya kalkışmamız söylense de bizlere bu söz konusu olamazdı.

    Bir kere herşeyden önce kişinin ister tıbbi, ister kişisel tercihi olsun bu bir aykırılıktır. Ancak bu aykırılığı, eşcinsellere ölümmmmmmm şeklinde ele almakta kuşkusuz çok yanlış.

    Sonuçta eşcinsellik kavramı var, ve eşcinsel insanlarda var. Konumuz onlarla ilgili insan dışı yaşamı sorgulama yeri olarak bu platform öne çıkartılacaksa ben bu tartışmanın içinde olmam.

    Yok eğer, eşcinsel insanların sorunlarını tartışacaksak ve bizim düşüncelerimiz önemliyse , herkesin söyleyebileceği bir şey vardır mutlaka.

    Ancak anlayamadığım engelli, yani sakat olan arkadaşlarımızla aynı savaşı verdiklerine inanmamızı istemeleri. Kuşkusuz bir savaş veriyorlar, ancak verilen savaş sakat arkadaşlarımızla yan yana omuz omuza şeklinde olmak zorunda değildir.

    Verdikleri mücadelede onlara başarılar dilerim. Ama sakat arkadaşlarımızla yan yana gelmelerinin sakat arkadaşlarımıza bir yarar sağlayacağını düşünmüyorum. Tam tersine zarar verici bir durumdur.

    Bu sebeple yazınızda belirttiğiniz gibi onları yok saymak gibi bir olgunun içinde değilim.

    Bir kaç gün önce komşular benimde bir imzaya katılıp katılmayacağımı sordular.

    Doğal olarak neden diye sordum, hangi konuda imza topluyoruz?

    Mahallemize bir yıl önce taşınan komşumuzu söylediler. Türbanlı bir hanım.

    Çok ciddi bir konu, gerçekten şaştım kaldım. Ne diyeceğimi bilemedim. Sonra benim bu bir anlık suskunluğumun nedenini anlayamadıkları için açıklamaya devam ettiler.

    Türbanından dolayı değil, o bir travesti.....

    Alın size yeni bir olgu daha....

    Türbanlı travestilerimizde var, ne güzel değil mi ? Özgürlük sınırları içersinde galiba bir tek ben kendimi özgür hissetmemeye başladım.

  5. #50
    Nil Acar
    Misafir Üye
    Nil Acar Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili andante
    Ya imza!? Onu attın mı!?
    Yeterli çoğunluk sağlanarak, "süpriiiiiiiiiiz" komşunuz, mahalle sakinleri tarafından sokağınızdan, mahallenizden atıldı mı?...


    Kolaylıklar
    nil

  6. #51
    Üye
    ayhan yarıcı Avatarı

    Gerçek Adı
    ayhan yarıcı
    Üyelik Tarihi
    24.01-2005
    Son Giriş
    19.11-2015
    Saat
    19:06
    Yaşadığı Yer
    ADAPAZARI
    Mesaj
    41
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili andante;
    yalnış anlaşıldım sanırım, asın, kesin, yok edin değil dediğim. Sadece biz kendi sorunlarımıza çözüm bulamamışken bir başkasının derdi ile niye uğraşalım, demek istediği o. Ayrıca neden hiç alakamız olmamasına karşın onlarla aynı safta ve birlikteymişiz ve bizlerde onlardanmışısız gibi görünelim. Onlardan olan ( eşcinsel ) varsa da o vakfa üye filan olur biter. Ama bunu genele yaymanın anlamı ve alemi yok.

  7. #52
    Üye
    andante Avatarı

    Üyelik Tarihi
    11.01-2005
    Son Giriş
    15.12-2009
    Saat
    18:11
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    756
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Sevgili ayhan kardeşim,

    Yanlış falan anlaşılmadın, en azından benim tarafımdan Düşüncelerini çok ta güzel bir şekilde özetlemişsin. farklı düşünmüyoruz kısacası.

    Sevgili Nil, kuşkusuz buna imza atmadım. Burada bu konu uzar gider. nedenlerini açıklamaya kalkışacak olursam. Sadece ister kabul edin, ister etmeyin oldukça ilginç bir durum. Ve özgürlükler söz konusu olduğunda bu kişinin de türban takma hakkı kesinlikle vardır.

