Güncel İçerik

Merhabalar

Engelli haklarına dair tüm içerikten üye olmaksızın yararlanabilirsiniz.

Soru sormak veya üyelere özel forumlarlardan ve özelliklerden yararlanabilmek içinse sitemize üye olmalısınız.

Teksan İnovatif Medikal: Engelliler, Engelli Çocuklar, Hasta ve Yaşlılar için emsalsiz ürünler

[Tartışma] Zihinsel engellilerin eğitim olanakları ve sorunları

andante

Üye
Üyelik
11 Ocak 2005
Konular
23
Mesajlar
755
Reaksiyonlar
0
Engelli guruplar arasında eğitim adına tabikii kendi ülkemizde, belki de hemen hemen hiç bir şeyin yapılmadığı engel gurubu, zihinsel engelliler üzerinedir.

Açıkcası engelli tüm vatandaşlarımızın yaşam koşullarının değişmesi sadece onlara hizmetlerin götürülmesiyle orantılı değildir. Bu çok önemli olmasına rağmen toplumda engellilere ve onların ihtiyaçlarına karşı duyarlı hale gelinmedikçe yapılan tüm hizmetlerin yarım kalacağına inanıyorum.

Ve tabikii, engelli vatandaşlarımızın içinde beraberce yaşadığı ailelerinde bilinçlenmesi sayesinde bu biraz olsun daha iyi bir şekikle varacaktır.

Zihinsel engelli çocuklara sahip vatandaşlarımızın genel anlamda yaptıkları ilk şey, bu çocuklarını çevreden ve doğal olarak toplumdan saklayarak, onların bir hiç gibi algılanmasıyla bir paralellik sergilemektedir.

Oysa zihinsel engelli insanlarında eğitilebilmesi söz konusudur.Ve eğitilmek zorundadır da. Kuşkusuz bu bildiğimiz anlamda bir eğitim ve öğretimi içinde barındırmamakla beraber zihinsel engelli çocuklara sahip ailelerin bu çocuklarımızı herkesten önce eğitilebileceğine inanmaları gerekmektedir.

Hangi engel gurubuna girerse girsin engelli çocuklarımızın eğitimi onların toplumdan ayrı bir varlıkmış gibi algılanmasını sağlayacak sadece onlara özel okullar olmamalıdır. Toplumda birlikte yaşamayı becerebilmek, okullarında engelli öğrencilerle birlikte olduğu bir kavram haline getirilmelidir.

Şİmdi genel anlamda zihinsel engellilerin Türkiye genelindeki eğitim dağılımını görelim.

a) Yüzde 61.6 , Okuryazar değil
b) Yüzde 12.1 , Okuryazar ancak bir okulu birtirmemiş
c) Yüzde 13.0 , İlkokul
d) Yüzde 1.0 , İlköğretim
e) Yüzde 1.7 , Ortaokul
f) Yüzde 0.1 , Orta ve dengi meslek
g) Yüzde 1.9 , Lise
h) Yüzde 0.3 Lise ve dengi
ı) Yüzde 0.4 , Yüksekokul veya fakulte

Bunlardan sonra bu vatandaşlarımız için Türkiye genelindeki okulları sizlerle paylaşacağım.

Kuskusuz yine sizlerden gelecek yazılar benim için önemli olacaktır.
 
Güzel bir yazı sizlerle paylaşmak istedim;

Zihinsel Engellilerin Eğitim Amaçları

Yrd. Doç. Dr. Atilla CAVKAYTAR
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Özel Eğitim Bölümü

Giriş
Zihin engelli çocuklar, özel eğitime muhtaç çocuklar içerisinde oldukça önemli bir grubu oluşturmaktadır. Zihin engelli çocuklara ilişkin ilk tanımların 1800'lü yıllara dayandığı; (Simon, Binet, 1939; Çağlar, 1979) daha açıklayıcı tanımların ise 1900'lü yıllarda yapıldığı gözlenmektedir (Eripek, 1996). Son olarak AAMR (American Assocation Mental Retardation); zihin engelliliği, yeni tanımlama ve sınıflandırma sistemini yayımladığı dokuzuncu kitapçığında, geri zekalılık adıyla aşağıdaki gibi tanımlamıştır.

