Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Kitap] Aşk Bir İhtimaldir / Zeyyat ŞAHİN

Mediha

Üye
Üyelik
1 Mar 2004
Konular
66
Mesajlar
524
Reaksiyonlar
1
“Ölüm kesindir, yaşamak ihtimal. Sen kesin olanın peşinde koşuyorsun; oysa ihtimalin peşinde koşmak gerek.” Bu söz, “ Dondurmam Gaymak ” filminin beni çok etkileyen bir sahnesinde geçiyordu. O ana kadar bir kahkaha tufanı estiren film, bir anda salonu sessizliğe boğdu ve beni duvarlara çarptı, donup kaldım.

Evet, yaşamak bir ihtimaldi ve bir ihtimalin peşinde tüketiyorduk ömrümüzü; ama buna değerdi. Bir sonraki güne uyanabilmek ihtimali, yarin ay yüzünü ömrümüzde bir kere daha görebilmek ihtimali, bir türkü daha söyleyebilmek ihtimali… Yani bütün hikâyemiz bir ihtimal ve bir ihtimale hikâyeler yazıyoruz durmadan. “ Kaf Dağı teferruattır.” deyip bütün ihtimalleri tek bir ihtimalin sıcaklığında eritiyoruz. Tek ve en büyük, en güzel, en gizemli ihtimalin yani aşkın sıcaklığında.

Ve biliyoruz ki aşk bir ihtimal, Kaf Dağının arkasında gizli okunmayı bekleyen en eski hikâye. Okundukça çoğalan, çoğaldıkça insanı kendine çeken ve hafızamızdaki bütün hikâyeleri bir çırpıda unutturan bir hikaye. Okumaya doyamadığımız, unutmaya kıyamadığımız bir hikâye. Kesinliğin sıradanlığından uzak, muhtemelin zenginliği ile dolu, her dem okumak istediğimiz ve okundukça sonu gelmeyen bir hikâye.

Yılmaz ERDOĞAN: “ Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim.” derken aşkın aslında bir ihtimal olduğunu söylüyordu. Ve Asaf Halet ÇELEBİ:
“Çin kadar uzaktan
Can kadar yakından
Sen bir masal kızısın
Dün Çin’den gelmiştin
Bugün Lizboa’dan”
derken aynı şeyi söylüyordu. Aşk bir ihtimaldir ama insanın aşkın dışında bir ihtimali yoktur.

Bir ihtimali sevmek; en büyük, en güzel ve en gizemli ihtimalin yani aşkın vadisinde yol almak bize Yaratıcı’nın bir lûtfu. Bitmez yollarda, sonu gelmez hikâyelerde, Kaf Dağını aşmanın hayaliyle tüketilen bir ömür bu yüzden hiç bitmeyecek gibi geliyor bize. Çünkü bir ihtimalin peşindeyiz ve bir ihtimal yol alıyor her daim içimizde.

Ve bu en büyük ihtimali kaybetme ihtimali, ihtimallerin en fenası. Hiçbir ihtimal, böylesine acıtamaz yüreğimizi, gece yarıları kan ter içinde çığlıklarla uyandıramaz uykulardan bizi. Ve ihtimal ki, bir yerlerde, bizim için uykularına kıymasa da bizi düşlerinde yaşatanlar vardır deyip ihtimal dışı bırakırız bu en fena ihtimali de.

“ Aşk bir sarp kale
Ya alınır ya alınmaz.”
diyor Karacaoğlan. Elbet güzeldir bir kaleyi fethetmek ama bir kaleyi fethetme düşü daha da güzeldir. Muzaffer olma ihtimalini yüreğinde taşımak, zafer kazanmaktan çok daha heyecanlıdır ve aşk da bu heyecanın ta kendisidir, yani bir ihtimaldir, ihtimallerin en güzelidir.

Yarına dair ihtimallerimiz yoksa bugünün kesinlikleri boğar bizi. O yüzden bir ihtimalimiz olmalı ve ihtimali olmalıyız birinin ve fethetmeye hazır olmalıyız her daim bir yüreği, fethedilmeye hazır olmalı yüreğimiz.

ZEYYAT ŞAHİN
 
mediş güzel bir seçim....paylaşımın için teşekkürler
 
Şiir tadında bir kitap sanırım.Hemencecik okumak istedim,insanın içini ısıtan bir kitap olmalı...
 
Bu kitabı yazan Antalyada yaşayan bir öğetmen.. Ve bana kendisi tavsiye etti kitabı..
Henüz bende alıp okuyamadım ama ilk fırsatta bende okumak istiyorum..
 
Üst Alt