Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

Kök hücre tedavisine inanmıyorum!

besalti20

Aktif Üye
Üyelik
15 Şub 2009
Konular
291
Mesajlar
1,989
Reaksiyonlar
3
1992'den berı hemen hemen her sene kök hucre ıcın bu umutlar vaad edılıyor.Ben kendım ınanmıyorum.Evet bırılerı bazıları kök hucre naklını yaptıklarını ıdaa edıyorlar fakat neden bırı cıkıpta o benım demıyor..elle tutulur bır sey soylemıyorlar...
Tek cozum yollu var bence FTR hareketler ve ınanc,azım....
 
Bu bir inanç meselesi değil aslında. Kök hücre ile tedavi için milyonlarca dolar bütçeler ve binlerce bilim insanı çalışıyor. Henüz bir sonuca ulaşılmadı. Ama tıp insanlarının beklentisi, 10-15 sene içinde önemli gelişmelerin olacağı yönünde. Ama o gelişmeler ne olacak, ne kadar olcak, hangi hastalıklara veya sekellere iyi gelecek, kimse bilemiyor şimdiden.

Bugün kök hücre tedavisi diye çare arayanlar da ancak kendini kandırıp paralarını heba ediyorlar. Ve bu da bir inanç ya da tahmin değil, açık bir veri. Zira hala ortalıkta milyonlarca omurilik felçli veya hasta insan var...
 
her ikinizi de sonuna kadar katılıyorum.
ağzınıza sağlık
 
oturanboğa HAKLISINIZ ınanc mesele degıl,evet mılyonlarca parada verılmış.bu omurılık zedelenmelerını benden cok daha ıyı bılıyorsunuz.bınlerce engellı var.
sızınde belırtıgınız gıbı 10-15 yıl ama bu calısma 1992den berı arastırılmakta denenmekte.Omurılı zedelenmesı kısaca kök hucrenın sızcede sımdıye kadar,bılım dunyasında tarih olması gerekmezmıydı.?
Medikalcılar doktorlar vb. nasıl kazanacaklar..dunyanın kuralı.
oturanboğa sızınle sevıyemız aynı t5 tamkesı degıl benım kı ama tamkesıdende kotu denılıyor benım amcam ankara unıversıtesınde pröf. ben kendım fırat unıvetsıtesınde okuyordum.benım durumumum bılımsel olarak umutsuz vaka ıdı.ama sımdı gel gor kı.sukurler olsun her an fırlayıp kosucam yurumektende ote.:)
renkler zevkler tabı tartısılmaz ben sahsen ınanmıyorum umutlara..ama 10 yıl sonra belkı.
 
bence inanmalısın kökhücre tedavisine..öncelikle kökhücrenin ne olduğunu ve nasıl bir tedavi şekli olacağını anlamak bilmek gerekir..kökhücre tedavisinin kesin tedavi şekli olabilmesi için uzun yıllar denemeler yapılması şart...çünkü vücuda enjekte edilen kökhücrelerin 5 yıl belki 10 yıl sonra kanser hücrelerine dönüşme olasılığı var ..bunun için uzun yıllar süren denemeler şart..kökhücre kesinlikle tıpta yeni bir çığır açacak arkadaşım..ama belki bu tedavi şekli bize yetişemeyebilir ama benim kökhücre için mükemmel umutlarım var.unutma insanlar 1 tane hücreden meydana gelmiştir...abartmak istediğimden değil ama kökhücre tedavisi bana göre dünya kuruluşundan bu yana insanlık için en büyük olay olacak..bu kadar önemli..ama ZAMAN GEREKİYOR.
 
Kök hucre eger olursa dedıgınız gıbı Tıpta buyuk bır cıgır yaratır.ama ne zaman 1992 den berı aynı umutlar bızımle aynı kaderı yasıyanlar ıcın yok mu.
Hep bırılerı kazanmıs,...
Madem dedıgınız gıbı ıse o zaman beklemeyelım kök hucre yurumeyı..
 
Kök hücreler gerçekten mucizevi mi?

Kök hücreler gerçekten mucizevi mi?