Geri zekalılık, halihazırdaki işlevlerde önemli sınırlılıkları göstermektedir. Bu, zihinsel işlevlerde önemli derecede normal altı, bunun yanında uyumsal beceri alanlarından (iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş) iki ya da daha fazlasında sınırlılıklar gösterme durumudur. Geri zekalılık 18 yaşından önce ortaya çıkmaktadır (Eripek, 1996, s. 9).

AAMR'nin yeni tanımlama ve sınıflandırma sisteminde zihinsel işlevlerdeki sınırlılıklar, zihinsel işlevlerdeki bu sınırlılıklarla ilişkili uyumsal beceri alanlarında sınırlılıklar gösterme durumu ile birlikte ele alınmakta ve değerlendirilmektedir. AAMR (1992) tanımının uyarlanmasında dört varsayımın dikkate alınması gerektiğini özellikle vurgulamaktadır. Çünkü geçerli değerlendirmenin, ancak bu varsayımların dikkate alınmasıyla gerçekleştirilebileceği düşünülmektedir. Bu varsayımlar şöyledir (AAMR, 1992; Eripek, 1997);

Geçerli değerlendirmede bireyin kültür ve dil farklılıkları olduğu kadar iletişim ve davranış özelliklerindeki farklılıklar da göz önünde bulundurulur. Bireyin kültür, dil, iletişim ve davranışlar gibi özelliklerinin göz önünde bulundurulmaması yapılacak değerlendirmeyi geçersiz kılabilir. Bu nedenle disiplinler arası bir ekip tarafından bireyin, gereksinimlerinin ve koşullarının çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerekir.

Uyumsal becerilerde sınırlılıklar, bireyin yaşıtlarının bulundukları tipik çevre koşullarında geçerlidir ve bireyin yardıma olan gereksinimi ile ilişkilidir. Bireyin yaşıtlarının bulunduğu tipik çevre koşulları, bireyin yaşıtlarının genel olarak yaşadıkları, öğrendikleri, çalıştıkları ve etkileşimde bulundukları ev, yakın çevre, okul, iş ve diğer ortamları ifade etmektedir. Yaşıt kavramı aynı zamanda bireylerin aynı kültür ve dil geçmişine sahip oldukları anlamını taşımaktadır. Uyumsal becerilerde sınırlılıkların belirlenmesi, bireyin gereksinim duyduğu hizmetleri ve çevrenin sunduğu yardımları içeren yardımların analizi ile birlikte ele alınmaktadır.

Özel bazı uyumsal becerilerde görülen sınırlılıklar tüm becerilerde ve kişisel yeterliklerde de sınırlıkların olacağı anlamına gelmez. Birey diğer uyumsal becerilerde ve kişisel yeterliklerde güçlü olabilir. Bireyler sıklıkla zihin engellilikten bağımsız bazı yeterliklerde güçlü olabilirler a) Birey, zihin engellilikle ilişkili uyumsal beceri sınırlılıklarından bağımsız olarak fiziksel ve sosyal yeterliklerde güçlü olabilir. b) Birey, belirli bir uyumsal beceri alanında (örneğin, sosyal beceriler) güçlü olabilirken, diğer beceri alanlarında (örneğin, iletişim) güçlük gösterebilir. c) Bireyin belirli bazı uyumsal becerileri güçlü olurken aynı alanda sınırlılıkları olabilir (örneğin, işlevsel matematikte, işlevsel okumada sınırlı ya da tersi). İnsanların belli bir alanda güçlü olup almadığına karar vermek görecelidir. Buna karar vermenin en iyi yolu diğer beceri alanlarındaki durumuna bakmaktır.
Genellikle, belirli bir süre sağlanan uygun yardımlarla zihin engelli bireyin yaşam işlevlerinde ilerlemeler gerçekleşir. Uygun yardımlar; bireyin gereksinimlerine uygun hizmetleri, personeli ve düzenlenen ortamları kapsamaktadır. Her ne kadar zihin engellilik durumu yaşam boyu görülmese de, birçok bireyde yardıma duyulan gereksinim, uzunca bir süre; bazılarında ise zaman zaman devam edecektir. Gerçekte zihin engelli tüm bireyler etkili yardım hizmetleri sonucu olarak işlevlerini geliştirirler. Bu da onları daha bağımsız, üretici ve yaşadıkları toplumla daha bütünleşmiş duruma getirir. Eğer birey anlamlı bir gelişme kaydedemezse, bu durumda ona sağlanan yardımların etkili olup olmadığı, yapılan değişikliklerin uygun olup olmadığı soruları akla gelir.
Yeni tanımın AAMR'nin daha önceki tanımlarıyla karşılaştırıldığında getirdiği en önemli yenilik, uyumsal davranışların tek tek sıralanması ve açıklanması olmuştur (Eripek, 1996; Smith, 1994). Bu tanımla uyumsal davranışlar kavramı açıklığa kavuşturulmuş ve 10 uyumsal beceri alanı belirlenmiştir (AAMR, 1992).

