Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Kitap] Şu Çılgın Türkler

melihtansel

Yeni Üye
Üyelik
23 Eyl 2005
Konular
1
Mesajlar
1
Reaksiyonlar
0
Şu Çılgın Türkler

Turgut Özakman
BİLGİ YAYINEVİ

Dünyadaki en meşru, en ahlaklı, en haklı, en kutsal savaşlardan birinin, emperyalizme karşı verilmiş ve kazanılmış ilk kurtuluş savaşının, bir millileşme ihtilalinin romanı, şaşırtıcı bir yakın zaman destanı...

-Turgut Özakman'ın elli küsur yıldır süregelen çabasının ürünü.
-Milli Mücadelemizin, bir serüven romanı gibi rahat okunan ve şimdiye kadar yazılmamış ayrıntılı, çok yönlü öyküsü.
-Gurur ve ibret verici gerçeklerin, gerçek belgelere dayalı olgu ve olayların, insanı içine çeken, şaşırtan, heyecanlandıran, ağlatan, gönendiren anlatısı.
-Tüm yeni nesillere eşi olmayan bir armağan.[SIZE=4]

Kaynak [/SIZE]
 
Yoğun geçen günlerime rağmen, iki gün önce okumaya başladım ve yarısına geldim (yoğun olmadığım dönemlerde okumaya başlasam 2-3 gün içerisinde okur, bitirirdim).

Yarısını okumama rağmen şunları söylemek istiyorum;
Bu dönemde, kitabı her Türk vatandaşının okumasını tavsiye ederim.

Okuduğunuzda gözlerinizin yaşla dolacağından eminim.
Özellikle günümüzde, içerisisinde bulunduğumuz ortamı göz önüne aldığımızda, yöneticilerin davranış ve hareketlerine, insanımızın gittiği yöne, davranışlarına baktığımızda ve o dönemle bugünü karşılaştırdığımızda daha iyi anlayacaksınız.

Teşekkürler.
 
sevgili melihtansel kardeşim kitapla ilgili olarak yaptığın yorumların hepsine katılmakla beraber, nacizane düşüncelerimi de paylaşmak istiyorum.


Ben bir kitabın kalitesinin yazarın o kitap için harcadığı zamanla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum.Yazar kitap için ne kadar çok kaynak bulmuş ne kadar çok araştırma yapmış ne kadarından faydalanmış bulduğu şeylerin ne kadarını elemiş ne kadarını saklamış,araştırdığı konu için kimlerle görüşmüş kimlerin fikirlerini almış vb...

Yukarıda sıraladığım şeyler bi kitabı elime aldığımda ilk olarak baktığım şeylerdir.ŞU ÇILGIN TÜRKLER'i ilk elime aldığımda kitabın arkasındaki kaynakça bölümüne baktım.şu an sayfa sayısını bilmiyorum ama kaynakçanın kalınlığı beni çok etkiledi.Zaten kitabı bitirmek için 50 küsür yılını harcamış TURGUT ÖZAKMAN. Bu müthiş birşey.

Bir de kitabın arkasında '80 YILDIR BEKLENEN KİTAP' diye bir yazı var.Bence %100 doğru bir kelam etmiş kim söylediyse.Herkes gibi ben de o zaman ki savaşlardan etkilenmiş tüm ulusların bu kitabı dikkatle okumasını tavsiye ediyorum.Sadece Türklerin değil Yunanların,İngilizlerin,Fransızların,İtalyanların,Ermenilerin vs...

Herkes bu kitabı okusun ki ırkımızın neler yaptığını ve buna bakarak neler yapabilceğini görsün; ona göre hareket etsin...


SAYGILARIMLA
 
Kurtuluş savaşımızı tarih kitabı gibi değil de macera romanı olarak anlatan müthiş bir kaynak kitap , en kısa zamanda okumaya çalışacağım.