Gelecekte sağlığımıza kök hücre mi yön verecek?


drsaylan.jpg

  • [FONT=Arial]Kök hücre bizlere sunulduğu gibi mucizevi bir oluşum mu?[/FONT]
  • [FONT=Arial]Günümüzde neredeyse herkesin sanki sıfırdan doku ve organ yaratabileceğini düşündüğü kök hücre bu kadar becerikli mi?[/FONT]
  • [FONT=Arial]Zamanı geri sarıp dokuları yenileyebilir, organları onarabilir mi?[/FONT]
  • [FONT=Arial]Bu minicik oluşum gerçekten bazı durumlarda hayat kurtarabilir mi?[/FONT]
Avrupa Kozmetik Cerrahi Akademisi Eski Başkanı Dr. Ziya Şaylan gün geçtikçe hayatımızın hem sağlık hem de güzellik alanlarında daha fazla yer edinen "kök hücre" hakkında görüştük. Uzun yıllar yurtdışında özellikle de Almanya'da yaşayan, şimdi çalışmalarını Türkiye'de devam ettirmekte olan Dr. Şaylan kök hücrenin sağlığımıza neler katabileceğini şöyle anlattı:


"İnsan vücudunun sırrı kök hücrelerde saklıdır. Vücudumuzda farklılaşmamış bir hücre olarak bulunan kök hücreler herhangi bir organa yerleştirildiklerinde farklılaşıp o dokunun özelliklerini kazanarak şimdiye kadar bilinen 200 den fazla dokunun yerine geçebilmekte ve bu sayede hastalıkları iyileştirip, dokuları gençleştirmektedirler.

1990’larda başlayan kök hücre çalışmaları ilk sonuçlarını vermiş ve doktorlar artık hastalardan elde edilen kök hücrelerle onların vücutlarını tamir etmeye başlamışlardır. Vücudumuzda bulunan bu onarıcı hücreler özel yöntemlerle kazanılıp hasta veya gençleştirilmesi gereken dokuya verildiklerinde aktive olmakta ve bozulmuş veya yaşlanmış olan dokuyu tekrar sağlam hale getirmektedirler.

Şimdiye kadar kök hücre kaynağı olarak kullanılan yeni doğan bebeklerin kordon kanı, kemik iliği ve yirmi yaş dişinden sonra bilim adamları insan yağ dokusunda da kök hücre araştırdılar ve yağ dokusunda diğer kaynaklardan çok daha fazla kök hücre bulunduğunu keşfettiler.

Kök hücreler olgunlaşmamış, genetik olarak daha proglanmamış ve o kimsenin genetik şifresini taşıyan hücrelerdir. Vücuda konan kök hücrelerin bir kısmı kondukları dokunun özelliğini alırken diğer bir kısmının da kendi beslenmeleri için gerekli kan damarlarını oluşturmakta ve bu sayede kalıcı olmaktadırlar. Hastanın vücuduna konan kök hücreler onun kendi vücudundan alınmıştır ve herhangi bir alerjik veya bağışıklık sorunu çıkarmazlar. Gelecekte kök hücreler sayesinde organ nakillerine ve bazı cerrahi müdahelelere gereksinim azalacaktır.

Günümüzde kök hücre tedavisi kullanılan veya araştırma safhasındaki hastalıkların başlıcaları; iyileşmeyen yaralar, burun içi mukoza atrofileri, işitme ve koku kaybı, göz dibi ve göz bebeği harabiyetleri, bel fıtıkları, parkinson ve fibromyaljiler ile omurilik kesileridir.

Ayrıca şeker hastalığı (Tip II) bu sayede kısmen düzelmekte ve hastaların insulin ihtiyacı ortadan kalkmaktadır. Kök hücreler sayesinde bacaklarda yeni kan damarları oluşmaktadır ve bacak kesilmesi tehditi de azalmaktadır. Kısırlık tedavisinde artık kök hücreler sayesinde sperm ve yumurtalar elde edilmektedir. Bu sayede yakın bir gelecekte kısırlık oldukça azalacaktır. Yumurtalık ve meme kanserlerinde ışınlamadan zarar gören dokuların onarılmasıda kök hücreler sayesinde mümkün olacaktır.

Kanser hastalarında kök hücreler kanser dokusunu da taklit edip çoğaldıkları için halen kanser şüphesi olanlarda ve kanser hastalarında kullanılmıyor. Kanser nedeni ile göğüsleri çıkartılan hastaların ameliyattan sonra en az 5 sene kadar bekleyip daha sonra kök hücre ve yağ dokusu ile göğüslerini büyütmeleri önerilmektedir.

