Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Sütten ağzı yanıp yoğurdu üfleyerek yiyen engelliler... [Yaşam]

petitgirl

Üye
Üyelik
24 Eki 2007
Konular
28
Mesajlar
150
Reaksiyonlar
0
Şimdi neden böyle dedin diyenleriniz vardır, hemen açıklayayım. İnsanlar birilerinden darbe alınca tabiri caizse ağzı yanınca ister istemez etraflarına bir kalkan oluşturuyorlar ve ondan sonra karşılarına çıkan herkese heran tetikte ve şüpheci yaklaşıyorlar. Ben hayata geç başladım ama sanırım çok geç kalmışım çünki karşıma çıkanların hep yüreklerinde yara var, ve yüreğinde yara olan birine güven hissettirmek, benim her dediğim samimi demek ve onu buna inandırmak çok zormuş. Ne yazık ki engelli insanlarda bu durum daha da fazla yani daha çok yaralılar ve daha çok fevriler. Herzaman kendim gibi engelli ama hayata tutunmayı başarmış, eğitimli ve hayatla barışık birini hayatıma dahil etmeyi hayal ettim, engelsiz insanların ilgilerini ve sevgilerini geri çevirdim,onlara güvenmedim, kısacası gerçekçi oldum. Ama büyük bir hayal kırıklığıyla tecrübe ederek anladım ki engelli-engelli ilişkisi de yukarıda anlattığım nedenden ötürü çok zormuş. Şimdi açıkçası ümidim kırıldı diyebilirm. Hayat ne kapılar açar bilemem ama bundan sonra sevmek,evlenmek bir yuva kurmak gibi bir emelim kalmadı. Benim gibi düşünen ya da benim gibi hayal kırıklığı yaşayan arkadaşlar varsa onlarında duygularını öğrenmeyi çok isterim. Sorum şu; engelli - engelli ilşkisi yürümüyor engelli - engelsiz ilişkisi bana çok çok çok zor gibi görünüyor haksız mıyım ?
 
Bu katı bir genelleme olur.Çevremde engelli-engelli ve engelli-engelsiz evliliği yapıp da çok mutlu olanlar var.Bir de engelsiz-engelsiz evliliği olup çok mutsuz olup sonu boşanmalara kadar giden evlilikler de var.Karşınıza çıkan bir kaç kişiye bakıp da bu durumu tüm insanlara genelleme yapmak yanlış olur.İnsanların kusurları olabilir,kişisel özellikleri farklı olabilir,mizaçları farklı olabilir bunları da dikkate almak gerekir.yeni ilişkizini asla bitmiş ilişkinizle kıyaslamayın,her kişilik farklı olduğu gibi her ilişkinin rengi de farklıdır....
 
Sehribanu senin haklı olmanı canı gönülden isterim, inşallah bundan sonra karşıma daha pozitif olaylar çıkar da ben de bu karamsarlıktan kurtulurum :)
 
yazını okuyunca benim gibi düşünenen insanlar olduğunu gördüm..çok çok teşekkür ederim ışık tuuttuğun ve dillendirdiğin için yüreğini..baştan sona hak veriyorum sana...ama cümle kurmak zor geliyordu nitekim düşünceleri konuşturmak için..herkes hayatının belirli evrelerinde birilerine güvenmiş ve birşeyler yaşamış iyisiyle kötüsüyle..bugün hayatına dahil edeceği insana en baştan şu şekilde bir yaklaşımda bulunuyor..ben kimse için kendimi üzemem,yorumamam,keyfi-n- bilir ..nasıl istersen...vs.. kimse yeni bir savaşa hazır değil..herkes senin tabirinle yaralı ve yenik savaşçı oynanan her oyunda..baştan mağlubiyeti kabullenmiş ve acı çekmek istemiyorum,tekrardan diye başlayan cümlelerle çıkıyoruz meydan muharrebesine..açıkçası bende ne zaman bir ilişki yaşamaya karar versem,hemen içimdeki tüm acılar depresiyor..sanırım emek verip sonra da gidişini izlemek çok acımasız bir kavram oluşturmuş yaşanmışlığımızda..