Tanımda tek tek sıralanan ve açıklanan iletişim, özbakım, ev yaşamı, sosyal beceriler, toplumsal yararlılık, kendini yönetme, sağlık ve güvenlik, işlevsel akademik beceriler, boş zaman ve iş gibi uyumsal beceri alanları başarılı bir yaşam sürdürmenin temelinde yer almaktadır. Bu becerilerin ise, zihin engellilere ilişkin alanyazında bağımsız yaşam becerileri kapsamında ele alındığı görülmektedir (Brolin, 1993; Snell, 1983; Smith, Patton, İttenbach, 1994). Sonuç olarak, zihin engellilerin yardım gereksinimlerinin önemli bir bölümü sayılan uyumsal beceri alanları, bağımsız yaşam becerileriyle yakından ilişkili olmaktadır.

Bağımsız Yaşam Becerileri
Bağımsız yaşam becerileri, bireyin doğumundan başlayarak yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan beslenme, barınma ve sevgi gibi birincil gereksinimleri dışındaki tüm gereksinimlerini karşılamaya dönük geniş kapsamlı bir kavramdır. Özünde çok büyük farklılıklar olmamakla birlikte değişik kaynaklarda bağımsız yaşam becerilerine ilişkin yapılan değişik sınıflandırmalara rastlanılmaktadır (Snell, 1983; AAMR, 1992; Eripek, 1996). Alan yazında sıklıkla sözü edilen gelişim alanları, (uyumsal davranışlar, toplumsal beceriler ve mesleki beceriler) bağımsız yaşam becerileri şemsiyesi altında toplanabilmektedir. Yapılan sınıflandırmaların en kapsamlı olanlarından biri ÇİZELGE 1'de verilmiştir.
Bu sınıflandırmada görüldüğü gibi, bağımsız yaşam becerileri genel olarak, başarı için gerekli temel beceriler, uyum için gerekli beceriler, topluma uyum becerileri (günlük yaşam becerileri), mesleğe hazırlık ve mesleki beceriler olarak dört beceri alanına ayrılabilmektedir.

Çizelge1:
I. Başarı İçin Gerekli Temel Beceriler
A. Temel Gelişim Becerileri
1. Sinir Sistemi Gelişimi
2. Motor Gelişim
3. Bilişsel Gelişim
B. Yaşamda Gerekli Sayısal Bilgiler
1. Temel Matematik
2. Zamanı Planlama
C. Yaşamda Gerekli Okuma
1. Temel Akademik Beceriler
2. İşlevsel Okuma
D. İletişim
1. Anlamlı Dil
2. Alıcı Dil
3. Yazma ve Sesleme
4. Becerileri

