Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Hayat senle var...

ayyüzlü

Aktif Üye
Üyelik
11 Eki 2008
Konular
101
Mesajlar
3,409
Reaksiyonlar
0
bu dünyaya ne şekilde olursa olsun bir kere geldik.göçmeden önce
neden istediklerimizi gönlümüzce yaşamıyoruz ki.

ben, engelimden dolayı o ne der, bu bakar mı kaygıları taşıyarak, istediğimi yapmadan bu dünyadan gözü acık gitmek istemiyorum. Malesef çok fazla elalem takıntısı yapan engelli arkadaşımız var.

2 gün önce babamla hastanedeydik.
ben bir bilgi düzetti mi için doktorun yanına tekrar çıktığımda, beni beklerken babamın yanına oturan adam babama teşekkür etmiş... babam niye teşekkür etiğini anlamadığından tanıyorum da çıkaramadım belki deyip pardon çıkaramadım tanışıyor muyuz demiş ... adam bu kez tebrik ederim nasıl yetiştirdiniz siz kızını, benim ayağından engeli olan oğlum var ama o hayata küskün,siz nasıl yetiştirdiniz böyle demiş.
tabi canım babamda mütevazılık yapıp biz bir şey yapmadık kızım kendini yetiştirdi demiş.

tabi ki doğru değil her şey aileden geçiyor bence.ailem, özellikle annem hiç bir zaman hayatımı engelime endekslememe izin vermedi.bu yüzden bana yapamıyorum kelimesini kullandırıltılmadı..

Kardeşime bi süre önce söylemiş olduğum ve onun hala etkisinde kurtulamadığı:) bir hayat felsefe mi geçenlerde bana hatırlattı.
Demişim ki.

''ondan bundan cekinme içinden ne geçiyorsa onu yaşa. Çekindiğin bakışlar mı ? o gözler 40 yaşında ise en fazla seni 50 yıl hatırlayacaktır. O da tabi hatırlarsa. sonra, o gözler gördükleriyle 50 yıl sonra toprağa girecek. Yani senin yaşadığın yine sana kar kalacak.''
İyi demişim demi:)
Cünkü bu hayat senle var senle sonlanıyor
 
Çok güzel bir yazı olmuş. Hepside çok doğru. Bencede önce aileden geliyor. Aile küçüklükte nasıl alıştırırsa öyle devam ediyor. Bazı aileler çocuklarını evlerine saklıyorlar. Tabiki bu çocukta dışarı çıkmak istemiyor ve dışarıdaki insanların bakışlarından rahatsız oluyor. Ben kendimi bildim bileli ailem nereye gittiyse benide götürürlerdi. Bugün yine aynı şekilde gezerim. İstediğim herşeyi yaparım. İstediğim kıyafetide giyerim. Kim ne diyecek? Bana bakacaklar mı? diye hiç düşünmem.
 
Güzel paylaşım yüreğine sağlık..
Ben beni bıraktığımda sen beni bırakma Allahım
 
beğendiğinize sevindim dostlar.

sedam bir acı tecrübe seni yıldırmasın. vurdum duymaz olup biraz kendin için yaşa. inan bunun geç değil.

büyük üstadın Çetin Altan'ın dediği gibi

Enseyi karartmayalım ......
 
Ne güzel hayatınızı zehir edecek şeyleri aşabilmiş olmanız, ne mutlu size. Ben şu yaşıma gelene kadar kendimi nelerden mahrum bıraktım nelerden... Elbette ki dışardan bakan birinin konuşması kolay ama bunu yaşamayan bilemez. Engellilerin önüne çıkan engellerden en büyüğü bence kendilerine koydukları engel. Bu sadece onların suçu mu? Bence değil. Her engellinin doğduğu, büyüdüğü ortam, ailesi, çevresi, duyguları, engeli aynı değil. Benim kendi kabuğumu kıracak cesaretim olmadı, bundan sonra da olacağını sanmıyorum. Çünkü bir süre sonra insanın yaşadıkları ve düşünceleri onu öyle bir sarmalıyor ki, o sarmaldan çıkamıyorsun.
 
