Arkadaşlar merhaba,
Eğer katlanıp ta okuma zahmetinde bulunursanız minnettar olurum, yazımın sonunda benim için cevabı çok önemli olan 3 soru soracağım.
2008 senesinde geçirdigim bir kazada sağ gözümde tamamen ve kalıcı görme kaybı meydana geldi. Uzaktan bile fark edilen kalıcı bir deformasyon da mevcut. Bu kaza sonrası geçirdiğim ameliyatın akabinde tedavi sürecinde kortizon ihtiva eden bir ilacı aşırı dozda (dr önerisi ve gözetimi altında) kullanmak zorunda kaldım. Bir sene kadar sonra bu ilacın yan etkisi olarak teşhis edilen ''avasküler nekroz'' kalça kemiği içerisinde damar tıkanıklığına bağlı kemik dokusunda deformasyon sorunu yaşadım. Her iki kalçamdan ameliyat olmak zorunda kaldım ve malesef sağ kalçamda kalıcı hasar meydana geldi. 6 ay kadar sonra bu sefer de sağlam olan sol gözümde aynı sebepten, o ilacın yan etkisinden dolayı arter tıkanıklığına bağlı olarak tamamen görme kaybı yaşadım. 3 ay kadar hiç görmedim. Yoğun bir tedavi süreci sonrasında yavaş yavaş görmeye başladım ve 6 ayın sonunda eskisi kadar sağlıklı olmasa da Allah' a şükürler olsun ki O'nun lütfu ile görebiliyordum.
2012 senesinde bir devlet hastanesinden engelli raporu aldım. %32 sol göz %12 kalça olmak üzere toplamda %42 engelli raporum mevcut. Her ne kadar ısrarla sağ gözümde de sorun olduğunu söylesem de dikkate alınmadı. Birkaç büyük punto harf gösterdiler, okuyabilince testi sonlandırdılar. Halbuki benim sorunum her şeyi olduğundan daha parlak görüyor olmam ve ışığa karşı aşırı duyarlı olmam. Her ne ise, buna da şükür diye düşündüm. Zaten aldığım rapor %40 üzeri olduğu için sorun etmedim. İlk sigortalılık tarihim 06.2005 ve şu an 4920 gün prim ödemem mevcut.
Ben engelli raporu aldığımda engelli emeklilik için 10 sene sigortalılık süresi şartı vardı. Yani 06.2015 tarihinde emekli olabiliyordum. 2015 senesi ocak ayında 15 sene sigortalılık süresine yükseltildi. 2020 senesi ocak ayında bu süre 20 seneye çıkartıldı ve ben 2 defa 6 aylık bir farkla emekli olma şansımı kaybettim. Hadi 20 seneyi tamamlayalım dedim, ha gayret çalışmaya devam etim. Şimdi 2025 senesindeyiz ve yeni bir kanun ile aldığınız rapor geçersiz yeniden rapor almanız gerekiyor deniliyor. Eyvallah, onu da alalım itirazımız yok. Ancak tek rahatsızlıkta %40 oranı bulmamız gerekiyormuş, balthazar formülü uygulanmayacakmış oranların toplanması uygulaması artık rafa kalkmış.
İyi de be kardeşim, beni 15 senedir engelli statüsünden çalıştırıyorsun, benimle yanımda aynı işi yapan kişi benim 2 katım maaş alırken ben asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılıyorum. Her zam istediğimde ''siz engelli statüsünde çalışıyorsunuz malesef asgari ücretten fazla maaş ödeyemeyiz'' yanıtını bize işittiriyorsun... Şimdi de engelli değilsin diye emeklilik hakkımızı elimizden alıyorsun. Adalet Ve Kalkınma partisi adındaki ADALET kelimesinin karşılığı kesinlikle şu yaşadığım şeyler değil. Şimdi size birkaç sorum olacak...
1. 2025 te yürürlüğe giren konu yasa ile ilgili herhangi biri / kurum yada kuruluş tarafından mahkemeye bir itiraz başvurusu yapıldı mı acaba bilen var mı?
2. Yeni yasaya göre balthazar formülü uygulanmıyor. Peki başka bir hesaplama yöntemi var mı? Yani mesela ciddi anlamda 3 yerinde iş gücü kaybı yaşayan bir insan nasıl olur da en fazla iş gücü kaybi misalen bir gözün kaybı karşılığı %32 ile değerlendirilir? Acaba bu durum:
%32 + %20 + %12 = %64 ve bu toplama işleminden sonra yine bir formül uygulanarak bu puan biraz daha aşağı indirilerek bir işgücü kaybı kararı veriliyor olabilir mi?
Sadece en fazla puan olan %32 üzerinden emeklilik kararı verildiği kesin midir?
3. Sol gözde tamamen sağ gözde ise kısmi görme kaybı olması durumunda %32 sağ göz olduğuna göre sol gözün de görme kaybı puanı diğeri ile birleştirilir mi? Bununla ilgili bir bilgisi olan var mı?
Sabredip okumanız benim için son derece kıymetli. Vaktinizi ayırdığınız için hepinize teşekkür ederim.