Kök hücre uygulamalarındaki öfori o kadar fazladır ki birçok hasta daha hayvan deneyleri tamamlanmadan kendilerine bu yöntemi uygulatmaktadırlar. Bunda hastaların kendi kök hücrelerinin onlara zarar vermeyeceği inancı büyük rol oynamakta ve doktorlar uygulamayı gerekli klinik araştırmaların olmamasına rağmen hastanın rızası ile yapmaktadırlar.

Hastaların bu bakımdan dikkatli olmaları gerekir. Bush yönetimi sırasında yasaklanmış olan kök hücre araştırmalarında Avrupalı doktorlar daha çok tecrübe kazanmış ancak, Obama iktidara geldiğinin ikinci gününde Amerika’da kök hücre araştırmalarını tekrar serbest bırakmıştır.

Gelecekte ameliyatlar yeni teknolojiler sayesinde giderek azalırken, ameliyatsız yöntemlerde çok büyük bir artış gözlenecektir. 2100 yılında cerrahi uygulamaların diğer tüm tıbbi uygulamaların ancak yüzde üçü kadar olacağı tahmin edilmektedir."

GAZETEHABERTURK

Kök hücreler gerçekten mucizevi mi? - SAĞLIK - HABERTÜRK - Türkiye'nin En Büyük İnternet Gazetesi
 
COK kışının yorumu olabılır...nedenler bır tarafa sonuca bakalım..
Ilerde olabılır ama bu kök hucre bu sene yada yakın yıllarda olmayacak goreceksınız 5 yıl 10 yıl almazsa.
 
bence inanmak lazım bu işe amerika kök hücre için 10 milyar dolar ayırmış. bu paranın geri gelmeyeceğini bilseler yatırmazlardı.
 
Umudcan evet haklısın kardeş...bunun sımdıdye kadar tarıh olması gerekırdı,bu sene yakın senelerde sanmıyorum sadece kandırılıyoruz bence...
desperado sen ınanıyormusunuz 2010 ıcın vaad edııılen umut ıcın...
 
Kesin 2010 diyememde çok çalışma var. bilim adamları her koldan çalışıyor. en son sinirlerin büyümesini engelleyen geni bulmuşlar.bu geni pasif hale getirip sinirlerin büyümesini sağlayabilirler.genetik bilmi süper gelişiyor.
ortaokulda fen dersinde sinirlerin asla büyümeyeceğini öğretirlerdi yani bundan 15 sene öncesinde. şimdi şartlar çok farklı.
 
arkadaslar eger bı mucıze kavramı var ise peşinden gidilmeli bence, insan mucizelerini kendı yaratmalı olacagı var ıse olur.. kök hücre enjekdesı uyumlu oldugu surece ılerlemeler görulur.... kök hucre olupta ellerını kullanan fakat hıc bısey olmayan ya da kısmı olan vakaların bulundugu ınancındayım ömur kısa hayat ondanda kısa eger bı pik noktam var ise sonuna kadar peşinden gıderım içimde keşkem kalıcagına cebımden param gıtsın ... suan çine fena sardım orda tanıdık doktor bulduk ve raporlarımı gönderdım geri dönuse göre degerlendırme yapacagım ...tabı bunlar tamamen kişisel yorumlarım ....
 
CİGDEM84 dedıgınız kışısel...
Evet kök hucre olsun baska mucızevı ımkansız bır sey olsun ne olursa yanı.ınsallah er yada gec bulunur.
arada kalmış bır sey bu'da sımdıye kadar tarhı olması gerekırken oysa goruyoruz kı bınlerce bende dahıl olmak uzre tek hayalı...Neden acaba..?
17 yıldır arastırılıyor ve hep bırılerı bır taraftan kazanıyor.DESPERADO belırtıgı gıbı ABD ve daha bır cok ulkenın para bagladıgı bır arastırma.
17 yıl daha beklıycez sanırım...

----------

Omurılık yaralanmaları bence ıylesımı ıcın kök hucreyı beklemek cok yalnıs bır sey olur..Tabı bu herkes ıcın degısır.
ben kendım tıppen bıtmıstım umutsuz vaka ıdım.ama sımdı gorsenız sız bıle ınanmazsınız.
tek tedavısı ınanmak,hareketlerı ısteyerek severek yapmak..
en guzel ornek benım bence.
 
besalti20,
sen şimdi iman gücüyle omurilik felcünü yendiğinimi söylüyorsun.Çıkarmamız gereken sonuç bu mu?
 
besalti20,,,iyileşeceğine inanmakla olsaydı bu iş,şimdiye kadar kaç kişi ayağa kalkardı..yaralanma seviyesi çok önemli...eğer az ise,omurilikteki sinirlerin ölmesi-çürümesi durursa ancak o zaman ftr işe yarar...yoksa boş..sadece inanmak yetersiz..
 
tekecik ne alaka abi...:) :)

dıyorum kı her seyı bılımden beklemeyın...ben kendıme ınandım guvendım basaracam basardım gıbı ınsallah...

