Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Haftanın Konusu] Sakatlar için danışmanlık ve rehabilitasyon

OturanBoğa

Yönetici
Üyelik
9 Ocak 2003
Konular
673
Mesajlar
57,928
Reaksiyonlar
295
Sakatlar için danışmanlık ve rehabilitasyon

  • * Sizce danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetinin (varolan uygulamadaki) amacı/işlevi nedir, ne olmalıdır?
    * Rehabilitasyon merkezleri çok uygun koşullar sağlayan ve uzun zaman geçirilecek yaşam alanları mıdır, yoksa yaşama geri dönmek için kısa süreli motivasyon ve terapi alanı mı?
    * Merkezlerde hizmeti alan kişinin elinde insiyatif kullanma hakkı var mıdır, yoksa söylenenlere (bir hasta gibi) uyması mı dayatılır?
    * Şu iddialarla ilgili görüşleriniz nelerdir?: Varolan danışmanlık ve terapi hizmetlerinin çok büyük çoğunluğu; 1) Sahip olunan engele uyum sağlamak ve tam bir insan olmadığı gerçeğiyle yaşaması gerektiğini öğretmek, 2) Kaderine ve sınırlarına razı etmek için veriliyor.
    * Rehabilitasyon veya danışmanlık hizmeti aldıysanız, bunun yaşamınıza etkileri neler oldu?
 
İlk felç olduğumda fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesinde 6 ay yattım.
Gördüğüm rehabilitasyon için 10 üzerinden 0, fizik tedavi için ise 10 üzerinden 1 puan veririm.
Buna karşın benimle benzer durumda olan kişilerle aynı mekanı paylaşmak kesinlikle çok çok çok faydalı ve önemli. Bir de fizik tedavi yapmanın önemini anlamak açısından etkili oluyor. Ama her ikisinde de o merkezin/yönetimin hiç bir etkisi olmadı! Birarada olmanın faydaları...

TDK sözlüğünde 'rehabilitasyon' kelimesi şu şekilde tanımlanıyor: "Bir kimsenin iş yapmaya engel olan sakatlığını veya yetersizliğini gidermek amacıyla uygulanan tedavi, iyileştirme"
Evet, sakat ya da hastaysak, bazen bazı işleri yapamaz durumdayızdır veya bazı işleri yapmayı yeniden öğrenmemiz, bedensel/zihinsel sınırlarımızı sonuna kadar kullanmayı yeniden belirlememiz gerekir. İşte rehabilitasyon bu aşamada yapıp edebilmemiz ve yaşamın içinde (iş-eğitim-sosyal...) varolabilmemiz (bazen geri dönebilmemiz) için bizlere yol gösterir.
Buradaki kritik noktalar: 1) Bireyin özgür tercihleri ve istekleri doğrultusunda yapmak/etmek istedikleri konularda destek vermek ve önünü açmak, 2) Sakatlığın veya hastalığın sınırlarını maksimum kullanmayı öğretmek, 3) En kısa sürede günlük yaşama geri dönüşü sağlamak, bu konuda motive etmek, 4) "Şunları-şunları yapamazsın" değil, "şöyle olup şunları-şunları yapabilirsin/yapmalısın" demek.

Sorunlu bulduğum kötü bir önek veriim mesela: Rehabilitasyon merkezi o kadar rahat ki insanlar oradan çıkmıyor, günlerini orada, o "kurtarılmış bölge"de geçirir hale geliyor. Çevrelerinde mücadele etmeleri gereken hiç bir sorunla karşılaşmıyor ve köreliyorlar, yaşamdan kopuyorlar. Buna GATA rehabilitasyon merkezi ve sakatlarla ilgili dernekler örnek gösterilebilir sanırım. Oradayken, çevremizde oradakiler varken süper; ama ordan çıktık mı, oradakiler olmadı mı, sudan çıkmış balığa dönüveriyoruz!

Vurulup felç olan polisi (tekerlekli sandalyesiyle) mesleğine geri dönemesi için motive etmek, çocuğunun olmaması için hiç bir engelin olmadığını ve cinsel yaşamının nasıl aynen devam edebileceğini, yalnız bağımısz olarak nasıl yaşayabileceğini öğretmek, spastik-kör-sağır vb. durumda olan çocukların nasıl da yaşamın içinde herkes gibi varolabileceklerini öğretmek... Kısacası haklarını ve sınırlarını kendilerinin belirleyeceğini ve sorunlarla nasıl başetmeleri gerektiğini öğretmek...
Yoksa, "sen artık normal değilsin, bu dar alanda ancak kısa paslaşmalar yapabilirsin" deyip, insanları bir yere (ister ev, ister rehabilitasyon merkezi, ister dernek olsun) itelemek, mahkum etmek değil!
 