II. Uyum İçin Gerekli Beceriler
A. Kendini Tanıma
1. Kendinin Farkında Olma
2. Benlik Kavramı
B. Kişilik ve Duygusal Uyum
1. Geri Çekilme
2. Kendini Kontrol Etme
3. Model Alma ve Taklit Etme
C. Bireylerarası Sosyal Beceriler
1. Temel Etkileşim Becerileri
2. Gruba Katılma
3. Oyun Etkinlikleri
4. Sosyal Etkinlikler
5. Cinsel Davranışlar
6. Sorumluluk

III.Toplumsal Uyum Becerileri (Günlük Yaşam Becerileri)
A. Özbakım Becerileri
1. Tuvalet
2. Yemek Yeme
3. Giyinme
B. Tüketici Becerileri
1. Para İdaresi
2. Banka İşlemleri
3. Bütçe Yapma
4. Alışveriş Yapma
C. Ev İçi Beceriler
1. Mutfak Becerileri
2. Ev Temizliği
3. Ev Yönetimi, Bakımı ve Onarımı
4. Çamaşır Yıkama ve Giysilerin Bakımı
D. Sağlık Bilgisi
1. Çeşitli Sağlık Sorunlarının Tedavisi
2. Beden Ölçülerini Koruma
3. İlaç Kullanma
4. Kişisel Sağlık Cihazlarını
Ayarlayabilme
E. Topluma İlişkin Bilgi
1. Bağımsız Seyahat Becerileri
2. Toplumsal Beklentiler
3. Toplumun Farkında Olma ve Yararlanma
4. Telefonu Kullanma

IV. Meslek Öncesi ve Mesleki Beceriler
A. İşe Hazır Olma
1. İşin Farkında Olma
2. İş Görüşmeleri ve İş Formları Doldurma
3. İş Başında Bilgilenme
B. Mesleki Davranışlar
1. Mesleki Performans ve Üretim
2. Çalışma Alışkanlık veTutumları
3. İş İlişkileri
4. Belirli Bir Mesleğe İlişkin Beceriler
5. Meslek Becerilerini Öğrenme ve Değişik Durumlarda Kullanma
C. İşe Uygun Sosyal Davranışlar Sergileme

Başarı için gerekli temel beceriler, temel gelişim becerileri, günlük yaşamda gerekli sayısal bilgiler, günlük yaşamda gerekli okuma ve iletişim gibi alt beceri alanlarından oluşmaktadır. Uyum için gerekli beceriler, kendini tanıma, kişilik ve duygusal uyum ve bireylerarası sosyal beceriler alt beceri alanlarından oluşmaktadır. Toplumsal uyum becerileri ya da günlük yaşam becerileri, özbakım becerileri, tüketici becerileri, ev içi becerileri, sağlık bakımı ve toplumsal bilgi beceri alanlarından oluşmaktadır. Meslek öncesi ve mesleki beceriler ise, işe hazır olma, mesleki davranışlar ve mesleğe uygun sosyal davranışlar sergileme gibi beceri alanlarından oluşmaktadır. Bağımsız yaşam becerilerinin bu denli ayrıntılı olarak ele alınması ve sınıflandırılması zihin engelli bireylerin bağımsız yaşamaya hazırlanmalarına verilen önemi göstermektedir. Nitekim AAMR'nin yeni tanım ve sınıflandırma sisteminde açıklanan ve ayrıştırılan uyumsal beceri alanları başarılı bir toplumsal yaşama geçişte esas olarak görülmektedir (Eripek, 1997; AAMR, 1992).

Zihin Engelli Çocukların Eğitim Gereksinimleri
Bütün çocukların eğitiminde olduğu gibi engelli çocukların eğitiminde de, onların ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürmeleri, kendi kendilerine yeterli duruma gelmeleri ve toplumla bütünleşmeleri amaçlanmaktadır. Nitekim alanyazında zihin engelli yetişkinlerin aile üyesi, işçi, öğrenci, boş zaman etkinliklerine katılımcı olma, tüketicilik ve vatandaşlık gibi toplumsal rolleri üstlenebilmeleri için tam bağımsızlık kazanmalarının önemli olduğu vurgulanmaktadır (Bender ve Valletutti, 1982). Bu amaca ulaşılması, bireyin bireysel farklılıkları ile yapabildikleri dikkate alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortamlarının sunulmasıyla mümkün olabilmektedir.