herkes yorgun..
herkes yaralı...
ve herkes gideni tamamlamaya çalışıyor yeni gelende..
hayatlarımızı kıyaslamalar üzerine mi kuruyoruz ne??


senin yaşamından farklı değil benimkiside..insanlar herşeye en kolayından ulaşmayı yeğliyorlar...belkide bu nedenle teknoloji hayatımıza girdi gireli mertlik bozuldu:)

kimseyi sevemiyorum..1 haftada beni sevdiğini söylenlere inanasım gelmiyor..belkide bu nedenle mutlu olamıyorum..günü kurtarmaya çalışanlardan olmayı başaramadığım için belkide...
kimseye güvenmiyorum..güvenemiyorum ne yazıkki:(
 
Sevgili ada sen de benim anlatmak istediklerimi adeta tamamlamışsın,dediğin gibi 2 günde seni seviyorum deyip en küçük bir fedakarlık yapmaktan çekinir oldu çoğu insan. Oysa geçmişte her ne yaşanmışsa onu ait olduğu yerde bırakmak ve her kalbe sıfırdan değer ve şans vermek gerek. Sil baştan başlayabilmeli yoksa kangren olan bir uzvu vücutta taşımaya çalışmaktan farklı olmaz geçmişte olanları sürdürmek. Her ilişkiye şans verilmeli belki de hayatının insanı o olacak haa o da değilse yıkılmadan aynı ümitle aynı hevesle tek başına ama dimdik devam edilmeli hayat yolunda. Arkana dönüp dönüp geçmişteki acılara bakmak ve karşına çıkan her insandan aynı sevgiyi ya da aynı hainliği beklemek ummak bence hasta olan bir ruhun göstergesidir. Seviliyorsan, seviyorsan bence şans verilmeli, değer verilmeli hiç sevmemiş hiç aldatılmamış gibi.
 
petitgirl demiş ki:
Arkana dönüp dönüp geçmişteki acılara bakmak ve karşına çıkan her insandan aynı sevgiyi ya da aynı hainliği beklemek ummak bence hasta olan bir ruhun göstergesidir. Seviliyorsan, seviyorsan bence şans verilmeli, değer verilmeli hiç sevmemiş hiç aldatılmamış gibi.

Demek istediğim işte buydu petitgirl.Her ilişki kendine hastır ve sevgi için emek vermek gerekiyor.Geçmişte yaşanan olumsuzluklara rağmen geleceğe umutla bakabilmek gerekiyor.Geçmişteki kişi bize ihanet ettiyse onun ihanetini ödüllendirip kendimize sevgiyi yasak etmek doğru değil.
Umarım bundan sonra hayatında olumlu şeyler yaşarsın,petitgirl. Sevgilerimle...:D
 
Ben bu dediklerimi uygularım ama karşıma çıkan uygulamazsa nasıl mutlu bir beraberlik yaşayabilirm ki... Umutsuzluğum ve aşktan sevgiden vazgeçer gibi olmam bu yüzdendi.
 
Bana göre üç tane yaşamsal konu var bu başlıkta..

1- Engelli-engelli yada çeşitlemeleri ilişkisine bakış..
2- Herkesin bir şekilde partnerini geçmişte birileri ile kıyasla-n-ması..
3- Güven sorunu var en önemlisi.. En kötüsü belki de bu.. Duygularını en iyi ifade edebilen ve onu anladığım sandığım insanların bile, yaralı olduğunu sanmaları beni üzüyor..
Özellikle yazıyorum; yaralı olduğunu sanmak.. Bunu şöyle de uzatabilirim; Herkesten fazla yaralı olduğunu sanmak..

