Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Anne siz niye büyümüyorsunuz?

efekt

Üye
Üyelik
27 Eki 2005
Konular
29
Mesajlar
510
Reaksiyonlar
0
731468_1.gif
731468_2.gif
731468_3.gif

KONYA -AA- Konya'da bedensel engelleri nedeniyle belden aşağıları tutmayan bu yüzden ellerinin yardımı ile hareket etmek zorunda kalan Aşure ve Mehmet Ali Güney çifti, doktorların "çocuk yapmayın" uyarılarına rağmen dünyaya gelen 2'si ikiz 3 sağlıklı çocuğuyla mutlu bir hayat sürüyor.

Çok küçük yaşlarda geçirdikleri rahatsızlık nedeniyle belden aşağıları tutmadığı için ellerinin üzerinde yürümek zorunda kalan Mehmet Ali (36) ve Aşure Güney, ilk görüşte birbirlerine aşık oldu. 12 yıl önce hayatlarını birleştiren Güney çifti, tüm engelleri aş kları sayesinde aşmayı başardı. Hatta rahatsızlıkları nedeniyle doktorların "çocuk yapmayın" uyarısına rağmen 3 sağlıklı çocuk dünyaya getirdiler. Üstelik çocuklardan 8 yaşındaki Mustafa ve Hacer ikiz...

Çocuklarını en iyi koşullarda büyütmek için çaba sarf ederken Mehmet Ali'nin geçirdiği trafik kazası sonrası özürlülük oranının yüzde 90'na çıkması, Güney ailesini üzdü. Ancak bu kaza bile mutluluklarına gölge düşüremedi.

Artık elleri üzerinde bile yürüyemeyen kocasının banyo ve tuvalet ihtiyacı gibi herşeyine yetişmeye çalışan ve yüzde 40 özürlü raporu bulunan Aşure Güney, kocasına adeta gözü gibi bakıyor.

Kendileri okuma yazma bilmediği için çocuklarının eğitimine bü yük önem veren ve bunun için kent merkezine taşınmayı bile düşünen çift, maddi imkansızlıklar nedeniyle bir türlü amaçlarına ulaşamadı. Güney çiftinin en b üyük sıkıntısı ise çocuklarının "anne niye siz büyümüyorsunuz?" sorusuna cevap verememek.

Hayırsever vatandaşların yardımıyla yaptırılan bir evde oturan Güney çifti, üç ayda bir aldıkları yaklaşık bin liralık özürlü maaşıyla geçimlerini sürdürmeye çalışıyor.

Aşure Güney, tüm sağlık problemlerine rağmen eşiyle birbirlerini ilk günkü gibi sevdiklerini söyledi.

Bugüne kadar çok sıkıntı yaşadıklarını ancak bu durumu hiç sorun etmediklerini belirten Güney, "Evlendikten sonra doktorlar rahatsızlığımdan dolayı zor olacağından çocuk yapmamam konusunda beni uyardı. Açıkçası ben bu uyarıya çok dikkate almadım. Çocuklarıma hamile kaldığımda ve dünyaya geldiklerinde hüzün ile mutluluğu aynı anda yaşadım. Ancak bunu çevreme hiç yansıtmadım. Onların bakımı zor oldu. Özellikle benim de doğumda öğrendiğim ikiz çocuklarım Mustafa ile Hacer'in bakımında çok zorlandım. Bazen onlar ağladı, ben ağladım. Ama şimdi biri 11, diğer ikisi 8 yaşında ve gayet sağlıklı bir şekilde yaşamlarını sürdürüyorlar" diye konuştu.

Eşiyle birlikte elleri ve ayakları üzerinde yürümenin kendileri için hiçbir zaman sıkıntı teşkil etmediğini ifade eden Güney, şunları kaydetti:

"Eşim ve ben yürüyemediğimiz için boyumuz küçük gibi görünüyor. Bu nedenle çocuklarımız bu durumu fark ettiğinde bizimle ilgili öğretmenlerine çeşitli sorular yöneltmişler.
Öğretmenleri gerekli cevabı vermiş. Ancak çocuklarımız bize de 'anne siz niye hiç büyümüyorsunuz?' diye soru yöneltince gerçekten hem üzüldük hem de ne cevap vereceğimizi şaşırdık. Ancak yine de eşimle birbirimize destek olarak çocukların bu tür sorularına cevap vermeye çalışıyoruz."