Yazarın hürriyet gazetesindeki röportajı :

Yazarken ağladım

İhsan YILMAZ

Fiyatına rağmen (747 sayfa, 22 YTL) satış rekorlarını alt üst eden ‘Şu Çılgın Türkler’ kitabının yazarı Turgut Özakman Hürriyet’in sorularını yanıtladı. Bundan sonra Çanakkale Savaşı’nı anlatan bir kitap düşündüğünü belirten Özakman, ‘Şu Çılgın Türkler’i yazarken çoğu yerde ağladığını söyledi.

558959.jpg


TÜRKİYE’de kitap satış rekorlarını altüst eden ‘Şu Çılgın Türkler’in yazarı Turgut Özakman, sorularımızdan önce şöyle aktarıyor duygularını:

‘Hemen her gün uğraştığım için o olayların sanki tanığıymışım, görmüşüm, katılmışım gibi bir his oluştu bende. Biri bir şey anlatırken mesela, olayı biraz değişik anlatsalar içimden şöyle demek geliyor: Ya ben ordaydım, bu böyle olmadı. O kadar çok ayrıntıyla ilgilendim ki. Yazarken de sanki yaşadıklarımı yazıyordum. Çok yerde kitabı yazarken ağladım bile. İstiklal Savaşı’nın sahiden bir yazarın hayaline ihtiyacı yok. Duygusallık açısından da, düşündürme ve çarpıcılık bakımından da. Müthiş bir olay, tabii bunu benden daha iyi yazacak yazarlar çıkacaktır ve çıkmalıdır da.’

558939.jpg


Ardından sorularımız yanıtlıyor:

Şu Çılgın Türkler’i yazmaya nasıl karar verdiniz? Kurtuluş Savaşı ruhu yok oluyor gibi bir endişeden mi yola çıktınız?

Bilgi birikince kendini yazdırmak için insanı zorlar. Bende de o birikim olmuştu ama niyetim roman yazmak değildi. Bir inceleme ve araştırma kitabı yazarım diye düşünüyordum. Kurtuluş Savaşı çok cepheli bir savaştı ve bütün cepheleriyle eksiksiz olarak anlatıldığı bir kitap yoktu ve ben bunu yazmak istiyordum. Bugün de yaptığım o ama ilk projem dediğim gibi bilimsel bir çalışmaydı.

TARİH KİTABI GİBİ DEĞİL

Bu kararınızı değiştiren ne oldu?

Üniversite hocalığım sırasında gördüm ki çocuklarımız her yıl çok daha az bir bilgi birikimiyle gelmeye başladılar. Sonraları giderek sadece az değil yanlış bilgiyle de gelmeye başladılar. O zaman ben de hedef kitlesi olarak gençleri düşünerek kitabı yazdım. Çocuklar bunu tarih kitabı gibi görürse gene okumazlar. Bir kurgu yapayım ve öyle anlatayım diye düşündüm. Tiyatro yazarlığımdan gelen birikimle de bu kitabı kurguladım. Macera romanı gibi okusunlar istedim.

Yayınlandıktan sonraki süreç sizi şaşırttı mı, yani böylesine bir ilgi göreceğini bekliyor muydunuz?

Başta çevremizdeki insanlar, yani okuması gerekenler okuyunca satış hızı kesilir diye düşünmüştük. Ama hiç de öyle olmadı. Fuarda imza yaptığım sürece kuyruğun ucu başı yoktu. Demek ki bir ihtiyacı karşıladı.

İnanılmaz bir kuyruk vardı haftasonu Kitap Fuarı’ndaki imza gününüzde. Ne tür tepkiler alıyorsunuz orada, neler soruyorlar size?