[.
* Rehabilitasyon veya danışmanlık hizmeti aldıysanız, bunun yaşamınıza etkileri neler oldu?[/list][/quote]

BÜLENT OLMALI OLDUGUNDAA İİİ OLMALI

ANKARA REHABİLİTASYONDA BENDE KALDIMM

BENDEN ALACAKLARIIDA SIFIRRRRRRRRRRRRR

YARIM BIRAKIP GÖNDERMELERİ DAHADA TEHLİKELİ OLUYORR

AMA ARKADAŞARI BENDE ÇOK ARIYORUMMM
94 ŞUBAT HAZİRAN ARASI KALDIMM İNŞ BİRİLERİNİİ BULURUMMMM
TERTİPLERİMMMM NEREDESİNİZ
 
4 gündür "neresinden başlasam" diye düşünüyorum. :p
Gerçi pek önemi yok ama sorular biraz garip geldi bana. :roll:
Bu konuda bir genelleme yapabilmek ve çoğul konuşabilmek için; en azından birkaç tane rehabilitasyon merkezinde kalmak, gözlem ve karşılaştırma yapabilecek düzeyde olmak gerekir.

Bundan tam 9 yıl önce, Kastamonu Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezinde 2 ay kalmıştım. Oranın hastane bölümü tam bir kâbustu! - (eksi) not veririm! Şimdi bile hatırladıkça ürperiyorum.. Ama günde iki kez indiğimiz, kültür-fizik hareketlerimizi yaptığımız yer olan “jimnazyum" bölümünde yaptığımız hareketlere ve benimle ilgilenen genç fizyoterapiste bugünkü hayatımın büyük bir bölümünü borçluyum. :oops:


* Kısaca, hayata dönüş yolları öğretilmelidir!

* Hem bu hizmeti almayı bekleyen engelli arkadaşlarımızın varlığından dolayı, hem de işlevi/görevi gereği (hayata geri döndürmek) ikinci şık! Çünkü oradaki hayat 'hayat' değildir ki aslında.. :p

* Valla, bu soruyu pek anlayamadım. :roll: "İnsiyatif kullanabilmek" belirli bir bilinç/kültür düzeyini gerektirir. Eğer bu düzeye ulaşılmamışsa insiyatif kullanabilmek mümkün değildir zaten. Ama ulaşılmışsa "bağlasan durmaz" hakim bey.. :p

* Yukarda dediğim gibi; birden fazla rehabilitasyon merkezi görmediğim için, herhangi bir karşılaştırma ve yorum yapamayacağım. :( Ama benim kaldığım merkezde bana kültür-fizik hareketleri dışında bişey öğreten olmadı. ;) Belki özel durumum dolayısıyla.. Çünkü hastalığımın adını onlar da ilk defa benden duyuyorlardı.

* Hayatta kalmamı sağladı. ;)
 
denizli de de farklı bir durum söz konusu değil.

* engelliğini fizik tedavi ile en aza indirebilmek....ve engelliğiyle hayat mücadelesi yollarını pratikleştirmek.

* bencede 2.şık: yaşama geri dönmek için kısa süreli motivasyon ve terapi alanı

* bertuğ çok küçükken (11 aylıktan itibaren) fizik tedavi uygulandı.ama bu süreçte onu engellini ortadan kaldırmak için çok çaba edenede rastladım;sadece fizik tedavi saatini doldurmak ve parası için onu yapanada rastladım.ama genel kanım fizik tedavi yapılıyor süsü vererekten uzmanı olmayan bir çok kurumun bunu kişiye düşünmeden sadece o kişi üstüden devletten para sömürmek olduğunu düşünüyorum gerisi faso fiso....

* bertuğun ilk başlaradaki fizik tedavisi için çabamı kamçıladı.
hayatımın sürekli bu çabayla geçeciğini anladım ;ama bazende karşılaştığım kötü anlarda da yukarıda söylediğim gibi genel kanım fizik tedavi yapılıyor süsü vererekten uzmanı olmayan bir çok kurumun bunu kişiye düşünmeden sadece o kişi üstüden devletten para sömürmek olduğunu düşünüyorum gerisi faso fiso....
daha geçen gün acıpayam daki okullardan birinin zihinsel engelli olan kişilere eğitim vermek için kurumdan çağrıldığını ve kabul ettiğini söylemiş (bu kişi normal illk okul öğretmeni )giderim 1 saat değil mi çocuk nasılsa zihinsel engelli sınıfta onunla otur otur çıkarım 1 milyarıda cebe atarım, ona bir şey öğretsem ne olacak ki demiş.....
işin ehli ve sorumluluk sahibi kurum ve kuruluşlarla yola devam etmek en doğrusu .dışarıdan görünen şatafatı değil içeriden yapılan destek önemli .... bence her kurumun kameralı sınıfları olmalı.
 