    Ve mahalledekiler de ne türbanından, ne de travesti olduğundan şikayetçi değillerdi. Ev kapalı bir mekandır, evde yaşanılanlar kuşkusuz bizleri ilgilendirmez. Evden sokağa taşan sesler, olaylar vs. ler e de tepki verme hakkına mahalle sakinleri sahiptir. Bildiğimiz gibi özgürlüklerin iki ucu vardır. Bir tarafa doğru sarkaç ağır basarsa buna özgürlük değil, gelin serbestlik diyelim......

  8. #53
    Üye
    Baben Avatarı

    Gerçek Adı
    Babür
    Üyelik Tarihi
    03.09-2005
    Son Giriş
    18.09-2010
    Saat
    12:56
    Yaşadığı Yer
    Konya
    Mesaj
    1.628
    Alınan Beğeniler
    2
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Off Topic

    Anet tipi forumlarda, konu dışı şeyler yazılmak istendiğinde, böyle bir başlık atıyorlar.. İsteyen mesajı açıp okuyor, istemeyen okumuyor.. Teknik olarak bizde o serbestlik yok. Ama bir deneyim dedim.. Belki tutar.

    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: KanatlıTırtıl
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    Ayrıca din, insanların yaşamındaki uyacağı kuralları koyar. Tek insan olmayı nasıl öğretir? Voltran mı bu?
    Abi güzel gidiyordun da, ne alâka şimdi bu? Fil hikâyesi demişsin ve aynı hataya sen düşmüşsün.

    Hani yasaktı bu ??????????

    Abi sen din bu değil budur dersen, bir başkası çıkar budur der.

    Adamlar inandıkları şeyi söylüyorlar, sen de, ben de, o da. Burada konu inanç sistemleri değil, konu sapmasın.... Sapmasın..
    Valla aslında haklısın da, ben o cümleyi,
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: emir
    kisacasi dinin de ögrettigi TEK INSAN OLALIM
    sözü üzerine tepki olarak yazmıştım.

    "din" kelimesinin geçtiği başka mesajlar da var. Onlara itiraz edilmiyor da, genel doğruyu aktaran bir cümleye niye itiraz ediliyor, anlayamadım! :? Ve ardından bir soru sordum. Acaba benim atladığım bir yer mi var, diye.. İlk defa duydum da, böyle bir öğretiyi..

    Aslında, çok mesajlı başlıklarda konunun arada sırada sapmasında yarar görüyorum. Aynı mealdeki mesajlar okuyanı "bayıyor" bazen.

    Ayrıca "konunun sapması"ndan da o kadar korkulması yanlış, bence.. Mesajların üst sağ köşesindeki "alıntı" butonu, saptığı düşünülen konuyu doğrultmak için yeterli.

    Program yapımcılarına, yukarıda benim yaptığım gibi "Off topic" ya da "Konu Dışı" yazacak bir buton koymaları önerisi getirebilir miyiz acaba, Bülentçim.. İhtiyaçtan..

  9. #54
    Üye
    KanatlıTırtıl Avatarı

    Gerçek Adı
    Vefa
    Üyelik Tarihi
    04.03-2003
    Son Giriş
    08.03-2023
    Saat
    14:29
    Yaşadığı Yer
    Erzincan
    Mesaj
    285
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    6

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    * * *
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    "din" kelimesinin geçtiği başka mesajlarda var. Onlara itiraz edilmiyor da, genel doğruyu aktaran bir cümleye niye itiraz ediliyor, anlayamadım! :? Ve ardından bir soru sordum. Acaba benim atladığım bir yer mi var, diye.. İlk defa duydum da, böyle bir öğretiyi..)
    Abi, sen de haklısın, ne diyeyim. Mazur gör, çünkü, okuduğum başlıklarda tüm mesajları hatmettiğim gibi, senin de her mesajını okuyorum.

    Elimde olmadan senin hakkında hep "elinde iğneyle, aramızda gezinen hınzır çocuk" gibi bir imge beliriyor hayalimde. Haksız mıyım?