Eğer katlanıp ta okuma zahmetinde bulunursanız minnettar olurum, yazımın sonunda benim için cevabı çok önemli olan 3 soru soracağım.
2008 senesinde geçirdigim bir kazada sağ gözümde tamamen ve kalıcı görme kaybı meydana geldi. Uzaktan bile fark edilen kalıcı bir deformasyon da mevcut. Bu kaza sonrası geçirdiğim ameliyatın akabinde tedavi sürecinde kortizon ihtiva eden bir ilacı aşırı dozda (dr önerisi ve gözetimi altında) kullanmak zorunda kaldım. Bir sene kadar sonra bu ilacın yan etkisi olarak teşhis edilen ''avasküler nekroz'' kalça kemiği içerisinde damar tıkanıklığına bağlı kemik dokusunda deformasyon sorunu yaşadım. Her iki kalçamdan ameliyat olmak zorunda kaldım ve malesef sağ kalçamda kalıcı hasar meydana geldi. 6 ay kadar sonra bu sefer de sağlam olan sol gözümde aynı sebepten, o ilacın yan etkisinden dolayı arter tıkanıklığına bağlı olarak tamamen görme kaybı yaşadım. 3 ay kadar hiç görmedim. Yoğun bir tedavi süreci sonrasında yavaş yavaş görmeye başladım ve 6 ayın sonunda eskisi kadar sağlıklı olmasa da Allah' a şükürler olsun ki O'nun lütfu ile görebiliyordum.
2012 senesinde bir devlet hastanesinden engelli raporu aldım. %32 sol göz %12 kalça olmak üzere toplamda %42 engelli raporum mevcut. Her ne kadar ısrarla sağ gözümde de sorun olduğunu söylesem de dikkate alınmadı. Birkaç büyük punto harf gösterdiler, okuyabilince testi sonlandırdılar. Halbuki benim sorunum her şeyi olduğundan daha parlak görüyor olmam ve ışığa karşı aşırı duyarlı olmam. Her ne ise, buna da şükür diye düşündüm. Zaten aldığım rapor %40 üzeri olduğu için sorun etmedim. İlk sigortalılık tarihim 06.2005 ve şu an 4920 gün prim ödemem mevcut.
Ben engelli raporu aldığımda engelli emeklilik için 10 sene sigortalılık süresi şartı vardı. Yani 06.2015 tarihinde emekli olabiliyordum. 2015 senesi ocak ayında 15 sene sigortalılık süresine yükseltildi. 2020 senesi ocak ayında bu süre 20 seneye çıkartıldı ve ben 2 defa 6 aylık bir farkla emekli olma şansımı kaybettim. Hadi 20 seneyi tamamlayalım dedim, ha gayret çalışmaya devam etim. Şimdi 2025 senesindeyiz ve yeni bir kanun ile aldığınız rapor geçersiz yeniden rapor almanız gerekiyor deniliyor. Eyvallah, onu da alalım itirazımız yok. Ancak tek rahatsızlıkta %40 oranı bulmamız gerekiyormuş, balthazar formülü uygulanmayacakmış oranların toplanması uygulaması artık rafa kalkmış.
İyi de be kardeşim, beni 15 senedir engelli statüsünden çalıştırıyorsun, benimle yanımda aynı işi yapan kişi benim 2 katım maaş alırken ben asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılıyorum. Her zam istediğimde ''siz engelli statüsünde çalışıyorsunuz malesef asgari ücretten fazla maaş ödeyemeyiz'' yanıtını bize işittiriyorsun... Şimdi de engelli değilsin diye emeklilik hakkımızı elimizden alıyorsun. Adalet Ve Kalkınma partisi adındaki ADALET kelimesinin karşılığı kesinlikle şu yaşadığım şeyler değil. Şimdi size birkaç sorum olacak...
1. 2025 te yürürlüğe giren konu yasa ile ilgili herhangi biri / kurum yada kuruluş tarafından mahkemeye bir itiraz başvurusu yapıldı mı acaba bilen var mı?
2. Yeni yasaya göre balthazar formülü uygulanmıyor. Peki başka bir hesaplama yöntemi var mı? Yani mesela ciddi anlamda 3 yerinde iş gücü kaybı yaşayan bir insan nasıl olur da en fazla iş gücü kaybi misalen bir gözün kaybı karşılığı %32 ile değerlendirilir? Acaba bu durum:
%32 + %20 + %12 = %64 ve bu toplama işleminden sonra yine bir formül uygulanarak bu puan biraz daha aşağı indirilerek bir işgücü kaybı kararı veriliyor olabilir mi?
Sadece en fazla puan olan %32 üzerinden emeklilik kararı verildiği kesin midir?
3. Sol gözde tamamen sağ gözde ise kısmi görme kaybı olması durumunda %32 sağ göz olduğuna göre sol gözün de görme kaybı puanı diğeri ile birleştirilir mi? Bununla ilgili bir bilgisi olan var mı?
Sabredip okumanız benim için son derece kıymetli. Vaktinizi ayırdığınız için hepinize teşekkür ederim.