----------

defnex yaralanmandan hasarından sonra onemlı olan ınanman pes etmemen bence en onemlı tedavı ınanc ne durumda olursan ol kendını bıraktıgın anda ıs bıtmıstır.
 
Kök hücre ve omurilik

Merak ediyorum Acaba benım gıbı omurılık yaralanmaları(tam-kesi,zedelenme)Bılımsel olarak ne zaman cozumu olacak,merak edılen kök hucre ne zaman 1992'den berı kı arastırma son bulsacak.fikri olan varmı arkadaşlar...
 
bir birine yakın,aynı içerikli ne kadar çok konu açıyosun besalti:)
bunları çok konuştuk:)
 
http://www.engelliler.biz/forum/kok...anlari-ve-denetim-mekanizmasi.html#post292840
arada kalmış olabilir,bir kez daha bakmanızı öneririm...selam ve sevgilerle...

Merhaba,sanırım bu mesajım yanlış anlaşıldı,herhalde açılan sayfadaki mesaj no.sunu yazmayı unuttum.Bu konu için aşağıdaki yazının aralarda kalmasın diye tekrar yapıştırıyorum...
Sağlık mutluluk dolu günler dilerim...
....................................

Kök hücre gerçeğini anlayanlar ayakta kalacak

Türkiye’deki kök hücre çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Ayhan Bilir, Türkiye’de kök hücre çalışmalarının oldukça iyi düzeyde olduğunu, bu alandaki çalışmaların önemini kavramayan ulusların ayakta kalamayacağını söyledi

Helin Aygün/İstanbul-MEDİMAGAZİN

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayhan Bilir, Türkiye’de kök hücre temelli çalışmaların belli bir aşamaya geldiğini, bu temelde tedavi modelleri geliştirebilecek bir bilimsel birikimin oluştuğunu söyledi. Bilir, “Kök hücre tedavi şekli 21. yüzyılın ikinci çeyreğinin konularını oluşturuyor. Bu gerçeği iyi kavrayıp anlayan uluslar ayakta kalacak, anlayamayanlar ise geri kalacak ve hatta diğerlerinin arasında yok olacaklar” dedi.

İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalındaki Doku ve Hücre Kültürü Laboratuvarının Başkanlığını da yürüten Prof. Dr. Ayhan Bilir, Türkiye’nin kök hücre çalışmalarında dünya standartlarını yakaladığını ve birçok ülkeyi geride bıraktığını kaydetti. İnsan kök hücrelerinin elde edilerek tedavide kullanılmasının yasal olarak Türkiye’de mümkün olmadığını dile getiren Bilir, “Bu, birçok ülkede de yasak. Ama bu yasağın çok uzun süreceği inancında değilim. Çünkü usta ellerde bu hücreler insanlara faydalı işler yapabilirler. Gelecekte kök hücreyle tedavi edilebilecek yüzlerce hastalığın ekonomik boyutu düşünülürse, hükümetler mutlaka belli koşullar içinde bu tür tedavi şekillerine izin vereceklerdir. Çünkü işin çok büyük bir ekonomik boyutu var” diye konuştu.

Geçmişte kalanlar aksini savunuyor
Prof. Dr. Bilir, son yıllarda hekimlerin kök hücre çalışmalarına oldukça ilgi göstermeye başladıklarını söyledi. Kök hücrelerle tüm hastalıkların tedavi edilebileceğinin düşünüldüğünü belirten Bilir, şöyle devam etti:
“Hekimlerin birçoğu kök hücre çalışmalarıyla hastalıklarda kayda değer iyileşmeler olacağına inanıyor. Ama geçmişte kalmış bazı arkadaşlarımız bunun aksini savunabiliyor. Bu kesimin ‘hangi hastalığa, ne kadar, nereden alınan kök hücrelerin verileceği’ konusunda itirazları bulunuyor. Tamamen teknolojiye bağlı olarak verilebilecek yanıtları bugün henüz bilmediğimiz için, onlar da bu noktadan itirazlarını dile getiriyorlar. ‘Ne kadar büyüklükteki beyin hasarına kaç kök hücre vererek tedavi edebilirsiniz?’ diyorlar. Veya ‘Bu kadar kök hücreyi nereden alarak üreteceksiniz?’ gibi tamamen teknolojik soruyla karşılık veriyorlar. Ben şuna inanıyorum, insanda kök hücre kaynakları çok zengin. Çeşitli bölgelerdeki dokuların arasına yerleşmiş uygun sinyal mekanizmasıyla ona uygun yanıt verebilen, çoğalabilen, çok yerde depolanmış kök hücre bulunmaktadır. Bunun yanında embriyondan elde edilebilecek ve saklanabilecek depolar elde edilmesi de mümkün.”