    Çünkü tanımlamanda bir istihza, yani alaycılık vardı. İster istemez yazdım.
    * * *

  10. #55
    Üye
    enderture Avatarı

    Üyelik Tarihi
    16.01-2004
    Son Giriş
    21.03-2012
    Saat
    14:25
    Yaşadığı Yer
    K.Çekmece- İstanbul, Turkey
    Mesaj
    56
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Eşcinsellik, yanyana gelmekle, el ele tutuşmayla bulaşan bir şey değildir. Yada bu insanlar uzaylı, ucube yaratıklarda değildir. İstemedikten sonra sizlere hastalıkta bulaştırmazlar, kormayın. Ben Engelilerin sorunları ile ilgilenen, onlara destek veren her kurum kuruluş ve bireyle bir araya gelirim. Onlara destek olmakla, onlar gibi olmak arasındaki farkı anlamanızı temenli ediyorum. Nasıl her Engliye destek olanların Engelli olması gerekmiyorsa, Eşcinsellere testek olanlarında onlar gibi olması gerekmemektedir. Cinsellik mahren birşey olduğundan gözler önünde yaşanan bir, olay değildir. Kişilerin bu durumlarını ifşa etmelerinde, ve toplumun her katmanında yaşamlarını sürdürmelerini, bir insan hakkı olduğunu düşünüyorum. Bunları dışlarsak o zaman geçinme olarak seçtikleri yol sanırım toplumda daha fazla tahribat yaratacaktır.
    Saygı ve sevgilerimle.

  11. #56
    Nil Acar
    Misafir Üye
    Nil Acar Avatarı

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Off topic...
    Elimde olmadan senin hakkında hep "elinde iğneyle, aramızda gezinen hınzır çocuk" gibi bir imge beliriyor hayalimde. Haksız mıyım?
    Haksız mıyım?
    Yooo!.. Çok Haklısın Kanatlı Tırtıl! Doğru bir gözlem!..
    Ama Babür bey gibiler de olmazsa sayfada "hayat" olmaz!...
    Ben Babür beyin "hınzır çocuk" tiplemesini seviyorum?
    Yaratıcı, zorlayıcı, eğlenceli, eğitici, öğretici, cesaretli...
    Renk ve heyecan katıyor formlara!..

    Sevgilerimle
    nil

  12. #57
    Üye
    neptune Avatarı

    Üyelik Tarihi
    24.04-2005
    Son Giriş
    04.07-2010
    Saat
    11:05
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    267
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Selamlar arkadaşlar,

    Bu forumun birçok başlığında beraberlik için gereken özelliklerin fiziksel olmadığı, önemli olanın karşılıklı saygı, sevgi, anlayış, hoşgörü, ruh güzelliği vs olduğu yazılıp durulmaktaydı. Ama bu başlıkta yazılan birçok cevapla, aslında önceliksel olarak önemli olanın fiziksel özellikler olduğu söylenmekte sanki.

    Aşağıda alıntıladığım yazıların kaynakları en attadır. Bu alıntılar hakkında özel yorum yapmıyorum, kaynak bir tür iki on-line ansiklopedi. Tarafsız olduğunu sandığım kaynaklar olduğu ve bu topikte geçen veya ima edilen noktaları değerlendirdiğini düşündüğüm için ve genellikle olduğu gibi, bazen de kısaltarak alıntıladım. Bir kısmı Türkçe idi (sayfa yanlarında Türkçe dil seçeneği olanlar) ama çoğunu ben çevirdim. Eğer çeviri hatalarım varsa düzeltmenizi rica ediyorum.

    Eşcinsellik, 19.yy'da ortaya çıkan ve bir kişinin kendi cinsine yönelik cinsel ve duygusal ilgisini tanımlayan bir terimdir.

    Günümüzde eşcinsellik ne bir hastalık ne de ahlaki bir yoksunluk olarak kabul edilmektedir. Toplumdaki bir azınlığın sevgiyi ve cinselliği ifade ediş tarzıdır. Gaylerin ve lezbiyenlerin, ruhsal olarak sağlıklı oluşu birçok araştırma ile belgelenmiştir.

    Eşcinselliğin nedeni tam olarak tanımlanamamıştır.
    Bununla beraber çağdaş bilim adamları eşcinselliğin bir tercih olmadığına inanmaktadır. Nedenleri tam anlaşılamamış bile olsa genetik ve doğum öncesi hormonlar zaman zaman nedenleri arasında sayılmaktadır. Hamilelik sırasında anne hormonlarında bir bozulma nedenlerden biri olabilir. Birçok çalışma X kromozomu üzerindeki bir ya da daha çok gen ile ortaya çıkan genetik bir yatkınlık göstermiştir. Bilim adamları aynı zamanda eşcinselliğin yalnızca insanlarda değil birçok hayvan türünde de mevcut olduğunu söylemektedirler.

    Birçok bilim adamı ve doktor cinsel yönelimin değişemeyeceğine inanır.Psikologların da üzerinde fikir birliğine vardığı konuya göre, birçok bireyde cinsel yönelim oldukça erken yaşta başlamakta ve kişinin isteği ile değiştirilememektedir.