- Yakalara takılan şu engelli kimliğinden kurtulmak gerekir bence.. Yani engeliniz kimliğiniz olmamalı.. En baştan ben engelli yada engelsiz birisiyle evlenmek istiyorum demek.. Çok kötü bir kelime bu.. Hırsız olsun, arsız olsun, it-kopuk olsun, ne olursa olsun engel-siz-li olsun.. Bence yapmayın bu kötülüğü kendinize.. Bence kişilik seçin, istemlerinizi sıralayın hatta fantezilerinizi bile listeleyin, ama bu şekilde sıkıştırmayın kendinizi köşeye..
Sadece deyin ki; Benim için yaşamda şunlar önemli, onunla yapabilir miyim? Onunda bazı eksikleri, zorlukları olabilir.. Görmeyin demiyorum ama makul karşılayın..

- Mutlaka evlenmek zorunda hissetmeyin kendinizi.. Birlikte olmak, birlikte birşeyler üretmek, eğlenmek.. Güzel bir yemek, tatil arkadaşı olmak.. Harika şeydir bunlar.. Zaten belli süre sonra onla yada onsuz olamayacağınızı anlarsınız.. Temel olarak da aldatılmış, ihanete uğramış olmazsınız..

- Kendinizi birileriyle kıyaslanmaktan yada birilerini sizde biriyle kıyaslamaktan korkmayın.. Ne var bunda? İnsan elbet kıyaslanacak yada kıyaslayacak.. Başka ölçüsü yok ki insanın elinde.. Ben öğretmen değilim, siz de çekirge değilsiniz; Fakat karar alırken baharı bekleyin.. Yazı bekleyin.. Güvenmek zorunda olmadığınızı, size güvenilsin yeter artar olabileceğinin de bir seçenek olduğunu anlayacacaksınız. Kendinize bu kadar kötü davranmayın ya..
Saygılar.. Özgür olan siz olun, kurtulun şu gönüllü kölelik duygusundan..
 
Hayatta olumsuz biten sevgiler olabilir.O kişiyle olumsuz şeyler yaşayabiliriz,kırgınlıklarımız olabilir,ama bütün insanlar da aynı değildir.İnsanlara güvenip şans vermek gerekiyor. Ve duygusal ilişkilerde seçici olmak gerekiyor.Sizin ruhunuza uygun kişiyi bulmak zaman alsa da pes etmemek gerek diye düşünüyorum.
Yazmak kolay yaşamak zor diyebilirsiniz,ama sizi çok iyi anlıyorum.Sizin yapmanız seçici ve sabırlı olmak,petitgirl...
 
Hayatta herşeyim tamam çok şükür birtek aşk eksik, onu da ne satın alabiliyoruz ne de çalışarak elde edebiliyoruz, tamamen kader kısmet sanırım. İnşallah Allah herkese bana da gerçekten ve bir ömür boyu sevip sevilmeyi nasib eder. :oops: kusura bakmayın şu günlerde bu konuyla ilgili biraz ümitsizim benimle bu duyguları paylaştığınız için çok teşekkür ederim. Ayrıca Sevgili Kuyucak'a da çok teşekkür ederim, söylediklerinizi hayata geçirmeye çalışacağımdan emin olabilirsiniz. Özellikle engelli engelsiz değil de kişilik seçme ve gönüllü köle olmama konusunda elimden geleni yapacağım :)
 
bence ilişkilerin başlangıç noktası özgür çevredir..sosyal çevredir..eğer bağlı bulunduğunuz şehirde ne özgür bir çevreniz nede sosyal bir çevreniz yoksa ilişki diye betimleyeceğiniz her adım sizi uçuruma doğru sürükler..sanırım biraz da bu ölçüt insanın gözünü korkutuyor..
en çok korktuğum şeyi yaşıyorum şu yıllarda *sevme özürlülüğü**
evet bende sevme özürlü insanlar arasında karışmış buldum kendimi..düne kadar eleştiril bir kişilikken,şimdi eleştirilen kişilik arasında yer alıyorum..
sevginin ölçütü nedir??

kuyucak demişki;
-Mutlaka evlenmek zorunda hissetmeyin kendinizi..Birlikte olmak, birlikte birşeyler üretmek
eğlenmek..Güzel bir yemek, tatil arkadaşı olmak..Harika şeydir bunlar..Zaten belli süre
sonra onla yada onsuz olamayacağınızı anlarsınız..Temel olarakda aldatılmış,ihanete
uğramış olmazsınız..