Yaşlı adam geliyor, elinizi öpmek istiyorum diyor. Dedim ki, bu kitap için elimi öpmeyin, benim yaptığım sadece atalarımızın yaptığını dürüstçe yansıtmaktan ibaret. Bir marifeti varsa bu kitabın, o da onlara ait. Kadının biri; ‘Biz Türkleri o kadar aşağılıyorlar ki, bu kitabınız benim için kutsal kitap oldu’ dedi. Kitabı güvenerek okumaları benim için çok önemli, hiç kimse de, bu doğru mu, diye sormuyor. Bu güven benim için çok önemli. Çünkü o kadar çok yalan yanlış bilgilerle dolu tarih kitabı var ki... Minnet dolu gözlerle karşılaştım mesela. Benim gördüğüm, doğulusu batılısı, kadını erkeği, sivili askeri, sağcısı solcusu kitabı çok sevdi. Demek ki bizim yakın tarihimizi bilmeye ihtiyacımız varmış.

ÇANAKKALE’Yİ YAZACAĞIM

‘Şu Çılgın Türkler’in devamını yazmayı düşünüyor musunuz?

Önce Çanakkale Savaşı’nı yazmak istiyorum, bir tür ‘Şu Çılgın Türkler’in yani Milli Mücadele’nin önsözü olarak. Daha sonra da 10. yıla kadar Cumhuriyet dönemini.

160. baskıya ulaştı

Kitabın karşıladığı ihtiyaç neydi sizce?

Benim, böyle bir ihtiyaç var ve ben bu kitabı yazarsam ilgi görür, boşluk doldurur gibi bir düşüncem hiç olmadı. Yayınevinin de böyle bir düşüncesi yoktu. Kitabımı bitirdim ve teslim ettim, yayıncım da bastı. Yani zamana denk düşer diye bir kaygımız olmadı. Daha önce çalıştığım gibi, Turgut bir kitap yazdı ve getirdi, Ahmet (Küflü) de bunu bastı. Ama işte birinci baskıdan sonra ikinci baskı geldi, ardından da üçüncü ve dördüncü diye devam etti. Bu ritmi ben kendi hayatımda zaten yaşamamıştım. Yayınevi de yaşamamış, bir süre bocaladık ve acemi kaldık. Sonra duruma alışıldı ve ihtiyaç karşılandı tabii, Ankara’dan gelirken kitabın 160. baskısı yapılıyordu.

Bazı kitapları okuyabilmek için eski yazı öğrendim

Kaç kitaplık bir arşiviniz var şu anda Milli Mücadele’ye dair?

Tam olarak bilmiyorum ama bin kadar vardır. Ama bunların yanında fotoğraflar var, belgeler, haritalar, dergiler, ele geçiremediğim ya da satın alamadığım için el yazımla çoğalttığım otuz kadar defterim var. Bazı kitapları okuyabilmek için eski yazı öğrendim. 50 yılda birikmiş bir arşiv benimkisi. Bu arşivden çıkardığım romanı da üç yılda tamamladım.

TRT’ye kalsa ‘Şu Kahraman Türkler’ olacak

‘Şu Çılgın Türkler’in senaryo halini TRT’ye verdiğimde yine bu ismi kullanmıştım. Baktım ismi değiştirmişler ve ‘Şu Kahraman Türkler’ yapmışlar. Yani bir okul müsameresi gibi düşünüyorlar. Hemen çektim ismi, sonra Kurtuluş olarak filme çekildi. Şu Çılgın Türkler ismi de bana kaldı. Okuyucu kitabın isminin ne anlama geldiğini çok çabuk kavrıyor. Sahiden yapılması en zor şeyi yapmışız. İnsanların içerisindeki gizli güç o havada öylesine çıkıyor ki ortaya, on kişinin yapacağı işi bir kişi başarıyor.’

‘Çılgın Türkler’in ‘çirkin’leri de var

Kitabın ismini ‘Şu Çılgın Türkler’ koyarken ‘çılgın’ı hangi anlamda düşünmüştünüz?

