
Ben bu güne kadar bir engelli için hereket eden Eşcinsel, Homoseksüel, Biseksüel, Transseksüel, Gay, May görmedim, duymadım...
Bu olay sadece birilerini de yanlarına çekip, merdiven olarak kullanmaktan başka bişey değildir.
Kendimizi duygu istismarcılarına kullandırmamak için onca çaba sarf ederken, bu ne perhiz - bu ne lahana turşusu.
Boşverin bu birlik, dostluk, sosyal hoşgörü masalını. Bana kimse bu olguları en zor anımda bile göstermedi. Kendim düştüm, kendim kalktım. İnsan düşe kalka öğreniyor ayakta dimdik durmayı. Bilmemne sel kardeşler de engelliler gibi öğrensinler kendi azimleri ile varolmayı. İçinizde acaba Hotbrit uydusundan yayın yapan PİNK TV ye gözucu ile bakan var mı ? Cinsellik insanın içindedir, nasıl isterse öyle yaşar. Kapalı kapılar ardına yaşananlar kimseyi ilgilendirmez. Ama o yaşananlar sokağa dökülmeye başladığıda kimseye " Sana ne bu benim hayatım " diyemezsiniz. O hayat artık kamuya aittir ve herkesi ilgilendirir. Günümüz gençliği ya topçu ya popçu olma yolunda. Neden 24 saat müzik kanallarını izliyor ve birilerini kendilerine rolmodel seçiyorlar. Bu tiplerin ön planda olduğu toplumun geleceğini bir düşünün.
- Sen büyüyünce ne olaaksın ?
- Eşcinsel olacağım...
Bu kişilerin sorunlarını umursamıyorum, umursamayacağım. Çünkü bu bana göre her türlü yolu deneyip, kendilerini kabul ettiremeyenlerin büyük oyunun küçük bir parçasıdır. Akılları sıra " bakın biz de engelli sayılırız" demeye getiriyorlar. Ama bir tanesine bizlere yıllardır yapıldığı gibi; " Hadi ulan allahın sakatı, yürüsene, koşsana laaan. Koşamaz ki, koşamaz ki " dendiğinde nasıl tavır alırlar acaba. Bir şeyi de hemen açıklayayım; benim sizden iyi olmasın eşcinsel iki arkadaşım var ve çok da iyi arkadaşız. Gerek iş gerek ise özel yaşantımızda. Onlarla arkadaş olmaktan ve dostluk kurmaktan utanmıyorum. Ama bu düşüncelerimde katıyım.