Kendisi ve kocasının rahatsızlıklarından dolayı hiç okula gitmediğini ve okuma yazma bilmediklerini dile getiren Güney, çocuklarının daha iyi bir eğitim alması için yaşadıkları beldeden kent merkezine taşınmak istediklerini, maddi imkansızlıklar nedeniyle bu hayallerine gerçekleştiremediklerini sözlerine ekledi.

Mehmet Ali Güney ise, eşiyle mutlu bir yaşam sürdüklerini ancak geçirdiği kaza sonrası tamamen eşine bağımlı hale geldiği için çok ü züldüğünü söyledi.

Bu halde bile eşinin çocuklarına nasıl davranıyorsa kendisine de aynı şekilde davrandığını anlatan Güney, "Hatta benimle daha fazla ilgileniyor. Banyo ve tuvalet ihtiyacımdan yemek yememe kadar herşeyim ondan soruluyor. Yerimden hareket etmekte bile zorlanıyorum. Biz Kaymakamlığın verdiği destekle ayakta duruyoruz. Çocuklarımızın iyi bir eğitim alması için kent merkezine taşınmamız gerekiyor" dedi.

kaynak : www.netgazete.com
 
insanin icini acitan bir manzara
bir taraftan o engelli kadinin erkegin azmini gayretini takdir etsekte cocuklarin ruh durumunu ezik yasantilarini goz onune getirirsek bu insanlara el uzatilip madden degil manen yardim lazim ilk olarak

engellinin kendi bile kabul edemiyor sonucta
 
Gerçekten tebrik edilecek, çok azimli bir aile. Hemde oldukça zor durumdalar. Umarım yardım eli uzatan duyarlı insanlar çıkar.
 
Gayretlerini takdir etmekle birlikte , -engelli olsun veya olmasın- ailelerin sefalet dolu bir yaşama çocuk yapma mantığını anlayamıyorum. :confused:
 
Elleri üzerinde yürüyenlere inceleme...



Konya'da bedensel engelleri nedeniyle belden aşağıları tutmayan, bu yüzden ellerinin yardımı ile hareket etmek zorunda kalan Aşure ve Mehmet Ali Güney çiftini, Prof.Dr. Üner Tan, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Süleyman ilhan ile birlikte inceledi.


Konya'da bedensel engelleri nedeniyle belden aşağıları tutmayan, bu yüzden ellerinin yardımı ile hareket etmek zorunda kalan Aşure ve Mehmet Ali Güney çiftini, el-ayak üzerinde yürüme sendromu olarak da bilinen ''Ünertan'' sendromunun ilk olarak görüldüğü Hatay'lı ailenin genetik şifresini çözen Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Öğretim Üyesi Prof.Dr. Üner Tan, Selçuk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Süleyman ilhan ile birlikte inceledi.

AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Aşure (35) ve Mehmet Ali Güney (36) çiftinin yaşantısının gazete ve televizyonlarda yayımlanmasının ardından Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) onursal üyesi Prof. Dr. Üner Tan, çifti incelemek üzere Konya'ya geldi.

Tan, SÜ Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Süleyman İlhan ile birlikte Güney çiftinin rahatsızlıklarını inceledi.

Prof.Dr.Tan, yapılan tahliller sonrası AA muhabirine yaptığı açıklamada, Güney çiftinin Ünertan Sendorumu olmadığını, bireyin bu sendorumu taşıması için kolları ve bacaklarının kuvvetli olması gerektiğini söyledi.

Çiftin kaslarının iyice eridiğini ve ayaklarını kullanamadığının belirlendiğini ifade eden Tan, ''Buna benzer olgularda bireyler çocuk felci geçirdikten sonra bebeklik yaşlarında iğne olduklarını ve bacaklarının tutmadığını söylüyorlar. Ancak bu vaka çok ilginç. Bir denge engeli olunca böyle iki el iki ayakla yürüyorlar. Çocuk felci ve bacakları felç olan milyonlarca insan var. Fakat hiç biri böyle yürümüyor. Elleri ayakları üzerinde yürümüyor. Bunlar dört ayaklı yürüyüşü tercih ediyor'' dedi.