Olumlu manada tabii. Ama olumsuz çılgınlarımız da var. Kahramanlığın da bir dozu vardır ama biz bunu çok fazla aşan kahramanlıklar göstermişiz. Başka bir ülkede bu kahramanlıklar art arda bu kadar çok olur mu, bilemiyorum. Ama bizim bu çirkin çılgınlığımızın da başka bir ülkede örneği var mıdır, onu da bilemiyorum. Yunan ordusu Anadolu’nun içlerine doğru yürürken o zamanki Adliye Nazırı yani Adalet Bakanı Ali Rüştü Efendi diyor ki: ‘Bu ordunun kazanması için dua edelim, çünkü Yunan ordusu bizim ordumuzdur.’ Bizim ordumuz dediği İstanbul Hükümeti’nin ordusu. Bu olacak şey mi? Bu söz karşısında yer yerinden oynaması gerekirken bir sonraki kabinede yine Adalet Nazırı yapılıyor. Çirkin çılgınlar dediğim işte bu gibi kişiler.

Hürriyet’te yazmaya başlayacaksınız. Okurlarınız orada ne bulacak?

‘Şu Çılgın Türkler’de olumlu çılgın Türkler ya da çirkin çılgın Türklerin hepsinden bahsedemedim. Şimdi Hürriyet Gazetesi’nde güzel çılgınlardan da, çirkin çılgınlardan da bahsedeceğim. Elimde bir sürü malzeme var. Çılgınımız çok yani.

Küçücük bir koku alsam utanmadan söylerim

‘Avrupa Birliği tartışmalarında Ermeni meselesini gündeme getiriyorlar. Bence Türkiye’nin eli hepsinin elinden daha temiz. Elli yıldır şu tarihin içersindeyim, küçücük bir koku almış olsam kesin olarak bunu da korkmadan ve utanmadan söylerim. Yanlışlık yapmamış mıyız? Osmanlı’nın yanlışı da çok, Cumhuriyet’in yanlışı da çok. Yanlışı olmayan bir toplum var mı? Kıyım bambaşka bir şey. Onlar kıyımın ne olduğunu herhalde hiç düşünmeden konuşuyorlar. Bir devletin bir ırkı yok etmek için bütün gücüyle seferber olması ve bunun için binlerce katil, binlerce cellat bulması lazım. Böyle bir şey yok. O tarihte savaş içinde olmadığımız için Amerikan okulları, Amerikan misyonları hepsi tanık bu olaylara. Niye hiçbir şey bilmiyorlar. 1921’den beri Ermeni meselesi hakkında ortaya yeni bir belge konmuş değildir. Ama o tarihte birtakım insanlar Ermenileri öldürmüş olabilir mi, olabilir. Bu bir Kürt çetesi olur, bir Türk çetesi olur, bir jandarma olur, bir köyün adamları olur. Bunlar yapılmıştır, hastalıktan ölenler olmuştur.

Kurtuluş Savaşı bilinci ‘Duruş’ getirir

Milli Mücadele’nin romanını yazmış biri olarak ülkenin bugünkü halini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Biz Kurtuluş Savaşı’nı çocuklarımıza öğretseydik, duruşumuz başka olurdu. Bu savaşı bilen iktidarlar bizi yönetseydi Türkiye başka yerde olurdu. Cumhuriyet’in bütün niteliklerini belirleyen bu savaşı bilmeden Türkiye’yi yönetmek ya da barış içinde yönetmek mümkün olmuyor. Bir devletin kuruluş felsefesi vardır. Milli Mücadele’yi bilmeden bu kuruluş gerekçesini, felsefesini, hikmetini anlayamazsınız.

