Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Baş ağrınızın en iyi ilacı kendi kanınız da olabilir

münocan

Üye
Üyelik
12 Eyl 2009
Konular
17
Mesajlar
53
Reaksiyonlar
0
Uzun süre ayakta kaldığınızda başınız ağrıyor, uzandığınızda ya da kahve içtiğinizde azalıyor ya da geçiyorsa siz de bir intrakranyal hipotansiyon sendromu hastası olabilirsiniz
Beyin omurilik sıvısının azalmasıyla oluşan hastalığı ve tedavisini, bu alanda dünyadaki üç önemli uzmandan biri olan Doç. Dr. Mehmet Sait Albayram Star Pazar’a anlattı
Büyüyünce ne olacaksın?” sorusuna olmayan bir meslek icat edip “elektronik beyin mühendisi” yanıtını veren bir çocuğun büyüdükten sonra beyin ve sinir sistemi hastalıklarının teşhis ve tedavisi ile ilgilenen nöroradyolojiyi seçmesine tesadüf demek zor. Doç. Dr. Mehmet Sait Albayram bir anlamda çocukluk hayalini gerçekleştiren ve nisan ayında profesör olmaya hazırlanan genç bir bilim insanı. Nöroradyolojinin en önemli isimlerinden biri olan Prof. Dr. Civan Işılak sayesinde bu alanı seçtiğini söyleyen Albayram’ı bu habere konu eden ise dünyada çok az bilinen ama araştırmalar arttıkça aslında ne kadar yaygın olduğu görülen bir hastalıkla ilgili yaptığı başarılı çalışmalar. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde radyoloji eğitimi aldıktan sonra ABD’de John Hopkins Hastanesi’nde araştırmacı olarak çalışırken tanıştığı bu hastalık Albayram’ı bugün dünyadaki üç önemli uzmandan biri haline getirmiş. İntrakranyal hipotansiyon sendromu yani beyin omurilik sıvısının kaçağı ile ilgili aralıksız araştırmalar yapan Albayram, bu araştırmaların sonuçlarını ve hastalığa dair bilgilerini bizimle paylaştı.
Türkiye’de bu sendroma yakalanan binlerce hasta var
Beynin içinde yüzdüğü beyin omurilik sıvısının önemini ve işlevini maalesef hala çok fazla bilmiyoruz. Ama bildiğimiz bir şey var ki bu sıvının eksilmesi kişilerde çok ciddi sorunlara yol açabiliyor. 2000 yılında ABD’deyken ilk kez bir intakranyal hipotansiyon sendromu vakasıyla karşılaştım. O dönemde bütün dünyada bu hastalıkla ilgili sadece 70 araştırma vardı. Bugün bu sayı bin. Çünkü artık bu sendromu tespit ettiğimiz vaka sayısı da artıyor. ABD’de bu hastalığın görülme sıklığı ufak çaplı bir araştırmada 50 binde 1 olarak belirtilmiş. Ama ben kendi hasta portföyüme dayanarak bu oranın çok çok daha yüksek, en az 10 binde 1 olduğunu düşünüyorum. Bu da, Türkiye’de bu sendromdan mustarip binlerce hasta var demek. 2005’te Cerrahpaşa’da hastaların MR sonuçlarına baktığımda ABD’de tek bir vakada görmüş olduğum bu sendroma sıkça rastlamaya başladım. İnanılır gibi değildi. Geceleri uykularım kaçıyordu. Bu kadar yaygın ve biz bugüne kadar bu hastalara bambaşka teşhisler koymuşuz.
Aynı yıl behçet hastası olan bir vakada sebebi bulunamayan şiddetli baş ağrısının bu sendromdan olduğunu gördük ve bu hastayı tedavi etmeyi başardık.
Migrenden farkı, dozunun pozisyona göre değişmesi
Beyin omurilik sıvısının en temel işlevlerinden biri beynimizi yukarıda tutmak. Bu sıvı azaldığı zaman beyin aşağı doğru çökmeye başlıyor. Tanı kriterlerimizin ana maddesi hasta ayağa kalktığı zaman bir baş ağrısı ortaya çıkacak ya da olan baş ağrısı şiddetlenecek. Yatar pozisyondayken ağrı ya kaybolacak ya da dozu daha da az olacak. Bunun dışında boyun kökünde şiddetli ağrısı olan hastaların bir kısmının da bu hastalığa sahip olabileceğini düşünüyoruz. Bazen göz kayması, kulak çınlaması, çift görme, sırt-bel ağrıları gibi semptomlara da rastlanabiliyor. Hastalara sorduğum sorulardan biri de “Bir alışveriş merkezine gittiğinizde ne kadar süre ayakta kalabiliyorsunuz?” Çünkü hasta ayakta kaldığında hemen oturma ihtiyacı hissediyor ve baş ağrısı başlıyorsa bu da bizim için bir belirti. Şiddetli baş ağrısı denilince akla migren geliyor ama hastanın pozisyonuna göre ağrı dozunun değişmesi migren olmadığını gösteriyor.
Ağrısız doğum ve kuaförde saç yıkatmaya dikkat
Beyin omurilik sıvısının azalması, kendiliğinden yani dışardan müdahale olmadan beyin sıvısını koruyan zarın bel-boyun ya da sırt bölgelerinden birinde yırtılmasıyla oluşabilir. Bu, spor yaralanması, trafik kazası, düşme hatta kuaförde saç yıkatırken bile olabiliyor. Spinal anestezi yani belden aşağısının uyuşturulduğu doğumlar ya da omurilikle ilgili ameliyatlardan sonra da bu semptomlar gelişebiliyor.
Eğer doğum ya da ameliyat nedeniyle bir sıvı kaçağı varsa genellikle tedaviyi hastayı hiç ayağa kaldırmadan 2-3 gün yatırarak yapıyoruz. Kahve ve enerji içeceği veriyoruz. Çünkü kafein beyin sıvısı miktarını artırıyor.