Kederli;

çok iyi ifade etmişiniz..
maalesef ben de bu gruptanım..
 
yüreğine sağlık ayüzlüm gercekten güzel bi paylaşımdı
 
Ayyüzlü,yazın çok hoş,yüzümde kocaman bir gülücükle okudum,teşekkür ederim.
Ayrıca yazın,dün izlediğim,Doğan Cüceloğlu'nun 'İnsan İnsana' Programını hatırlattı..Programa konuk olarak katılan Felsefe Profesörü Ahmet İnam, çok güzel bir vurgu yapıyordu."İnsan mutlu olmayı amaç haline getirmeli..Amaç mutluluk olmalı,hayatı mutsuz yaşayanları dövmek lazım diyordu.." Bu sözleri beni oldukça çok etkiledi,yaşadığımız hayatın hep olumsuz taraflarına odaklanıp mutsuzluğu yaşam felsefesi haline getiriyoruz,ama hayat elimizden uçup gittiğinde ne çok gereksiz şeyi gözümüzde büyütüp mutsuz olmak için çaba harcamış olduğumuzu acı bir biçimde görüyoruz..İnsan zorluklar yaşayabilir,ancak zorluklarla birlikte mutlu olmayı da öğrenmeli.Mutluluğu hayatın merkezine koymak çok önemli..İstedikten sonra bin tane dert bulunabiliri.Hayat boşuna harcanabilir,ancak yaşayacak bir tane hayatımız var,bu potansiyeli boşa harcamamak gerekiyor..Hayat felsefemiz,mutlu olmak olsun...
Hayata gülümsersen hayat sana kahkaha attırır sözünü çok severim.Kahkaha dolu günler:)
 
bende biraz sen gibiyim :) kim neder falan gibi takıntılarım yok.çnk sen hayatını yaşarken yolda gördüğün biri belki 1 kez daha görebilir seni başkada göremez görsede hatırlayamaz. o yüzden bırakmalı kim neder lafını çnk aynaya her baktığında ertelediğin yapamadıkların yüzünden giden senin hayatından başkasının ki olmadığını göreceksin. hayatta sadece aynada gördüğün kişi seni hep hatırlayaak ve her zaman sana bişeyler hatırlatacak olan
 
tüm yorum yapan arkadaşlara güzel yorumlarından dolayı teşekkür ediyorum.

biz öncelikle kendimizi kabul edeceğiz ki toplumdan da kabul görelim .tabiki aile, yetiştiğimiz ortamda çok önemli ama arkadaşlar yine de herşey bizden geçer. aile bi yere kadar,okulda, işte aile yok ve hayatta mücadelemiz bireysel.

lisede yaşadığım bi anım aklıma geldi, anlatayım:)

lise1 de sınıf hocam matematik hocamdı.kadınla ilk zamanlar, istemediğim kişiler arasında ve duvar kenarının arka sıralardan birine oturttuğu için baya bir didişmiştim. sonunda baş edemedi benle, sıra olmadığından sınıfa sıra ekletip duvar kenarı da olsa en yakın arkadaşımla öne oturttu beni:)
gel zaman git zaman 1-1,5 ay geçti ders yine matematik.hoca sınıfa girdiği esnada bende arkadaşımla muhabbet ediyodum farkında bile değilim aniden bana ne oldu koluna dediğinde bende şokla bişey olmadı dedim ama ne diyor anlamadım çünkü bu süre zarfında fark edememesini düşünemedim afalandım kaldım.

hocam, ben kendimize geldiğimizde bana, üstüne geniş giyin hiç fark edilmiyor dedi. ben saf da hemen anneme, anne hocam geniş giy fark edilmiyor dedi, dedim ama demez olaydım annem bi kızdı fark edilirse edilsin,ne olcakmış fark edilirse ,senin o hocan manyak mı o ne demiş sana öyle ,ben geliyorum okula diye diretmez mi , ben zor zapetmiştim:)
 
şener şen’in bir röportajında;