Temel bilimler de ilgi gösteriyor
Prof. Dr. Ayhan Bilir, kök hücre araştırmalarının ilk olarak lösemi tedavisi için yapılması nedeniyle kök hücreyle sadece hematologların ilgileniyor gibi göründüğünü, oysa hematologların yanı sıra kardiyologların, fizyologların ve histologların bu alanda araştırmalar yaptıklarını vurguladı. Günümüzde çeşitli beyin hastalıkları, tendon ve kemiklerin tedavisinde, kıkırdak hastalıkları mühendisliğinde, hatta deri hastalıklarında tamamen hematologlar dışındaki hekim grubu tarafından kök hücre araştırmaları yapıldığına dikkat çeken Bilir, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalındaki Doku ve Hücre Kültürü Laboratuvarında yürütülen çalışmalarla ilgili de bilgi verdi. Prof. Dr. Bilir, şunları kaydetti:

“Benim 27 yıldır başkanlığını yürüttüğüm üniversite bünyesindeki laboratuvar, ileri derecede gelişmiş, iyi araştırmalar yapan bir kültür laboratuvarıdır. Burada yapılan araştırmalarda oldukça iyi bir noktaya geldiğimizi iddia ediyorum. Kemik hücre hasarlarını kemik iliğinden aldığımız kök hücrelerden sağlayarak yapabileceğiz. Bundan kıkırdak yapabileceğiz. Türkiye’de çeşitli tıp fakültelerinin temel bölümlerinde bu tür çalışmaların olduğunu biliyorum. Burada sadece kök hücre çalışmaları değil, onarım tıbbı denilen doku mühendisliğiyle ilgili değişik çalışmalar da yürütülüyor. Bu konuda SCI’ya girmiş 53 yayınımız bulunuyor. Uluslararası 2, toplamda 7 tane kitap yazarlığımız var. Bu aşamadan sonra spesifik bir hastalığın tedavisine yönelecek çalışmaların zamanı geldi de geçiyor. Şu an diş dolgu maddeleriyle diş hücrelerinin arasındaki uyumu sağlayan bir çalışma yürütüyoruz. Bakırköy Devlet Hastanesi ortopedistleriyle birlikte yürüttüğümüz kemik onarımıyla ilgili bir çalışmamız var. Kendi anabilim dalımız tarafından yürütülen nöroblaston hücre kültürlerinde tedavi amaçlı bir çalışma yapılıyor. Ayrıca, doktora tezleri de yürütülüyor.”

Cerrahi operasyona gerek duyulmayacak
Kök hücreyle ilgili bazı ülkelerde yasal prosedür sıkıntıları olmakla birlikte, ileride hastalıkların teşhisi zamanında yapılabilirse hiçbir cerrahi operasyon gerekmeden kök hücreler kullanılarak birçok hastalığın orijinaline yakın şekilde tedavi edilebileceğini dile getiren Bilir, “Benim düşünceme göre kalp-damar hastalıklarında daha yakın bir gelecekte tedavi modelleri oluşturulabilecektir” dedi.

Prof. Dr. Bilir, Türkiye’de bundan 10-15 yıl önce kök hücreyle ilgili seminerlerde hep internet bilgileriyle ya da bazı kitaplardaki bilgilerle konuşulduğunu, ama günümüzde bilimsel toplantılarda insanların kök hücreyle ilgili kendi bulgularını sunduklarını ifade etti. Bunun da Türkiye’deki kök hücre çalışmalarının belli bir aşamaya geldiğini, bu temelde tedavi modelleri geliştirebilecek bir bilimsel birikim olduğunu gösterdiğini belirten Bilir, “Ülkemizde kök hücre teknolojisini kullanabilecek bir bilimsel birikim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu merkezlerde oluşturulan birikim seviyesinin uluslararası arenadan geri olmadığını, hatta birçok ülkeden de ileri olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
 
besalti20;
arkadaşım birazdaha sabır her derdin bir çaresi var bunu unutma gelişmeler
çok iyi gidiyor böyle devam ederse beş sene içinde sonuca ulaşılacagından
eminim.
 