http://www.engellihaberleri.com/hab...yi-ilaci-kendi-kaniniz-da-olabilir-t6003.html
Bunlarla geçmezse hasta bize başvuruyor ve biz özel bir aletle sıvı kaçağı olan yırtık zar ile kemik arasındaki bölgeye hastadan aldığımız kanı veriyoruz. Bir nevi doğal bir tedavi yapmış oluyoruz. Günde 2 litre su içiriyoruz. Bunun dışında korse takmak da karın içi basıncını yükseltiyor ve bu sayede beyin sıvısı da bir miktar artıyor. Sigarayı kesinlikle bırakmak ve et türü gıdalar alıp bağ dokusunu güçlendirmek gerekiyor

http://www.engellihaberleri.com/hab...yi-ilaci-kendi-kaniniz-da-olabilir-t6003.html
 
Bu belirtiler bende varmı bilmiyorum bundan sonra dikkat edecem.Paylaşımın için teşekkürler.
 
Bende de sık sık baş ağrısı oluyor. Bundan sonra dikkat edeyim bu belirtiler varmı? Bu önemli bilgi için teşekkürler.
 
Faydalı bilgileri bizlerle paylaştınız için teşekkürler Münocan.
 
Beyin omurilik sıvısının azalması başağrısının yanı sıra mide bulantısı, denge bozukluğuda yapar.Bir zamanlar hastanede labatuara vermek için belimden omurilik sıvısı aldılar (bos) aynı belirtiler oldu, gün içinde bol sıvı alınca şikayetler düzeldi.
 
İlginç :rolleyes: Olabilir mi acaba diye şüpheye düştüm. Bugünlerde çok arttı ağrılarım :(
 
Başı ağrıyan kişiye göre değişir.
Kadının başı ağrıyorsa : şap
Erkeğin başı ağrıyorsa : eşinden uzakta geçireceği sessiz bikaç saat kafi gelecektir.
 
Üst Alt