eğer içe dönük bir toplumda yaşıyorsanız bu söylemlerin içinin tamamen kof olduğunu göreceksiniz..çünkü sizin hayatınıza her giren insan size eş olarak görülmeye aday insan sıfatında..

birde komik bir gerçek belki; engelli insanların seçme şansı nerdeyse sıfır..istisnaları dahil etmiyorum ben buna..karşına birisi mi çıktı..elindeki tek altternatif oymuş gibi toplum baskısı yiyor insan..

hiç unutmam bundan bir kaç yıl önce; bir arkadaşımla sakarya caddelerini arşınlıyoruz..yanımdaki arkadaşım bir erkek..ben onun koluna girmişim sıcak bir ortam..derken bir sokak başında elinde torbalarla bir bayan beliriyor..önce beni sonra yanımdaki insanı inceliyor..ve bize doğru yürümesine devam ediyor..yanımdaki insanın herhangi bir engeli yok..bize yaklaşınca biran duruyor ve aynen söylemi şu;

____sen bu kızı al...yazık...

o an başımdan aşağıya dökülen o kaynar suyun içinde haşlandığımı hissediyorum..

durun bir başka bir örnek daha vereyim..2003 işe girişim..yine evimize sık sık giren çıkan bir insan...bir sohbet esnasında..
___ohh ne güzel devlette sırtını dayadın..işin var ....kültürlüsün..güzelsin..birde kendin gibi birini buldun mu ne ala??
___pardon kendim gibi derken??
___şey canım yani işi gücü olan engelli bir bir adam..

işte toplumun değer yargısı..size uygun görülen gerçek...zor belki ama inanının bayan olmak zor...engelli bayan olmak iki kat daha zor...hele birde engelli,kültürlü,çalışan bir bayansanız bu hepsinden daha zor..

seçim yok...hak yok...aşk yok....kısacası biraz şairane olacak ama bu hayatta HİÇ BİŞEY YOKKKKK...
 
Sevgili ada ne diyebilirm ki sözün bittiği yer burası olmalı malesef diğer insanların bizlere bakışları kesinlikle bu yönde, haa eğer engelsiz birilye evlenirsek de o büyük ihtimalle bizden daha az kültürlü,işi gücü olmayan biri olur. Ne de olsa o engelsiz başka bir artıya ne gerek var. İşte tüm bunlar ve bir de üstüne üstlük kendime uygun görüp ilgi duyduğum eğitimli ve engelli insanlar da sevgiden havalanıp uçunca gel de bu hayatta yalnız yaşamaya and içme off off
 
diyorlarki; neden evlenmiyorsun...
diyorum ki benim gibi biri yok...
diyorlarki; nasıl sen gibi..
işte benim gibi..
haaa engelli yani
hökkk....:)

sözün bittiği yer...daha ne olsun...benim sevebileceğim beni sevmez..beni seveni ben sevemem..

sonuç: engellisin boşver yaşam güzel..bak kuşlar böcekler..lay lay lom..geçer geçer...yıl dediğin nedir ki..o gelir geçer:)
 
Sevgili ada sana katılıyorum, bu durumda çiçekler, böcekler, rahat uyku, ye iç gez... bizim hayat sevincimiz de bunlar olacak. Herşey Allahtan bizim de sınavımız böyleymiş. Umarım alnımızın akıyla bu sınavı bitirir de cennette tadamadığımız diğer tüm güzellikleri sonsuza kadar yaşarız:)
 
arkadaşım sende de bi çok kişide oldugu güven paronayısı oluşmuş biraz iyi baksan iyi olur herşey
 
kızlar merhaba,
sanırım sadece kuyucak amca var kızlardan başka bu başlıkta.
aman kuyucak hemşerim kızma, hemşeri olduğumuzu biliyorum.
ben engelimize takılıp kalmayalım diyorum ama sadece diyorum bu konuda, yani bir ilişki girişimim yok.biraz boşvermişlik var ama karamsar da değilim. sizlere de karamsar olmamanızı öneririm. bir gün bir şeyler denk gelir umuduyla................
 