1992'den beri umut vaad ediliyor olabilir ama Dna'nın şifresi 2000'li yılların başlarında çözüldü. İleriye dönük hep bir öngörü vardır her zaman.
90'larda da dna çözülecek az kaldı deniliyordu çözüldü.
ve şimdi kök hücre ile bir çok şey olacak deniliyorsa olacaktır inşallah.
 
Ilerde olmayacak demıyorum ki İNŞALLAH...
Ama sımdıye kadar kök hucrenın tarıh olması gerekırdı...Ama hıc kımse tam zamanını bılemez kimi 2010'da kımı 11'de felen fılan hepsı kandırmaca bence..
 
Arkadaslar sadece haberlerın yaptıgı laf kalabalıgı kendım cok uzuluyorum....
 
arkadaslar eger kök hucre ıle ılgılı bır sey olursa zaten er yada gec herkes duyacaktır..
kök hucre ıle ılgılı bır konu acıldı mı,umut tacırlerın vaad ettıklerı umutlar yuzunden bboyle tartısmalar vs. oldu mu sahsen uzuluyorum...bence 5 yıl sorna 10 yıl sonra oflulaların bılımsel olarak cozume varacaklarını sanıyorum,yada egger bulunduysa cozumu ve yuruttugunu ıdaa eden ulke,doktor veya hastane varsa buyursun.burdayız:)))
 
Ya arkadaşlar bu kök hücre tedavisi uygulanmmaya başlandı ama hiç bir ülke bu işi resmiyete dökmek istemiyor. Neden diye soracak olursanız aklıma bir tek neden geliyor oda bu tedavi resmiyete döküldüğü zaman ülkelerin sağlık bakanlıkları sağlık sigortası olan vatandaşlarını bu pahalı tedaviden bedava yararlandırmak zorunda. Ülkeler 5-10 yıl daha bu şekilde hastaları yolduktan sonra bu işi resmiyete dökerler bence. Bu iş tıpkı kanserin tedavisinin bulunup ilaç şirketlerinin bu tedaviyi meydana çıkarttırmamasına benziyor...
 
arkadaşlar ewt biçok ülkede bu tedavi yapılıyo fakat daha ben kök hücre tedavisi gördümde iyileştim diyende yok. Bence ne kök hücre ne inanç bunun tedavisi iyileşeceği varsa iyileşir.
Orda bi arkadaşta diyoki hayat çok kısa arkadaşlar. Nasıl kısa bir o.flinin 1 yılı normal bi insanın bi ömrü kadar bence. <hayat bukadar kısada matdem benimki neden bukadar uzun sürüyo. Yada hayat sadece nefes almak mı .Yada bi kaç vakit geçirmekten oluşan hobilermi. Eğer kendine bilim adamı diyenler yapacaksa yapsın bu kök hüzreyi. benim ıskalıyacak 5-10 yılım yok. yada hayır biz yapamıyoruz deyip bizi boşyere umutlandırıp üzmesinler. yada tedavi edemiyolarsa bizimde hayata kolayca tutunabileceğimiz doğru dürüst cihazlar üretsinler
 
ne olur neyse su kok hucre tedavısı acıklasınlar her agızdan bı ses cıkmasın,oyle alelade bı konu gıbı herkez aklına gelenı soylemesın bırı yaptıysa bunu acıklasın bu kadar ınsan bunun umuduyla yasıyr sonucta bu umut dagtmak bu kadar basıt olmamalı,su sayfayı her acısımda bıle ıyı bı haber alma umuduyla acıyorum bu hıc kolay degıl:(
 
fikri kardeşim sana katılıyorum,
iyileşeceği varsa yok sen inançsızsın yok sen günde bilmem ne kadar dua etsen de olacağı varsa olur.olay budur
gerçekten böyle boş boş konuşmalardan bıktık artık yapıyorsanız yapın şu kök hücreyi yoksa ben iki tane sıçan bulacam ben yapacam bu işi valla:))
 
Üst Alt