TEKSAN İnovatif Medikal Ürünler İstanbul, Bursa ve İzmir'de
Sayfa 2 / 23 İlkİlk 12345612 ... SonSon
Toplam 342 mesajın 16-30 arasındakiler
Buraya tıklayarak yazıları büyültebilirsiniz Buraya tıklayarak yazıları küçültebilirsiniz
  1. #16
    Üye
    mutineer901 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    18.04-2009
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    09:51
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    688
    Alınan Beğeniler
    53
    Verilen Beğeniler
    65

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    STAR, dünyanın en güvenli, en sağlıklı, en konforlu ve en dayanıklı tekerlekli sandalye minderi.
    Kırgın
    derdinden verem olsam
    tutuşsam kerem olsam
    sürmem seni tenime
    yarama merhem olsan

    kurumuş yaprak olsam
    bir çorak toprak olsam
    içmem bir yudum senden
    kerbelada su olsan

    dönüp koklamam seni
    zemheride gül olsan

    Cevdet Bağca

  2. #17
    Üye
    Sehribanu Avatarı

    Üyelik Tarihi
    23.05-2003
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    11:35
    Yaşadığı Yer
    izmir
    Mesaj
    2.999
    Alınan Beğeniler
    143
    Verilen Beğeniler
    12
    Blog Mesajları
    1

    Zaten Değerlendirdiniz! 0

  3. #18
    Üye
    SoN_sAvAşÇı Avatarı

    Üyelik Tarihi
    30.11-2008
    Son Giriş
    07.01-2019
    Saat
    04:14
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    1.326
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    ÖzlemÖzlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Buğulanan camlara
    Adını yazmaktır

    Özlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Uzaklara bakınca
    Gözlerinin yaşlanmasıdır

    Özlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Sevdiği yağmurda
    Aptalca ıslanmaktır

    Özlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Yatağa girince yabancı diye
    Başını yastığa koymamaktır

    Özlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Gördüğün herkesi
    Sana benzetmektir

    Özlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Gelmeyeceğini bilmene rağmen
    Her yeni güne umutla başlamaktır

    Özlem nedir bilir misin?
    Özlem
    Adını sayıklayarak
    Ölümü beklemektir

  4. #19
    Üye
    ticet77 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    04.11-2009
    Son Giriş
    10.11-2015
    Saat
    14:29
    Mesaj
    1.770
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    GÖNÜL OKYANUSUN SUYUDUR SEVGİ

    Gönüllerde olmuş sevgi umut
    Kalplerin fethinin sırrıdır sevgi
    mana Sevgi soyut, sevgi somut
    Gönlün kapsının anahtarı sevgi

    Sevgi mutluluk, sevgi insanlık
    Sevgi gizem, sevgi gözle bakış
    Sevgi dokunan gönülde nakış
    Gönüllerin açılış kapısıdır sevgi

    Sevgi kısmettir, sevgi selamet
    Sevgi devlettir, sevgi servet
    Sevgi gönülden gönüle sohbet
    Ömrün manası tuzu biberi sevgi

    Sevgi insanların doğan güneşi
    Sevgi gönüllerin de fildişi kulesi
    Sevgi akan çeşmenin içilen tası
    Gönül okyanusun suyudur sevgi

  5. #20
    Üye
    akberk Avatarı

    Üyelik Tarihi
    04.11-2009
    Son Giriş
    16.11-2010
    Saat
    14:35
    Yaşadığı Yer
    istanbul
    Mesaj
    183
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam...
    Ben seninle bir gün Veyselkarani'de haşlama yeme ihtimalini sevdim.
    İlkokulun silgi kokan, tebeşir lekeli yıllarında
    Ankara'da karbonmonoksit sonbaharlar yaşanırdı o zaman
    özlemeye başladım... herkesi...
    Ve bu hasret öyle uzun sürdü ki, adam gibi hasretleri özlemeye başladım sonra..
    Bizim Kemalettin Tuğcu'larımız vardı...
    Bir de camların buğusuna yazı yazma imkanı...
    Yumurta kokan arkadaşlarla paylaşılan kahverengi sıralarda,
    solculuk oynamaya başladık..
    Ben doktor oluyordum sen hemşire, geri kalanlar kontrgerilla...
    Kırmızı boyalarla umut ikliminde harfler yazılıyordu pütürlü duvarlara ve
    Türk Dil Kurumu'na inat bir Türkçeyle...
    Ağbilerimizden öğrendik, S harfinden orak çekiç figürleri türetmeyi..
    Ankara'ya usul usul karbonmonoksit yağıyordu.
    Ve kapalı mekanlarda sevişmeyi öneriyordu haber bültenleri.
    Oysa Ankara'da hiç sevişmedim ben.
    Disiplin kurulunda tartışılan aşkım olmadı benim..
    Sınıfça gidilen pikniklerde kıçımıza batan platonik dikenleri saymazsak..
    Ankara'ya usul usul kurşun yağıyordu..
    Ve belli bir saatten sonra sokağa çıkmamayı öneriyordu haber bültenleri.
    Oysa hiç kurşun yaram olmadı benim
    Ve hiç bir mahkeme tutanağında geçmedi adım
    Çatışmaların ortasında sevimli bir çocuk yüzüydüm sadece
    Sana şiirler biriktiriyordum fen bilgisi defterimde, ama sen yoktun
    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum, suni teneffüs saatlerinde
    Okul servisi seni hep zamansız, amansızca bir lojman griliğine götürüyordu
    Ben, senin benimle Tunalı Hilmi Caddesi'ne gelebilme ihtimalini seviyordum.