Elbette kadın olmanın dezavantajları var... Kendi yaşamımla kıyasladım sadece az biraz. Seni anlayabiliyorum, fakat bana göre o kadar artıların var ki; Bana göre sağlam bile sayılırsın..

- Ben köy kökenli birisiyim.. Ailem okula gitmemi istemedi, hoş istese de bir yardımları olmazdı.. Yine de en azından arkamda olduklarını bilmek isterdim.. Neyse ben bi başıma İstanbul'a okumaya değil; Ya okumaya ya ölmeye gelmiştim.. Bir sürü acılarım var hala içinden çıkamadığım.. Belleğimden kazıyamadığım bir sürü de anım.. Bedeli var her şeyin..

- Ya kalsaydım, gelmeseydim İstanbul'a okumaya.. Asla mutlu olamayacaktım.. İçinde bulunduğum doğup büyüdüğüm köyde mülteci olacaktım ben.. Belki iyi bakılacaktım, iyi beslenecektim, iyi ısınacaktım, iyi korunacaktım.. Fakat bunların bedeli mutsuzluk olacaktı.. Şimdi mutlu muyum? Kavak yelleride esti başımdan, Ağrı dağındada oturdum tek başıma en kalabalıklarda.. Denedim yani.. Başardıklarım da oldu, yenilgilerim de..

- Mutluluk çoğu zaman terketmekten geçer Ada hanım.. Seni mutsuz eden herşeyi bırakmak başlangıç olabilir.. İş, aile, yaşadığın şehir, senin mutsuzluk kaynağın ise: Yapılacak şey belli, kurtulacaksın onlardan.. Hele hele sonunu görebildiğin bir şeye bilerek, katlanmak.. Paçanı saran, seni tutan şeylere bir tekme savur..

- Merak etme, aç mezarı yok bu dünyada. Yada sokakta sürekli kalan.. Mutlu olmak özgür olmaktır. Özgür olmaksa gerekirse işten, aileden, çevreden kurtulabilmektir. Bedeli ölüm bile olsa.. Mutsuz yaşamaya bile bile lades demenin ne farkı var ölümden sanki... Sana biçilen yaşam kefense yırtmak lazım..

- Bunlar üstelik en son, en kötü, en uç örnekler.. İstersen daha makul yollar her zaman bulunur.. Mutluluğu ayağına çağırmak olmaz.. Yürürken o seni bulur.. Yeter ki özgür yollarda özgür mekanlarda yaşa..

- Küçük alışkanlıkları, ufacık rahatlıkları, yaşam sanmayacak kadar dolusun sen.. Mutlu olacağın yerde de merdivende silinir, çocukta bakılır, kaçakta yaşanır..
Saygılar..
 
:lol: :( Yasamdan edindigimiz tercubeler hem cok aci hemde trajikomik...
genel olarak kimi sitelerden tanidigimiz insanlarin msn adresini aliriz onlardan edindigimiz deneyler yada disarida tanidigimiz kimi insanlarin cogunlukla soyler derler... onemli olanin kafa yapisi oldugu engelli engelsiz diye bir ayrimi olmadigini tekerleme halinde tekrar ederler... oysa birde kafalarinin arka plani vardir herseyi kendilerinin disinda gorurler birgun bu tur insanlara duygusal anlamda ilgi duymaya basladigin an ya zamana birakalim derler ya boyle senin agzina bir bal koyarlar iki gun sonra kimliklerine donerler yada dost olalim seni arkadas olarak dusunuyoruma doner is bizim gibi engelliler surekli hayal kirikligina ugratilir ... ask yasadigimizi sanar durur aslinda herseyinfarkindayiz ... ben hep soyle derim aski bulmam sevgilim olmasi evlenmek yuzde birde olsa onu kovaliyorum ya tutarsa :)))
 