Zihin engellilerin eğitim gereksinimleri onların bazı özelliklerine göre farklılaşabilmektedir. Zihin engelliler homojen bir grup olmadığından, çeşitli özelliklerine bağlı olarak kendi içlerinde önemli bireysel farklılıklar göstermektedirler (Eripek, vd, 1996). Bu farklılıklar, onların toplum yaşamına hazırlanmalarında gerekli olan bir çok beceriyi öğrenmede başkalarının yardımına daha fazla gereksinim duymalarına yol açabilmektedir. Özellikle, diğer bireylerin kendi başlarına ya da çok az yardımla öğrendikleri bir çok beceriyi zihin engelli çocuklar kendi başlarına öğrenmede ya da az bir yardımla üstesinden gelmede güçlük çekebilmektedirler (Eripek, 1996). Dolayısıyla zihin engelli bireylerin eğitim gereksinimlerinin belirlenebilmesi için, çok yönlü ve disiplinlerarası bir yaklaşım doğrultusunda, AAMR'nin (1992) tanımı ve bu tanımın uyarlanmasındaki varsayımların dikkate alınması önerilmektedir.

Sonuç olarak, birçok zihin engelli birey bağımsız yaşamaya adaydır. Birçoğu kendi bakımını sağlamaya, ev işlerini yapmaya, evlenip aile kurmaya, evdeki eşya ve cihazları kullanmaya, temizliğe, yiyecek hazırlamaya, kısaca kendi yaşamını bağımsız olarak sürdürmeye gereksinim duyacaktır (Brolin, 1991).

Zihin engelli bireyler zamanı geldiğinde ailelerinden ayrılarak kendi evlerini kurmak durumunda kalacaklardır. Evlerinden ayrılan bu bireyler ise; birçok ülkede olduğu gibi, normal ev, apartman, grup evleri, yatılı kurumlar (Glen, 1996) gibi pek çok ortamda yaşayabilecektir. Dahası, yalnız yaşama, destek yaşam evlerinde yaşama, komşu desteğiyle yaşama, başka ailelerin yanında yaşama gibi seçenekleri olabilecektir (Gathercole, 1984; Smith, Patton ve Ittenbach, 1994).

Bu nedenlerle zihin engelli bireylerin değişik ortamlarda yaşamlarını sürdürebilmeleri için ciddi olarak hazırlanmaları gerekir (Glen, 1996). Dolayısıyla zihin engellilerin eğitiminde en üst amaç, onların bağımsız yaşam becerilerini geliştirmek olmalıdır.

Kaynak



Bu güzel yazıyı okuduktan sonra neler yapılmış şimdiye kadar diye düşünmeden edemiyor insan açıkcası.
 
Sizlere bir yazı daha,

Ülkemizde en yaygın karşılaşılan özür gruplarından biri de zihinsel engellilerdir. Zihinsel engelli sözcüğü genel olarak normal çocuklardan daha yavaş gelişen, daha yavaş öğrenen ve bu nedenle kişisel ve sosyal yaşantısını destek almadan sürdüremeyen çocukları tanımlamak için kullanılır. Bu çocuklar daha yavaş öğrenmekle birlikte, büyük kısmı eğitimlerini tamamlayıp kendilerine göre bir iş sahibi olabilecek düzeye gelebilirler. Çok küçük yaşlardan itibaren uygun eğitim ve yeterli ilgi, sevgi ve sabırla toplumda üretken bireyler olarak yer alabilirler.