    Ben, senin beni sevebilme ihtimalini seviyordum.

    Yaz sıcağı toprağa çekiyor da tenimin çatlamaya hazır gevrekliğini
    Sonra otobüs oluyordum, kırık yarık yolların çare bilmez sürgünü
    Ne yana baksam dağ ve deniz sanıyordum
    Muş ovasının yalancı maviliğini
    Otobüs oluyordum bir süre
    Yanımızdan geçen kara trenlerle yarışıyordum, yanağım otobüs camının garantisinde
    Otobüs oluyordum
    Bir ülkeden bir iç ülkeye
    Çocukluğuma yaklaştıkça büyüyordum.
    Zap suyunun sesini başına koyuyordum şarkılarımın listesinin
    Korkuyordum
    Sonra iniyordum otobüsten
    Çarşıdan bizim eve giden, ömrümün en uzun,
    ömrümün en kısa, ömrümün en çocuk,
    ömrümün en ihtiyar yolunu koşuyordum.
    Çünkü sonunda annem oluyordum, babam kokuyordum sonunda..
    Soğuk ve şehirlerarası otobüslerde vazgeçtim çocuk olmaktan
    Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
    Ben seninle bir gün Van'daki bir kahvaltı salonunda
    Ben seninle sadece bilmek zorunda kalanların bildiği
    bir yol üstü lokantasında
    Ben seninle, Ağrı dağına mistik ve demli bir çay kıvamında bakan
    Doğubeyazıt'ın herhangi bir toprak damında
    Ben seninle herhangi bir insan elinin
    terli coğrafyasında olma ihtimalini sevdim

    Ben senin, beni sevebilme ihtimalini sevdim!

    YILMAZ ERDOĞAN

  6. #21
    Üye
    öyküekin Avatarı

    Gerçek Adı
    Öyküekin
    Üyelik Tarihi
    22.08-2009
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    :)
    Mesaj
    1.272
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Perde

    Bir şeyler oynadı yerinden
    Bir kaplumbağa kabuğunu terk etti
    Bir yılan derisini


    1.

    perdesini açtı bir oyun
    maskesiz bir rolde ham iki replik
    kimi töz dedik ten öldürdük kimi
    terli bir masaldan uyarlandık


    2.

    gizli sahnesinde göstersin diye yerini
    elinde sihirli çatal çubuk
    saklı kuyuyu aradı kor seliydi kadın.
    yokladı tepe başını kopmadı süt:
    ama o kadındım ama o hâlâ güçsüz çocuk.

    bir tuhaf bakışı var çiçeğe kesmiş eti eteği
    beni gel al. al beni gel. beni al. gel kopar!


    3.

    kazıdım sana hıncımı dibimden
    hınç çünkü olmadık andın olmadık mekân
    apansız lavdın çünkü, bir kızgın eriyik, püskürmeliydim:
    işte fosforışı ağzım senin şimdi, serinlemiş alevli kaya
    ateşin bilgisini tazelemiş tüm nimetleriyim şimdi sana
    sana söz, sana buğday ve tuz, hem ışık tayfı

    kanatların mı bu çırptığın için ses
    yırttığın karnın mı acına yol, kabuk, ölüme dirim

    iki kişilik oynanmaz perde miyim şimdi sana: geç açılmış
    sana kalem, sana kulak ve göz, hem ses arkı


    4.

    sana şimdi bir su başı nereden bulurum?
    nerede temizlerim, istiyorum sarabilirim yaralarını…

    beni gel al. al beni gel. beni al. gel kopar!
    soğur özümü, ez vadimi polenimi


    Terk etti kaplumbağayı
    Yumurtasıyla yılan
    Oynandı bir şeyler yerinden

    Nurduran Duman

  7. #22
    Üye
    mutineer901 Avatarı

    Üyelik Tarihi
    18.04-2009
    Son Giriş
    Bugün
    Saat
    09:51
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    688
    Alınan Beğeniler
    53
    Verilen Beğeniler
    65

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Dönemeç

    Bir gündü, hava ilik
    Ve cadde kalabalik...
    Bir kadin sapiverdi önümden dönemece;
    Yalniz bir endam gördüm, arkasindan, ipince.
    Ve görmeden sevdigim, iste bu kadin dedim,
    Çarpildim sendeledim.