Ben de böyle bir hizmet görmedim hayatta. Ama olması şart bence, hele bizim gibi bir toplumda. İnsanlara belli roller biçilip etiketlerin yapıştırıldığı bir toplumda sakatlara kesinlikle destek olunmalı, hem danışmanlık hem de rehablitasyon alanında.

Bir kere hayata ya 1-0 hatta 10-0 falan yenik başlıyoruz ya da maçın ortasında beklenmedik bir kaza golü yiyerek mağlup duruma düşüyoruz, üstelik takımımızdan oyuncu da eksiliyor. Bu durumdan elbette ki her sakatın kolayca kurtulması mümkün değil.

Sakatlığın insanda yarattığı fiziki eksiklikten daha önemlisi ruhsal eksiklik olsa gerek. Aksi takdirde her sağlam insanın hayatta başarılı olabilmesi gerekirdi. Sakat insanlara hayata bakış açılarını değiştirecek, hayata daha olumlu bir şekilde bakacak ve mücadele etme gücü ve yolları verecek tarzda işleyişleri olmalı.

Acaba böyle bir işleyiş gelişmiş ülkelerde de var mıdır, vardır niye olmasın ki. Ancak bu tür yerlerde bence hem sağlam hem de sakat insanlar görev yapmalı. Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar demişler ya... Sağlam bir insanın teorik olarak yol gösterebileceğini yardımcı olabileceğini söyleyebiliriz ama bir şekilde zorluklarla uğraşıp bir yerlere gelmiş sakat insanların tecrübelerini ve hayata bakışlarını diğer sakatlara anlatabilmesi ve yol göstermesi de bana gayet işe yarar bir yol gibi geliyor.
 
Bu konuda NE YAZIKKİ hiç bir tecrübem ve deneyimim yok. Sadece ve sadece duygularımı yazıyorum,çünkü hayatımda hiç rehabilite edilmedim...
Sakatlıkları ikiye ayırırsak; sağlamlığı yaşayıp sonradan sakat olanlar ve sağlam olmayı hiç tatmayanlar. Ben sağlam olmayı hiç tatmadım.
Ülkemizde rehabilite genellikle sonradan sakat olanlara verilen yada verildiği iddia edilen bir hizmettir. Asıl çoğunluk olan hiç sağlam olmamış sakatlar için bunlar hiç duyulmamış kavramlardır. Bu guruptaki insanlarda elbette tedavi için doktorla,hastahanelerle tanışmışlardır. AMAÇ iyileşmektir ama bu tanışmalarda rehabilite edilmek değildir. Bunların aldığı sonuç, birkaç protez yada ortezle hayata karşı yapayalnız kalakalmaktır. Bizleri asıl toplum rehabilite etmeye başlar.... KAPATILMAK YADA KAPANMAK... En kötüsüde nedir benim için bilirmisiniz? ŞÜKÜR.....

Neyse ayrıntılara gerek yok, herkesin hayatında binlerce örnek var. Benim burada anlatmak istediğim şey NİYET ... SİSTEMİN NİYETİ.... Sistemin bizim gibi insanları rehabilite etmek gibi bir niyeti olmadığını ,doğal seleksiyona tabi tutulduğumuzu anlayınca ne yaptığımız? İnsanların tek tek niyetleri önemli değilki bizi ayakta tutmaya yetsin. Ters etkileri o kadar çokturki üstümüzde. Sadece kendimden bildiğim gerçeklerden birkaçı ; Bana ortez kullanmayı öğreten olmadığı için her gün ortopedi dükkanına gidip danıştığımı bilirim, çünkü yirmi yaşa yakınken ayağa kalkarsan her defasında başın dönmeye başlıyor. Bu yaşadığım küçücük bir örnek.

Haa,sanmayınki dağ başından aldım ortezimi... Çapa tıp kontrolündeydim. Sakatlığı kabul edip onunla yaşamam gerektiğini anlamam için baya bi yıllar geçti. Öncesi hep canımı yaktı... Dinsel yönden açıklamalar... Hani şu insanlara örnek gösterilmek filan hikayeleri. YANİ MASURALIK KARPUZ GİBİ... Ben başka bir sakat görünce yolunu değiştiren,karşı kaldırıma geçen sakat insanlar tanırım... Sakatlık bu çağda, basit bir beden eksikliğine yada eksik çalışan bir uzuva sahip bir İNSAN olarak değilde.... İLK ÇAĞLARDAN kalma MİTLERE dayanılarak anlatılırsa ... Toplum bunu sakat bir insanın kafasına hergün kakarsa olacağı budur, sakat büyük bir UTANCI yaşar . BU UTANCI her olayda inkar ederek aslında komik duruma düşer.