-AİLENİN DURUMUNU BİLİMSEL DERGİLERE TAŞIYACAK-
Bu durumun nedeninin bilinmediğini vurgulayan Tan, şunları kaydetti:
''Bu sistemde dengesizlik var. Bacaklar tutmuyor. Yürümek için ne yapacak, kişi kendi kendine değişik metotlar yaratacak. İlginç olan ailede, vücuttaki bazı sistemler kendi kendini orgazine ederek düzenli ve karmaşık bir sistem oluşturmuş. Ailede o yüzden ellerinin yardımıyla yürüyor. Dışarıdan etki olmadan rastlantısal bir sistem oluşturulmuş. Bu nedenle az görülüyor. Bacakları tutmadığı için elleri üzerinde yürümeyi tercih ediyorlar.

Hareket sistemi kendi kendine bir düzenleme yaparak karmaşık bir sistemden, yani hiç yürüyemeyen bir sistemden, düzenli bir sistem oluşturmuş ve ellerinin üzerinde yürümeyi geliştirmiş. Buna 'adaptif kendi kendine düzenleme' diyoruz. Adaptif self-organizasyonda, birçok etken birbirleri ile etkileşerek (beyin, genetik, sinirsel devreler, motivasyon, çevre, gibi) yürüme engeline yeni bir çözüm yolu, yürüme şekli oluşturuyor. Buda Aşure'de elleri üzerinde, dizleri üzerine basmadan, zıplayarak oluşturduğu, yürüme şeklidir.''

Aşure'nin koltuk değnekleriyle yürüyebileceğini dile getiren Tan, ancak genç kadının bu durumu red ettiğini, ellerini kullanarak yürümenin kendisine daha kolay geldiğini bildirdi.

Tan, vücudun yeni bir yürüme yöntemi bulduğunu belirterek, ''Bu yürüyüş kendisine doğal geliyor, elleri üzerinde yürümeyi tercih ediyor. Rahatsızlıklarından belirli bir nedenden kaynaklandığını söyleyemeyiz. Çiftte, genetik bozukluklar, çocukluktaki hastalıklar, çevre etkenleri ve beyin bozuklukları var. Bunlar etkileşerek, birçok faktörü birleştiriyor. Nadir görülen bu durumu bilimsel dergilere taşımak istiyorum. Ortopedinin görmesi gerekiyor. Nörolojik olarak yapacak birşey bulunmuyor. Ortopedi ve fizik tedaviye gitmeleri gerekiyor'' diye konuştu.

Fizyolojik olarak çiftin yürüyemeyeceğini ancak egzersizlerle kasların güçlendirilebileceğini anlatan Tan, bu tür hastalara çocukluktan itibaren egzersiz yapılması gerektiğini, küçükken önlemi alınmış olsaydı o zaman yürüme imkanlarının olabileceğini sözlerine ekledi.
Güney çifti ise gazetede yayımlanan haberin ardından insanların kendilerine ilgi gösterdiğini, doktorların sağlık durumlarıyla ilgilenmesini ise memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.

Haber7
 
Aileyi şahsen tanırım bu haberlerden sonra inşaallah sağlık durumlarında ve yaşam standartlarında olumlu gelişmeler olur.
 
valla ben de merak ediyorum..bekleyelim bakalım..
 
Umarım bu incelemeden sonra bu ailenin yaşam şartları biraz olsun kolaylaşır.
 
eğer insan isterse her şeyin üstesinden böyle gelebilir bu azmin zaferi her neye mall olursa olsun zengin pirzola yer fakir un çorbası ama zengin asla içinde huzur bulamaz ve başkasıylada paylaşmaz bitecek diye korkar..(bu aileyi yürekten kutluyorum rabbim yardımcıları olsun)
 
Üst Alt