    Bir gündü mevsim bayat
    Ve esnemekte hayat....
    Dönemeçten bir tabut çikti ve üç bes adam;
    Yalniz bir âhenk sezdim, çerçevede bir endam.
    Ve tabutta, incecik, o kadin var, anladim;
    Bir kösede agladim

    Necip Fazil Kisakürek (1940)

  8. #23
    Üye
    öyküekin Avatarı

    Gerçek Adı
    Öyküekin
    Üyelik Tarihi
    22.08-2009
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    :)
    Mesaj
    1.272
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    İlanen hiç!

    günaha kalınan kentte
    dumana sarılıyor akıl
    sırta yük cümleler…

    kabuk atıyor sürüngen!
    söz kaçıyor anlamından
    kime huzur kime kusur ikiyüzlülük
    can yakıyor avare sözcükler…


    hiç!
    gezgindi tenhada!
    görmüyor solun gördüğünü sağ
    işitmiyor salyangoz!
    hangi yana dönse
    cümlesi yalan dilin…

    neydi bedendeki akıl
    kutuda düşünce neydi…
    hiç bir şeyden bir şey mi?
    sıkıca belleyip yerini
    gayrimeşruyken kiraz!
    aşka sığındı şair…

    Mehmet Kuvvet

  9. #24
    Üye
    Sehribanu Avatarı

    Üyelik Tarihi
    23.05-2003
    Son Giriş
    Dün
    Saat
    11:35
    Yaşadığı Yer
    izmir
    Mesaj
    2.999
    Alınan Beğeniler
    143
    Verilen Beğeniler
    12
    Blog Mesajları
    1

    Zaten Değerlendirdiniz! 0

  10. #25
    Üye
    mavidüş Avatarı

    Gerçek Adı
    ataberk
    Üyelik Tarihi
    21.02-2010
    Son Giriş
    04.05-2010
    Saat
    17:45
    Yaşadığı Yer
    ankara/merkez
    Mesaj
    4
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    arkadaşlar kendi eseri olan varmı hepinize teşekkür

    söylenmeyen sözlerin ağırlığı, demir balyalar gibi çöktü yüreğime...Bir yanardağ misali gönül dağım!Hani bazen diyorum
    ki patlasa bu yanardağ!...Dökse içindeki her şeyi ...
    Sonra duruyorum...Sonra susuyorum...İçimden çıkan lavların etrafı yangın yerine çevireceğini düşününce kilit vuruyorum dilime...."Yan!" diyorum içime!..."Sadece sen yan!" Ve "Dayan!" diyorum gönlüme!..." Herkes mutlu olsun!Sen dayan!.."
    Dayan be gönlüm!...Dayan ki , elbet birgün görecektiri...Dayan ki , elbet bir gün sende açan alev kırmızısı güllerin kokusu yare ulaşacaktır...Dayan ki bir gün alevlerin, gözyaşıyla buluşacaktır...Dayan gönlüm!... Seni de elbet bir anlayan olacaktır!..
    zaman en iyi ilaçtır gönlüm dayanmalısın...

  11. #26
    Üye
    SoN_sAvAşÇı Avatarı

    Üyelik Tarihi
    30.11-2008
    Son Giriş
    07.01-2019
    Saat
    04:14
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    1.326
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Kevser-i ateş- nihadın adı aşkKevser-i ateş- nihadın adı aşk
    Düzah- ı cennet -nümanın adı aşk
    Bir lügat gördüm cünun isminde ben
    Anda hep cevr ü cefanın adı aşk

  12. #27
    Üye
    öyküekin Avatarı

    Gerçek Adı
    Öyküekin
    Üyelik Tarihi
    22.08-2009
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    :)
    Mesaj
    1.272
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Âh’raze!

    'Dağlara bağırırsan sesin sana döner
    kendine bağırırsan: Dönemezsin! '
    Cenk Koyuncu

    aşk bakışlarını içine kaçırana bakar
    bakışlar insanın cemidir âh’raze
    sussan ba’sın konuşsan kış-şiiraze
    bak, içinin harf yumağında bile gizli düğümler var

    herkes kendine cevaptır şair tenhasında unutma
    iki şey: mum ve makas insana ömrünü hatırlatır bak
    penası kendinde kırılan ellerini kalbine döker ağlayarak
    p harfi ki çift düğümdür-hayat tümden içkanama

    tinini ört, cevşenini dök, sesini çöz hadi
    dedin duydum-Tanrı bile harflerden yapılmadır!
    sözleri içine dolanan harf harf yaradır
    yara gözle aşk kalple yakalanır sahi

    âh’raze! ahizeyi kaldırdığında konuş lütfen!