    Eskiden erkek ve kadın eşcinselleri akıl hastası olarak değerlendirip tedavi etmeye çalışırlardı. Ancak artık eşcinsellik birçok ülkede bir hastalık olarak tanımlanmamaktadır. Amerikan Psikiyatri Birliği ise eşcinselliğin bir hastalık olmadığını bildirmiştir. "Onarım Tedavisi" olarak adlandırılmış olan bu eski tedavi yaklaşımı ise birçok psikiyatri ve tıp kuruluşu tarafından kınanmıştır.

    Eşcinselliğin bir hastalık veya ahlaksızlık olduğu varsayımı, bu azınlığa dahil bireyler için kendini ifade etme, sevme ve insanlığa bağlılığın en derin formlarını acı çektirici bir suçlanma ve kendinden nefret etme yoluyla bu an bir duygusal, sevisel ve spiritüel hapishane yaratır.

    Tıp ve psikoloji alanlarında eşcinsellik bir sapıklık ve ruhsal bozukluk olarak kabul edilmese de, toplumun genelinde eşcinselliğe hâlâ bir sapıklık olarak bakılmakta ve eşcinsel bireyler dışlanmaktadır. Özellikle geleneksel ve manevi değerleri kuvvetli olan toplumlar eşcinsellere "öteki" olarak bakmaktadır. Bu toplumlarda cinsel roller daha çocukluktan itibaren belirlenmekte ve heteroseksüel ilişkinin dışındaki ilişkiler onaylanmamaktadır.

    Bugün birçok gelişmiş ülkede aynı-cinsiyetten ilişkiler kabul edilmiş ve yasal koruma altına alınmıştır. Birçok devlet eşcinselliği evlilik veya beraberlik şeklinde yasal ilişki olarak onaylamak için formal yapılar kurmuşlardır.
    .
    .
    .

    Homofobi kelimesi eşcinsellere ya da eşcinselliğe karşı korku, hoşnutsuzluk ya da ayrımcılık anlamına gelir. Aynı zamanda eşcinsel insanlara, yaşam biçimlerine, kültürlerine ve cinsel davranışlarına karşıtlık ve nefret anlamına gelebilir ve genellikle bağnazlığı da öne çıkarır.
    Kelime ilk olarak "erkeklerden korku" anlamında kullanılmaya başlandı ise de 1969'dan itibaren sık olarak bugünkü anlamında kullanılmaya başlanmıştır.
    Kurumsal homofobi, kendini eşcinsellik karşıtı kanunlarda, yasama organlarının, mahkemelerin, dinlerin ve toplum içindeki kimi grupların yaklaşımlarında gösterir.

    Bazı cinsiyet teorisyenleri, erkek-erkek ilişkisinin, homofobikler için kadın-kadın ilişkisinden daha güçlü bir reaksiyon doğurmasını erkek-erkek ilişkisinin homofobikler için cinsiyet rolüne açık bir tahrip tehdidi olarak algılanması olarak yorumlamışlardır.
    D.A.Miller'e ve bu teorisyenlere göre, erkek heteroseksüelliği yalnızca kadına karşı istek değil, aynı zamanda erkeğe karşı olan isteğin de reddi olarak tariflenir...Yine bunlara göre erkek eşcinselliğinin kadın eşcinselliğinden çok daha kötü olarak algılanmasının nedeninin altında yatan, homofobiklerce erkeğin aslında kadından üstün olarak düşünülmesi ve cinsel ilişki sırasında bir kadının yerini alan erkeğin aslında kendisinin ne kadar aşağılık olduğunu göstermesidir
    Eşcinseller ve eşcinsellik hakkında ne olumsuz ne de olumlu bakış açısı ile değerlendirmeden kısa bir objektif özet yapmak gerekirse, gelişmiş ülkelerdeki bilim adamlarının çoğunluğu tarafından ne bir cinsel tercih ne de bir hastalık olarak kabul edilen eşcinsellik yalnızca insanda değil, doğada birçok canlıda görülen doğumsal bir özellik olarak tanımlanmaktadır. Kısaca homofobi olarak sözü geçen (erkek) eşcinsel karşıtlığı ise daha çok erkek egemen ve tutucu toplumlarda görülen kültürel bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir.