Aileler çocuklarıyla ilgili bir problem olduğunu öğrendiklerinde büyük bir şok yaşarlar. Yoğun bir suçluluk, umutsuzluk, şaşkınlık duyabilir, ne yapacaklarını bilemeyebilirler. Ailelerin bu süreci daha çabuk atlatabilmeleri ve durumu kabullenebilmeleri için psikolojik destek almaları ve yaşadıkları durumla ilgili bilinçlendirilmeleri gerekir. Bu süreç sağlıklı bir şekilde aşılırsa aileler çocuklarının eğitimi için gerekli inanç ve güce sahip olduklarını hissederler. Bu durum onların bir an önce çocuklarının eğitimi için harekete geçmelerini kolaylaştırabilir. Bu nedenle aileleri, çocukları ve onların özellikleri hakkında bilinçlendirilmek çocukların ilerideki yaşamları açısından çok önem taşımaktadır. Ev ortamı bu çocuklar için çok önemlidir, çocuğun kapasitesini ne kadar geliştirebileceği ev ortamı ile yakından ilişkilidir. Özellikle okul öncesi dönemde çocukların tüm zamanı aile ortamında geçmektedir. Bu dönemde ailenin çocuklarının özür grubu ve özellikleri hakkında bilgilendirilmesi çocukların eğitiminin destek ve takibi açısından çok önemlidir. Bu çerçevede aile ne kadar erken bilinçlendirilirse çocuk o kadar erken eğitime başlar ve bu eğitim aynı zamanda ailede doğru bilgilerle desteklenirse çok olumlu sonuçlara ulaşılabilir.

Ailelerin çocuklarında farkedilir bir gelişimsel farklılık tespit eder etmez hemen bir uzmana başvurmaları çok önemlidir. Eğer bir problem varsa, tanı konduktan sonra yaş ne olursa olsun hemen eğitime başlamak çocuğun ilerideki yaşantısı açısından büyük önem taşır. Ülkemizde erken eğitim programları ne yazık ki çok yaygın değildir, bu çocuklarımıza eğitim imkanı genellikle okul seviyesinde başlamaktadır. Buna rağmen, aileler bir an önce özel eğitim kurumlarına ve üniversitelerin ilgili birimlerine başvurmalı, neler yapabileceklerini öğrenmelidirler.

Zihinsel yetersizliğin sebepleri genellikle fizyolojik ve genetik problemlerdir. Fizyolojik nedenler doğum sonrası geçirilen travmalar, hastalık ve hamilelik döneminde geçirilen hastalıklar ve aşırı alkol tüketimi gibi örneklenebilir. Down Sendromu gibi genetik rahatsızlıklar da zihinsel yetersizliğe neden olmaktadır. Ayrıca, yetersiz beslenme, yeterli tedavi imkanı bulamama gibi psikososyal nedenler de zihinsel geriliğe yol açabilmektedir.

Genel olarak, zihinsel engelli çocuklar akademik alanlarda, (örneğin okuma, yazma, matematik gibi) zorluk yaşar, konuşma problemleri gösterir, dikkatini kısa süreli toplayabilir, bilgiyi geri çağırma ve transfer etme problemleri yaşar ve bilgileri aklında ancak kısa bir süre için tutabilir. Bu nedenledir ki, eğitim programlarında bol tekrar çok önemlidir. Buna ek olarak sosyal beceri alanında zorluk yaşayabilir, örneğin insanlarla ilişki kurmak ve arkadaş edinmekte zorlanabilir.

Zihinsel engelli çocukların da tıpkı diğer çocuklar gibi sevgiye, ilgiye, güvene, anlaşılmaya, ve birey olarak kabul edilmeye ihtiyaçları vardır. Sadece beslenme, barınma gibi temel fiziksel ihtiyaçlarını karşılamak asla yeterli olmayacağı gibi, diğer çocuklarla eşit ilgi ve sevgiye muhtaçtırlar.