Türkiye’nin AB’ye girme sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Önümüzdeki on yılda Türkiye 80 milyon nüfuslu bir ülke haline gelecek. Avrupa Birliği’ne gerçekten girse, ama gerçekten, yanaşma gibi değil, Avrupa Parlamentosu’nun en güçlü grubu olacak. Bu grup birlik halinde haraket ederse onlar için sorun. O yüzden bu grubu ne kadar parçalayabilirlerse, farklı fikirleri gündeme getirilerse ve bazı şeylerimizi törpülerlerse rahat ederiz sanıyorlar. Batı’nın bilimine, sanatına hiçbir itirazımız yok ama Batı’nın bir emperyalist yüzü var ki, bunu bilmeden dostluk yapmak da mümkün değildir, saflık olur.

10 kişi yürüdük

1948’deki o meşhur Dumlupınar yürüyüşünü hangi ruh haliyle yapmıştınız?

Bir arkadaşımız organize etmişti onu, Anadolu’yu görürüz, birlikte oluruz düşüncesiyle. 10 kişi yapmıştık o yolculuğu, ikisi rahmetli oldu, sekiz kişi hayatta. Polatlı’dan başladık, Sivrihisar, Seyyitgazi, Türkmen Ormanları, Kütahya, Dumlupınar. Dokuz gün sürdü bu yolculuk. Ben ertesi yıl bir daha yürüdüm ve dönüşte trende üşüttüğüm için bir buçuk yıl hasta yattım. Sonra anıları toplamaya başladım ve hakikaten iftihar edeceğim bir arşivim oldu.

Gençlik tarihimizin posterlik kahramanlarını bilmiyor

‘Tarihsiz bir gençlik yetiştiriyoruz. Ait oldukları toplumun tarihini doğru dürüst bilmiyorlar. Başka milletlerin kurtuluş savaşlarıyla ilgililer ve onların kahramanlarını çok iyi tanıyorlar. Halbuki kendi tarihlerini, kurtuluş savaşlarını bilseler onlardan binlerce kahramanları olduğunu göreceklerdir. Yoksa başka milletlerin kahramanlarının posterlerini değil kendi kahramanlarının posterlerini duvarlarına asarlardı.’

Kitapta olmayanları her hafta Hürriyet’te yazacağım

Turgut Özakman, ‘Şu Çılgın Türkler’de anlattıklarının dışında elinde pek çok belge kaldığını, bunların öykülerini de önümüzdeki pazartesi (17 Ekim 2005) gününden itibaren Hürriyet’te yayınlayacağını söyledi. Turgut Özakman’ın yeni çılgın Türklerinin öyküleri her hafta pazartesi günü bölümler halinde yayınlanacak.

2 günde 1300 kitap imzaladı

Kurtuluş Savaşı’nı anlattığı son romanı ‘Şu Çılgın Türkler’ ile satış rekorları kıran Turgut Özakman, cumartesi günü başlayan 24. TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nın da yıldızı oldu. İki günde toplam 1.300 kitap imzalayan, Doğan Hızlan’ın değimiyle; ‘Şu Çılgın Yazar’ın önünde uzun kuyruklar oluştu. İmza günü için İstanbul dışından gelenler bile vardı. Okurlarının imza kuyruğu bitmediği için Bilgi Yayınevi’nin standından akşama kadar ayrılamayan Özakman’ı hayranları koridorlarda da bırakmadılar ve ayaküstü kitaplarını imzalattılar.
 
evet hakkında çok şey yazıldı, çizildi ve bende pek çoğunu okudum. ama henüz kitabı alıp, okumaya fırsatım olmamıştı. en kısa zamanda bende okuyacağım inş. hele bir elimdekiler bitsin :mrgreen: k
 
Kitabı bugün okumaya başladım. Okurken duygulanmamak elde değil.

Herkese tavsiye ederim.
 
Bende aldım severek okumaya başladım hiç elimden düşmüyor hatta sofranda yemek yerken bile okuyorum tavsiye ediyorum mutlaka okuyunuz :)
 
Zafer abi ne kadar da şanslısın. Hayatta yapmayı en çok istediğim şeylerden biri, Kurtuluş savaşı sıralarında -en azından yakın zamanında- yaşamış insanlardan, o anları dinlemek. Ama ne yazıkki yaşım itibariyle artık buna olanağım yok.