    Benim anlamadığım paradoks ve bu yazının engellilerle olan ilgisi ise, ayrımcılıktan yakınan bir kesim için, tutucu bir bakış açısı içinde sürdürülen bir hayat görüşüne sahip olarak, çağdaş batılı ülkelerde uygulanan engelli haklarını edinebilmenin nasıl düşünülebildiğidir.

    Herkese selamlar ve sevgiler.

    Kaynaklar:
    "http://www.answers.com/homosexuality"
    "http://simple.wikipedia.org/wiki/Homosexuality"
    "http://en.wikipedia.org/wiki/Homosexual#Psychology"
    "http://en.wikipedia.org/wiki/Homophobia"
    "http://en.wikipedia.org/wiki/Discrimination"
    ve tüm bu kaynaklardaki linkler.

    Not: Lambda veya diğer adı geçen grupları tanımıyorum ve niyetlerini ve genel yaklaşımlarını bilmiyorum. Bu yüzden bu yazıyı özel olarak bu topiğin açıldığı mesajın içeriği doğrultusunda değil de genel olarak değerlendirin lütfen.

  13. #58
    Üye
    Baben Avatarı

    Gerçek Adı
    Babür
    Üyelik Tarihi
    03.09-2005
    Son Giriş
    18.09-2010
    Saat
    12:56
    Yaşadığı Yer
    Konya
    Mesaj
    1.628
    Alınan Beğeniler
    2
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: neptıne
    Benim anlamadığım paradoks ve bu yazının engellilerle olan ilgisi ise, ayrımcılıktan yakınan bir kesim için, tutucu bir bakış açısı içinde sürdürülen bir hayat görüşüne sahip olarak, çağdaş batılı ülkelerde uygulanan engelli haklarını edinebilmenin nasıl düşünülebildiğidir.
    O paradoksa şunu da ekleyebilir miyiz acaba: O çağdaş batılı ülkelerin, "çağdaş"lığı; ABD, Irak'ta her türlü haltı yerken, ya da Afrika'nın insanları açlıktan ve saçma savaşlardan kırılırken yıllık tatile mi çıkıyor acaba, yoksa "üç maymun"u mu oynuyor?

    "Çağdaş" batılı ülkelerde her yapılan doğrudur, biz de illa onları aynen uygulamalıyız, gibi bir ön yargıyla yola çıkılırsa, sadece paradoks anlaşılmamakla kalmaz tüm geometrinin Allah'ı şaşar! :evil:

    Bu durumda; eline sağlık, uğraşmışsın, tercüme etmişsin ama oradaki bilgilerin mutlaka ve mutlaka kabul edilmesi gerektiği şartı yok! (Hele kaynak olarak wikipedia gösterilince bir gülümseme yayılıyor, dudaklarıma! :twisted: Wikipedia, o kadar çok tarafsız (!) ve o kadar çok geneldir (!) ki, bu özelliği bazılarının gözlerini yaşartır(!) :twisted: )

    Çünkü; benim ülkemde, mercimek stoklarını eritmek için, bir bilim kadını günlerce televizyona çıkıp, mercimeğin faydalarını anlatmıştı! Daha sonra da bu gelenek devam etti. Patates stoklarını eritmek için, çikolata satışlarını artırmak için vb. vb. Yani, "bilim" bile belirli amaçlar için kullanıldı ve kullanılmaya devam ediyor. O nedenle, her yazıya "bilimsellik" konusunda hemen atlamamak, biraz durup düşünmek gereklidir.

    Ayrıca tekrar edeyim:
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    ... burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, ...

  14. #59
    Üye
    neptune Avatarı

    Üyelik Tarihi
    24.04-2005
    Son Giriş
    04.07-2010
    Saat
    11:05
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    267
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    O paradoksa şunu da ekleyebilir miyiz acaba: O çağdaş batılı ülkelerin, "çağdaş"lığı; ABD, Irak'ta her türlü haltı yerken, ya da Afrika'nın insanları açlıktan ve saçma savaşlardan kırılırken yıllık tatile mi çıkıyor acaba, yoksa "üç maymun"u mu oynuyor?