“hayatta mutlu olmak istersin. bunun için hayaller kurarsın. hayallerini gerçekleştirmek için de kararlar alırsın. bu kararlar senindir. sana aittir….
ancak hayatta mutlu olup olamayacağına, mutlu olursan da ne kadar olacağına, hep başkaları karar verir. bu kararlarsa onlarındır. sana ait değildir…
işte sırf bu nedenle hayat denen yolda bütün mesele ayakta kalabilmek, dayanabilmektir. mutlu olmak değil."

söyledikleri ne kadar da doğru.
 
suan yazınızı okudum vede cidden süper pozitif bir yazı olmus tebrikler ictenliginiz vede hayata bu kadar pozitif bakıpda gülümseniz icin..evet dünya bir ayna gibidir nasıl bakarsa insanoglu öyle kendisini görür kötü bakarsa negatif hep görür vede yasar olumlu bakarsada bir anlamda polyanacılıga sıgınmıs olur vede hayatı cok tınlamaz vede böylece mutlu yasar ...engelli bireyin yasamı cok zor olabilir bunu kolaylastırmak bireye vede aileye bir o kadarda yasadıgı toplumun duyarlılıgı ictenligine baglıdır..ondanki allah her zaman insanlara güzel bir beyin anlayıslı bir aile vede sevecen bir toplum bagıslasın dermisim amin amin :)
 
Güzel bir yazı pozitiflik kokuyor paylaşım için teşkkrler...Ama herkesin yaşantısnı durumunu kendinize göre yorumlamak kendi halinizle empati kurmak yanlış olur bencee buna aile etkendir çevre etkendir toplum etkendir devler etkendir........
 
Kocaman bir AMİN diyorum yorgun_77 beğendiğine sevindim arkadaşım.ne ekersen onu biçersin ya işte öyle hayatta nasıl motive olursan öylede yaşarsın:)

aliş şerif seninde beğenmene sevindim arkadaşım.tabiki sosyal cevrenin yaşamımıza etkisi tartışılmaz. ama doğru bildiğin bir şeyi yada şuan doğru olması gereken bir durumu kabul edip onu hayata gecirmekte zor olmayacaktır.hayatlarımızda reform şart artık.
 
Engelli veya engelsiz hayat yaşadıkça öğreniliyorlar
İnsan hayatı ne kadar yaşamak istediğine göre seçimlerini yapıyor
Belki engelimizden çekiniyoruz belki de çekinmiyoruz her insan farklı duygular yaşıyor
Belki karakterimizden belki çevremizden belki ailemizden ama şu var ki hem etkilenen hem etkileyen yönlerimiz mevcut
Bu herkes için geçerli.Herşeyin bir nedeni var, eğer engelli olmayıp içinden çıkılamaz bir hayatımız olsaydı çok mu güzel olacaktı herşey
Tabi ki değil bilemeyiz. Sunulan buysa eğer bize yaşamak kalıyor ama gülümseyerek
Bazen düşünüyorum da hiç trafik kazası geçirmeyip herhangi bir uzvumu kaybetmeseydim aynı ben olabilir miydim...
 
Haklsın ayyüzlü kardeşm bişey demiyum sana sadece kişiden kaynaklanmayn sosyo ekonomik, kültürel, yani madi manevi ülke insanımzdan bahsediyrum ben..şimdi aklıma geldi kısaca anlatym somut bir örnek Antalya Alanya da tekerlekli sandelyede turist bir teyze sürekli dikkatimi çekti sahilde sokakta restauranta gece 2 de bar da disko da falan beni mi takip ediyon teyze dicektm de dil yok..:)))neyse yani bazi avrupa ülkeleri gelişmiş deyim bi şekilde aşmışlar ülke olarak toplum olarak kafa yapısı olarak rahat davranabiliyrlar...Biz de kendisini geliştrcek bakmıcak ona buna şuna yaa niye baksın zaten problem burda sen takmassn başkası takar herkesin kişiliği farklıdır anlatabiliyrmym burda diyoruz ya işte reform yapın hadi silkinin dışarı çıkın falan o zaman ben de toplumun değişmesni istiyorum ne olcak şimdi biz neden kişiliğimizi değiştirelimmmm.....
 
Üst Alt