Bu kitaba önyargılı bakmıştım önceleri. Çok fazla reklamı yapıldı ve bu bana hep güvensizlik duygusu verdi.
Yorumlardan iyi bir yapıt olduğu görünüyor. Sanırım ben de alacağım...
:roll:
 
vatan millet aşkıyla yanan ve şerefli ecdadımızın bu vatan için neler yaptığını çok iyi anlatan bir yapıt.
TEŞEKKÜRLER SN. ÖZAKMAN böyle bir eseri sunduğunuz için.
 
beğendiğim kitaplardan biri.

uzun diye kaygılanmayın. çünkü sürükleyici ve insanı içine alan bir kitap. uzun olmasına rağmen bir çırpıda bitiyor ve tadı damağınızda kalıyor. ne çabuk bitti diyorsunuz.

bu topraklarda yaşayan herkesin severek okuyacağı ve gurulanacağı ve hatta gözlerinin dolacağı bir kitap.
 
muhtesem bır kıtap.

3 gunde bıtırdım tekrar okuyacagım.
 
süper bişi yaaaa heyecanla gururla okuyorum:)yazara saygılarımla
 
benimde ne zamandır okumayı istediğim bir kitaptı nihayet başlayabildim henüz başlarında olmama rağmen kanımca her türkün tarihini bilme adına kurtuluş mücadelesinin kamera arkasınıda görme adına okuması gereken zengin bir eser :D
 
2 gunde okumustum.hayatımın rekoruydu.tavsiye ederim.okumaya deger
 
kesinlikle herkesin okuması gereken bir kitap...
 
bende şu çılgın türkler kitabını bir hafta içersinde bitirdim o kdar sürükleyiciydiki bi an kendimi orda hissettim herkesi okumsanı tavsıye erderim
 
kitabın kalitesi

kitabın kalitesi ortada bende çok beğendim
 
Genelde medyada yer alan güncel kitapları okuma gibi bir alışkanlığım yoktur ama; çok fazla konuşuldu anlatıldı merak ettim ve okudum. Açıkcası bu kitaptan pek fazla haz etmedim. Hatta beni rahatsız bile etti diyebilirim. Çok fazla yanlı -taraflı yazılmış bir kitap.

Hiç obbjektif değil!..

Son olarak diyebilirim ki, "Şu Çılgın Türkler" başarılı bir propaganda kitabı ve Turgut Özakman da, başarılı bir propagandisttir.
 
Açıkça itiraf etmeliyim ki lise çağlarımda tarih dersini hiç sevmezdim.Hatta kopya çekerek geçtim tarihten.Bir arkadaşım elime bu kitabı verince içimden güldüm.''hayatta bitiremem bu kitabı.Düşünün
700 küsur sayfa kitap.Tarihten hiç hoşlanmayan ben.''İlk 100 sayfadan sonra adeta müptelası oldum kitabın.1 haftada kendime şaşırarak okudum.Ve Ordumuzu,Atatürkü bir kez daha takdir ettim.Ellerine sağlık Turgut Özakman.
 
okudugum ve hayran kaldıgım kıtaplardan bırıydı..
mukemmel yazılmıs bı kıtap
 
okudum süper bi kitap..okudukça içim bi hoş oldu bu kitaba istinaden kurtuluşun cd lerinide izledim..okumayı sevmeyenler muhakkak kurtuluşu izlemeliler..cd nin biri şu çılgın türkleri filmleştirilmiş hali..bu cd leri ve kitabı hediye olarak aldım ama ilerde çocuklarımada izletebilmek için saklıyorum..şiddetle tavsiye ediyorum..
 
Nasıl 2 GÜNDEMİ OKUDUNUZ?... Ya bende okucam ama kitap çok kalın özetini okucam :lol: :lol:
 
Üst Alt