    "Çağdaş" batılı ülkelerde her yapılan doğrudur, biz de illa onları aynen uygulamalıyız, gibi bir ön yargıyla yola çıkılırsa, sadece paradoks anlaşılmamakla kalmaz tüm geometrinin Allah'ı şaşar! :evil:
    .
    .
    .
    Çünkü; benim ülkemde, mercimek stoklarını eritmek için, bir bilim kadını günlerce televizyona çıkıp, mercimeğin faydalarını anlatmıştı! Daha sonra...
    Tabii ki bu konuda kesin bir karar vermeden önce bizim Türkiye'den baktığımızı ve onların öncelikle kendi ulusal çıkarları doğrultusunda hareket ettiklerini ve kendi ülkelerindeki engelliler dahil vatandaşlarının sosyo-kültürel, toplumsal ve ekonomik seviyelerini ve haklarını göz önünde bulundurmak gerek. Zaten galiba cevabı da kendi yazının içinde bir şekilde vermişsin.

    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    Bu durumda; eline sağlık, uğraşmışsın, tercüme etmişsin ama oradaki bilgilerin mutlaka ve mutlaka kabul edilmesi gerektiği şartı yok!
    Bunlar evlerimizdeki Meydan Larousse, Ana Brittanica gibi ansiklopedilerin benzer ve on line şekilleri. Ama senin daha tarafsız olduğuna inandığın kaynakların varsa okumak isterim.
    Ayrıca terminoloji ve DSM4 (psikiyatristlerin kutsal kitabı ) içeren birkaç .edu temelli kaynak da ilave ediyorum, kısaca göz gezdirmek istersen diye, zaten ararsan istemediğin kadar bulabilirsin:
    "http://students.berkeley.edu/osl/geneq.asp?id=1172&rcol=981"
    "http://www.clubs.psu.edu/aa/gsa/terms.html"
    "http://faculty.ugf.edu/human-services/hsv326/_disc7/0000017d.htm"

    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    Ayrıca tekrar edeyim:
    Alıntı Alıntı Yapılan Kişi: Baben
    ... burada; "eşcinsellik şudur-budur"u değil" eşcinsel ve engelli hareketlerini, onlarla aynı karede görünmeyi, destek olup-olmamayı tartışmaya çalışıyoruz, ...
    Yazımı bir kez daha serinkanlılıkla oku istersen, yazının bütünlüğü içinde - olumlu ya da olumsuz olarak - eşcinselliği ya da örgütlerini tartışmadığımı, bu topikteki konu mesajından, ona verilen yanıtlardan ve engelli hakları doğrultusunda "çağdaş" kabul edilen batılı ülkelerin eşcinsellik hakkında kabul ettikleri normlardan yola çıkarak, bu forum kapsamında yazı yazan ve engelli hakları için beklentileri olan bir topluluğun bakış açısındaki bir çelişki hakkında yorum yaptığımı daha iyi farkedersin. Sonuçta bölüm ana başlığı "Ayrımcılıkla Mücadele, İnsan, Toplum..."

    Selamlar, sevgiler.

  15. #60
    Üye
    kitap38 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    03.05-2005
    Son Giriş
    07.07-2022
    Saat
    14:33
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    98
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    başta oturanboğa,saros1,nil acar ve antidote arkadaşların yazdıkları yazılar, beni aydınlatacak derecede olduklarını gördüğümü ifade etmek istiyorum. gördüğüm şu ki bazı arkadaşlar konuları birbirine ilişkilendirmekte zorluk çekmektedir. anlamaktan çok ayrışma eğilimi söz konusudur. nasıl bir arada çözüm üretilirden, kime ne yarar sağlarızdan çok uzakta olduğumuzu görmekteyim.çoğu görüşler keskin olmakta ve bu keskinlikte kimsenin kimseyi anlamaya niyeti olmadığından başka bir şey değildir. ezber eğitilmiş bir toplumun bireyleri,malesef burada bu ezber eğitimin ürünü olarak ezber konuşup duruyoruz. dayanışma adına eğer iyi niyetli bir yaklaşım varsa neden bu değerlendirilmemeli. sorunlar paylaşıldıkça azalır. bu sorunları paylaşırken de herkesle gece gündüz yatıp kalkmak zorunda değiliz. birileri bir mağduriyet yaşıyorsa ve elden gelen bir şey varsa bence esirgenmemeli.bizler DAYANIŞMA,ANLAMA, ANLAŞMA kültürü zayıf bir milletiz. bu durum da birbirimize keskin davranamaya neden oluyor.üzgün olduğum nokta ötekileştirilmekten şikayet eden bizler aynı davranışı bir başkaları için acımadan yapıldığını gördüm. bu anlayışla anlıyorum ki daha bizler ötekişetiriliyoruz deyip duracağız.
    sevgiler




Sayfa 4 / 5 İlkİlk 12345 SonSon