Dostlar işte toplum bizi böyle rehabilite etti, BÜTÜN İYİ NİYETİNE RAĞMEN...
Ben öğrendiklerimin çoğunu ,yani daha onurlu Bir SAKAT olmayı, derneklerde tek tek bireylerden öğrendim, anladım. Oralardan daha iyi sonuçlar çıkarmıydı?
Bu çok tartışılır. Sadece şunu söyleyeyim oralardada hazır sonuçlar yoktu. EL YORDAMIYLA , BİZİM GİBİ İNSANLARLA, yani yetersiz insanlarla bu kadar olur.
Dedim ya; bizler hiç rehabilite edilmedik... Toplumun 'terapisine' baş kaldırmaya çalıştık. Okullara, iş yerlerine ,statlara ve hayatın her alanına girmeye çalıştık. ONLAR HAYIR DEDİKÇE biz bilendik, azda olsa başardık.
Söyleyin şimdi; REHABİLİTE OLMASI GEREKEN BİZLERMİYİZ, TOPLUM MU? Hani derler ya;gölge etmesinler başka ihsan istemez.... İYİ NİYETLİ olacaklarsa önce bizi dinlesinler ve aralarında bizi görmeye alışsınlar. Arkası gelir.

Galiba bu gün dertleştik,yani kendimle dertleştik.
 
* Sizce danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetinin
(varolan uygulamadaki) amacı/işlevi nedir, ne olmalıdır?

Amaç, kişiye ve yakınlarına, -çok yönlü olarak- yaşamını yönlendirebilme gücünü ve yeteneğini yeniden kazandırmak olmalıdır. Ne yazık ki, bugün danışmanlık ve rehabilitasyon, en iyimser bakışla, sadece "ÖZÜR HAMALLIĞI"na yol açmaktadır. Başarılı ve sağlıklı engelliler de, kendi çabalarıyla bir yere gelen istisnalardır.


* Rehabilitasyon merkezleri,
çok uygun koşullar sağlayan ve uzun zaman geçirilecek yaşam alanları mıdır,
yoksa yaşama geri dönmek için kısa süreli motivasyon ve terapi alanı mı?

Rehabilitasyon merkezi, tecrit evi değil, farklı bir sosyal ortam olarak, herkese açılmalıdır. İnsanlar, sadece sosyal paylaşım adına da rehabilitasyon merkezlerine gidip, engellilerle yaşamı paylaşmaya özendirilmelidir. Zaten o zaman bu sorunun yanıtı önemini yitirir...

* Merkezlerde hizmeti alan kişinin elinde insiyatif kullanma hakkı
var mıdır, yoksa söylenenlere (bir hasta gibi) uyması mı dayatılır?

Bu biraz da, kişiliğinize ve hizmet veren kişiyle kuracağınız iletişime bağlı. Genelde dayatma vardır ama -mesela ben- fizyoterapistlerimi hep kendim yönlendirmişimdir. Çünkü sonuçta bu benim bedenim ve onu kullanacak olan da benim...


* Şu iddialarla ilgili görüşleriniz nelerdir?:
Varolan danışmanlık ve terapi hizmetlerinin çok büyük çoğunluğu;
1) Sahip olunan engele uyum sağlamak ve tam bir insan olmadığı gerçeğiyle yaşaması gerektiğini öğretmek,
2) Kaderine ve sınırlarına razı etmek için veriliyor.

Tümüyle böyle ve bu yapılan, tümüyle yanlış...
İlk soruya verdiğim yanıtta da söylediğim gibi; rehabilitasyon, bireye inisiyatif kazandırabiliyorsa, amacına ulaşır. Kaderine ve sorunlarına razı olan bir kişi için ise, inisiyatiften söz edilemez.



* Rehabilitasyon veya danışmanlık hizmeti aldıysanız, bunun yaşamınıza etkileri neler oldu?

Biliyorsunuz ben Serebral Palsiliyim. Çocukluğumda ve dört yıl önce -geçirdiğim ameliyatlar arasında- bir dönem fizyoterapi hizmeti aldım. Çocukluğumdaki fizyoterapi o dönem için hareket kapasitemi çok arttırdı. Daha sonraki terapim ise, herşeyden önce bize çok iyi bir dost kazandırdı: Fizyoterapistim Zuhal TEMİZKAN... Ayrıca, kendisiyle yaptığımız çalışmalarda akciğer kapasitem de çok gelişti.

(Cevabım biraz gecikti ama...)
 
Üst Alt