engelli - engelsiz

SEVGİLİ PETİTGRİL BENCE HAKSIZSIN BEN ENGELSİZ BİR İNSANIM BENIM EŞİM ENGELLİ BİRBUÇUK YILDIR EVLİYİM ŞİMDİYE KADAR EŞİM ENGELLİ DİYE HERHANGİ BİR RAHATSIZLIK DUYMADIM VEYA KENDİMİ ONDAN ASLA ÜSTÜN GÖRMEDİM ÇÜNKÜ BU HAYATIN BİR PARÇASI. ÖNEMLİ OLAN İÇTENLİK DÜRÜSTLÜK SEVGİ SAYGI VE SADAKAT BİRBİRİNİZİ HAYATIN MERKEZİ OLARAK GÖRÜRSENİZ SORUN KALMIYOR. ŞİMDİ BİRDE MUTLULUĞUMUZA İKİZ ERKEK ÇOCUKLARIMIZ DAHIL OLDU. ŞİMDİ 4.5 AYLIKLIK GERÇİ TEK BAŞINA İKİZ BÜYÜTMENIN SORUMLUKLARI BAYAĞI AĞIR AMA! DÜNYADA TOZ PEMBE DEĞİL HANİ..... ÖMÜR BOYU DEĞİŞMEYECEK GERÇEK AİLEMİ ÇOK SEVİYORUM
HERKESE SEVGİLER
 
sütten ağzı yanan

arkadaşlar engelli engelsiz sorun değil.önemli olan kişilik zaman değiştikçe güven kalmamış insanlarda birde sağlık problemlerimiz ve engelimiz olduğunda düşüncemiz daha bir değişiyo.eğer zengin olsaydık paramız için seviyorlar diyecektik,fakir olsak bizi fakiriz diye sevmiyorlar diyecektik bunu düşünmemiz için ada arkadaşın dediği gibi 1hafta içinde sırf kamerada güzel yüzünü gördüğü için sevdiğini söyleyenlere,yada bir ortamda arkadaşlar aranızı yapmaya çalışıyo die güzel kız die sevgili olalım diyenlere kim güvenebilir ki...bunlara inanıp,yada inanmak isteyipte kendini kandırıp üzüleceğimize yalnız kalmayı tercih etmek en doğrusu değil mi?engelli erkek ve engelsiz kadın ilişkisinde fazla bir sorun yaşanacağını sanmıyorum yine buda kişilik meselesi biryerde ama erkekleri tanıdığımız kadarı ile bizim gibi herşeye katlanamıyacaklarını düşünüyorum bu yüzden engelsiz erkek ve engelli kadın ilişkisi zor gibi...aslında çok farklı frekanslarda erkekler ve kadınlar engel olsada olmasada anlaşabilmek önemli ilişkinin yürüyebilmesi için.sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yiyor.hatta yoğurdun yanına bile yanaşmıyor..............
 
hain erkekler :)) erkek milleti ahh siz yokmu siz ... tersinden tum kadinlarda ayni ahhh siz kadinlar ahhh sizi gidi beni bilmezler sizi...

yok boyle birsey bilmem kac burca gorede karekter olmaz dunyada milyarlarca degisik karekterde insan var ...

bir dusunun diyelim erkek yok dunyada yada kadin yok tadi tuzu kalirmi
bu dunyanin kalmaz :lol: sonucta iyiki kadin ve erkek var ...

bir cirpida hemen damgalamak sokaga cikan adama vay sen hak ariyorsun oyleyse sen "komunist" olmalisin...
tum kadinlar ayni tum erkekler ayni tum uluslar ayni karekter gibi mantikdan yola cikamayiz yola...

efendim biz engelliler onlar engelsizler birde arada uzaylilar var tabi :lol:
kendimizi baska yerlerde gormeyi seviyoruz ...

hepimizin iyi kotu tercubleri var bazen yanildigimizi gormeyi becerebilmeliyiz ben yanilmam gibi bir mantik gudersek sonucta yanlisa duseriz ...

bazen bir anlik olaylar ani tepki gostermemize neden olabilir isyanda
edebiliriz ama o bir anlik birsey olur en fazla...
 
Üst Alt