Zihinsel engelli çocukların eğitiminde farklı alanlardan uzmanların işbirliği içinde çalışmaları çok önemlidir. Son yıllarda ülkemizde zihinsel engelli çocukların bir kısmı kaynaştırma yoluyla eğitim almaktadırlar, başka bir deyişle normal yaşıtlarıyla birlikte aynı sınıfta eğitim görmektedirler. Bu çocukları başarılı bir şekilde normal eğitim ortamlarına dahil etmek için bireylerin kişisel özellikleri ve ihtiyaçları dikkate alınarak bireysel eğitim programları hazırlanmalıdır. Eğitimlerinde ilgi duydukları ve yeteneklerinin elverdiği eğitim metotları kullanılmalıdır. Tüm bu uygulamalar sırasında programın başarıya ulaşabilmesi için, sınıf öğretmenine ayrıca özel eğitim desteği verilmesi önemlidir.

Öğretmenlere öneriler:

Zihinsel engelli çocuğun neyi ne kadar yapabildiği belirlenmeli
Yapabildiklerine göre program hazırlanmalı
Cocuklara kazandırılmak istenen kavram ve becerileri ne kadar yapabildiği gözlemlenmeli
Aynı anda tek kavram öğretilmeli
Mantıklı bir sırayla beceriler öğretilmeli
Başarılı olabileceği yaşantılar ve işler verilmeli
Kabul edilebilir tepkileri hemen ödüllendirilmeli
Grup çalışmaları ile öğrencinin diğer öğrencilerle ilişki kurması sağlanmalı
Ulaşılabilir hedefler belirlenmeli
Kendisini sözel olarak ifade etmesine izin verilmeli
Somut olunmalı
Çocuğun yaşına uygun aktiviteler uygulanmalı
Bol tekrar yapılmalı
Zayıf ve güçlü yönleri bilinmeli ve ona göre davranılmalı


Ailelere öneriler:

Zihinsel engelli bireye sahip ailelerin aile içi ve dışında birbirine destek olması yardımlaşması ve diğer engelli bireylere sahip ailelerle görüşmesi hem psikolojik rahatlama hem de bilgi alışverişi açısından çok önemlidir.
Çocuğunuzu sadece kendisiyle karşılaştırın, eskiye göre nasıl bir ilerleme kaydettiğini değerlendirin.

Çocuğunuzun çok iyi tanındığı ve özelliklerinin bilindigi ev ortamı sağlıklı gelişim için en uygun ortamdır. Bunun yanında anne-baba ile çocuk ilişkisi her zaman dışardan bir uzmana göre çok yakındır, dolayısıyla okul ve evde verilen eğitimin tutarlı olması daha hızlı öğrenmeyi ve öğrenilen bilgilerin daha kalıcı olmasını sağlar. Evde okul aile işbirliği ile becerilerin pekiştirilmesi ise başarıyı artıran önemli bir etkendir.

Çocuğunuzun zayıf yanlarını bilerek onları desteklemek ve bu konuda öğretmenle işbirliği yapmak önemlidir.

Evde çocuğunuza daha faydalı olabilmek için öğretmeninden size rehberlik etmesini isteyebilirsiniz.

Evdeki önemli olayları öğretmene anlatın, evde neler yaptığınız konusunda öğretmen bilgi sahibi olmalıdır.

Sonuç olarak, zihinsel engelli çocuklarımızın eğitimleri konusunda ailelere, okullara ve öğretmenlere çok önemli görevler düşmektedir. Bu kişi ve kurumların birlikte hareket etmesi ve birbiriyle uyum içinde çalışması çocuklarımıza eğitimde hak ettikleri kaliteyi sağlaması açısından çok büyük önem taşımaktadır.

EZGİ ÖZEKE KOCABAŞ( Araştırma Görevlisi )

Kaynak

Ve bir tanede örnek okul sizlere;

Ulu Önder Uygulama Okulu
 
Zihinsel engelli vatandaşlarımızın yüzde 63.9 gibi bir oranla çalışmaz durumdaymış Bu sayıyla engel gurupları arasında birinci sırayı zihinsel engelli vatandaşlarımız alıyor. İkinciliği ise; Bu orana yakın bir şekilde olmasa da 45.9 luk bir oranla konuşma engelliler alıyormuş.
 
Üst Alt