    Hüseyin Alemdar

  13. #28
    Üye
    Fırtına Avatarı

    Gerçek Adı
    nuran
    Üyelik Tarihi
    12.06-2007
    Son Giriş
    29.10-2014
    Saat
    21:07
    Yaşadığı Yer
    İstanbul / Üsküdar
    Mesaj
    1.129
    Alınan Beğeniler
    0
    Verilen Beğeniler
    0
    Blog Mesajları
    27

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    bismihu

    susacaklarım b/aşkaydı
    içimin kalabalığında hüküm giymişken ve s/aklamak isterken sancımı
    ve sus/amışken bir düş/e

    düş/tüm
    en kanayan y/anıma sığınırken
    düş/tüm
    matem havasına bürünmüş susuşlarımı sunacakken yar(sız)lığıma

    ellerimi saracak, hüznümü s/aklayacak
    y/ansız bir düşe muhtacım şimdi

    satır aralarına gizliyorum birikmiş pişmanlığımı
    en içli ağıtlara yaslanıyorum
    bakışlarım nem kokuyor, rutubetli
    siyaha boyanmış

    araf simsiyah

    günceme siyah düşler bulanıyor
    karanlık hırpalıyor ruhumu

    sözlerim d/üşüyor
    meryem iffetle susuyor
    gözlerim susuyor

    ey yar

    ''susacaklarım var sana''

    duy/ma beni

  14. #29
    Üye
    hebunebru Avatarı

    Üyelik Tarihi
    23.07-2009
    Son Giriş
    Saat
    Yaşadığı Yer
    Diyarbakır
    Mesaj
    90
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Ve gözlerin gelir aklima
    ve sözlerin
    gidişin gitmiyor gözümün önünden
    ve izleri derin
    ilk değilsin bu senin de bildiğin
    ve yine biliyorsun
    sen son sevdiğim
    şimdi uzaklardasın
    ben çamlar arasında bir hastane odasında
    ciğerimde bir ince hastalık

    içimde kapanmak bilmeyen bir yara
    ve sanki elimde inadina bir sigara
    biliyorum dönmeyeceksin
    hatta arkana bile bakmazsın
    gün gelir belki bir yuva kurarsın
    oglun olsa benim adımı koyar mısın
    ..gittin..
    dağ gibi sevdamı devirip ardında gittin

    allahaısmarladık bile demedin
    sazlar çalınır çamlıcanın bahcelerinde
    o şarkıyı bir daha hiç söylemedim
    şimdi elimde bir bardak çay
    ve dudağımda buruk bir tebessüm
    kendi kendimi üzmemeye söz verdim
    ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakın yerinde sevdim
    ısrar etmedin kendine beni sev diye
    beyaz bulutlar gibi sırtını rüzgarlara
    verip gittin
    bense durdum ve bekledim
    ve ben seni hayatımın bir musalla taşına en yakında yerinde sevdim.
    (Ugur Arslan)

  15. #30
    Üye
    SoN_sAvAşÇı Avatarı

    Üyelik Tarihi
    30.11-2008
    Son Giriş
    07.01-2019
    Saat
    04:14
    Yaşadığı Yer
    Ankara
    Mesaj
    1.326
    Alınan Beğeniler
    1
    Verilen Beğeniler
    0

    Zaten Değerlendirdiniz! 0
    Panthera: hafif, agresif ve zarif aktif tekerlekli sandalye...
    AyrılıkSessiz köşelerin arkadaşı ayrılık
    Karanlık gecelerin sırdaşı ayrılık
    Umutsuz kişilerin yoldaşı ayrılık
    Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

    Anlamsız cümlelerin öznesi ayrılık
    Zamansız bitişlerin gözdesi ayrılık
    Oransız sevmelerin yüzdesi ayrılık
    Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

    Zamansız ölüm kadar yakındır ayrılık
    Hücum sözüyle kalbe akındır ayrılık
    Kaşındıkça kanayan acındır ayrılık
    Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine

    Doğduğun gün yazılan kaderdir ayrılık
    Nöbetini bekleyen askerdir ayrılık
    En beterinden bile beterdir ayrılık
    Ayrılmaz ayrılık, sadıktır sevdiğine




Sayfa 2 / 23 İlkİlk 12345612 ... SonSon